Scudo Sports

Türkiye'de bisikletçiliğin gelişememesi

Konya yerel sayfalarında günde en az 3 tane bisiklet çalıntı haberleri izliyorum resmen bisiklet hırsızlığı sektör haline gelmiş.


Valla calinma sorunu hemen hemen her ülkede büyük problem.
Benimde ilk bisikletim calindi. Polis artik ciddi kanit olmadan islem bile yapmiyor.
Bu Türkiye'ye özgü birsey degil malesef.
Özellikle Fransa'da calinma olayinin cok daha fazla oldu söyleniyor.
Gürcistan'da insanlar kapilarini kilitlemiyorlar, hirsizlik yok denecek kadar az, ancak orada da Tiflis gibi sehirlerde durum farkli...
 
Scudo
Baslik altinda bir suru sey yazilmis iyi guzel ama "bisikletcilik" derken herkes baska sey kastediyor.

Hobi bisikletciligi mi?
Spor olarak degerlendirildiginde atlet yetistirememek mi?
Bisikletin ulasim icin kullanilmasi mi?
Bisiklet sektorunun, uretiminin, ticaretinin gelismesi mi?

Her kafadan ayri ses cikiyor. Bu farkli konular birbirini takip etse de, aralarinda iliski olsa da ayni seyler degil. Misal Belcika, Ispanya, Kolombiya'dan super bisikletciler cikiyor ama toplu tasima icin kullanim orani Hollanda ya da Danimarka kadar degil. Ticari olarka bakarsak zaten Tayvan almis yurumus, her neyse.

Eger bu konuyu uretim acisindan ele alirsak, iktidarin cikari olmayan hic bir seye yatirim yapilmaz gecelim.
Spor konusunda ele alirsak futbol ve biraz da basketbol disinda spor olarak degerlendirilen brans yok Turkiye'de. Hic dusunmeye gerek yok, diger spor dallari niye basarisizsa o yuzden basarisiz.
Hobi de ayni sekilde, Turkiye'de kac kisinin hobisi var? Insanlar hobilerine neden kaynak ( para ve zaman ) ayiramiyorsa buna da ayiramiyor.

Gelelim ulasim konusuna. Bunun icin basta cografya olmak uzere bir dunya arguman sunulabilir ki cografya buyuk etken, inkar etmemek lazim. Elektrikli bisikletlerin pandemi ile beraber yayginlasmasi ile bu konudaki dezavantajlar halledilebilir ama bunlarin maliyeti yuksek, bu sefer de alim gucune dayaniyor is.
Cografya disinda en buyuk etken orta dogu toplumlarinin tamaminin kolektivist olmasi ve davranislarini belirleyen temel mativasyonun bireysel tecihler degil toplum baskisi ( onay ve ayiplama/utanc ) olmasi. Buradaki kullanicilarin buyuk cogunlugu bisiklete gonulden bagli, ulasim icin kullanan insanlar gibi sadece materyalist bir bagi yok ama bir bakiyoruz basliklara ve iceriklere, elalaem ne der diye tayt giymekten cekiniyorlar. Ya bu ise gonul vermis adam elalem ne der korkusundan saglikli ve verimli bir kiyafeti kullanamiyorsa, siradan vatandasin sadece ulasim icin bisiklet kullanmasi mumkun degil malesef. Baskalairinin ne dedigini bu kadar onemseyip daha sonra ilerleme/degisim olmamasindan sikayet etmek mantikli degil.
Diger yandan Turk kulturu tamamen gosteris uzerine kurulu. Neyi ne kadar iyi yaptiginiz degil yaparken ne kadar iyi gozuktugunuz onemli. Ev - is arasi 3 km mesafe olan insanlar dahi otomobil aliyor insanlar toplum tarafindan onaylanmak icin.

Bisiklet ile ulasim konusunda merkezi ve yerel yonetimler konusuna hic girmiyorum bile cunku bu kurumlar halkin istegi dogrultusunda is yapiyor. Halk siha istiyor, goklerde ucak istiyor, 2021 yilinda 500 sene onceki Osmanli'nin sahip oldugu topraklari fethetmek istiyor. Bu istekler varken ulasimin ve sehirciligin bisiklet icin duzenlenmesi de imkansiz dogal olarak.

Baska onemli mesele de kadin erkek esitsizligi, kadinin toplumdaki statusu sebebi ile bisikletin kadinlar icin tabu olarak gorulmesi. Kisa kollu kiyafet giyen kadina kotu gozle bakilan bir ulke Turkiye. Cok istisna ornekler, sehirleri arguman olarak anlamsiz, Anadolu'nun herhangi bir sehrinde etekle bisiklet kullanmaya kalkan kadinin dedikodusu 5 dakika icinde butun sehre yayilir. Bu durumda toplumun sadece yarisi mi bisiklet kullanacak?

