Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Öldükten sonra yaşamak ister misiniz?

Öldükten sonra yaşamak ister misiniz..?

  • Evet Organlarımı Bağışlayarak

    Katılım: 57 77,0%
  • Hayır Organlarımı Bağışlamam

    Katılım: 17 23,0%

  • Toplam katılım
    74
Hayatımın şuan ki sürecinde ben de bağışlamam yani kime gideceğini görmeden bilmeden. "İnsan" olarak doğan ve yaşayan ile "insan olabilen" arasındaki sınıra dikkat ederim. Benim için her hayat kutsal değildir. İnsan olabilen yaşamayı hakedendir. Yapım icabı etrafımdakilere yardım ederim ama organlarımı ancak görüp onaylayacağım biri için bağışlayabilirim. Organ bağışındaki "kime gideceğini görmem gerek" kısmını ego tatmini olarak görmeyin, sadece bilmem yeterli. Özetlersem hep dünya kötü derdim artık dünyanın çok güzel üzerinde yaşayan bizlerin kötü olduğunu ve doğal düzende yıkıcı etkiye sahip gezegenin virüsü olduğumuzu düşünüyorum. Bana kalsa insanlık yok olsun doğa kendi düzenini devam ettirsin.
 
Scudo
@bozok

Hemen aydınlatayım..

Sadece ve sadece beyin ölümü gelişmiş yani tıbben ölmüş ama organları zarar görmemiş insanların organları diğerlerine nakledilebilir. Bunun içinde kalbin hala çalışıyor olması gereklidir.
Bunu duyar duymaz içimizde hemen bir kuşku doğuyor; “Yoksa insanların organları ölmeden mi alınıyor ?”
Asla !
Tıp bugün gelmiş olduğu düzeyde pek çok noktada kesin verilere ulaşmış olamasa da artık bir şeyin ayrımını kesin ve tartışmasız olarak yapabiliyor. O da “ölüm ve yaşam”. Neyin ölüm neyin de yaşam olduğuna dair artık en ufak bir kuşkumuz yok. Eğer tıbbın böyle bir kuşkusu olsa idi organ naklini de zaten aklımıza getiremezdik. Çünkü tıpta en temel ilke her bireyin kendi yaşam hakkı olduğu ve trilyonda bir yaşama dönüş şansı bile olsa bu şansın sonuna kadar kullanılması gerektiğidir. Hiç kimse için nasıl olsa ölecek tabiri kullanılamaz. Onu sadece Allah bilir. Dolayısıyla ölüm anına karar vermek de biz doktorların değil, Allah'ın bileceği bir iştir. Beyin ölümünün tam ve kesin olarak ölüm demek olduğunu bildiğimiz ve bundan her şeyden çok emin olduğumuz için organ naklini söz konusu edebiliyoruz.
 
Düşünüyorum,iki arada bir deredeyim..Benim organları alan insan,ölmekten kurtulup bir tecavüzcü olursa ya da katil olup da baskasının hayatlarını söndürürse,dolaylı yoldan ben bu işe vesile olmuş olacağım.
 
  • Beğen
Tepkiler: hogutmen
Konuyu açan arkadaşımı kutluyorum. Ben 3 yıl organ naklinde çalıştım. Organ almak vermek sözle anlatılacak bir duygu değil. Ne zor ve sıkıntılı bir süreç bilemezsiniz. Kadaverik vericilerde (öldükten sonra bağışlayanlarda) cok gerideyiz ama canlı vericilerde dünyayı şaşırtıyoruz. Burada tanıdık faktörü, yaşarken organ vericisi olmanın gururunu ve sosyal artılarını yaşıyor olmak ve ölümden sonraki süreçle ilgili kaygıların olmaması yatıyor olabilir. Ama garip bir milletiz... Mesela organ yetmezliği altında nakil bekleyenlerin hiçbiri vericinin ahlakını sorgulamaz. Bana bir dinsizin ya da bir dincinin organını takmayın diyeni yoktur. Tersi çoktur... Bir arkadaş belirtmiş doktorlar daha ölmeden organlarım için fişi çeker mi falan diye korkan var... Ne diyelim; tıbben önemli. Dinen oneriliyor. Sosyal açıdan ne bileyim...
İki çeşit organ bağışı vardır:
1. Gönüllülük esası. Ölü, yaşamdayken kendi rızasıyla veya yakınlarınca verilen kararla organını bağışlamışsa verici olur.
2. Tüm ölümlerde organlar devletindir. Ancak hayattaykrn brn verici olmak istemiyorum derseniz dokunmazlar. Ama ne utanç... Yarın senin nakile gereksinimin olursa da sana organ yok...
Bizde şimdilik 1. Yol yasal. 2.sine geçsek mi diye düşünenler var ama iş yaş buradan da anlaşıldığı üzere. Yanlış kabuller var... Bu konuda hep Ordu-Muğla-İzmir öndedir. Onlara ve diğerlerine selamlar...
 
