Türkiye'de lisans meselesi

@Kudret Kurtcebe ben de talep ederim. ancak siz biraz şanslı nesildensiniz. emekli misiniz ya da kaç yıldır emeklisiniz bilmiyorum, ben sizin yaşınıza geldiğimde halen daha emekli olamamış olacağım, biz mezarda emeklilik nesliyiz. tüm zamanımı ancak 60'tan sonra bisiklete verebileceğim.
şurada pazar günü uzun tur yapmak için bile ayda 1 kez organize olabiliyoruz malesef. herkesin ayrı sosyal çevresi var. şu şartlar altında 60 yaşıma geldiğimde pedal kesmeden 50 git, 70 dön, 15 kartepe'ye bas durumunda olabileceğime inanmıyorum ve bunu iddia da etmiyorum. zaten bu sebeple bisiklete adam gibi binmediğimi düşündüğümü söylüyorum, kaldı ki bisiklete bindiğini söyleyen çoğu kişi için de durum bu.
yıl içinde akademik çalışmalar yapıp, 40 basketbol, 20 de futbol maçına gidip, tüm bunların yanında karnımızı doyuracak işte çalışalım; onun ardından da pedal kesmeden bıçkıdere ve telsiz eğimlerini çıkacak formda kalalım.

malesef 1 haftada buna yetecek kadar gün yok.

kaldı ki başka insan müsabaka izlemeye gitmez, eşi ve çocukları vardır onlarla vakit harcar, ya da çalıştığı iş yetmez ek iş yapıyordur. herkesin hayatı mükemmel değil malesef.

@ilkercom

insanların kitlesel olarak köprüden geçmeleri güzel bir tablo,hiç kimseyi performansçı olacaksın diye zorlamanın anlamı yok,
kendi öz eleştirimi yapayım idmanlarda yapılan hataları gördüğümde sesim yükselmiş olabilir,mataradan giderken su içilecek dediysem o olacaktı ,
tempo kesilmeyecek idi 30 km basılacaktı,bunları uyguladık,sonuç ne oldu takım kartepede 16.turda 2 fire vererek iddasını kaybetti,geriye sadece formalar kaldı,bir takım sonuna kadar iddasını götüremez .performans anlayışın amatörcesini uyguladık,prolar 100 km durmaz basar arkada eskort vardır,türkiyede kaç adet böyle çalışan ekip var bilmek isterim doğrusu tabi olsada az.

@hashus1099

işte handikaplar var idealistim ,müzik benim işim ama artık emekli oldum .2002 'de
yıllarca 7 bisiklet eskittim 8 'inciyi eskiteceğim.çocuk yok evlenmedim...

@Murat B.


bende çocukken astım sorunum vardı hatta ölümden döndüm diyebilirim yüze yakın dekort ilaçlarından kullanmıştım bayada etkisini hissettim sonradan geçti doktorun dediği gibi 18 den sonra bişeyim kalmadı hatta askerde koşu birincisi ve spor birincisi olmuştum defalarca

yalnız kalp hastalığı çok ciddi kalp ameliyatı olan değil bisiklet koşu bile yapmamalı dikkat etmeli kalp krizi anında müdahale edilmezse ölümle sonuçlanır

edit: rus hacker takımının yaptığı açıklamaya göre (link) ve (link) özellıkle astım hastalarının kullandıkları ilaçların içerdiği bir maddeyi kullanmış.

amstrong gibi belki 10 yıl sonra itiraf eder çünkü dopingin kendisi testlerden 10 yıl ilerde itiraf etmezse yakalanmıyor hiçbiri

tour de france'ı çok rahat bir şekilde kazandi 3 büyük turu kazanması dopingsiz imkansız 1 büyük tur neysede 2 büyük turuda dopingsiz kazanabilen şu anda dünyada bisikletçi olmadı...

Bu yıl Tour’un yanına Criterum du Dauphine’yi koyarak aynı yıl içinde hem Tour’u hem Dauphine’yi 3 kere kazanan ilk bisikletçi olmayı başardı.

(link)

@Cem Ç.

cem biliyorsun nasıl müdahil olurdum sigara olayına, muzafferi hatırla, içmemesini söyledim ,sanada,ama sonunda def ettin sigarayı.

