Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Şu an içinizden ne geçiyorsa yazın

Scudo SKS
cazci demiş ki:
Kumru yuvasından kuş biti türeyip evi sardı.Komple evi ilaçladık.
Kombinin üzerindeki kuş doğumevi ve yuvası artık kartondan bariyerle kaplı...
Kumrular her gün balkona gelip bakınıyor ama artık mekanımızda konaklama hizmeti veremeyeceğimizi üzülerek dolaylı yoldan göstermiş durumdayım...
Hepsini görüntüle...

Geçmiş olsun. Annemlerin evinde de binbir çeşit kuş yuvalanıyor. Kombi borusunun üstünde kumru, tavanda serçe, tuğla deliğinde kırlangıç, tuvaletin havalandırmasında karga, bacada tüyler, vs...

Bir tek havalandırmayı temizlemek zorunda kaldık, aşırı fazla dolmuştu ve koku yapmaya başlamıştı. Sonra da çatıdan sık dokuma bir tel örgü ile kapattık, onun haricinde ev hala kuş dostu 🐦🐦‍⬛🕊️ Bitlenme olursa, olay değişir tabi de...
 
Scudo
hamlet2006 demiş ki:
Olayları önceden gören,akıllı,makul,felsefi yönü guvatlı,genel kültürü yüksek Cem abimi ben hep ''Kuşçu'' olarak canlandırırdım.Kuşçu değilmişsin. :ssrtcbya:
Kuşçu hariç tüm sıfatların doğrudur
Dip Not: @Cemal Ç. de beni ağzında pipo ,top sakallı,elinde viski gezen biri sanıyordu:ssrtcbya:
Hepsini görüntüle...
Yalan yok... hikaye anlatımından, yaratıcılığından tam da öyle sandım. Normal biri olduğunu görünce rahatladım.😅
Görünümüne kanıp densizlik yapmadım. Zira öyle bir durumda zeki adam, seçtiği sözcüklerle insanı ışık hızında gömer.😌
Kime ne anlatıyom ben ya...
Seviliyorsunuz sayın @hamlet2006 .😏
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy, hamlet2006 ve makaram
cazci demiş ki:
@hamlet2006 , ben de seni röpdeşambır giyen bir kedi sanıyordum ama sonra gördüm ki heşortmanı tercih eden bir hendeseci imişsin...
Hepsini görüntüle...
@makaram Nerdesin Kamil. Niye defansa gelmiyorsun da gülüp geçiyorsun.
Desene bizim kedi abimiz haşortman üstü röpteşambr giyer, o bir trendsetter desene
 
SerdarCYCoo2Bursa demiş ki:
Bir yüzükle gelip yüzüklerin efendisi olani mi dediniz beyim ? Tek bir şey biliyorum, o da ekonomist olmadığımdir.. 😁
Hepsini görüntüle...
Çok karıştırdın be gözüm. "Yüzüklerin efendisi" olan başkasıydı :snzdglsn:

.....…............................
@Can Çelik @-Deniz-
Brolar bugün "Dünya Fast Food" günüymüş.Kutlu olsun. :krnz:
 
  • Muhteşem
Tepkiler: SerdarCYCoo2Bursa
Pazardaki korkunç fiyatlar çok can sıkıyor. Eskiden İstanbul'a dönerken pazarlık alırdık merkezden, şimdi Ayvalık'a dönerken alıyoruz... Bu terste bir işlik var...
 
  • Üzgün
Tepkiler: P1n0ky0
Can Çelik demiş ki:
Börgır'da (Eski adıyla Burger King) Plant-based Whopper var o olabilir bak.
Hepsini görüntüle...
Kedi de mi,yemiyon?
Bugünü değerlendirmeliydim, gittim Meksika restaurantına.
Akşam akşam gömdüm bir tane kitten burrito wrap
cat-wrap-that-has-green-orange-cat-it_786255-7426.jpg
 
  • Hahaha
  • Beğen
Tepkiler: Umur Bora, Alazarhus ve P1n0ky0
  • Muhteşem
Tepkiler: hamlet2006
Amerikan kültürü istilası tonton ile ivmelendi. Bugün fastfood günüymüş. Kutlu olsun. 1986 yılında Anadolu liseleri sınavından sonra muğladan İzmire ışınlanmam 150 dakikalık sınavla gerçekleşti. Üniversiteyi ise İngilizce eğitim veren bir !!!devlet!!! Üniversitesinde okumak için 2 aşamalı sınavı atladık.

Eğitim sistemi, yurtdışına adam yetiştiriyor. Ne zamandan beri, 1980den sonra özellikle. Profesör Türk, Öğrenci Türk. Sınıfta bir tane yabancı öğrenci yok. Arkadaşın kafası bir soruya takıldı. Sınıfta Türkçe sordu. Gocuman prof, İngilizce sor diye ısrar etti İngiliz dilinde. Çocuk soruyu zaten Türkçe sormuştu. O prof efendi de Türkçe soruyu duymuştu ama ne kadar ilkeli ve kolonyal terbiye aldıysa, soruyu ingiliççe bile yanıtlamadı.

