Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Nedir bu MTB düşmanlığı?

@OmerKa Özgürlük anlayışından özgürlük anlayışına fark var. Ben 30-35 ortalama ile giderken kendimi daha özgür hissedebilirim mesela. Yol bisikleti biraz daha profesyonel ekipman gerektirdiği için daha dikkat çekici olması çok normal. Ben de hem mtb hem yol var bu arada. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Ozicu
Scudo
Benim söylemek istediğim şu sen yol bisikletiyle çıkarsın 40 ortalamayla gidersin eyvallah ama dağa bayıra vurup cros yapabilirmisin atlayıp zıplayabilirmisin? İşte senin özgürlüğün burada biter.

Ama ben mtb ile yola çıkar belki 20 ortalama ile giderim ama yolda giderken 1 metrelik kaldırım görürüm canım çeker bam güm uçar zıplar sonra yoluma yine devam ederim.Anlatmak istediğim bu.
 
@OmerKa Böyle laf sokarak söyleyeceksek tam buna göre bir resmim var.
Y6aazz.png
 
Mtbye düşman değiliz
Hepimiz mtb kullanfık ilk başlarken bacak kaslarımızı geliştirip yola geçiş yaptık :harika:
 
2016'dan beri başlığı görüyorum, nefret kusanları görüyorum, aşağılayanları görüyorum, genellemeleri görüyorum, ama bu beni bir türlü mtb kullanmaktan vazgeçirmiyor.

Ben bisikleti senelerdir sürüyorum, kendimce işimi gayet güzel gören bir bisiklet topladım ve seneler içerisinde ufak ufak geliştirdim, ve hala onu sürüyorum. Ben bunu topladığımda 26 janttan başka seçenek yok gibiydi, şu an onunla gayet mutluyum, yarın bir gün yeni bir makineyi sil baştan toplayacak imkanım olsa direkt 29 janta geçerim çünkü boyum ve bacak kaslarım müsait, ama beni kaçırıp kafama silah dayasalar yine yol bisikletine geçmem.

Neden geçmem, onu da maddelerle açıklayayım:

* Yine mtb kullanırım çünkü arada bir dağa bayıra gidiyorum ve her an bunu yapabilme imkanının elimin altında olmasını isterim.
* Yine mtb kullanırım çünkü her an kaldırıma çıkıp inebiliyorum, merdiven inebiliyorum, boş arsaları kestirme yol olarak kullanabiliyorum.
* Çünkü Türkiye'de yollar bozuk ve bisiklet yolları bazı yerlerde kaldırımdan daha bozuk oluyor.
* Çünkü kadro üstü çantamda her an lazım olabilecek tamir kiti gibi şeyleri taşıyabiliyor ve bunlara ek olarak komple cüzdan, powerbank, elektronik sigara (evet bunu da içiyorum ve bu beni bisiklete binmeyi hak etmeyen biri yapmıyor), yedek pil, 2 adet telefon gibi şahsi eşyalarımı da aynı çantada barındırabiliyorum. Bisiklet beni ve bu eşyaları her halukarda taşıyacakken, sırf bisikletin görüntüsü bozulmasın diye bunları forma cebi gibi yerlerde kendi üzerimde taşımayı hamallık olarak görüyorum.
* Bisikletin sağı solu çizilince dünyam başıma yıkılmıyor, hatta çiziksiz bir mtb'yi yosunsuz bir gemiye benzetiyorum.
* Ve en önemlisi; Türkiye gibi bir ülkede her an karşıma çıkabilecek anormal ötesi durumlarda mtb ile çok daha kıvrak hareketler yapabiliyor ve çok daha kısa mesafelerde yavaşlayıp durabiliyorum.

Bu benim şahsi tercihim, kimseyi benimle aynı tercihi yapmadığı için de yargılamıyorum. Düz yolda daha yüksek hız ortalaması yapabilmek uğruna yukarıda saydığım bütün avantajlardan feragat eden, en ufak çukurda lastiği yarma korkusuyla yaşayan, en ufak bir çizikte canından can kopan bisikletçileri de kendi tercihleri olarak düşünüyorum ve karışmıyorum. Herkes kendi hayatını istediği şekilde yaşayabilir, bu yaşam tarzının sonuçları da sadece kendisini bağlar.

