Taksim metrosundaki bisikletçi çocuk

seko35.50 demiş ki:

Hemde ne soğukkanlı gör
Bir gün bende,genelde olduğu gibi yalnız başıma sabah sürüşüne çıkmışım miss gibi bir yaz sabahı,abinin bir tanesi geldi katlanır var altında askılı tişört sandalet tam turist ömer tipli beraber sürelim daha emniyetli olur dedi,haklı tamam dedim üçkuyulardan Urla istikametinde gidiyoruz istihkamın önü,sen benim deryarıma gir hem daha az efor harcarsın dedim,hesapta yaşlı ya! meğer abi eski topraklardanmış ne bileyim ben hergün karşıyaka urla yaptığını! ben tabi abiye ayak uydurmaya çalışayım derken bacaklarımı hissetmemeye başladım,amca 30 35 ten aşşağı düşmüyor rüzgarda sağ çaprazdan kafamıza kafamıza...ama abi sürekli anlatıyor da anlatıyor,sürekli birşeyler anlatıyor bende bazen onaylar gibi yapıp evet diye bağırıyorum arkadan,30 35 arası yol alıyoruz,baktım abinin yavaşlayacağı yok bağırdım arkadan mola ver mola dedim,yok durmayalım urlada bira içeriz dedi ve ısmarladı,o günden sonra kendimi tamamen yalnızlığa verdim Artık tamamen kendimle başbaşa pedallıyorum

Hepsini görüntüle...

İsa DEMİRKOL demiş ki:

Selam arkadaşlar bu konunun burda açıldığını hatırladık ve haber vermeye geldik. Evet şans eseri tekrar aynı metrobüse denk geldiler ve bu sefer tanışma fırsatı buldular. Şuan iyi bir ilişkileri var nikah tarihi bu yaz inşallah . bu arada ben mavi bisikletin sağ fren kolu ayar vidası

Hepsini görüntüle...

hamlet2006 demiş ki:

Biz onların buluşmasını değil, buluşabilme ihtimalini sevdik.
Bir büyük aşk kavuşunca değil, kavuşamayınca devleşir. Biz kavuşamama ihtimalini de sevdik.
Zaten yanlış görmüşsünüzdür, karıştırmışsınızdır.

Hepsini görüntüle...

mariokaldato demiş ki:

Karbon şart abi
280349 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Anonim demiş ki:

@hamlet2006 İyi ki konuyu hortlattınız, nasıl kaçırmışım böyle bir şeyi.. Yorumlar olayın kendisinden daha keyifliydi.

Bir gün yine tek başıma pedallıyorum.. Kırmızı ışıkta yanıma bir çocuk yanaştı. Birlikte pedallayalım mı dedi, teşekkür ederim ablacığım yalnız süreceğim dedim, abla mı ne ablası 20 yaşında var ya da yoksun dedi, 28 yaşındayım ablacığım dedim, pardon ablacığım hiç göstermiyorsun hayırlı günler dedi gitti. Biz hep kadın bisikletlilerin başına gelen olayları dinlemeye alışkınız. Bir de erkek bisikletliler anlatsalar eminim çağın nasıl değiştiğine şahitlik ederiz..

Hepsini görüntüle...

makaram demiş ki:

Ben anlatayım,

Birgün bindim bisikletime soluğu gülhane parkında aldım. Park içinde yavaşça dolanıyor, oturacak boş bir bank arıyordum. Arkamdan MTB'li birisi yanaştı. Bisikletin üstünde baya küçük duruyordu. Az evvel Sultanahmet'in önünde peşimde makas atan MTB'li çocuklardan birisi sandım. İnce ve tiz bir ses ile "çorabın termal mi" dedi. Şaşırdım, hiç beklemiyordum böyle bir soruyu. Ben de evet dedim. Nerden alıyorsun dedi. Kuzenimin çorap sektöründe iyi bir konumda olduğunu, eline geçen termal, spor çorapları bana getirdiğini söyledim. Bu tür çoraplara ihtiyacım olursa uygun fiyata alabileceğim bir yer tarif etti. Teşekkür ettim, yaşına göre akıllı, oturaklı bir çocuk olduğunu düşündüm. Sonra yarışlardan muhabbet açtı, bir kaç hafta sonra polenezköyde yapılacak amatör bir yarıştan bahsetti, katılıp isteyip istemeyeceğimi, katılmak istersem onunda orada olacağını, görüşebileceğimizi söyledi. Yine teşekkür ettim, uzaklaştım. Dönüşte Sirkeci'deki bisikletçilerin orada gördüm. Bisikletine birşeyler yaptırıyordu. Kaskı, gözlüğü falan çıkarınca yüzü ortaya çıkmış, onun aslında bir hanımefendi olduğu anlamıştım.