Biri bana glocalzone dan nasıl alışveriş ediliyor anlatsın bu arada. Nassolsa amerikan kültürünü yıkayıp atmak için arap kültürü kullananlarla nereye gidecek iş belli değil en azından shimshek MC queen i aşmanın yollarına bakalım.
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo ve Atasoy
P1n0ky0 demiş ki:
Eğitim sistemi, yurtdışına adam yetiştiriyor. Ne zamandan beri, 1980den sonra özellikle. Profesör Türk, Öğrenci Türk. Sınıfta bir tane yabancı öğrenci yok. Arkadaşın kafası bir soruya takıldı. Sınıfta Türkçe sordu. Gocuman prof, İngilizce sor diye ısrar etti İngiliz dilinde. Çocuk soruyu zaten Türkçe sormuştu. O prof efendi de Türkçe soruyu duymuştu ama ne kadar ilkeli ve kolonyal terbiye aldıysa, soruyu ingiliççe bile yanıtlamadı.
Hepsini görüntüle...
Bunda bi sıkıntı görmüyorum ya, İngilizce’ye zorlanmakta bi sakınca yok. Çok uluslu bir firmanın kalite müdürü olarak çalıştığım dönemde işe alınan bi teknik müdürümüz vardı, dil bilmemekle övünüyordu. Benim gibi ‘antin kuntin’ işlerle uğraşan adamların İngilizce bilmesinin kendisi için yeterli olduğunu söylüyordu, lakin o pozisyonun açılması ve kendisinin bu firmaya alınması benim sayemde olmuştu.

Diyeceğim o ki; dil bilmek iyidir, öğrenmek için zorlanmak daha da iyidir. Ben mesela İngilizce yazılmış makaleleri tarayabiliyorum ancak. Keşke lisede birileri zorlasaymış da 4 sene gördüğümüz Almanca’yı da öğrenebilseymişim, biz öğretmene boş muhabbet yapalım diyorduk o da bize uyuyordu :(
 
  • Beğen
Tepkiler: Alazarhus
Umur Bora demiş ki:
Bunda bi sıkıntı görmüyorum ya, İngilizce’ye zorlanmakta bi sakınca yok. Çok uluslu bir firmanın kalite müdürü olarak çalıştığım dönemde işe alınan bi teknik müdürümüz vardı, dil bilmemekle övünüyordu. Benim gibi ‘antin kuntin’ işlerle uğraşan adamların İngilizce bilmesinin kendisi için yeterli olduğunu söylüyordu, lakin o pozisyonun açılması ve kendisinin bu firmaya alınması benim sayemde olmuştu.

Diyeceğim o ki; dil bilmek iyidir, öğrenmek için zorlanmak daha da iyidir. Ben mesela İngilizce yazılmış makaleleri tarayabiliyorum ancak. Keşke lisede birileri zorlasaymış da 4 sene gördüğümüz Almanca’yı da öğrenebilseymişim, biz öğretmene boş muhabbet yapalım diyorduk o da bize uyuyordu :(
Hepsini görüntüle...
Eh uluslararası bir firmanın çalışanı olmak övünülecek birşey değil üstad. Dil öğrenmek ile, yabancı dilde fen fizik matematik eğitimi vermek arasında fark var. İlkini elbette yapmak lazım ama ikincisi sadece sömürge ülkelerinde olur.
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo ve mcanerg
P1n0ky0 demiş ki:
Amerikan kültürü istilası tonton ile ivmelendi. Bugün fastfood günüymüş. Kutlu olsun. 1986 yılında Anadolu liseleri sınavından sonra muğladan İzmire ışınlanmam 150 dakikalık sınavla gerçekleşti. Üniversiteyi ise İngilizce eğitim veren bir !!!devlet!!! Üniversitesinde okumak için 2 aşamalı sınavı atladık.

Eğitim sistemi, yurtdışına adam yetiştiriyor. Ne zamandan beri, 1980den sonra özellikle. Profesör Türk, Öğrenci Türk. Sınıfta bir tane yabancı öğrenci yok. Arkadaşın kafası bir soruya takıldı. Sınıfta Türkçe sordu. Gocuman prof, İngilizce sor diye ısrar etti İngiliz dilinde. Çocuk soruyu zaten Türkçe sormuştu. O prof efendi de Türkçe soruyu duymuştu ama ne kadar ilkeli ve kolonyal terbiye aldıysa, soruyu ingiliççe bile yanıtlamadı.

Biri bana glocalzone dan nasıl alışveriş ediliyor anlatsın bu arada. Nassolsa amerikan kültürünü yıkayıp atmak için arap kültürü kullananlarla nereye gidecek iş belli değil en azından shimshek MC queen i aşmanın yollarına bakalım.
Hepsini görüntüle...
Zamanında, yani Anadolu Liselerinin Anadolu Lisesi olduğu zamanda dereceye girip Türkiye'nin en iyi 3 Anadolu lisesinden birinde okudun.
ODTÜ Elektronik Mühendisliği eğitimi aldın. Sen ve aldığın eğitimin çok farklı kulvardaydı, farklı ligteydiniz. . Senin aldığın eğitim de farklı olsun.
Şimdiki eğitim sistemini anlamak mı...
 