@Cem Ç.
şu avrupa doping tarihini bi araştır, kimler kimler doping yapmış şaşarsın

@Cem Ç.
Dauphine tdf öncesi en önemli test turu, yani Dauphine'yi kazanan tdf'a en büyük favori olarak gelir genelde. Çok şaşılacak bir şey değildir yani Dauphine'yi kazananın tdf'yi kazanması. Ayrıca Froome 3 büyük turu kazanmadı, sadece tdf'yi kazandı. 3 büyük turun 1'i olan tdf'yi 3 kere kazandı, onu da arka arkaya değil 2014ü boş geçerek kazandı. Eski bisikletçilerin performansları göz önünde bulundurulursa sene de 1 büyük kazanmak dünyanın en iyi bisikletçisi için çok da büyütülecek bir şey değil. Sene boyunca odaklandığı tek yarış tdf.

bence ameliyat ve kronik hastalıklara sahip insanlar ciddi şekilde doktor kontrolünden geçmeli ve izin verilen aktiviteleri yapmalı.
örneğin bir çok yüksek tansiyon hastasına spor yapması ve daha hareketli bir yaşam tavsiyesi verilir ancak bu kişilerin bisikletlerine atlayıp kartepe ye filan çıkması mümkün olmayabilir.yine Contador gençlik yıllarının basında cok ağır bir beyin ameliyatı geçirmişti zaten ailesinde kalıtsal hastalık var kardeşi doğuştan beyin felçli.
team novo nordisk pro continental bir takım ve tüm sporcuları tip 2 diabet hastası farkındalık yaratıyorlar.
demek istediğim şu ki eğer bir kronik hastalığınız varsa bu spor yapmanıza engel değil yeter ki doktor kontrollü olsun ve kendinizi kandırmayın.

Bence Kudret abi çok haklı, ama üzerine çok gidilmiş.
Heyet raporu alırken bile "Bir hastalığın var mı" deniyor, yok diyorsun alıyorsun onayı.

@orcun oguzhan

orçun doktor kontrolü dediğin gibi, asla lafım olmaz.

@Exxplosive

üzerime gidilmesi ,beni topa tutmak serbest ,asla kızmam,medeni insanlarız tartışırız hatalar kabul edilir,anlatmak istediğim insanların hayatlarının önemi,kişiler yaşamlarını riske atmakta serbesttir ,onada lafım yok,neden idmanlarımdan örnek veriyorum,herkes ne yaptığımı bilmeli,benim için önce insanın yaşamı,idmanlarda 30 km durmadan basıldı,burada kurallar belli idi,rahatsızlığı olanı almadım,sigara içenler ve içki alışkanlıkları olanların benim idmanlarımda zorluk çekecekleri aşikar idi ,yarışlara katılacak arkadaşların kronik hastalıkları varsa ve kalp ameliyatı geçirmiş iseler ,yüksek tansiyonu ve astımları var ise kesin bilen doktora gitsinler,hemen hiç bir tedavi görmeden bi anda insanların eline lisans tutuşturmak ya da sağlığın iyi raporu vermek ne kadar doğru.

Bisiklet Lisansı sahibi değilim ama geçmişte azılı bir hipertansiyonluydum 19/10 civarı geldiği oluyordu .
Buna rağmen 3 yıl resmi futbol maçlarına çıktım riskliydi biliyorum ama o zamanlar bisikletten daha çok futbola ağırlık veriyordum çünkü benim için bir tutkuydu.

Bir dönem ilaç kullandım ama ilaçların bir faydasını göremedim çünkü bu durum çocukluğumdan beri vardı ve bir türlü düzelemiyordu.Buna rağmen resmi maçlarda 90 dk koşuyordum ve gerçektende hızlıydım ama aklımdada hep acaba hipertansiyon sonum olurmu sorusuda vardı.

Sonradan asıl tetikleyen sebebin genetik yatkınlıktan çok pskolojik durumlar (stres,sıkıntı vs) olduğunu başka bir doktor söylemesiyle farkettim.