Şahsım adına söyleyeyim, bugüne kadar hiç bir bisikletçinin beni mtb sürdüğüm için gerçek hayatta aşağıladığını ya da aşağılar gibi baktığını görmedim. Çünkü bisikletin üzerinde acemi gibi durmuyorum, altımdaki makineye gayet hakimim ve bunu dışarıya da rahatlıkla gösterebiliyorum.

Bütün bunlara rağmen ben bile artık bu başlıkta ve diğer alakalı/alakasız başlıklarda mtb düşmanlığı görmekten sıkıldım. Reelde yüzüme karşı gıkını çıkaramayacak insanların burada klavye başında bütün mtb kullanıcılarını genelleyerek atıp tutmasına artık ifrit olmaya başladım. Şu saçmalıklarınızı bırakın da sürdüğünüz şeyden keyif almaya bakın artık.

Herkese keyifli sürüşler diliyorum...
 
@OmerKa

Bisiklete addedilen özgürlüğü yanlış anlamışsın.

Bu da benden gelsin, Gelidonya Feneri inişi.

 
Aynı parkurdan ben katlanırımla da inerim.Siz ısrarla benim ne demek istediğimi anlamıyorsunuz sağlık olsun :)
 
@OmerKa

Bunu kim söylediyse size yanlış söylemiş. Unutun bu bilgiyi. Arkadaşınız söylediyse eğer, size MTB aldırmak için söylemiş, ilişkinizi kesin. Bisiklet mağazasıysa elindeki stoğu satmak için söylemiş, gitmeyin o mağazaya bir daha. Eğer kendi fikrinizse de, lütfen biraz araştırın.
 
  • Beğen
Tepkiler: OmerKa
2 ay önce Sıfır yol bisikleti aldım 1 ay sonra satıp 2.el mtb aldım..mtb deki konfor ve kullanma zevki ilk aldığım Bisiklet te yoktu.daha yolun başındayım ilerde tekrar yola geçer miyim bilmiyorum ama bence mtb daha zevkli.iş yerinde bir abimiz var 55-60 yaşlarında. Mtbsi var. Yol bisikleti olan çoğu insanı asfaltta harcar.bir bacak var adamda kas olarak söylemiyorum kondisyon olarak yanına yaklaşamazsınız. O yüzden performans için önce kondisyon ve güç sonra bisiklet tercihi önemli.
 
  • Beğen
Tepkiler: kerem E
Hepimiz Ferrari alalim! SUV, X-trail ve hatchback hamalliktir.

2.0 motordan baslayan sedanlar hadi neyse!

1,2 - 1,4 motorlarla nereye kadar? Rampada bayilir, klimayi acamazsin bile :acpsnr:

Diyen araba suruculeri var mi acaba? Boyle cilginca sahip oldugu olmadigi, tercih ettigi etmedigi, keyif aldigi almadigi arabalari icin atip tutan?

Bisiklet candir! 2 tekeri, single speed veya vitesi, ayarlı freni olsun tamam! Gider mi gider :)

At sahibine gore kişnermiş. Bisiklette biraz oyledir sonucta. Alabildigini veya sevdigini tercih et, sur gitsin! Hayat dişarıda :)
 
6 ay kadar mtb kullandım sonra yol bisikleti aldım. yol bisikletini aldığımdan beri mtb'ye sadece bir kez bindim. ama özlemiyor değilim. çünkü yaşadığım yerde yollar çukur ve mucur dolu. hızlı ama ürke ürke gidiyorum. mtb ile ise, zamanım varsa kaldırımlardan atlaya zıplaya giderdim. sürüş hissi de çok farklı, ikisini de seviyorum.
şimdiki aklım olsa, ilk bisikleti mtb olarak değil de süspansiyonlu bir şehir bisikleti alırdım bu arada. (ki mtbyi satıp eşime şehir alacağım) görüldüğü gibi aynı yol şartlarında 3ünü de sevebiliyor insan.
bahsedildiği gibi bir düşmanlık varsa bu saçmalık olur.
düşmanlık besleyenlere inat yarın işe mtb ile gideceğim :) (sabah editlerim bu mesajı)

edit: gittim geldim
2018-08-30 09.45.13.jpg
 
Bende mecburen MTB kullanıyorum. Çünkü memlekette düzgün yol yok.
 
