Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Otoban yol hakkımızı istiyoruz

anladığım kadarıyle atılan mesajlardan herkez dertli evet katılıyorum tabi önce halkta bisiklet kültürünün oluşturulması düşüncesine bu konuda milli eğitim bakanı ne kadar düşünceli merak konusu ..evet kitleyi bu konuda bilinçlendirmek ama nasıl..dernek var bisikletliler derneği az çalışma yapmadılar derneğin internet sayfasını takip ediyorum katılımda bulunuyorum ve ayrıca geçen pazar bağımsız dostlara destek verdim bağdat caddesinde bisiklet yolunda bisiklet sürdük 80 kişi face den o.k demiş ama o gün 50 kişiden azdı olsun gene bi hareket söz konusu oldu evet az olunabilir bu istanbulda ne yapmak lazım kitleleri bisiklete sevdirmek için önce kendime bakmalıyım ve öz eleştirimi yapmalıyım evet ben derneğe destek oldum bisikletim ile hazır durdum başka ne yapabilirdimki....evet kitleselleşince olay tabi arkasıda gelecek yani otobanıda gelir tabi şu koca istanbulda 1 milyon insan kemikleşimiş bir biçimde bisiklet kullanmaya başlar ise bence çok şeyler değişir..ama bu bir milyon nasıl doğacak..
 
Scudo
söylenenlere kesinlikle katılıyorum.fakat yol yapılmadan önce bilinçlendirme daha ön planda geliyor sanırım.çünkü atıyorum yaptılar otobana bisiklet yolu o kararı verip de o yolu onaylayan adama hak verecek insan çok çok az,fakat saçma saçma işler yapıyor diyecek adam binlerce hatta milyonlarca. bisiklet bilincinin gerçekten oluşabilmesi için bu ülkede malesef yeni ve bunun eğitimini almış bir kuşak gerekiyor... çünkü bu ülkede her köşe başına yapılan halı saha yadırganmazken bisikleti ulaşım aracı olarak kullananlara çılgın gözüyle bakılıyor... keşke kültürümüzde futbolun yarısı kadar bile olsa bisiklet de yer alabilse...
 
@baris34ince

istanbulda pilot bir bölge oluşturularak bağdat caddesinde yarın bisiklet yolundan gidilecek, yolun solundan geçen pazar bu yolu kullandık katılım düşük idi ama kış dolayısı ile insanlar gelmeyebilir sanırım bu yaza doğru bu bağdat caddesinde yapılan bisiklet yolunda hareketlenme olacak sol yoldan sağa girişlerinde kapanması ile daha emniyetli bir bisiklet yolu olacak tabi araçların trafiğinide engellemeden bu soldan girişlere çare bulunması lazım ...çünki orada oturan vatandaşlarıda düşünmek gerekmekte .bir yeri yaparken diğer yeri bozmamak lazım...böyle böyle hareketlenme söz konusu olabilir büyükçekmece yolunda yapılan bisiklet yoluna rağbet olmadığını cnn bir röpörtaj ile sunmuş idi gerçekten tek bir bisikletli geçmedi ve çok güzel bisiklet yolu olduğu halde evet halkı bisiklet kullanmaya teşvik biz pedalşörlere düşüyor o da dediğim gibi etkinliklerde var olmak ve çizgiyi korumak..bu cumhuriyet bayramında çok fazla bisikletli var idi 300 kişiden fazla bu bile bence iyi bir rakam ben 70 leri hatırlıyorumda böyle etkinlikler yok gibi idi..
 