Hipertansiyon çok ilginç bir durum üzüntü ve sıkıntı anında tavan yapabiliyor ama hayatı çok fazla detaylamazsanız yediğinize içtiğinize dikkat ederseniz emin olun alt seviyelere iner.

En büyük tetikleyici stres.Günümüzde stresten uzak durmak çok zor ama yinede bunu en aza indirmek benim ve bundan muzdarib olanların elinde.
Şu anda maraton yapıyorum her ne kadar iyi durumda hissetsemde aklımda acaba sorusu yinede var ama durum böyle diyede tutkularımı bırakamam.

Son olarak 90'lı yıllarda futbol lisansımı tansiyonlu olmama rağmen çok kolay şekilde varmişlerdi çünkü o dönem federasyon işleri al gülüm ver gülüm şeklindeydi ve klüp başkanı hatrı geçen biriyse gevşek olan prosedürlerde ortadan kalkıyordu..

Ben de futbol müsabakaları için rapor istediğimde 1 dakikada almıştım,"bir hastalığın veya sürekli ilacın var mı ?" yok diyorum ve rapor elimde , hukuki sorumluluk kısmına gelirsek kimse hekimin 3 dakikada verdiğini kanıtlayamaz,devlet hastanesine gidip check-up istesem ilgileneceklerini hiç zannetmem.Bir keresinde doktorun bana zatürre teşhisi koymuşluğu var , ve nasıl koyuyor derseniz 3 soruyla.İyiki sonra alanında tecrübeli birine gözüküp doğru teşhisi koyduk .
En iyisi yine özel bir hastaneden almak..

@Kudret Kurtcebe, member: 18086

@Kudret Kurtcebe, member: 18086

Hiiiç endişenlenme...

Pro'ların çoğu astımlı olduğunu söyler veya astımı bahane eder.
*Tabi burada belirtmek gerekiyor ki, gerçek astımlı sporcu ile bunu bahane ederek avantaj sağlıyanları aynı değerlendirme yapmak doğru olmayacaktır ama bu ayrım nasıl yapılır?

Çünkü astımlı sporcuların! önceden alınan izinler dahilinde terbulatin içeren ilaçları kullanmasına belli miktara kadar izin veriliyor. Bu madde nefes açarak daha fazla oksijen girişi sağlar.

Bazı örnekleri görünce, hadii yaa! gibi cümle söyleniyor:

- Eski bisikletcilerden; Jan Ullrich ve Miquel İndurain
- Efsane sprinter Alessandro Petacchi.
Bu linke: (link) detaylı bilgileri var.

- Chris Froome yarış sırasında dahi astım ilacı kullandı. Terbulatin nefes açmaya yarıyor. Eee, Froome fısfıs yaparken, diğer sporcular ha gayret...


- Uluslararası Bisiklet Birliği beyanı; "Bradley Wiggins'in astım nedeniyle kullandığı ilaçlar, tarafımız ve İngiltere Bisiklet Federasyonu tarafından biliniyor"...

- Simon Yates (ingiliz bisikletçi) Paris-Nice 6.etap; doping testinde yasaklı maddeye (terbulatin) rastlanmasına rağmen astım hastası olması ve kullanım miktarı sınırını geçmediği gerekçeleriyle men cezası almadı.

- Londra 2012 olimpiyatında, yarışların 15% 'ini astımlılar kazandı!

Yakın dönemden hep ingiliz değil mi?

Yol bisikleti ve yarışları gerçekden dünyanın en zor sporlarından biri (triathlon'u özellikle ironman; 3.8km yüz, 180km bisiklet, 42.2km koş... ne desem), bu nedenle her türlü performans iyileştiren destek aranıyor. Kimi mikron düzeyde kullanıyor, günü kurtarmak için. Kimi pro destek alıyor sarı mayo için.

Yine eskilerden efsaneler;
- 1972 yılı Münih Olimpiyat’ında 7 kez yüzme şampiyonu olan Mark Spitz
- NBA yıldızları Dennis Rodman, Dominique Wilkins, Isaiah Thomas... (daha vardır da, bunlar hatırladıklarım)

- David Beckham; ingiliz, medya, pohpoh... orta avrupa ülkelerinde olsaydı; sıradan...