Gerçek bisiklet yol bisikletiymiş,yetmez binicinin çorap uzunluğuna,formasının x000 li rakamlarda olmasına,kıllarının kesilmiş olmasına ve yetmezz sulukta bir de ithal elektrokitli sıvı olmasına bağlıymış.Yoksa gülünürmüş,asıl ben bu fikirlere gülüyorum.Ne diyeyim teşekkür ederim gece gece beni güldüren kişilere :D

Her doğu zihniyeti bulaşmış toplumlarda olduğu gibi bizde de bu düşünce fazlasıyla yerini almış.Etrafınızda en ufak bir hobi alanındaki insanların hobilerini nasıl yaptıklarına dikkat edin.

Misal Ft sporu,field targettır açılımı.Havalı silahlarla yapılır ve 10 metreden 50 metreye kadar 1-4 cm çaplı çemberlerle dolu bir alanda bu spor yapılır.Neden mi anlatıyorum derseniz; bizim alım gücü düşük insanımız bu sporu yaparken,size gülünmemesi için en az 3000 dolarlık 50x bir dürbün,2500 dolarlık özel yapım İngiliz bir havalı silah,artı en az bir 2000 dolarla daha İngiltereden bilmem ne ünlü bir ustanın tezgahından çıkmış mountlar,hamsterlar,stopperlar,iticiler vs gereklidir ki evett artık siz gerçek bir ft ci olmuş olursunuz,bak yine güldüm :D Ama geçen Almanyada düzenlenen bir ft müsabakasına rast geldim ki ne göreyim,elin alım gücü yüksek Almanları ki bu sporu yapanlar da Almanların üst tabakasıdır büyük ihtimalle.Ellerinde 500 euroluk yaylı tüfekler,yalan yok bazılarında 1500 euro civarı pcpler vardı ve kendi yaptıkları kundaklar,dürbünler de bizimkilerin çeyreği fiyatında ama eminim ki o adamlar bizimkilerden çok daha iyi vurur o hedefleri.

Biraz uzun oldu,kusuruma bakmayın.Diyeceğim o ki on gram için yüz dolar verdiğiniz bisiklete de,bilmem kaç joule kaybettirecek formanıza da gülüyorum :D Siz de gülün efendiler ama unutmayın 1000 dolarlık formanız indirime girmiş olabilir ,kaçırmayın ...
 
Bir bisikletim var MTB dediğinizden, ikinci el aldım. Pedalı çevirebildiğim heryerde kullanıyorum.
Daha iyisine sahip olma hırsı genlerimize kazındı yazık ki ! Ama birilerinin tüketmesi lazım.
Siz tüketeceksiniz ki sistemin çarkları dönmeye devam etsin.
Ucuz bisiklete binilmez...
MTB ye binilmez...
O şortla binilmez...
Bu ayakkabıyla binilmez...
Çelik kadroysa binilmez...
...
Eeeeeee, ben biniyorum !
-Yorulursun... Yorulmak istediğim için bisiklete biniyorum zaten !
-Hızlı gidemezsin... Hızlı gitmek isteyen adamın bisiklette ne işi var !
Sonuçta; bisiklet dediğiniz "iki teker, bir pedal"... hepsi bu...
Dünyanın en basit, ama en gelişmiş ulaşım aracı. Hiç olmazsa bunu tüketim çılgınlığına kurban etmeyelim.
Herkese mutlu, yavaş, sağlıklı sürüşler dilerim.
 