Kudret bey size sonuna kadar katılıyorum, mesela Ege sahillerinden Antalyaya kadar giden bir bisiklet yolu olsa (bir metre genişliğinde bile olsa yeter bize) ne güzel olurdu. İnanıyorumki her yaz o yolu binlerce kişi bisikletinin arkasında çadırıyla turlardı. Sadece biz değil, yurt dışından da pek çok turistin o muhteşem manzaralarda bisiklet sürmeye geleceğini tahmin etmek zor değil. En az 4 şeritli otobanlarla dolduruyoruz her yeri, istenirse bir metre ilave zor olmaz.
Şehrin yıkılıp yeniden yapılması ile ilgili çok bilinen bir örnek New York tur. Manhattanın ızgara şeklinde tekrardan nasıl yapıldığını biraz internet karıştıran çok rahat öğrenebilir. New York yıkılıp yeniden yapılıyorsa İstanbulda neden olmasın.
Bisiklet yolu yapıyorlar, onada şükür. Ancak bu Bakırköy civarına yeni yapılan yolu görmek için sahilden girdim. Yolun bittiği yer, hiç bir yer. Yani o yolla hiç bir yere ulaşamıyorsunuz, aynen geri dönüyorsunuz. Burayı neden kullanmıyorsunuz diyene ne için kullanacağımı soruyorum. İnşallah anlamlı bir yere ulaştırırlar orayı.
 
  • Beğen
Tepkiler: MehmetAliB.
@murat dönmez

bakırköy yolu evet orada bir sorun olduğu aşikar ..şimdi fenerbahçeden başlayan bisiklet yolu bostancıda bitiyor araya balıkçılar giriyor ve orada sıkışıklık oluyor bence şehir içinde bisiklet yolları kesintisiz ve hiç bir engele takılmadan devam edecek bu konuda alt yapı olacak da gene geliyoruz kitleselleşme olayına ..belediyeler arza göre talep anlayışı içinde olursa o vakit ne olur işi ciddiye almazlar 3-5 kişi içinmi bisiklet yolu yapacağız derler işin içinden çıkarlar...ve olayı sallarlar,,nitekim istanbulda demirbaş ulaşım aracı olarak işine bisiklet ile giden kaç kişi var bu sayı çok değildir tabi..metrobüslere doluşanların kaçta kaçı sabah işe bisiklet ile gitmeyi düşünenlerden oluşmakta tabi hiç biri problemin ana kaynağı kitleselleşmeyen bisiklet anlayışıdır esasında işin özüde budur. neden acaba amsterdam halkı gibi ya da danimarka toplumu gibi düşünemiyoruz danimarka toplumu neden daha duyarlı bisiklete ya da amsterdam halkı bunun cevabını vermeye çalışalım kışın bile bisiklete binen amsterdam halkı işine kışın bile bisiklet ile giden amsterdam halkı bu nasıl bir halk ki böyle bir kültüre sahipde biz değiliz bu ulusların geçmişine bakacağız galba ....
 
Bisikletin İcadı ve Tarihi Gelişimi; Kim, ne zaman icat etti? Nasıl bulundu? Tekerleğin pek eski çağlarda meydana getirilmiş olmasına rağmen bisikletin keşfi çok yeni sayılır. Bisiklete benzer makinelerin ilk olarak 18’inci yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıktığını görüyoruz. Bisiklet, birçok makinenin uğradığı talihsizliğe uğramamış, icadıyla birlikte başarıya ulaşmıştır. Ufak bir gayretle bu kadar çabuk ve kolay yol almanın sırrına o yıllarda kimse akil erdirememişti.

1791
Bisiklet Fransa’da doğdu. İki tekerlekli bir oyuncak yapmayı düşünen Sivrac Kontu ilk olarak bisiklet fikrini de gerçekleştiriyordu. Pedalı olmayan bu acayip

Makinenin (Celerifere) üzerine oturan kimse taşıtı ayaklarıyla yeri teperek yürütmek zorundaydı. İki tekerlekli taşıtın üzerine Badois’li Baron Drais bir gidon ve bir sele oturttu ve buna Draisienne adini verdi. Draisiennelerin yavaş yavaş öbür ülkelere de yayıldığını görüyoruz. Önceleri halkın büyük bir tedirginlikle karşıladığı bu acayip taşıt sonraları moda oldu.

