Abdullah.R
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 8 Temmuz 2013
- Mesaj
- 565
- Tepki
- 950
- Yaş
- 62
- Şehir
- Büyükçekmece & Anamur
- İsim
- Abdullah Ramazanoğlu
- Başlangıç
- 1973—74
- Bisiklet
- Diğer
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
@emre önenAslında denklem çok basit:
* Her bisiklette arkaya daha çok yük biner, ama tur bisikletinde bu durum iyice abartılıdır. Dolayısıyla tur bisikletinin arka tekeri öne göre çok daha sağlam inşa edilmelidir. Bu konuda görüş birliği var.
* Tur bisikletinde göbekten vitesin, derailleur arka vitese olan üstünlüğünde de genel konsensus var. (Kısaca derailleur vitesin arka tekeri çürütmesi ve kendisinin de çürük olması)
* Tur bisikletinin ekstra geniş vites aralığına sahip olması gerektiğinde de görüş birliği var.
* Geriye bunları makul fiyata elde etmek kalıyor. İşte burada tur bisikleti imalatçıları -bence- çuvallıyorlar. Ya iyi bir tur bisikletini %526'lık Rohloff hub kullanarak uçuk fiyatlara mal ediyorlar, veya fiyatı aşağı çekebilmek için arkaya derailleur vites koyarak kötü bir tur bisikleti yapıyorlar. Piyasadaki ciddi tur bisikletlerine bakarsanız tasarımlar hep bu şekilde.
Bu adamlar nasıl oluyor da düşük vites aralıklı olsa da makul fiyatlı bir göbek vites (mesela Alfine-500) ile üçlü aynakolu birleştirmeyi akıl edemiyorlar, bunu bir tur bisikleti tasarımcısı bana izah edebilse...
Bu adamlar nasıl oluyor da arka tekere ön tekerden daha fazla tel koymayı akıl edemiyorlar, bunu da arada izah edebilse...
Kelli felli markalar, onca Ar-Ge yatırımı yapıyorlar, kadro geometrisi, mesafeleri, açıları için kılı kırk yarıyorlar, ama bu kadar basit konularda çuvallıyorlar. Acaba ben mi bir şeyi göremiyorum diye her açıdan bakmaya çalışıyorum, bir şey bulamıyorum. Bu tur bisikleti imalatçıları ne yapmaya çalışıyorlar anlayamıyorum.
aynakol arka ve ön değiştiriciler , ayrıca kotra frenli bir sistem ise arka fren kaliperi , fren kolu , kabloları vs. elemanların alayı devre dışı kalacağından ağırlık olarak da aşağı yukarı göbekten vites ile aynı ağırlıkta oluyor hatta daha hafif bile olabilir diye düşünüyorum.Diğer hepsinde katılıyorum ama kontra-pedal fren hakkında olumsuz düşünüyorum. Vitesli hublarda kontra-pedal fren opsiyonu hem daha pahalı, hem de ağırlığı 500 grama yakın arttırıyor - belki de bağımsız V frenin ağırlığına denk geliyor. En mühimi, göbeğin transfer kaybı (sürtünme kaybı) artıyor. Ayrıca fren mekanizması daha kompleks, tamiri daha zor ve pahalı. Buna karşın, V frene göre daha az arıza çıkarması ve bakım gerektirmemesi gibi artıları da var.
Hepsini alt alta topladığımda, kontra-pedal fren, minimum bakım/ayar ile "idare eder" düzeyde transfer kaybı sağladığı için, şehir bisikletlerine daha uygun bence. Bir tur bisikletinde sadece vites içeren (pedal frensiz) göbek kullanmaktan yanayım.
* Her bisiklette arkaya daha çok yük biner, ama tur bisikletinde bu durum iyice abartılıdır. Dolayısıyla tur bisikletinin arka tekeri öne göre çok daha sağlam inşa edilmelidir. Bu konuda görüş birliği var.
* Tur bisikletinde göbekten vitesin, derailleur arka vitese olan üstünlüğünde de genel konsensus var. (Kısaca derailleur vitesin arka tekeri çürütmesi ve kendisinin de çürük olması)
* Tur bisikletinin ekstra geniş vites aralığına sahip olması gerektiğinde de görüş birliği var.
* Geriye bunları makul fiyata elde etmek kalıyor. İşte burada tur bisikleti imalatçıları -bence- çuvallıyorlar. Ya iyi bir tur bisikletini %526'lık Rohloff hub kullanarak uçuk fiyatlara mal ediyorlar, veya fiyatı aşağı çekebilmek için arkaya derailleur vites koyarak kötü bir tur bisikleti yapıyorlar. Piyasadaki ciddi tur bisikletlerine bakarsanız tasarımlar hep bu şekilde.
Bu adamlar nasıl oluyor da düşük vites aralıklı olsa da makul fiyatlı bir göbek vites (mesela Alfine-500) ile üçlü aynakolu birleştirmeyi akıl edemiyorlar, bunu bir tur bisikleti tasarımcısı bana izah edebilse...
Bu adamlar nasıl oluyor da arka tekere ön tekerden daha fazla tel koymayı akıl edemiyorlar, bunu da arada izah edebilse...
Kelli felli markalar, onca Ar-Ge yatırımı yapıyorlar, kadro geometrisi, mesafeleri, açıları için kılı kırk yarıyorlar, ama bu kadar basit konularda çuvallıyorlar. Acaba ben mi bir şeyi göremiyorum diye her açıdan bakmaya çalışıyorum, bir şey bulamıyorum. Bu tur bisikleti imalatçıları ne yapmaya çalışıyorlar anlayamıyorum.
aynakol arka ve ön değiştiriciler , ayrıca kotra frenli bir sistem ise arka fren kaliperi , fren kolu , kabloları vs. elemanların alayı devre dışı kalacağından ağırlık olarak da aşağı yukarı göbekten vites ile aynı ağırlıkta oluyor hatta daha hafif bile olabilir diye düşünüyorum.Diğer hepsinde katılıyorum ama kontra-pedal fren hakkında olumsuz düşünüyorum. Vitesli hublarda kontra-pedal fren opsiyonu hem daha pahalı, hem de ağırlığı 500 grama yakın arttırıyor - belki de bağımsız V frenin ağırlığına denk geliyor. En mühimi, göbeğin transfer kaybı (sürtünme kaybı) artıyor. Ayrıca fren mekanizması daha kompleks, tamiri daha zor ve pahalı. Buna karşın, V frene göre daha az arıza çıkarması ve bakım gerektirmemesi gibi artıları da var.
Hepsini alt alta topladığımda, kontra-pedal fren, minimum bakım/ayar ile "idare eder" düzeyde transfer kaybı sağladığı için, şehir bisikletlerine daha uygun bence. Bir tur bisikletinde sadece vites içeren (pedal frensiz) göbek kullanmaktan yanayım.