hepinizi dövecek MTB yi Getirdim. 10.5 Kg bnm MTb 30 vites air light lastiklerle uçuyor. 26x2 ebat. bundan sonra maxix overdrive 1.75 alacagim bide onu denerin. ararın 115 mtb deyelea
 
Bisiklete binen herkes sanki benden bir parça...
-Su borusundan yapılmış, kendisi için külçe gibi ağır bisikleti üstünde pedal çeviren bir minik,
-Babasının karne hediyesi olarak (anneler pek sevmezler bu hediyeyi, düşer bir yerini yaralar diye endişelidirler) eve getirip yatağının başucuna dayadığı, fren kolları her sıkışta esneyen market bisikleti ile ertesi gün mahallede yapacağı fiyakanın düşleri ile uykuya dalan, içi içine sığmayan çocuk,
-Mahallede abilerinin 7-8x3 vitesli bisikletlerini görüp, abi bunla kaç yapıyorsun diye soran ergen,
-Kendi biriktirdiği parasına babasından, abisinden uzun uğraşlarla sağladığı katkı ile aldığı ilk dağ bisikleti ile şehir içi gezintilere çıkmaya başlayan genç delikanlı,
-İlk 20 km üzeri turunu tamamlayıp eve geldiğinde kendine duyduğu özgüven ile bisikletinin gidonunu okşayan genç,
-MTB'si ile Uludağ'da, Aladağ'da, Toroslar'da patikalarda, dere yataklarında, orman içindeki sürüşlerle doğayı kucaklamanın, engelleri aşa aşa kendine yol bulmanın doyumsuz tadını yaşayan bir bisiklet sevdalısı,
-İlk Yol Bisikleti'ni kullandığında pedala dokunduğunda ileri fırlamanın, 20 km hızla giderken vitesini yükseltip bastığı pedaldan aniden hızlanabilmenin verdiği hazla uzak mesafelere ulaşan bir iki teker tutkulusu,
-İki teker üzerinde uygun giyimin önemini anlayarak kendini sürüş sırasında rahat ettirecek, başlangıç seviye giysilerle yetinen bir bisikletli,
-Bisiklet giyiminde modayı izlemekten, bisiklet dışı yaşamındaki kadar zevk duyan, bunun için para harcamaktan sakınmayan zevk sahibi bir bisiklet sürücüsü,
-Dağ bisikleti ile Yol bisikletini aynı zevkle ve seçtiği parkura göre kullanan, bisiklet türlerini birbirinin alternatifi olarak değil, bütünleyicisi olarak gören, bütçesinden her parkurda ve koşulda uygun bisikleti sürecek kadar pay ayıran bir bisiklet dostu,
Hepinizi seviyorum.
Hem Dağ'ınızdan hem de Yol'unuzdan vazgeçmemeniz dileklerimle...
 
MTB, Yol ve katlanır bisikletim var. Hepsini de kendi özellikleri çerçevesinde severek kullanıyorum. Ancak ülkemizin yol şartlarını göz önünde bulundurarak hangisinden vazgeçmezsin, diye sorsalar MTB derim. Yol bisikletinin üzerinde iken ülkemizin güzide yolları için ekstra dikkat kesilmemek imkansız. O nadide çukurlara yakalanmamak için sarf edilen çabalar... MTB öyle mi ya. Şurada bir çukur mu varmış, fazla önemli değil. Lastiklerin genişliği ve amortisör gerekli güveni ve rahatlığı sağlar bir dereceye kadar.
MTB'ye bir düşmanlık var mıdır bilmem ama, son yıllarda Yol bisikletlerinin kazandığı popülerlik sebebiyle belki bir küçümseme söz konusu olabilir. Gülün geçin arkadaşlar, böyle bir şey ile karşılaşırsanız. Amacım limitleri zorlamak değilse ve uzun mesafe gidecek değilsem asfaltta da kullanırım MTB'yi. Kaldı ki Serkan Taşdelen ve Gürkan Genç örneklerini gözönünde bulundurursak MTB ile Türkiye turu da yapılır dünya turu da.
 
Geri