Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Tüketici hakları hakkında yardım

@hamlet2006 kdv olayına katılmıyorum. ürünü satar satmaz kdv sini devlete ödemiyorsunuz. fatura iptali diye birşey var. iptal edilen fatura hiç kesilmemiş sayılır. fatura iptali yapılmıyorsa da gider pusulası var. müşteriye yapılan iade gider pusulasına işlenip kdvsi kdvden düşülüp kafa kafaya denk gelir.

kart komisyonu için kesin birşey söyleyemeyeceğim. iptal/iade edilen ödemelerin komisyonları da iptal oluyor olabilir. tabi siz kartla alınan ödemenin iadesini nakit yapmıyorsanız. ayrıca kart komisyonları da iade alınca tüm karı götürüp zarar ettirecek düzeylerde olmuyor yine bildiğim kadarıyla. kaldı ki çoğu satıcı komisyonu zaten fiyata eklemiş oluyor.
@Murat B. madde-22 de bahsedilen konu şu; siz kredi kartı ile bir ödeme yaptınız ve buna 3 aydan fazla erteleme ya da faizle ekstra taksit istediniz ve aldınız. bu aldığınız erteleme ya da ekstra taksitten 14 gün içinde cayabilirsiniz.
 
Scudo
Bugün karşıma gelen bikaç günlük video, Microsoft içerir, gerçekten pes dedirten olaylar.

 
devlet kendi vatandaşını soyarsa,
yabancı şirketler senin vatandaşının anasını bile ...ker.
mesut cevik burda yabancı şirketlere suç bulmasın, suç hepimizin anlayana.
 
Tanımıyorum bu Mesut Çevik kimdir, ne iş yapar tanımıyorum ama vidyoda olay biraz dramatize edilmiş gibi geldi bana. Bi kaç defa Microsoft'un "gevşek gevşek" "git mahkemeye mi veriyosun n'apıyosan yap" şeklinde yaklaştığını iddia ediyor olaya, ama paylaştığı ses kaydında çağrı merkezi çalışanının bahsettiği şekilde bir üslubu olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Evet özellikle çağrı merkezi çalışanları çalıştıkları kurum için en önemli kurumsal temsili gerçekleştiriyor, bu yüzden de önemli bi takım iletişim, vb. eğitimler alıyor diye biliyorum. Bence bu arkadaş da görevini gayet güzel bi şekilde yerine getirmiş, temsil ettiği kurumun karşısındaki müşteriye talep ettiği şekilde bir hizmet sağlayamayacağını söyleyip çekilmek de var, ancak hukuk yolunun açık olduğunu hatırlatmaktan imtina etmiyor.

Kanunsuzluğu kullanarak müşterisini mağdur eden bir firmanın çağrı merkeziyle yapılan görüşme neticesinde bu şekilde bir vidyo çekip çağrı merkezinde çalışan insanı mağdur etmek de ne bileyim?

Bazen ben de yaşıyorum aynı şeyi, Türk Telekom'la yaşadım hatta daha geçenlerde. Beni aramışlar ulaşamamışlar diye e-posta gönderip bilgilendirme yapmışlar, tarifemin taahhütü dolduğu için faturam zamlanmış. Yarım saate yakın konuştuk çağrı merkeziyle, gerçekten saçma sapan zorladığımı düşünüyorum biraz canım sıkkındı herhalde, gerçekten helal olsun karşımdaki hanımefendi üslubunu asla bozmadı ve neticede hem beni sakinleştirdi hem de eskisi kadar ucuz olmasa da bi tık pahalıya daha farklı bi tarifeye geçmem için beni ikna etti. Telefonu kapadıktan sonra "ulan?" gibi bi tepki verdim ama "onaylıyorum"ları yapıştırdık bi kere dedim geçtim. Gidip "Türk Telekom'un benim saf duygularımla oynaması rezaleti" falan diye başlık açmadım yani hiç bi yerde :)

Vidyonun olumsuz gördüğüm kısmını eleştirdikten sonra geleyim şimdi içerikle ilgili yorumuma. Geçenlerde Instagram'da bi vidyo vardı, adam iPhone mu iPods mu ne değiştirmeye çalışıyor farklı ülkelerde, her gittiği ülkede (yanlış hatırlamıyorsam Bangladeş falan da vardı) hemen değişim yaparlarken Türkiye'de yapmamak için kırk dereden su getiriyorlardı falan gibi bi vidyo. Evet ülkemizde böyle bir durum var, kanunsuzluk, adaletsizlik almış başını gitmiş. İnsanların içinde en ufak bir hak umudu kalmamış, beklentisi de kalmamış. O yüzden her ne kadar haklı bir isyan olarak görsem de, herkes canı yanana kadar herhangi bir konu hakkında sessiz kalmaya alışmış durumda. Kimisi için oyun konsolu sebep oluyor ses çıkarmasına, kimisi için zwift üyeliğine gelen fahiş zam, kimisi için EYT, kimisi için başka bi şey, seçip beğenilebilecek o kadar fazla hakkaniyetsizlik var ki. Topluca bi ses çıkarmak lazım ama o zaman da terörist oluyoz :(
 
  • Beğen
Tepkiler: Hami Bulut
Bugün karşıma gelen bikaç günlük video, Microsoft içerir, gerçekten pes dedirten olaylar.