- Ünlü tenisci Novak Djokovic

- Kış sporlarını takip edenler biliyordur; kayaklı koşu disiplinden Marit Bjoergen. Dünyadaki en iyi kış sporcularından biridir.

vs. vs... aslında masum gibi görünen ama kuzu postundaki uyanık kurt şeklinde...

En basit inhaler veya efedrin bile etkiler.

Bazı prensip sahibi şirketler üretim yada masabaşı iş olsun sıkı prosedürler çerçevesinde işe alım yapıyor.
Bağımsız sağlık kurumlarından en az 5-6 sağlık testi istiyor ve istisnasız hepsindeki kriterlerin sizde bulunması gerekiyor.Doğru olanda bu..Sonuçta bir sıkıntı durumunda bedelini her iki tarafta ödüyor..

Ama bazı kuralsız firmalarda acil eleman ihtiyaçlarından ve dolayı göstermelik olarak anlaştığı sağlık kurumu yada sizinle detaylı olarak ilgilenemeyecek aile hekiminin raporunu kafi görüp işe alım yapıyor ve kötü sonuçlara sebep oluyor..

Sistemin gevşekliği heryeri sarmış durumda Çalışma, sağlık, ve gıda bakanlıklarının göstermelik ve önceden haberli denetimleri ve düşük kriterlere belge,sertifika ve lisans verebilmesi herşeyin önünü açıyor..
Uluslar arası bağımsız denen İso denetçileri bile şirket ve ciro oranına göre çoğu şeye göz yummaktalar..

Kendimden örnek vermek isterim. Akciğer hastasıyım, 2 kez akciğerlerim patladı sol akciğerimden bir kısım aldılar, sağ akciğerimi ilaç yardımıyla kaburgalarıma yapıştırdılar. Geçenlerde sağlık raporu almak istedim, muayene bile edilmedim. Diyalog şu ne için lazım ? Gözlük kullanıyor musun ? Bilindik bir alerjin hastalığın var mı ? Sürekli kullandığın ilaç ? Tamam sağlıklısın ...

Türkiye'de insan sağlığına bir hekim böyle yaklaşıyorsa, insanlardan da bir umut kendini düşünmesini beklemek maalesef hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor. Bana bir şey olmaz mantığı ile cehalete koştuğumuz sürece insanlar pisi pisine ölmeye devam edecektir............

Lisans konusundaki yorumlarınızda belki de haklısınız.
Bisiklet sporuna yalnızca "yarışmak" yönünden bakarsanız haklısınız.

Ama bisiklet kullanmayı "genel" olarak ele alırsanız bazı yorumlarınız yanlıştır. 54 yaş, 2013 yılı Ocak ayında geçirilmiş bir kalp krizi sonrasında %65, %75 ve %96 oranlarında tıkalı 3 damardan %96 olana uygulanan stent takılı bir kalp, 11/8 tansiyon ve 60 civarı bir nabız ile geçen 4 yıla yakın bir zaman sonrası gün geçtikçe artan performansım sizi yanıltacaktır.

Balıkesir'de düzenli olarak her hafta 2 gece yapılan yapılan bisiklet turlarına katılırım. Burada yokuşlu parkurları da olan bir 20 km ile yüksek tempolu (ortalaması 23-24 Km olan) bir diğeri 30 Km'den biraz fazla tutan bir turu çok ama çok rahat geçmekteyim. Bazen yalnızca saat odaklı sürüş yapar, 2,0-2,5 saat çok az molalı kendimce antreman yaparım. Son değerim 11 gün önce 28 km/79 dakika'dır. Ortalama 21.2 km'dir.
30 km'nin üzerinde çok yol aldım.. Şimdi bu 30 km'lik yolu bir de hemen tersten giderek 55-60 km civarına çıkmayı planlamaktayım.

Km değerlerim sizlerin yanında belki komik kalabilir ama unutmayın ki ben yarışçı değilim, biniciyim ..

Bence bu kadar kesin konuşmayınız.. Halı sahalarda top oynarken yitip giden 17-18 yaşlarındaki gencecik insanlarımız bize göre çok daha formda olmalılar ama sonuç ???

