Scudo Sports

Ucuz, sağlam ve kullanışlı

Öncelikle teşekkür ederim Emrah. Seyahatimin İstanbul Sinop arasındaki bölümünün çok yokuşlu olmasından dolayı hız ortalamam biraz düşüktü ama, ne yalan söyleyeyim; aldığım keyif de başkaydı. Yavaş gidildiğinde daha çok şeyi görebiliyorsunuz. Seyahatin olayı da bence bu... Sinop'tan sonra ortalamam 30'un üzerine çıktı ve çok kısa sürede uzun mesafeler kat etmeye başladım. Geriye dönüp baktığımda, seyahatin sadece bitmiş olduğunu gördüm. Bundan keyif almıyorum işte. Yol dediğin bol virajlı, yokuşlu, yeşil, suların aktığı doğanın içinde olmalı. O zaman, saatte 10 ortalamayla da gitsen canın sıkılmıyor, çok mutlu oluyorsun; çeşmelerden içtiğin su, ağaçlardan topladığın meyveler başka lezzetli oluyor. Dediğin gibi, lüks ekipman hikaye; olay bizde bitiyor.

http://farm3.staticflickr.com/2889/9919447765_074181a893_o.jpg

http://farm8.staticflickr.com/7378/9919619123_0fc0217e9e_o.jpg

http://farm6.staticflickr.com/5548/9919477986_46810bf126_o.jpg
 
Scudo
Selim'ciğim, ben bu bisikletin eksiklerini, zaman içinde, binerek gördüm. Her parçasını değiştirmek yerine, beni rahatsız eden, bana engel olan parçalarını değiştirdim. Akabinde, hemen bir uzun yol yaptım, başka eksikler gördüm, o eksiği giderdim. Hem bisiklet değişikliğe adapte olacak, hem de sürücü bisiklete adapte olacak; benim mantığım bu. Sonuç olarak, takım çantasına el sürmeden 4 ülke, 19 şehir, yüzlerce köy kasaba... Sadece bir kere Araklı'da bir benzincide, lastiklere hava bastım; o kadar:) Kendi pompamı bile kullanmadım... Bu şekilde bir hazırlık yapılırsa yolda kalmazsın.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ozicu
Bu paylasimin; senin de belirttigin gibi niyetin ve imkanin belirleyiciligini gosteriyor. Yani harcanacak para atla deve degil ve buna karsin yasayacaklariniz size omurluk deneyimler olarak geri donuyor. 17 kilo bisiklete burun kiviracak cok insan var. Burada aslolanin yolda ve iki teker üstunde olmak oldugunun ornegisin. Keyifli pedallamalarinin devamini dilerim.
 
  • Beğen
Tepkiler: can onur
@can onur

Kutlarım.Bu bisikletin toplanma hikayesini de gayet iyi hatırlıyorum.Ancak bireysel olarak göstermiş olduğunuz performans bir yana,bisikletin bu haliyle çıkarttığı iş de tam kapaklık olmuş.Ben de uzun turlarımı yalnız yapmayı tercih ettiğim için,tek başına yollarda olmanın keyfini çok yakından biliyorum.Bilmediğim şey,onca yükle bu etapların nasıl yapıldığı.Sanırım gençlik.Hele hele geçen yıl yaptığım batı karadeniz turundaki İnebolu-Samsun arasını hatırlayınca...O yolu 9.5 kg lık bisikletim ve 3 kiloluk sırt çantamla geçmiştim.Bir kıyaslama yapacak olursam,Bu yaz sonu Aşkaleden çıkıp,aynı gün Kop geçidi üzerine de soğanlı dağını tırmandım ama o kadar yorulmadım diyebilirim.Kendi adıma,seyahatin ayrıntılarını okuyabileceğimiz bir bloğunuz var ve paylaşırsanız seviniriz.

Ayrıca çoğu zaman işe yarasa ve pek çok sorunu başlamadan çözse de;herşeyin sadece kaliteli bisiklet ve malzeme olmadığını bir kez daha göstermiş olmanız,en az seyahatiniz kadar etkileyici doğrusu.Başarılarınızın devamını dilerim.
 