1861
Pierre ve Ernest Michaux adında baba-oğul iki Fransız Draisiennein ön tekerlek göbeğine pedal taktılar. İşte bu olay, gerçek bisikletin doğuşuydu. Böylece makineyi sürerken insan enerjisinden düzgün biçimde yararlanmak mümkün oluyordu. Bundan sonra bisiklet hastalığı bütün Avrupa’da yayılmaya başladı. Michaux’larin Velo adini verdikleri taşıt Velocipede ismi altında İskoçya’ya girdi. Kirkpatrick Mac Millan adında birinin propagandası bu ülkede de Velosiped salgınına sebep oldu.

1864’te Michaux’lar Fransa’da bir Velo fabrikası kurdular. O yıl 142, ertesi yıl da 400 Velo yapan fabrikada 200 işçi çalışıyordu. 1865 İngiltere’de Velocipede yapımı isine ilk olarak Coventry Dikiş Makineleri Şirketi el attı. Demir telli tahta tekerleklerden meydana gelen bu basit taşıta sarsak adi takılmıştı.

1875
Bu tarihe kadar yapılan Velocipede (velospit)’lerde pedalın bir dönüsü tekerleği de ancak bir defa döndürebiliyordu. Bundan ötürü Velocipedein hızının ön tekerleğin büyüklüğüne bağlı olduğu sanıldı: Tekerlek ne kadar büyürse taşıt da o kadar hızlı gidecekti. Böylece ön tekerleğin çapı 75sm’den 162sm’ye kadar artarken arka tekerlek de 30sm’ye kadar küçüldü. Artık Velocipede bütünüyle oransız bir biçim almıştı. Üstelik bu kadar yüksek bir bisikletin üzerine çıkıp oturmak ancak çok uzun boylu kimselerin başarabileceği bir isti (Kısa boylular üç tekerlekli velocipede’le yetinmek zorundaydılar). Ayna dişlisinin ve rublenin icada bu acayip duruma son verdi. Ayna dişlisi kadro üzerine takılan pedallara, daha küçük olan ruble de arka tekerlek göbeğine takıldı. Her iki dişli bir zincir aracılığıyla birbirine bağlandı. Öndeki büyük dişliyi pedala bir defa döndürmek arkadaki küçük dişlinin birkaç defa dönüsünü sağlıyordu.

1888
19’uncu yüzyılın çukur ve hendekli yollarında tahta tekerlekli velocipedele dolaşmak bir zevk olmaktan çok bir eziyetti. İşte bu tarihlerde J.Dunlop adında bir İngiliz’in önemli bir bulusu velocipede’i sarsıntılı bir taşıt olmaktan çıkararak rahat ve kullanışlı bir duruma getirdi. Bununla birlikte velocipede’in karsılaştığı zorluklar bitmiş değildi. Arka tekerlekler, ayna dişlisinin yardımıyla dönerken pedallar da beraber dönüyor, yokuş aşağı inerken bile pedal çevirmek gerekiyordu 1900 yılında arka göbek’e uygulanan bir düzen, rubleyi arka tekerlekle birlikte sürekli olarak dönüşten kurtardı. Böylece pedalların gerektiğinde kullanılması sağlanmış oldu. Bugünkü görünüş ve yapısını kazanan Velocipede (velospit)’e daha sonraki yıllarda bisiklet adi verildi: (Lâtince, bi = çift, iki ; Yunanca, kukos = daire, tekerlek)
 
yukardaki kronoloji bisikletin avrupada başladığını göstermekte ve avrupalılar tarafından nasıl benimsendiğini göstermekte evet avrupalı özümsemiş yıllar önce bu icadı ve moda olmuş..
konudan uzaklaşma olduğu zannedilmesin çünki bütün olaylar iç içe...otoban hakkımız yok ise bu ülkede bunun bir nedeni var çünki bisiklet bu ülkede kitleselleşmedi ayrıca ikinci en büyük problem ise insanlarımızı nasıl bisiklete teşvik edeceğimizdir ....ama en azından mevcut bisiklet yollarında başlatılacak pilot geziler insanları hazırlayacaktır diye düşünüyorum ayrıca önemli bayram günlerinde bisiklet gezilerinin olması cumhuriyet bayramı örneğinde olduğu gibi. böyle böyle kıpırdanmalar olacaktır.. bisikleti biz bulmadık ama benimsedik fakat kitlesel olmadı 200 yıl öncesinden başlayan bir hikaye var avrupada....
 
