Scudo Sports

Tren ve Bisiklet

Sivas'tan malatya-gaziantep yapacaktık... Oradan da güney sahilleri

Yapmadıklarını bırakmadılar, sinirlendik ve en sonunda haydarpaşaya bilet alıp turu yarıda bıraktık...

Adamlar tam olarak "YASSAK KARDEŞİM" modundalar...

Trenin en arkasına veya posta trenlerinin yük vagonuna koyduğun zaman kimseye bir zararın olmuyor ama kime anlatacaksın derdini!

Ülkede çok şeylerin değişmesi lazım... Öncelikle bisiklete "çocuk oyuncağı" bakışının değişmesi lazım...

Ne söylesek boş bence, bu ülkenin belli bir kıvama gelmesi için en az 50 sene lazım... Ben göremem herhalde, çocuklarım görür belki...
 
  • Beğen
Tepkiler: Burak KOÇ
Scudo
güncel iki tecrübemi paylaşayım.
temmuz ayında adapazarı-haydarpaşa hattında tcdd yetklisine danışarak istasyona geldik. tren gelince en arka vagonun kapı önündeki küçük sahanlık gibi yerde taşımamıza izin verdiler. 5 tl yük parası aldılar. ama bisikleti bırakmak mümkün olmadığından 1,5 saat kadar ayakta bisikleti tutarak yolculuk yaptık. ancak kondüktör sorun çıkardı başlangıçta, alamayız artık taşınmıyor falan gibi geveledi ama biz trene bindik. binince de birşey diyemediler. geçen pazar ise tuzla'dan haydarpaşa'ya banliyö ile geldik. saat 19:00 civarı idi ve trenler kalabalık olmadığı için çift ücret karşılığı bindik. yoğun olduğu zaman almıyorlarmış.
 
Ankara banliyo treninde çok kalabalık olmadığı zamanlarda rahatlıkla ücretsiz taşınabiliyor. Bisikleti alıp vagonun en ucuna gecip orda geçişleri engellemeden oturdugunuz takdirde sorun cıkarmıyorlar. Hatta gelip meraklı gözlerle inceliyorlar.
 
Mersin-Adana-Mersin tren hattında dün yaşadığım tecrübeyi paylaşayım. Tarsus'u gezmek amacıyla yapacağım Erdemli-Tarsus-Erdemli turunda Mersin-Tarsus arasını trenle katetmeyi planlamıştım. Sabah sekize doğru Mersin Garı'na vardığımda gişe memuru, bisikletimle trene binip binemeyeceğime dair kararın kondüktöre ait olduğunu belirterek kesti biletimi. Zaten kalkmak üzere olan trene bisikletimle apar topar bindikten birkaç saniye sonra bir ses yükseldi: "Yassah hemşerim!" İnternet üzerinde yaptığım bir ön araştırmada, TCDD sitesinde de yayımlanmış bir düzenlemeyle, "Banliyö trenlerinde yolcu yoğunluğunun olduğu 07.00-09.00 ve 16.00-20.00 saatleri dışında, büyük boy bisiklet ile seyahat etmek isteyen yolcularımız, bisikletleri için belirlenmiş ücreti ödeyerek seyahat edebilirler." bilgisine erişmiştim. [(link) Ben bu bilgiyi kendisine aktarmaya çabalarken, bu hattın banliyö hattı değil bölgesel olduğu ve kesinlikle binemeyeceğim cevabıyla karşılaştım.

Şaşkın ve üzgün yüz ifademin onu tavrında bir adım da olsa geri atmaya ikna etmeyeceğini anlamıştım. Israr etmeyerek bisikletimi trenden indirdim ve istasyon görevlilerine kondüktörün tavrını özetledim. Hareket memuru ile konuşmamı önerdiler. Hareket memuru ise, durumun biraz karışık olduğunu, önceleri izin çıktığını ama sonra bir ek yazı ile bu hatta trenlere bisikletle binmenin tekrar yasaklandığını anlattı. Bense TCDD sitesinden edindiğim bilgiyi tekrar aktardım, asıl kriterin yoğunluk olduğunu düşündüğümü ve pazar günlerinin ise yoğunluk tartışmasının dışında kaldığını belirttim. Hareket memuru ve yanındaki diğer görevliler mevcut belirsizlik karşısında bana yardımcı olmayı tercih ederek, bir sonraki trene beni bindireceklerini söylediler.