  • Beğen
Tepkiler: can onur
Çok da genç sayılmam Derya hocam; 40'a merdiven dayadık artık... Sanırım vücut, zamanla alışıyor o yükle gitmeye. Hatta, o kadar alışıyor ki; ara vermek bile istemiyorsunuz. Çamlıhemşin'e geldiğimde 1 hafta tatil yapar, dinlenirim demiştim; 2 gün zor dayandım. Vücudun alışmasının yanı sıra, ruh haliniz de ortamla ve kullandığınız bisikletle barışık olması size epey yardımcı oluyor. Yani, seyahatte olduğunuzu bilmek zaten çok güzel bir şey; bunun dışındaki her şey, marka, model, hız vs gereksiz teferruat. Bir de, bisikleti düzgün kullanmak çok önemli... Keskin engebelerden atlamıyorum ve vitesleri en uygun devirde kullanıyorum. Böylelikle, akort tellerine zarar vermediğim gibi jantın da ayarını bozmuyorum. Jantın ayarı bozulmadığı zaman, hem güzel yol tutuşu oluyor, hem de frenler ideal tutmaya devam ediyor. Blog sayfama epeydir yazı yazmadım ama, bilmeyenler için linkini yazayım. Araya 2 tane seyahat girdi; kısa sürede hepsini toparlayıp sizlerle paylaşacağım. İlginiz için teşekkürler.
(link)
 
Teşekkürler Şahan... Keşke Alexander Supertramp'in gittiği yerleri bisikletle gezme imkanımız olsa. İzmir'e gelince uğrayacağım sana.
 
İnsanlar, yolda ve iki teker üzerinde olmak dışında ne varsa ilgileniyorlar. Markalar, modeller, kasklar, taytlar, gözlükler, formalar, karbonlar, aliminyumlar... Bunlar olmadan seyahat olmazmış gibi düşünüyorlar. Bunların hepsine sahip olunuyor ama yine de keyifli bir seyahat gerçekleşmeyebiliyor her zaman. Bu arada, 17 kilogramlık bir bisikletin kişiye sağladığı kondüsyonu bilseler burun kıvırırlar mı acaba?
 
Sayın dostum;
tebrik ederim ve çok imrendim doğrusu, asıl olayın keyif veren özünü kaçırmamak çok doğru temas ettiğiniz bir nokta.
Umarım çok daha keyifli turlarınız olur..

@can onur
 
  • Beğen
Tepkiler: can onur
Tebrikler! Forumdaki "yuksek butceden ve markalardan sasmayin" tavsiyesi yapanlara, foruma ve bisiklete yeni baslayip okuduklari karsisinda gozu korkanlara mukemmel bir ornek olmussunuz. Onemli olan bisikletini sevmek, tanimak, kendini bilerek sinirlarini ve hedeflerini buna gore koymak, iki tekerin ruhunu gercekten hissederek yasamak.
Pek cok kisinin donup bakmayacagi bir bisikleti vefa gosterip yeniden ayaga kaldirmak, pek cok kisinin ucuz ve agir dusuncesi ile bakkala bile gitmek istemeyecegi bir bisikletle boylesi uzun turlar yapmak beceri ve basari hikayesi!
Iyi bakilan bir bisiklet ve kendini + bisikletini taniyan bir surucunun, pek cok pahali bisikletin arizalarla ve surucunun tecrubesizlik ve kondisyonsuzluguyla altindan kalkamayacagi turları yapması herkese ornek olmali.
Herkes para ve markayla atip tutmadan once, aslinda ozun ve amacin ne oldugunu hatirlamali...
Yaptiginz turlar ve bu ornek teskil edecek paylasimlariniz icin tekrar tebrik ederim. Kazasiz, belasiz, arizasiz nice keyifli turlar dilerim!
 