Otobanlar bence tehlikeli.

İstanbul'a giderken kaç defa kaza gördük. Hemde çoğu tek araba yani adam fazla hızdan virajı alamayıp sağ emniyet şeridinden yardırıp demirlere fln giriyor. O sırada bir bisiklet olsa sonu felaket olur. Otobanda araçlar çok hızlı gidiyor.
 
@Sercan Can

evet şu an için doğru ama danimarkada öyle bir durum varki artık yetkililer ciddi ciddi sadece bisiklet için otoban düşünüyorlar burada önce bisiklet şuurunun oluşturulması lazım bisiklet bu ülkede kitleselleştiği vakit otobanıda olacak şehirler arası ve şehir içi bisiklet yollarıda aslında hepimize görev düşmekte insanlarda bisiklet alışkanlığını oluşturmamız için bunun için bol bol geziler, turlar performanslar yapmalıyız sahada olmalıyız bu gün saat 14.00 de gene bağdat caddesinde olacağım geçen pazar bisiklet yolunda 50 kişi sürdük arkamızda belediyenin aracı bizi kolladı evet böyle böyle başlayacak şuur, etkinliklerin yapılması lazım kitle bizi sokaklarda görmeli ve imrenmeli nitekim cumhuriyet bayramında 300 den fazla bisikletli resmi geçit töreninde idi..bu güzel bir tablo oldu bağdat caddesinde

(link)

Bisiklet için özel ‘otoban’
Son derece geniş bisiklet yolları var. Birçok binanın içine bile bisikletle girilebiliyor, asansörler buna göre yapılmış. Son projelerinden söz edelim: Kentin biraz dışındaki bir bölgeden gelenlerin bisiklet kullanımını arttırmak için, sadece bisikletlere özel yeni bir ‘otoban’ yapmayı planlıyorlar.
 
bugün bende girmiş oldum yanlışlıkla da olsa

aslında lisanslı bisikletçiler otobana alınsa vs. güzel olabilir çünkü akıyor bisiklet

not:lisansım da yok :)
 
  • Beğen
Tepkiler: The Ertuğrul
@mustafa şan

mustafa dostum ,
yukarıya bakar isen danimarkada ciddi ciddi sadece bisikletlilerin gireceği otoban yollar düşünülmekte ,şehirler arası tabi danimarkada bisiklet kullanıcısı fazla ,bu ülkede 75 milyonda kaç kişi şehirler arası gidiyor ,hiç ,hollandanın başkenti amsterdamda nüfus 2010 da sayıldı,1 .400.000 ,küsüratıda var bunun 1 milyonu bisiklet kullanıyor amsterdamda , bu nedenle ora dünyanın bisiklet başkenti olmakta..
 
kudret abi 7 senedir aktif olarak yol bisikleti kullanıyorum edindiğim tecrübe şu..kazanın nerde ne zaman geleceği belli değil ama bir otobanda emniyet şeridinin sağında giderek bisiklet sürmek kesinlikle bir vatan caddesinde bisiklet sürmekten daha güvenli..neden?? otobanda dengesizin birinin çıkıp emniyet şeridine girip bisikletliye zarar vermesi düşük bir ihtimal ama şehiriçi bir caddede kimin nerden fırlayacağı belli değil hele birde taksici minibüsçü terörünü hesapladığımızda şehiriçi biraz daha tehlikeli gibi geliyor bana :alkis:
 
  • Beğen
Tepkiler: MehmetAliB.
Otoyola girmenin bisikletciye ne faydası olacak ki? Otoyol yüksek hız için ve zaten otoyolun gittiği heryere devlet yolu da gider. Bence gereksiz bi talep bu "otoyola girmek istiyoruz" talebi.
 