Bir diğer tartışma konusu ise, hattın türüydü. Mersin-Adana-Mersin hattı kâğıt üzerinde bölgesel hat olarak görünmesine karşın, sefer sıklığı ve mesafe bakımından banliyö hatlarına çok daha yakın duruyordu. TCDD görevlilerinin de bu konuda bir kafa karışıklığı yaşadığını gözlemledim. Örneğin, dönüş yolunda Tarsus Garı'ndaki hareket memuruna bu hattın nasıl bir hat olduğunu sorduğumda "Banliyö hattı." cevabını almıştım. Bunun üzerine, Mersin'den gelirken kondüktörün bana tepkisini anlattığımda, "Aslında tam olarak ne banliyö ne de bölgesel, bu tür hatlara daha ziyade RayBus diyorlar." demişti. Bence de tam olarak böyle bir hat. TCDD'nin hat sınıflandırma ve isimlendirme konusunda yeniden düşünmesi gerekiyor sanırım.

Nihayetinde Mersin'de bir sonraki sefere bisikletimle rahatça binip Tarsus'a gidebildim. Tren içindeyken de bisikletimi kapı ağzına, ön tekeri basamaklara inecek şekilde yerleştirerek seyahat ettim. Böylece, yolcu geçişlerine de hiçbir şekilde engel oluşturmuyordu. Öte yandan, yolcuların trende bisiklet görmeye alışkın olmadığı çok belliydi. İlk kez karşılaşmış olmanın şaşkınlığı yüzlerde çok kolay fark ediliyordu. Olumsuz bir bakışla karşılaşmadım ama. Tarsus'ta trenden inerken bir yolcu bu bisikletlerin "kaç para" olduğunu merak etti, ben de gerekli bilgiyi verdim.

Tarsus turumu tamamlayıp saat dörde doğru gara döndüm. Sabah yaşadıklarım beni bu kez daha tedbirli olmaya yöneltti ve gişeye bisikletimle yanaşarak memureye trene bisikletle binerken bir sıkıntı yaşayıp yaşamayacağımı sordum ve sabah başıma gelenleri çok kısaca özetledim. Memure inisiyatifin kendisinde değil tren içindeki görevlide olduğunu söyledi. İçimden eyvah dedim, aynı şeyler yine başıma gelecek. Bilet kesme işlemi tamamlanmak üzereydi ki ardımdan biri, "Beyefendi, lütfen bisikletinizi dışarı alır mısınız?" diye seslendi. Güvenlik görevlisiydi, elinde telsizi, belinde kelepçesi ve silahı vardı, akan sular duracaktı. Gülümseyerek "Zaten işim bitti, hemen alıyorum." dedim. Aynı kişinin ben sabah trenden inerken de beni fark ettiğini ve inceleyerek baktığını hatırladım o anda. Güvenlik önemli elbette, kafası kasklı bir bisikletçi söz konusuysa üstelik!

Belirsizlik, endişe, şüpheli şahıs muamelesi, bütün bunlar arasında istasyonda hareket memurunun odasına yöneldim ve önce kapı aralığından, sonra bizzat masasına vararak, edindiğim tecrübe ve bilgiyi aktardım. Sağolsun, anlayışlı bir insandı, durumu birlikte değerlendirdik, az önce anlattığım bir "hat türü" tartışması yaptık, aslında inisiyatifin trendeki görevlide olduğunu ama bana yardımcı olacağını, görevliyle konuşacağını söyledi. Endişelerim biraz olsun hafiflemişti, trenin gelmesini beklemeye koyuldum. Ara istasyon olması nedeniyle peronda hafif bir yolcu yoğunluğu vardı, bu da endişelerimi yeniden artırıyordu.