Toplum olarak sınırlarımız çok katı, çok ketum... Yakın bir zamanda Kızılay çadırına kan vermek için gittiğimde sağlık geçmişimde bir anjiyo ve stent olduğunu duyan görevli kanımı almaktan vazgeçti, riske giremezlermiş efendim, ben de bisiklet ile yaptığım bu değerlerden bahsettim, yine de almadı hemşire! ben söylemeseydim rahat rahat alacaktı ama !

Bisiklet bence riskli değildir, aksine başlı başına BİR İLAÇTIR!!

Bence risktir hocam. HR kullanıyormusunuz.

Hayır @ilkercom , HR kullanmıyorum, gözlemlerim tamamen kendimi ne kadar iyi veya kötü hissettiğim ile sınırlı. Bunun tipik bir "Türk Milleti" davranışı olduğunu düşünebilirsiniz, hani hep deriz ya "Bir şey olmaz Abi!"...

2013'ten beri kendimi kontrol etme alışkanlığı kazandım. Özellikle göğüs bölgesi ağrılarında çok dikkatliyim. 7 ay kadar önce uzunca süren bir göğüs ağrısında hemen doktora gittim, sorunun mide asidinden kaynakladığını tespit ettik.

"Bisiklet Riskli Değildir" sözüm tamamen idealist bir yaklaşımdır. Bu sözüme lütfen "aptallık" olarak bakmayın. Her şeyin bir riski olduğunun farkındayım. İnsanlar kırmızı ışıkta durduğunda arkadan gelen bir kamyonun altında kalıp ölüyorsa, kaldırımda yürüyen bir insana kontrolünü kaybetmiş bir araç gelip çarpıp öldürüyorsa bisiklette de aynı risk oranı vardır. Sürüş sırasındaki sportif performans bu riski bence fazla arttırmıyor.

Her 30-35 km'lik sürüş sonrasında eve geldiğimde kendimi ne derece iyi hissettiğimi söylemeliyim..

Ayrıca kardiyologumun da bu durumumdan haberi var. Anjiyo sırasında doktora ilk sözüm, "doktorum bisiklete binebilecek miyim" oldu! O da dinlenme döneminden sonra eğer binmezsem sorun olur demişti.. Kulübümüzdeki 59 yaşındaki bir velinin de benden 2 yıl eski olmak üzere 2 damardan stentli olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmış hem de çok sevinmiştim, çünkü bu velimizin bedensel sağlığı ve aktifliğine hep gıpta ile bakmıştım ...

Körü körüne biniyor değilim. İlacımı hiç ama hiç aksatmam, beslenme düzenime çok dikkat ederim, makarna hariç tam bir Canan Karatay'cıyım. Her ağrımı dikkatle takip ederim. Artık bu hassasiyete rağmen bir şey olursa da bilemem ..

Uyarınıza teşekkür ederim @ilkercom ,

Rica ederim. Ben de hanım tarafından balıkesirliyim

Tabii ki kontrollü olarak davranmanız çok iyi bişey. Ancak bisiklet ile bir yokuş çıkmak kalbe ciddi yük bindirir. Dikkatli olmanızda fayda var.

Benim endişem kalp rahatsızlığı mevcut veya kalp rahatsızlığına aday birisinin bilinçsizce kalbini yorması. Yoksa aylar süren alıştırmalarla ufak ufak kondisyon kazanmanın faydası illaki olur. Ve uzun vadede bisiklete binmenin kalp sağlığına faydası da olacağı kanısındayım.

Belki söylenmiştir tam anlamıyla bütün yazıları okumadım kusura bakmayın ama. Froome'un astım hastası olduğu doğrudur ama belli dozlarda TUE denilen bir ilaç kullanıyor kendisi. Fazla kullanımı ve WADA'dan habersiz kullanımı doping niyetine geçiyor ki öyle.

Ülkemizde maalesef sağlık kontrolleri ve bu kontrollerin söz konusu olduğu amatör branşlar pek önemsenmiyor. Bu konuda hemfikirim fakat özellikle triatlon konusunda bu hassasiyet biraz daha yüksek... Umarım tüm amatör branşlar bir an önce hakkettiği ilgiyi görür ve biz bu durumları konuşmuyor oluruz...