Kullandığı ürünün maddi değeri ve kalite standartlarından çok bize kattığı huzur ve mutluluğa önem veren ne kadar az kişi var genelde..
Ama bu forumda hiç de az değil, o yüzden çok seviyorum burayı:rolleyes:
 
Çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için Suat. Bu hikayeyi anlatırken, yüksek fiyatlı markaları kötülemiyorum elbette; yanlış anlaşılmasın. Çok pahalı bir bisiklet, kişiye konfor sağlar ama kişi bunun ne kadar farkında olur acaba?
 
  • Beğen
Tepkiler: suat akman
@can onur

Amac kotulemek degil zaten kimseyi, markayi veya harcanan az / cok paralari. Herkes butcesine gore elinden gelenin en iyisini almaya yapmaya calisir. Veya ayda bir kere 10 km binse bile durumu iyidir en pahalisini alir kullanici. Sorun bunlar degil!
Ama burada kisitli butcesi oldugunu itiraf edenlere, kendi imkanlari icinde guclukle ve severek aldigi bisikleti "ucuz, ise yaramaz, binmesen daha iyi" diye kotuleyen veya "o bisikletle birak 50 km tur yapmayi, markete gidilmez" tavrindaki bazı uyelere guzel bir ornek sizinki!
Yoksa bu forumda cok degerli, birbirinden tecrubeli, bisiklete ve bisiklet seven herkese gonulden bagli, sayilamayacak kadar cok insan var. Ama bunun yaninda butcesi az olan ve yeni baslayanlarin hevesini kiracak sekilde aciklama yapanlarda var.
Onemli olan herkese kararinda veya sorununda yardimci olabilecek, amaclarinda tesvik edecek paylasimlarla bu ruhu yasamak ve yasatmak. Ucuzun ve pahalinin farkini, avantajini dezavantajini anlatarak tavsiyede bulunmak ama sonucta hepsinin is gordugunu kabul etmek. Bisiklette pedala basinca zaten sizi tasiyor ve sizinle butunlesiyor, sorun cikarmadan akip gidiyorsa markanin paranin onemi kalmiyor. Donen tekerler, pedallar, hissettiginiz kaslariniz, ruzgarin sesi, lastiklerin vinlamasi, altinizda akan yol ve butunlestiginiz, kirletmeden icine karistiginiz doga anlamlaniyor ve bisikletiniz ile siz ozgur bir ruh olup kanatlaniyorsunuz :)
 
Teşekkürler Buğra... Bisiklet gerçekten de çok iyi oldu; güçlü bir enduro motosiklet kullanıyormuşum hissi veriyor yolda giderken. Yüklükte, depoda böyle eski, paslanmış bisikletleri olanlara şiddetle tavsiye ederim. Toplaması ayrı, sürmesi ayrı keyifli...
 
Fotoğraflar istediğim boyutta çıkmadığı için bir önceki mesajımı silmek zorunda kaldım. Aynı iletiyi tekrar gönderiyorum.
İki gün önce, bisikletime diktiğim deri elciklerin fotoğraflarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Deri, kolay şekil alan, son derece konforlu, sağlam ve görünümü güzel bir madde... Brooks ya da başka marka satın almak istemeyenlere öneririm; kendiniz de dikebilirsiniz.

http://farm8.staticflickr.com/7319/10082819863_4096fbca41_o.jpg

http://farm3.staticflickr.com/2845/10082728905_71042d19fb_o.jpg

http://farm8.staticflickr.com/7425/10082818843_c72f557f91_o.jpg

http://farm6.staticflickr.com/5451/10082763106_6df35e94e9_o.jpg

http://farm6.staticflickr.com/5520/10082679844_262d072533_o.jpg
 
Çok teşekkürler...
 
Güzel olmuş. Elinize sağlık. İnsan kullandığı bisikleti sevip, değer verdiğinde ve birde bu tip el işçilikleri ile kendinden güzellikler kattığında değeri onun için paha biçilemez olabiliyor. Sizin içinde sanırım bu şekilde. Keyifli ve güzel turlar dilerim.
 
  • Beğen
Tepkiler: can onur
Geri