Anlamıştım ama iş işten geçmişti tabi. Çocuk sanıp yüz vermedik o kadar, yüzümüz kalmadı tekrar konuşmaya. Erkeğin odunluğunu bir kez daha gözler önüne serdik.

Hepsini görüntüle...

necmeddin demiş ki:

Gözün görmemiş, kulağın duymamış,burnun koku almamış,ruhun hissetmemiş. Kalbin buz tutmuş. Hayatla dalga geçen sen, bu kez ciddi ciddi hayat dalgaya almış seni.

Hepsini görüntüle...

makaram demiş ki:

Ben anlatayım,

Birgün bindim bisikletime soluğu gülhane parkında aldım. Park içinde yavaşça dolanıyor, oturacak boş bir bank arıyordum. Arkamdan MTB'li birisi yanaştı. Bisikletin üstünde baya küçük duruyordu. Az evvel Sultanahmet'in önünde peşimde makas atan MTB'li çocuklardan birisi sandım. İnce ve tiz bir ses ile "çorabın termal mi" dedi. Şaşırdım, hiç beklemiyordum böyle bir soruyu. Ben de evet dedim. Nerden alıyorsun dedi. Kuzenimin çorap sektöründe iyi bir konumda olduğunu, eline geçen termal, spor çorapları bana getirdiğini söyledim. Bu tür çoraplara ihtiyacım olursa uygun fiyata alabileceğim bir yer tarif etti. Teşekkür ettim, yaşına göre akıllı, oturaklı bir çocuk olduğunu düşündüm. Sonra yarışlardan muhabbet açtı, bir kaç hafta sonra polenezköyde yapılacak amatör bir yarıştan bahsetti, katılıp isteyip istemeyeceğimi, katılmak istersem onunda orada olacağını, görüşebileceğimizi söyledi. Yine teşekkür ettim, uzaklaştım. Dönüşte Sirkeci'deki bisikletçilerin orada gördüm. Bisikletine birşeyler yaptırıyordu. Kaskı, gözlüğü falan çıkarınca yüzü ortaya çıkmış, onun aslında bir hanımefendi olduğu anlamıştım.

Anlamıştım ama iş işten geçmişti tabi. Çocuk sanıp yüz vermedik o kadar, yüzümüz kalmadı tekrar konuşmaya. Erkeğin odunluğunu bir kez daha gözler önüne serdik.

Hepsini görüntüle...

mariokaldato demiş ki:

Herşeyin sebebi o mor suluklar. Diyim sana

Hepsini görüntüle...

makaram demiş ki:

O zaman yoktu ): hatta çoraplarım bile mor değildi.

Hepsini görüntüle...

Cemal Ç. demiş ki:

Bulunamadi mi bu eleman daha yav

Hepsini görüntüle...

Dün akşam(04.02.18) 20:00'de Taksim'den metroya bindiğimde karşılaştığım, mavi BİSİKLETİNİ katlayıp altına koymuş karşımda oturan, sakallı-siyah eşofmanlı-kırmızı bağcklı sporcu çocuk Galiba AŞIK OLDUK!

Hepsini görüntüle...

Can Çelik demiş ki:

@hamlet2006 Düşünmedim çünkü o tarihte kız arkadaşım ile mutlu mesut bir hayatın keyfini sürüyordum hamlet2006'cığım.

Hepsini görüntüle...