Vitaminsizler diye hitap eden bir karaktere sahip olan kişinin videolarını açmam bile.
 
Geçtiğimiz sene ben de Samsung'dan aldığım bir çamaşır makinesini hakem heyetine verdim. Çamaşır yırtıyordu. Hani hafif minik delikler düşünmeyin. Kazakta falan böyle yaratık yemiş gibi parçalanmış bölümler. Foto çektik. Önce kendi servisine, sonra müşteri hizmetlerine, sonra aldığım yere başvurdum. Değişim talep ettim. Gelip tamir için alıp geri getirdiler. Daha da bozuldu makine. Aynı sorun devam etti yine değişim talep ettim. Ne deseler beğenirsiniz. Çamaşırlarınızı saklayın, bizden bir ekip gelecek. Oradaki bilir kişi huzurunda çamaşır yıkanacak. Ve eğer yırtık çıkarsa değişim olacak. Ailemin çamaşırlarını kendi donumu falan elin adamına göstereceğim. Ulan gel al makineyi götür fabrikaya test et. Bir de corona dönemi eşim hamile vs. Böyle saçmalık olmaz diye itiraz edip para iadesi istedim. Kabul etmediler. Ta Koredeki ana merkezine mail attım. Geri dönüş olmadı. En son tüketici hakem heyetine verdim. 6 ay sürdü cevap almam. 6 ay sonra haklı bulunup para iadesi aldım. Ha sonuç ne mi oldu? 7500 liraydı galiba elime para geçti. Ama emsal çamaşır makineleri 15000 olmuştu.

Bu durumla karşı karşıya kalabileceğimi bildiğim için ilk haftadan çamaşır makinesini balkona koyup başka marka bir çamaşır makinesi aldım. Sorunsuz çalışıyor çok şükür. Hayır yıllardır telefonda Samsung marka kullanırım. Ve memnundum. Ama artık ben de boykot ediyorum. Evimde Samsung ne varsa satıp yerine başka marka beyaz eşya aldım. Bir bulaşık makinesi kaldı. O da ömrünü yitirince kurtulacağım tamamen.

Kore'ye yazdım kısmı saçma gelmiş olabilir ama bazen işe yarıyor. Logitech marka kulaklık almıştım. Eskiden sağlam olurdu. Bir modelinde hata var sanırım fabrika çıkışlı. Geldiği gibi problemli geldi ürün. Vatandan almıştım. Vatan ben karışmam yetkili servise gönder dedi. Daha aldığımın aynı günü. Servisi aradım iki hafta içinde gelir dedi vs. Logitech genel merkeze mail attım. Adamlar video ile ispat istedi. Gönderdim. Bana ürünü değiştirmek için direnen yerli yetkililerin aksine adamlar eski kulaklık sizde kalsın size yenisini gönderiyoruz dediler. 3 güne avrupadan yeni kulaklık evime geldi. İşte sattığı malın arkasında duran marka budur. Sonra o da benzer şekilde bozuldu gerçi. Bu sefer yerel kaynaklarla çözdüm işi. Oradan da değişim aldım. O da bozuldu 😄Gerçekten bozuk seriydi herhalde.
Maalesef kapandı. Davayı kaybettim, mahkeme masraflarını ve Microsoft avukatının vekalet ücretini ödedim. Ürün ortada yok :)
Geçmiş olsun hocam. Microsoft'a bir boykot da benden.
 
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy
yılbaşından sonraki zamlara denk gelmemek için aralık ayında 10 yıllık pasaporta başvurdum pasaport 5 ayda basıldı basım tarihi basvuru tarihi hakem heyeti bizim yapabileceğimiz birşey yok mahkemeye verin diyor

(link)
 
Maalesef kapandı. Davayı kaybettim, mahkeme masraflarını ve Microsoft avukatının vekalet ücretini ödedim. Ürün ortada yok :)
Üzücü yanı bir kenara gerçekten hayret verici. Malı gasp ve zarardan davadan bahsetmişsiniz. Oradan yürüseydiniz bari battı balık yan gider :)
 
Üzücü yanı bir kenara gerçekten hayret verici. Malı gasp ve zarardan davadan bahsetmişsiniz. Oradan yürüseydiniz bari battı balık yan gider :)

O konuda dava açmak için tüketici mahkemesinden çıkacak kararı bekliyordum. Ama gördüğünüz gibi karar aleyhimde çıktı.

Microsoft'un avukat ordusuna karşı ben tek başıma bir şey yapamadım. Türkiye'nin bilişim hukuku alanındaki en yetkin hukuk bürolarından biriyle çalışıyorlar. O davayı da açıp kaybetmiş olsaydım, ödeyeceğim masraf ve vekalet ücretini tahayyül edemiyorum :)

Ne yazık ki bu ülkede hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku geçerli...
 