Öncelikle iyilik ve kötülük konusunda demek istediğim bir şey var. İnanın ki her insanın içinde bir iyi bir de kötü var ve malesef ki kimse masum değil. Ama organ bağışı bekleyen o kadar acı çeken ve umutsuz insan var ki ve o insanların anneleri babaları... Evet belki o organ kötü bir insana gidebilir ama evladının kurtulduğunu gören bir annenin mutluluğunu ve o annenin hayır duasını düşünün. Ve son olarak kötü diye düşündüğümüz o insanlardan kat kat daha kötü olabiliriz bunu da unutmamak lazım.
 
@emancipation
Vücudunuzu komle kadavra olarak bağışlayabilirsiniz tıp dünyasına.Böylece korkularınızdan kurtulmuş ve insanlıga başka bir yol ile yardım sağlamış olursunuz.
 
Brezilyalı zengin bir işadamı olan Thane Chiquinho Scarpa, organ bağışı farkındalığı yaratmak için ilginç bir yöntem denedi. Sosyal medyada bir süre önce mezar açıp arabasını gömeceğini duyuran işadamı, Milyon folarlık Bentley arabasını gömmesinin sebebini ise firavunlara özendiği ve öbür dünyada arabasını kullanmak istediğini söyleyerek açıkladı.

haberin devamı:

(link)
 
  • Beğen
Tepkiler: taskin
Organ bağışı çok önemli.Rahmetli babamı kAraciğer sirozundan kaybettik.Karaciğer gerekti ailede hiç birimizinki uymadık 3ay bekledik ama olmadı bulamadık.sırada gelmedi.Eşime vasiyet ettim eğer başıma bişey gelirse bağışlarsın diye.
Evet benim babam 60 yaşında vefat etti dünya hayatında birşeyler gördü.ama 2-3-10-20 yaşında organ bekleyen bebekler çocuklar var.İnsanın başına gelmeden anlamıyor sevgiler herkeze
 
Organ bağışı yapıp yapmamak karışık bir konu değil aslında. Açıklayayım:

90'larda Astronomi bölümünde okurken, 'evrende insanın değerini gösteren bir mihenk taşı bulabilir miyim?" diye de merak içindeydim. O yıllarda çok aradım ama bulamadım. Bizi değerli kılacak (inançlarımız haricinde) hiçbir şey yok. Yaşasak da ölsek de aynı. Sonraki yıllarda insanı ve ilişkilerini inceleyen kitapları okudukça şunu farkettim. Bir insanı değerli ya da değersiz kılan şey sadece ve sadece yaşadığı toplumda insan olabilme ölçüsüdür. İnsan olabilmek ahlaklı yaşayabilmekle orantılıdır.

Kısacası yaşadığımız topluma saygılı olmak, yardımcı olmak bir lüks değil, insan olmanın gereğidir.

Neden mi? Çünkü bugün insan gibi yaşayabiliyorsak, binlerce yılda insanlığa değer katanların birikiminden faydalanıyor olduğumuzdandır. Bu ülkeyi vatan kılan insanların kurtuluş savaşında verdiği mücadele kadar, kullandığımız her tür çağdaş olanaklar da geçmişte yaşamış insanların bugüne katkılarıdır. Kimler sayesinde biliyor musunuz? Ben tanımadığım insanlara yardımcı olmam diyenler sayesinde değil; kim olduğuna bakmaksızın insanlık için mücadele edenler sayesinde.
 
