Scudo Sports

Köpek saldırısı ve ısırmasından kurtulmak için... Vol.2

eser gerçekten ciddi ve çok önemli bi soru sormuş, kaçımız köpek tarafından ısırıldık??

(okumayı çok sevmiyoruz ya... arada kaynamasın diye tekrarlamak gereği duydum....)
 
  • Beğen
Tepkiler: Eser Sevinç
Scudo
aslında herkes yaşadığı yerin etrafında bulunan köpeklerin karnını doyursa arada onlarla konuşsa hırçın olanları bile bi süre sonra yılışmaya başladığını görecek, bölgelerini korurken insanlarında o bölgenin bi parçası olduğunun farkına varabiliyorlar.
annemlerin yanında kalırken her gün geçtiğimiz yolun kenarında bi köpek olurdu yıllarca o köpek ne insanlara ne arabalara ne bisikletlere nede motorlara karşı bi hırçınlık göstermedi. bi gün annemlerin yanına gittim arabayla köpeğin yanından geçiyorduk ve peşimizden koşup hırçınlaştı çok şaşırdım babama sorum bu köpeğin nesi var diye oda olayı anlattı. bi gün bunun yavrularından birisini araba ezmiş köpekte hemen yolun kenarından almış yavruyu temizlemiş, ölü yavruyu almaya kalkan insanlara hırlamış, soğuyan yavrusunu ısıtmaya çalışmış, haliyle bi süre sonra pes etmiş ama artık oradan geçen bütün arabaların peşine düşüyor.
hayvanları böyle saldırgan yapan biziz zaten
 
  • Beğen
Tepkiler: CandanC
@ReşitÇağırgan

Bu hikaye bana bir iki sene önce yaşadığım benzer bir hikayeyi hatırlattı bizim yaşadığımızda elebaşı köpek o kadar hızlı değildi yaklaşık 30-35 ile koşuyordu ama 1.5 km kovalama ile maraton koştu :) en son bir tepenin başında ha bayıldı ha bayılacak dili dışarıda bize bakıyordu enerjisi kalsa hala koşacak çok kovalandım ama bu kadar uzun mesafe kovalayan görmemiştim .Bizim ekipten hatırlayan çıkar belki....

Bu arada Eserin cümlesi cidden önemli hepimiz kovalandık ama ısırılan kaç kişi var merak konusu.Demek ki bir şekilde hepimiz kurtuluyoruz :)
 
ben mahallemde kedi ve köpeğin... (hepsi sokak canlıları işte) aynı kaptan yemek yediğini gördüm ya...
gersi boş... sevicez, yemek vericez, herkes yapınca, sorun kalmıyo zaten :)

bizim eymir gülünden örnek veriyim... malum ankara merkezde tek doğal kalmış yer...
yahu tamam yolu boş gördün diye gaza basıyosun da... sadece bisikletli çocuklar ve büyük insanlar mı var o yolda... görünce frene basıyorum diyosun...
yılanı var, çekirgesi var, kaplumbağası var...
var da var...
sen bi saygı göstermeyi, saygıdan önce sevmeyi öğren, zaten sever ki o hayvanlar seni...

(bunu da normalde yavaş araba kullanan bi insan olarak yazmıyorum (çok hızlı araba kullanırım diyen herkesle kapışabilicek kadar hızlı kullanabilirm arabamı)
diğer canlılara saygı duyan biri olarak yazıyorum.... lüften araba kullanma hızınız ile diğer canlılara davranış tarzınızı aşağılık kompleklerinizden ve egolarınızdan ayrı tutun... daha ne diyim ki :S)
 
  • Beğen
Tepkiler: Derya Keçeci
Anlayana gerçek bir hikaye.İki kez film yapıldı.Çok az kişide olan 1987 yapımı orijinal Japon versiyonu da ,Hollywood yapımı olanı da mevcut)


"Haçiko (10 Kasim 1923 – 8 Mart 1935) Odate'de doğdu. 1924 yılında Tokyo üniversitesinde görev yapan Japon profesör Dr. Hidesabura Ueno, küçük bir köpek yavrusu edindi kendine. Profesör Ueno, Japoncada "sekiz tane" anlamına gelen Haçiko adını koydu köpeğine. Safkan akita cinsi beyaz bir erkek olan Haçiko, her sabah üniversiteye gitmek için evden metroya yürüyen sahibine eşlik etti. Metronun dış kapısına kadar getirdiği sahibini uğurladıktan sonra da eve döndü. Çok geçmeden bir akşam üniversite dönüşünde metronunn çıkışında Haçiko'yu kendisini beklerken gördü profesör ve çok şaşırdı. Bu akıllı köpek sahibinin eve dönüş saatlerini hesaplayarak ve aynı yolu kullanacağını düşünerek metronun önüne gitmişti.