O konuda dava açmak için tüketici mahkemesinden çıkacak kararı bekliyordum. Ama gördüğünüz gibi karar aleyhimde çıktı.

Microsoft'un avukat ordusuna karşı ben tek başıma bir şey yapamadım. Türkiye'nin bilişim hukuku alanındaki en yetkin hukuk bürolarından biriyle çalışıyorlar. O davayı da açıp kaybetmiş olsaydım, ödeyeceğim masraf ve vekalet ücretini tahayyül edemiyorum :)

Ne yazık ki bu ülkede hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku geçerli...
Acaba Mirosoft yerine faturada adı geçen firmayı, veyahut garanti belgesinde kaşesi olan firmayı mı dava etmek daha verimli olurdu? Avukatınız o konuda ne dedi?
 
Acaba Mirosoft yerine faturada adı geçen firmayı, veyahut garanti belgesinde kaşesi olan firmayı mı dava etmek daha verimli olurdu? Avukatınız o konuda ne dedi?

Ürünün garanti ve servis hizmetlerini Microsoft sağlıyor. Ürünü de doğrudan Microsoft servis merkezine, sistem üzerinden oluşturduğum kargo koduyla göndermiştim zaten. Satıcı firmanın bu aşamada sürece dahli olmadı. Onları davaya dahil edecek bir gerekçe yok ortada. Daha doğrusu ortada ürün yok :) Microsoft servis merkezinden ürünü geri alabilseydim, müteselsil sorumlu olarak satıcı firmadan da zararımın tazminini talep edebilirdim.
 
Ürünün garanti ve servis hizmetlerini Microsoft sağlıyor. Ürünü de doğrudan Microsoft servis merkezine, sistem üzerinden oluşturduğum kargo koduyla göndermiştim zaten. Satıcı firmanın bu aşamada sürece dahli olmadı. Onları davaya dahil edecek bir gerekçe yok ortada. Daha doğrusu ortada ürün yok :) Microsoft servis merkezinden ürünü geri alabilseydim, müteselsil sorumlu olarak satıcı firmadan da zararımın tazminini talep edebilirdim.
Adamlar mal yok problem yok durumuna geçmişler. Aman başka firmaların kulağına gitmesin.
 
Adamlar mal yok problem yok durumuna geçmişler. Aman başka firmaların kulağına gitmesin.

Benzer durumu Lenovo ile yaşadık. Çalıştığım firmanın ürünüydü. Tamiri mümkün olmayan ürünü çeşitli sebeplerle iade almadılar. Aylarca bekledik ürünü de göndermediler. Sonra dediler ki biz tamiri mümkün olmayan ürünleri imha ediyoruz. Aaa ne kadar güzel o zaman paramızı geri verin dedik verdiler :D
 
2009-2010 falandı net hatırlayamıyorum, kullandığım Dell marka diz üstü bilgisayarımın anakartında problem çıktı. Gerçi çağrı merkeziyle bi 2-3 ay uğraştım ama sonunda bilgisayarıma servisin bakacağını söylediler. Nereye göndereyim diye sordum, dediler ki olduğunuz yerde kalın biz geleceğiz. Gerçekten de 50'lerinde bi beyefendi geldi 2-3 gün içinde, temiz bi masa istedi benden, üstüne bi örtü yaydı, benim bilgisayarı adeta bi cerrah hassasiyetiyle söktü dağıttı, anakartı değiştirdi, aleti topladı kapattı ve gitti. Böyle bir hizmet görmemiştim daha önce ve hepsinden öte adamın tavrı, üslubu ve iletişim şekli mükemmeldi.

Kulakları çınlasın, resmen yaptığın işi iyi yapmaya çalışmak ve bi iş yaparken ortalığı batırdıktan sonra toplayıp tertemiz bırakmak konularında hayatımı etkileyen bi örnek oldu bana.
 
Devletin vatandaşını korumadığı bir ülkede olağan şeyler bunlar
 
Vitaminsizler diye hitap eden bir karaktere sahip olan kişinin videolarını açmam bile.
Siz bu arkadaşı samimi sanıyorsunuz, sitesinde nvidia hakkında haber yazınca yazarlıktan atan bir editörleri var, bunu bize nasıl yaparsın diye.
Geçtiğimiz sene ben de Samsung'dan aldığım bir çamaşır makinesini hakem heyetine verdim.
Hocam ben çamaşır işine çok düştüm bir aralar, Sinner döngüsü falan hepsini hatmettim. Artık tek sıvı deterjanlı ön yıkama, toz deterjanlı ana yıkama yapıyorum. Makine ne kadar küçükse mekanik etki o kadar azalır, eskiden yüzüne bakmadığımız küçük tamburlu makineler çamaşır dostu. Tam doldurursan daha az döndürür, yarım doldurursan daha çok yıpratır; o yüzden eski makinenize iyi bakın. Öylesini ileride zor buluruz.
 
Geri