@omurkadir
Arkadaşımın görüşüne ben de katılıyorum.Yıllar önce (1995'te) İstanbul Esenler Otogarında, Metro Turizm'le bana gelen koliyi haberim olmadan açmışlar ve içindeki değerli olan eşyaları acente personeli çalmıştı. Şikayet ettim. Müdürleri, suçu firmadakiler adına kabul etti. Çünkü o da fark etmişti. Hariçten birisi yazıhanelerinin içine girip de kolay kolay yapamazdı. Alınsa bile komple alınırdı, eşyalar seçilmezdi. Koli açılmış ve acentenin personeli arasında yağma edilmişti. Zararımın karşılanmasını istedim, fakat yapmadılar. Müdür göstermelik olarak 2-3 kişiyi azarladı, göz boyadı o kadar. İşlerimin yoğunluğu sebebiyle ben de kanuni olarak uğraşamadım. Ama yıllardır, mecbur kalmadıkça Metro Turizm'in otobüslerine binmiyorum. Personel seçiminde dikkat ettikleri tek kriter; çalışacak kişinin sadece iki ayaklı olması herhalde! Saygısızlık, pişkinlik, haydutluk, terbiyesizlik cabası. Geçmişte çok eskiden ne zaman otobüslerine bindiysem, hiç memnun kalmadım. Bir de o olay üstüne eklenince, iyice nefret ettim. Otobüs firmalarının birçoğunun müşteriyi dikkate almamalarının en önemli sebebi; nasıl olsa bir veya birkaç kişi gözüyle bakmaları. Ama toplu olarak bir tavır ortaya koyabilsek, o zaman paşa paşa alırlar. Hatta bizlere otobüste ayrı özel bir bagaj yeri bile tahsis ederler. Otobüslerde o kadar bagaj kapağı var ama dikkat ettiğim; sadece 4 kapağı kullanıyorlar. Bir yandan 2 diğer yandan da 2 tane olmak üzere! Ayrıca diğer 8-10 valizi bile olana hatta ticari mal götürene bile bir şey demeyip, bisikleti lüks olarak görüp, avanta- haraç parası-hava parası istiyorlar. Benim kaç kere başıma geldi.
Arkadaşlar sizlere tavsiyem; nasıl olsa çoğumuz bisikleti 3-4 parçaya ayırıp da götürüyoruz. Büyük bir harar (çuvalın büyüğü) içine bisikleti koyarsanız, o çoğu cahil ve görgüsüz olan otobüs personelinin dikkatini çekmezsiniz ve kimsenin gözüne batmadan, hatta tartışmadan İnşallah keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. Ben öyle yapmaya çalışıyorum. Sevgiler!