Ondan sonraki bir yıl boyunca, Haçiko her sabah sahibini metroya kadar götürdü, her akşam iş çıkışında da metronun önünde karşıladı. Hiç saatini şaşırmadı.

Ama bir akşam metrodan çıkmadı profesör. Haçiko gözleri metronun kapısında gece boyunca bekledi. Bir sonraki akşam yine yoktu profesör. Üçüncü akşam metrodan yine çıkmadı. Üniversite'de kalp krizi geçirip ölmüştü profesör...

Haçiko her akşam sahibim metrodan çıkar diye inatla bekledi. Haftalar, aylar boyunca her akşam tokyo metrosunun Shibuya istasyonu'nun kapısına gitti. Haçiko tam 10 yıl boyunca sahibinin gelmesini bekledi. 12 yaşındayken metronun kapısında öldü.

(1935)

Bugün Tokyo'ya gidenlerin Shibuya istasyonunun kapısında karşılaştığı köpek heykeli Haçiko'dur. Japonlar, sadakat ve insan hayvan ilişkisinin sembolü olarak ölümünden hemen sonra 10 yıl boyunca sahibini beklediği yere Haçiko'nun heykelini diktiler.

İkinci dünya savaşı'ndan sonra da unutmadılar ve savaş sırasında tahrip olan heykelin yerine 1948'de yenisini diktiler. Bugün Shibuya istasyonu'nun o kapısı Haçiko çıkışı olarak biliniyor ve Tokyo'nun en önemli buluşma merkezlerinden biridir. Her yıl Haçiko'nun ölüm yıldönümü olan 8 Nisan'da da bir çok hayvansever heykelin önünde buluşurlar. Haçiko'nun hikayesi 1987 yılında bir Japon filmine de konu oldu. Ülkemizde de Japon filmleri festivali'nde gösterilmişti. 70 yıl önce yaşanmış bu köpek hikayesinin şimdi de Hollywood versiyonu çekildi ve Haçiko'nun sahibi Profesörü Richard Gere canlandırdı.

Kaynak:wikipedia

Ne çok yazılası öykülerimiz vardır onlarla ilgili;yazsak ya.
 
3gün önce 4 , 5 köpek havlıyarak saldırıya geçti bende bisiklet almadan önce burayı okumuştum ve aklıma geldiği anda bisikletden inip kalkan yaptım köpekler aniden durup geri oldukları yöne doğru gittiler:) etraftakilerde sanki büyü yapmışım gibi şaşkın gözlerle bana baktılar..:D
 
Bu filmi izledim ve izlerken duygulanmamak elde değil... Biraz köpek sevgisi olan birisi biraz da ağlamaya müsaitse gözyaşları derya olur bu filmde.
 
@CandanC

arada kaynamasın gerçekten....
 
madem yaşanmış hikayelere giriyoruz Eskişehir ekibi bilir Kütahya yolu 15-20 nci km lerde rampayı çıkıp aşağı saldıktan sonra Musaözü kavşağına gelmeden camiyi geçince :) ilk sağa hafif dönüşün ortasında arazide olan bahçeli evin yaklaşık 50-60 kilo ağırlığındaki köpeği her geçişimizi askeri törene çeviren havasıyla vazgeçilmezimizdi.

Bu sene o rotadan 4-5 defa geçtik hiçbirinde çıkmadı inat ile bekledik yok.sanırım yaşlıydı kaybettik ama gözlerimiz hala arıyor çıksa da kovalasa diye. onsuz o yolun tadı kalmadı çünkü en az 200 metre öncesinde hazırlık yapılır köpeğin sınır bölgesinde bisikletten inilir zaten oda artık yaklaşmış boynundaki tasma ürkütücü şiddetle havlıyor olurdu :) sınırının bitimine kadar o bize biz ona bağırarak yolu geçer sonra arkamızı kontrol ederek bisikletlere atlayıp hızla uzaklaşırdık :) artık yok şimdi aradım eskilerden 2 fotoğrafını buldum Mehmet Gürsoylu çok özlüyordu ona göndereyim....