Turkiye'de bisikletcilik neden gelismiyor sorusunun ozet cevabi, halk bunu istemiyor ve toplum yapisi buna uygun degil.
 
Bence Türkiye'de bisikletçiliğin gelişmeme nedeni, bir mekana gidildiğinde masanın üstünde varyasyonlarına rastlanılabilecek bu fotoğrafta açıkça belirtilmiş.
unnamed.jpg
 
Son düzenleme:
Konuyla ilgili olmayabilir ama kendi bisikletimi kendim onarmak istiyorum hem öğrenmek istiyorum ama sökme takma aletleri bir bisiklet fiyatına nerdeyse? Tavsiyesi olan var mı? Bu aletleri nasıl edinicez?
 
IMG_20210605_195103.jpg

Konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm için paylaşıyorum.
Bu konu üzerine yazılmış bir doktora tezini kitaplaştırdılar.
Okursanız bu konuyu daha derinlikli biçimde tartışabiliriz diye düşünüyorum.
Zira kitapta beni bile hayrete düşüren bilimsel sonuçlar var.
Şiddetle bütün bisikletlilere tavsiye ediyorum.
 
Konuyla alakasız ama bu martının scooterları oraya buraya bağlanıyor çalınmıyorda bisikletler neden hemen ucuyor martı scooterlarda calınmaya engel olan sistem ne ve neden o sistem bisikletlerde yok
 
Konuyla alakasız şeyleri sormaktansa, konu açabilme yetkinliğine ulaşmak için konu akışına dahil olup sonra başlık açmak daha doğru.

Neden gelişmiyor? Bu önceki yazdığımın da etkisi var. Şöyle ki; kimse sistemi izlemeyip herkes kendine uydurmanın ya da sistemi takmamanın peşinde. Evet, trafikten bahsediyorum. İnsanlar kendi kafasında bisikletin trafikte yeri yok diye kodlamış, kuralları bilen hatırlayan ya da takanın bir önemi kalmıyor. Herkes en az 1 kere deneyimlemiştir, trafikte bir araç sürücüsü hatalı bir şekilde sizi ezecek olur ve bisiklet sürücüsünün tetikte olması sayesinde son anda kaza önlenir. Araç sürücüsüyle tartıştığınızda kendi bok yemezliği yetmezmiş gibi bir de bisiklet sürücüsünü azarlar trafikteki varlığından dolayı.

Sistemli olmak sürekli değersizleştirişiyor. Ben son 5 yıldır kırmızı ışığa kaldığında ışığı bekleyen 1 tane bile polis aracı görmedim. Bir olaya da intikal eder aceleleri yoktu ama hiçbiri kırmızı ışığa riayet etmedi mesela. Kamu görevlisi takmazken halk hiç takar mı?

Ve ayrıca, yaşama savaşı verdiğimiz bir dönemdeyiz. Bisiklet gelişimi çoğu kitleler için lüks bir konsept şu anda. Onun da etkisi var.
 
@bkeskin
Icinde gomulu gps var
@Phil Miller bu tarz setlere bakin bi de (link)

Sevilla, nasıl Güney Avrupa'nın bisiklet başkenti oldu?

Öncelikle herkes şu başlığı okusun bence forumun üstüne pinlenmesi gerekiyor Sevilla'da olanlar.

Başlıkta da dediği gibi biz şuan 'trafikle savaş halinde olan gladyatörüz'. Milletin durumu zaten kötü. Kimse de bisiklet yolu istiyoruz diye protesto edicek güç yok. Sevilla örneğinde olduğu gibi dirayetli bi yönetici çıkıp bu işi halledicek. Şuan yeterince protestocu sayısının olduğunu düşünüyorum.

Tayt giyinmeye çekinme olayı da bence bunla alakalı. Bütün şehirde zaten az sayıdaki bisiklet kullanan kitle de tayt giyince sırıtıyor haliylen. Ben de tayt giymeyenlerdenim. Biraz da bu toplumun dönüşümüyle alakalı. 20 sene önce kapalı kızların pantalon giymemesi için bi gündem varken şuan büyük çoğunluğu giyiyor ve tamamen yeni normal oldu bu. Tayt olayı da bu şekil oturacak. İlk başta yeterince bisiklet süren olması lazım ki aradan çıkan taytlı aykırılar zamanla normal karşılansın.

Aynı örnekler dünyanın her yerinde var.Eskiden de amerika da vs. dardı kısaydı diye kadınların kıyafetine karışılıyomuş. 1930 lar 1940 lar olması lazım. şimdi o darlar kısalar normal oldu.
 
Son düzenleme:
Geri