@dogan_69

doğru....
evet gebzeye giderken o geniş yollarda sorun ile karşılaşmıyorum bi yerde yol daralıyor ama az mesafe..ama dönüşü sakat gebze-tuzla arası,,d-100 yolu..özellikle artık üsküdar -beykoz sahil yolundan koptum birde beşiktaş -sarıyer güzergahtan ,
taksi yok mavi otobüs kapıyı açanlar ...vs vs ...

@illgnsyyz

valla dostum..
benim güzergahım tavşanlı-boyalıca hattı ki acaip bi etap ora 1000 rakımlarda sürüyorum ve istanbuldan kaçıyorum ,,d-100 ü giderken kullanıyorum 39 km ,dönüş ise oradan olmuyor tabi....

@illgnsyyz


(link)

dostum şu linge bi göz at derim..danimarkada ciddi ciddi bisikletliler için otoban düşünülmekte
 
Ben otoyola girmeye korkarım giremem. Canımı sokakta bulmadım açıkçası. :)
 
@Tuncay Üner

tuncay danimarkada otoban düşünülmekte bisikletliler için buna ne diyeceksin.....tuncay bu arada tekirdağa giderken kullandığın yolu bende kullandım o yolda gidişte emniyet şeridi fazla idi şimdi otoban değil tabi ora,,,dönüşü çok berbat idi tekirdağın,
emniyet şeridi sıfır idi....evet otobanda bisiklet gidebilir ama kesin emniyetli olacak ...
 
@dogan_69

E5 e girmek yasak değil ki bisiklete. O ile başlayan yani otoyol olup gişeden geçilerek girilen yollarda bisiklet yasaklı. Diğer tüm yollarda bisilklet serbettir ki bu durumda kumbağa kural çiğnemeden, otoyola girmeden gidebilirsiniz.
 
@illgnsyyz

evet doğru ...yalnız bu topiğin ana hedefi otoban hakkımızı istiyoruz idi emniyetli olacak beton bariyerler ile korunacak olmayacak iş değil hem d-100 yani e-5 kullanacağız hemde otobanları ve bizde para verelim ama 1 lira.ve köprüden geçelim ama bir lira, köprü otobanlarını kullanmak bizimde hakkımız olmalı...
 
@Kudret Kurtcebe

Abi, genel bir söylem olacak şimdi ama kültür ve medeniyet farklı. Herkes biliyor ki bir 50 yıl önce biz böyle değildik. Yazlıktaki 71 yaşındaki, eski yol yarışçısı abim anlatıyor bana. Eskiden fabrikalar arası yol yarışları düzenlerdik diyor. Bir fabrikanın otoparktan önce bisiklet parkı olurdu diyor.

Şimdi bisiket alan bile ne idüğü belirsiz amortisörlü çakma bisikletlerden alıyor genelde. Şimdi bu durumda, Danimarka otoyol da yapar, normal yol da yapar. İngilterede yeni bir uygulama başladı, işçilerini bisikletle işe gitmeye teşfik eden firmalara bisiklet fiyatının %50 si kadar vergi indirimi var. Ayrıca devlet bisikletin %50sini sübvanse ediyor. Kısacası "adamlar yapar". Ama biz -şuan- yapamayız malesef.

Tekirdağ yolu için de şöyle diyeyim abi. Otoyol olmadığından dolayı emniyet şeridine kaçmalar vs otoyoldaki gibi olmuyor. Zaten genelde doğru düzgün araba geçebilecek gibi emniyet şeridi yok bu yüzden araçlar otoyolda olduğu gibi emniyet şeridi tarafına hamle yapmıyor.

Ancak otoyolda, millet çoğu zaman yarış yapıyor. Sıkışınca emniyetten kaçayım deyip, birden görmediği emniyet şeridine 100 üstü hızlarla girebiliyor. İşte mesele burada. :(
 
Geri