http://s11.postimage.org/err489nk3/SANY0066.jpg

http://s11.postimage.org/964p47mv7/SANY0067.jpg
 
  • Beğen
Tepkiler: Derya Keçeci
Geçen turda bahsetmiştiniz ben de merak ediyordum nasıl köpek diye, beraber gezerken bizi hiç kovalamadı ama daha önceden beni de kovalamışlığı var bunun, hakikaten Eskişehir çevresinde rastladığım en iri köpeklerden birisi buydu, bir de koyun sürüsüne denk gelmiştim biladerle 5-6 köpek vardı onlar da çok fenaydı :) hatta çoban beni deli etmiş, köpeklerden iki tanesi bize havlıyordu, biz her zamanki gibi bisikletten indik bırakmıyor bir türlü peşimizi, çoban da ilerde yatmış olan biteni seyrediyordu hey allahım aklıma geldikçe gülüyorum :) Gökçekısık yolunda olmuştu bu olay zaten en çok köpeğe de o yolda rastladım.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ferhat Köse
Eğer ki köpek, fino kaniş falan fıstık bu türlerden değilse ne çekinirim ne korkarım. Yokuş da çıksam yokuş da insem dururum gelmesini beklerim 10-15 metre yakınıma kadar gelip havlarlar. Gayet sakin bi şekilde sanki karşımda insan varmış gibi ne oldu ? Sorun ne sakin ol derim genelde o sıra bir kaç saniye bakışırız hayvan uysallaşır.( nasıl bir telkin ise artık ) bisikletime binip ilk pedalımı atarken arkama bakarım o da son kez bana bakıp arkasını dönüp gider çevreyi kollar yine. Tabi tüm bunlar sokaktaki büyük köpekler için geçerli. fino benzeri köpekleri hiç sevmem bir karış boyları var gram akılları yok ama çok inatlar. Diger köpeklere yaptığımı bunlara yapmam hoşgörüm bir anda yok olur. Canileşirim taş sopa ne gelirse.( mazide bir fino ile kötü bir anım olmuştu o günden beri hiç güvenmem küçük itlere :) )
 
Yeni bir bisiklet aldım ve dün dolaşırken köpekler karsıma cıktı yamaçtan aşağıya inerken takıldılar peşime.

Köpeklerden hiç korkmam yıllarca pitbull vs. beslemişliğim var fakat hayranlar dikaktimi dağıttı ve bisiklet altımdan kaydı gitti ve iyi bir para verip aldıgım bisikletim hasar gördü.

Arkadaın dedigi gibi inip onların üstüne gitmek en etkili yöntem onu.
 
ben de küçüklere güvenmemiyorum... büyükler daha bi köpek oluyo, daha bi laftan halden anlıyo :)
 
@CandanC

Aynen sizler gibi daha bende bisiklet üzerinde ısırılan kimseyi görmedim. Yukarda anlattığım olay da yaya iken olmuştu. komşunun finosu giydiğim jean in paçalarını ısırıyordu. ( tabi o sırada tüm güç kaçıyordum ona rağmen o minik bacaklarla nasıl yetişiyorsa.bacağımı tutamasa da pantolon un paçalarını ısırırken ki kırp kırp sesler halen kulağımdadır. Fino veya benzeri minik görürseniz sevimli demeyin arkanıza bakmayın :D )
 
@CandanC

bu soruyu devamlı tabiki de kaynatırız bi çok insanın işine öyle gelir çünkü. kolay yoldan kurtulmak varken neden sıkıntı çekilsin ki. ısırcaktı ama diye kendilerini tatmin etmeleri gerkiyo, yeri geldi mi köpekler canavarlar ya.
o ağıldan çıkıp etrafımı saran 5 köpeğin ısırmak gibi bi niyeti olsaydı sahibi çıkıpta onları toplayasıya kadar paramparça olurdum sanki.
 
bir belgesel var hep seyrediyorum köpeklerin dilinden anlayan adam ,en azgın köpekleri uysallaştırıyor .kendi köpek çiftliği var burda uyumsuz köpekleri eğitiyor, abd de sokaklarda pek başıboş köpek olmaz ....norveçtede görmedim,kendi ülkesinin insanına sahip çıkamayan bi ülke köpeklerinede sahip çıkamaz, biraz ağır oldu ama gerçek budur bu ülkede..
köpeklerin dilinden anlayan adam asla korkmamamız gerektiğini söylüyor korku duyarsak negatif enerji salarız ,bana koştura koştura gelen sivas kangalına karşı içimde tek bir korku olmadı çünki korku duymak negatif enerjidir bu enerjiden köpek rahatsız olur kendinizi o an nötürleştirirseniz korkuya karşı o vakit köpek gelir bi güzel sizi yalar, köpek alan korur çünki orayı sahiplenmiştir her zaman ekip ile giderken köpekleri bana bırakın dedim çok başıma olay geldi bir sürü köpek saldırdı ve o saldıran köpekleri fişekleyen bi tanesi yanıma geldi bağırdı sonra sustu çünki dizlerimin üstüne çöktüm suratına bakmadım bu biraz cesaret işi olmakta korku duymayacaksınız bağırmasına aldırış etmeden kafanızı öne eğeceksiniz asla köpeğin gözüne bakmayın onu tehdit olarak algılar...ancak kudurmuş köpeğe karşı yapılacak bi şey yoktur kendinizi korumaya alın bisiklet kalkan olur ya da mecburen taş atacaksınız ya da elinize bi sopa geçireceksiniz ısırdığı an aynen iğne altına..evet zordur dolu dizgin size doğru gelen köpeğe karşı nokta durumuna gelmek ve korku hissetmemek ve nötürleşmek sanki size doğru gelen köpek yok o anda onu düşüneceksiniz bunları hep denedim hepsinde başarılı oldum,ekibim sıkı basan adamlardır onlara her zaman şunu söyledim asla köpekten kaçmayın benim olmadığım yerde yukardaki anlattığım takdiği uygulayın dedim başarılı oldular tabi..yapamayan kaçtı topukladı bisikleti ,performans sürücüsü taviz vermek istemez köpek çıkınca karşısına kaçar ama bu hareket çoğu zaman iyi netice vermez...
 