Tren sonunda geldi ve yolcular kapılara yöneldi. En arkadaki vagona yönelerek diğer yolcuların binmesini bekledim. Bisikletimi trene bindirip, gelirken yaptığım gibi, basamak ağzına yerleştirdim. Harekete geçtik, bu beni sevindirdi, henüz görevliyle karşılaşmamıştım ve izin vermeyecek bile olsa iş işten geçmiş olacaktı. Zaten 18-20 dakikalık bir yoldu ve hiçbir yerde durmadan Mersin'e gidecektik. Sonra görevli geldi, biletimi taradı ve yoluna devam etti. Şaşakaldım. Bisikletime göz ucuyla bile bakmamıştı. Dayanamadım, seslendim, bisikletime tepki vermediği için teşekkür ettim. O da, tepki göstermek için bir sebep göremediğini söyledi. Daha da şaşırdım. Durumu onla da ayaküstü değerlendirdik: Aslında yasak olduğunu, sadece katlanır bisikletlere izin verildiğini, yine de yardımcı olduklarını söyledi.

Mersin'e vardım. Bisikletle ilk tren seyahatim tamamlanmış oldu. Bu, ayrıntılı ve uzun anlatımdan sonra, sabrınıza sığınarak kısa bir değerlendirme yapacağım: Gözlediğim ve anladığım kadarıyla, bisikletle tren seyahati hâlâ sıkıntılı ve belirsizliklerle yüklü bir konu. İnisiyatif istasyon ve bilhassa tren görevlilerine kalmış. İnsan faktörü bu konuda da önemini hissettiriyor. Bisiklete, bisikletliye, seyahate bakış açısı, görev zihniyeti, yasak anlayışı, iletişim becerisi gibi kişisel özellikler sorunların doğuşunu da, çözümünü de beraberinde getiriyor. Buna kurumsal düzenlemelerdeki belirsizlikler ve çelişkiler de eklenince hâl iyiden iyiye içinden çıkılamaz olabiliyor. Ben seyahatimde sıkıntı da yaşadım, kolaylık da. Yasakçı zihniyetle de karşılaştım, sorun çözme becerisiyle de. Bir şehri gezmek için yola çıkmıştım ve hem gidiş hem de dönüş yolunda psikolojik olarak yıprandım. Günümün bir kısmını gezinin tadını çıkararak değil, endişe ve üzüntüyle geçirdim. Bisikletçilerin trenle seyahat konusunda sürüp giden bu ve benzeri sıkıntıları çözmek için çaba göstermeye devam etmesi gerekiyor. TCDD'nin kurumsal düzenlemelerdeki çelişkileri ve belirsizlikleri gidermek için durumu yeniden değerlendirmesi gerekiyor. Bu forum ve benzeri iletişim ortamlarında konuyu daha çok konuşmamız gerekiyor.

Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.
 