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy ve Umur Bora
P1n0ky0 demiş ki:
Eh uluslararası bir firmanın çalışanı olmak övünülecek birşey değil üstad. Dil öğrenmek ile, yabancı dilde fen fizik matematik eğitimi vermek arasında fark var. İlkini elbette yapmak lazım ama ikincisi sadece sömürge ülkelerinde olur.
Hepsini görüntüle...
Estağfurullah, herhangi bir konuda üstat değilim. Uluslararası bi firmada çalışmaktan övünüyor olmam değildi orada anlatmak istediğim. Aksine, anlatmak istediğim esasında öyle bi firmada dil bilmemenin övünülecek bişey olmadığıydı.

Ayrıca İngilizce pozitif bilim dersleri bugün dili İngilizce olmayan hemen her ülkede veriliyor, ihtiyaç olduğu için veriliyor ve bu milliyetçilik yapılacak bir konu değil. Ben kendi dilimde de İngilizce de aldım bu dersleri ve neden bi ihtiyaç olarak gördüğüme dair kendimce sağlam dayanaklarım var. Milliyetçi değilim ama milliyetçi olsaydım da aynı şeyleri düşünürdüm muhtemelen.
 
Netflix’e malum boks mizanseni öncesinde yakın tarihte Vijay 69 isimli bi film gelmişti, şansa ben de Hint filmlerini severim diyerekten izlemiştim. Gördüğüm kadarıyla iki içeriğin konularında ciddi benzerlikler mevcut :)

Bu arada bu sabah haftasonu sürüşçülerinin kayıtları Strava timelineımda akmaya başlayınca bi aydınlanma yaşadım -aydınlanma mı denir gerçi tam olarak bilemedim ama olsun-; İstanbul’un Anadolu yakasında çok keyifli köy yolları olmasına rağmen tırmanışların ve buna bağlı olarak genel irtifa kazanımının düşük olması çok üzücü. Haritada çıkan güzergah şekline bakınca 50 kilometrede 1.500 metre falan bekliyorsunuz ama çıkan 600-700 metre. Avrupa’da da durum çok farklı değil tabi. Sırf irtifa olsun diye Bahçeköy, Tarabya, Katar Cd., Trafo, Etiler ve Portakal yokuşlarını arka arkaya tırmanmaya çalışıyordum, 40 kilometrede 800-1.000 metre gibi topluyordu anca.

Şu anki dertlerim bu kadardı, arz ederim.
 
(link)
 
Sadece "Made in Turkey" bölümüyle ilgili bir yorumum olacak. "Made in Türkiye" çok hatalı bir alınganlığın ürünü. Neymiş "Turkey" hem Türkiye hem hindi anlamına geliyormuş, bu yüzden uluslararası ilişkilerde bu kelime bizi mahcup ediyormuş. Bu tür sözde sorunları sözde çözümlerle ortadan kaldırmaya çalıştıklarında "Made in Türkiye" gibi garabet formüller çıkıyor ortaya. Böyle konulara mesai ayıracaklarına araştırma-geliştirmeye, inovasyona kafa yorsalar Çin'in son dönemlerde katettiği mesafenin hiç olmazsa bir kısmını biz alabilirdik.
OnTheRun demiş ki:
Günlük konuşmada gerekli olduğunu düşündüğünüz kendi ifadenizle tahrifleri canınızın istediği gibi uygulayabilirsiniz. Kimse sizi Türkçeyi nasıl konuştuğunuzla ilgili yargılamayacaktır.
Fakat yazılı yada sözlü bir edebi eser oluşturuyorsanız dediğiniz tahrifi gerçekleştirmemelisiniz.
Hepsini görüntüle...
Mark Twain, Huckleberry Finn
 
Son düzenleme:
hakano demiş ki:
"Made in Türkiye" çok hatalı bir alınganlığın ürünü. Neymiş "Turkey" hem Türkiye hem hindi anlamına geliyormuş, bu yüzden uluslararası ilişkilerde bu kelime bizi mahcup ediyormuş. Bu tür sözde sorunları sözde çözümlerle ortadan kaldırmaya çalıştıklarında "Made in Türkiye" gibi garabet formüller çıkıyor ortaya.
Hepsini görüntüle...

Ben öyle düşünmüyorum. Futbol müsabakalarında Dingiltere'den, Liverpool'dan dörder beşer yedikten sonra İngiliz bulvar gazetelerinde çıkan "Hindi'yi kızarttık" manşetlerinin önüne geçilmiş oldu böylece. Devlet aklı, 5000 yıllık devlet geleneği bunu gerektirir. Çok büyük bir utanç kaynağıydı bizim için :)
 
Cevap yazmak için giriş yapmalısınız.
Geri