Konu öyle bir yere gelmiş ki, hiç görmesek köpekler kimseyi ısırmayan, şahane güzel, eğlenceli ve süper sevimli hayvanlar zannedicez.Ara ara da ısrarla sorulmuş, "kimi ısırdı ha kimi, çıksın ortaya!" gibisinden. İnsan gözü kapalı taraftar olmaya görsün, hep kendi tarafına yontar durur.Siyasette de böyledir, ticarette de, hatta akademik eğitimde, iş yerinde, trafikte, hemen her yerde bu mantık var."Ben seviyorum, öyleyse bu sevdiğim şey süperdir.Sevmeyen ölsün." Bisiklette ısırılan zordur tabi, önce düşürüp sonra ısırılan sayılıyor mu? 2002 senesinde üst komşumun 10 yaşındaki oğlu bahçede bisikletle dolaşırken karşıdaki fabrikanın bekçi köpeği tel örgüyü aşarak çocuğa saldırıyor. Çocuk kaçmaya çalışırken düşüyor. Çocuğu gayet iyi tanırım.Hayatımda gördüğüm en efendi çocuklardan birisidir.Hatta ben çocukları da sevmem, hayatımda sevdiğim birkaç çocuktan birisidir bu.Kendi halinde, uslu, utangaç, soru sorsan başını öne eğip cevap veremeyen içine kapanık bir çocuk.Çocuğu bacağından ısırıp sallarken yan taraftaki benzin istasyonundan görenler sopalarla fırlayıp köpeğe vura vura çocuğu kurtarıyorlar.Köpek aynen geldiği fabrikanın içine kaçıyor.Çocuk hastaneye götürülüyor, ilk müdahele ve dikişlerin ardından kuduz aşısı olmadığı için 60 km ötedeki il merkezine gönderiliyor.

Aradaki kavgaları atlıyorum... Belediyeye şikayet edildi o köpek ama belediye hiçbir şey yapmadı.Komşum neden dava açıp bir hukuk mücadelesi vermedi onu zaten hiç anlamadım.Ancak çok adice, düşünmek de istemiyorum ama fabrika sahibinin adama para vermiş olabileceği olasılığı sonradan aklıma gelmişti. Benim ortaokulda bir arkadaşım vardı, yüzünde dikiş izleri hatta parça kayıpları falan var bunun.Uzun süre uzak durduk, arkadaş olmadık.O da mecburen yalnız takılırdı.Sonradan öğrenmiştik, köpek saldırmış, yüzünü parçalamış.

Şunlarda köpek saldırısı haberleri:

SOKAK KÖPEĞİ ÇOCUĞU PARÇALADI
(link)

Rotweiler 5 yaşındaki çocuğu parçaladı
(link)

Köpek çocuğu parçaladı
(link)

Köpekler yine saldırdı!
(link)

4 yaşındaki küçük kıza köpek saldırdı
(link)

Denize giren çocuğa köpek saldırdı
(link)

Yavru Geyiğe Köpekler Saldırdı
(link)

Sokak köpekleri adam parçaladı
(link)

Yetmedi derseniz daha yollayayım.İnternet köpek saldırısı haberleriyle dolu.Bir de köpekleri kısırlaştırıp, aşılayıp doğal ortamına bırakmaktan yana olanlar var.Asfalt yollar ve beton kaldırımlar ne zamandan beri hangi hayvanın doğal ortamıdır onu da merak ediyorum.
 
bunlarda köpekleri ısıran insanların haberleri, sanırım internet her şeyin haberiyle dolu :)

(link)
(link)
(link)
(link)
 
Bazı insanlar köpeklerı sevmezler. Saygılı olmak lazım.
 
Konu gayet yerli yerinde ilerliyor bence. Köpeklerden kurtulmak istiyorsanız ! Sözün kısası KORKMAMAYI ÖĞRENECEKSİNİZ. Efendi olmak, dört dörtlük insan olmak sizin köpek karşısında korkmamanıza yani vücudunuzun köpeği 1-0 öne geçiren hormonları salgılamasına mani değildir.
 
  • Beğen
Tepkiler: CandanC
Geri