Güncellenmiş
Bisiklet Taşımaları

Sayın Yolcularımız;
Günümüz koşullarında çevreci, sağlıklı bir ulaşım aracı olan bisikletlerin kullanımının özendirilmesi amacıyla, talepleriniz doğrultusunda Teşebbüsümüz kent içi ve şehirler arası trenlerde yolcu yanında taşımaya kabul edilecek bisiklet taşıma kuralları ve uygulama esasları yeniden düzenlenmiştir.
Buna göre;
Banliyö Trenleri ve Marmaray trenlerinde;
-Pazar ve milli bayram günleri hariç diğer günlerde yolcu yoğun saatler (zirve saatler) olan 07.00-09.00 ila 16.00-20.00 saatleri dışında bisikletler trenlerde, yolcu beraberinde küçük el bagajı kabul edilerek, taşıma için ayrıca bir ücret alınmadan taşınacaktır.
-Yolcu yoğun saatlerde ise trenlere kesinlikle bisiklet kabul edilmeyecektir.
-Yolcu yoğunluğu olmayan pazar günlerinde ve milli bayramlarda gün boyunca bisikletler taşımaya kabul edilecektir.
-Bisikletler tüm vagonlara kabul edilecek ve varsa bisiklet taşıması için ayrılan boşluklarda veya ara boşluklarda yolcu geçişini engellemeyecek şekilde taşınması gerekmektedir.
-Yolcu başına sadece bir adet bisiklet taşınmasına izin verilmektedir.
-Asansörlerde, yürüyen merdivenlerde, trenlerde ve trenlere iniş binişlerde kendilerine ve/veya diğer yolculara verilecek her türlü zarar ve ziyandan bisiklet sahibi sorumludur.
-Turnike olan bölgelerde bisiklet geçişleri engelli turnikelerinden yapılacaktır.
-Bisikletlerin trene yükleme, trende muhafaza ve trenden indirme işlemleri bisiklet sahibi tarafından yapılacaktır.
-Tesebbüsümüze, kendilerine ve/veya diğer yolculara verilecek her türlü zarardan bisiklet sahibi sorumludur.
YHT`lerde;
-YHT`lerde el bagajları için ayrılmış bölmeye sığabilecek ölçüde katlanabilir bisikletler,yolcu yanında küçük el bagajı olarak kabul edilecek, yolcusu beraberinde ücretsiz taşınmaktadır.
– YHT`lerde katlanamayan bisikletlerin taşınmasına kesinlikle izin verilmemektedir.
Anahat ve Bölgesel Trenlerde;
Sadece tren teşkilatında furgon veya furgon bölmesi olan trenlerde, katlanamayan bisikletler yolcu yanında küçük el bagajı olarak kabul edilecek, ücretsiz taşınmaktadır.
-Teşkilatında furgon olmayan trenlerde, bagaj bölmesine sığabilecek ölçüde katlanabilir bisikletler, yolcu yanında küçük el bagajı olarak kabul edilecek, ücretsiz taşınmaktadır.
Bu trenlerde katlanamayan bisikletlerin taşınmasına kesinlikle izin verilmemektedir.
-Yolcu başına sadece bir adet bisiklet taşınmasına izin verilmektedir.
-Tren teşkilatında furgon veya furgon bölmesi olan trenlerde, katlanamayan bisikletlerin açık hali ile sığmasının mümkün olmadığı durumlarda tekerlerinin ve pedallarının sökülerek boyutunun yolcu tarafından küçültülmelidir.
-Tüm trenlerde, bisikletlerin trene yükleme, indirme işleri, trende muhafazası, yolculara rahatsızlık vermeyecek ve yolcu geçişlerini engellemeyecek ve emniyetli şekilde olması sağlanacaktır.
-Bisiklet sahipleri kendilerine ve/veya diğer yolculara verdiği her türlü zarardan sorumludur.
TCDD trenlerde bisiklet taşıma şart ve koşullaırnı değiştirme hakkını saklı tutar
 
2021'de getirilen düzenlemeyle katlanabilir ve katlanamaz bisikletleri trenlere almaya başladılar ama bence şöyle ciddi bir sorun var: Katlanamaz bisikletleri yalnızca furgonlara veya furgon bölmeli vagonlara kabul edeceklerini açıklamışlar, buna rağmen bilet uygulamalarında hangi vagonların böyle özelliğe sahip olduğu belirtilmiyor. TCDD'nin uygulamasından, furgon bölmesini uygulama üzerinden nasıl anlayabileceğimize dair soru sordum, aptal muamelesi çekip "Sorunuzu detaylandırın, hangi tren ve sefere dair bilgi almak istediğinizi belirtin" yazmışlar.

TCDD'den bilgi alabilecek veya detayları halihazırda bilen, deneyimini paylaşmak isteyen olursa çok iyi olur, zira yakın zamanda bisikletimi Balıkesir'e götürmek istiyorum.
 
Katlanamaz bisikletleri yalnızca furgonlara veya furgon bölmeli vagonlara kabul edeceklerini açıklamışlar,

Böyle bi açıklama var evet ama bildiğim kadarıyla furgon ya da furgon bölmeli vagonları yok.
 
Böyle bi açıklama var evet ama bildiğim kadarıyla furgon ya da furgon bölmeli vagonları yok.

Raily Turkey'nin yazısına göre çok az sayıda trende varmış ve hatta Ankara Ekspresi'ndekini salgından sonra sökmüşler. İş yapar gibi görünüp hiçbir *** yapmamak...
(Rail Turkey'nin yazısını forum sınırladığı için paylaşamıyorum, hiç değilse fotoğrafını paylaşayım)

1691056540616.png
 
Geri