Saçma gelecek belki ama tamamen organ bağışlamayı her şartta ve koşulda doğru buluyorum. Yapılmalıdır. Hiçbir inanç sistemi de bana bunu düşünmeye engel teşkil edemez. Eğer ederse, o inanç kendisini sorgulamalıdır veya o inancı açıklamaya çalışan insanlar..

Fakat gelin görün ki organ bağışını onaylamak üzere e-nabız'a girdiğimde yapamıyorum. Psikolojik bir şey elbette ama bunu yapmak bana öldükten sonra kadavra olacağım anı hatırlatıp duruyor. Öldükten sonra anlamı yok ama yaşarken insanın içi kötü hislerle doluyor. Zaten içimde yeterince kötü his var.

O yüzden yakında..
 
  • Beğen
Tepkiler: V3DAT ve BetitoXXY
@unaldemirel
malesef hocam başınız sağolsun bu arada başımıza gelmeden anlamıyoruz aynen kan ihtiyacı gibi kan lazım olur bulamayız sitem ederiz ama bi gün gidipte gönüllü kan vermeyiz...

@Bahadır Gürel
Zaten yardımın amacı bu sadece cevremize değil tüm insanlığa yapabiliyorsak ne mutlu bize..
 
Organ bağışlamamanın bahanesi de olurmuş, yok efendim, kötü bir insana gider öbür dünyada rahat duramam, yok efendim kötü biri suç işler dolayısı ile ben de suçlu olmuş olurum, devam abicim sizler organ ihtiyacı hissettiğinizde anlarsınız artık hatalı düşündüğünüzü. Sevdiğiniz insanın organa ihtiyacı olup o organı bulamadığınızda üzülmeyeceksiniz.
 
Son zamanların en kayda değer başlıklarından biri olmuş, tebrik ediyorum.

Hiç kimse sınanmadığı günahın masumu değildir. Yarın başımıza ne geleceğini bilemiyoruz. Dolayısıyla, organımı vereceğim kişi şöyle yapar-böyle yapar, ya yaparsa-ya ederse demek bana pek doğru gelmiyor. Kendi nefsimizden bile emin olamadığımız bir zamanda başkalarının akıbetini kestirmeye çalışmak da yine doğru olmaz.

Hasılı,
"Sevmeseydik, yaratmazdık" inancıyla, hiçbir ayrım gözetmeksizin organ bağışını sonuna kadar destekliyorum.
 
@emancipation

organlarınız ahmet'e ayşe'ye değil "ihtiyaç sahibi"ne gidecek. ve sizde ahirette karşılığını fazlasıyla göreceksiniz. mesele kime gittiği, ne şekilde gittiği değil sizin sadece allah'ın rızasını düşünerek daha hayattayken vermiş olduğunuz karardır. ötesi teferruat.
 
Başlık değişmeli. Doğduktan sonra yaşamak ister misiniz gibi birşey olmuş. :) Asıl hayat ölünce başlar. Ölüm yok olmak değil; vazifeden terhistir.

Ama itiraf ediyorum. Dikkat çekici, vurucu bir başlık. Konu da güzel. Sadece uyumsuzluk var.
 
  • Beğen
Tepkiler: aeneskral ve V3DAT
@hogutmen
Öncelikli amacım dikkat çekmek farkındalık yaratmaktı organ bağışı diye başlığı değiştirsek şayet çoğu arkadaşımız içeriği okumayı geçtim konuyu açma lütfunda bile bulunmaz..
 
@V3DAT Böyle önemli bir konuyu; böyle güzel bir başlık ile dile getirdiğiniz için sizi tebrik ederim. Ameller niyetlere göredir. Böyle güzel konuların devamını dilerim.
 
  • Beğen
Tepkiler: V3DAT
@hogutmen
İnşallah hocam aktif olduğumuz sürece doğaya,çevreye,insana,hayvanlara ve biz bisiklet sevdalılarına dair güncel paylaşım yapmak niyetindeyim..
 
Geri