Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Uzun turlarda en rahat sele hangisidir?

@Baybora Taytım olmasaydı 150 km yolda bir yerlerim düşebilirdi.🤣
 
  • Beğen
Tepkiler: TatanQa_tr
Scudo
@necmeddin
Zaten tayttan kurtulmak için böyle bir şey istiyorum :D Bugün Orjinal sele ile 40km taytsız sürdüm
yavaştan ağrılar başlamıştı. Taytı sevemiyorum bir türlü =))
@HakanAydn
Hakan abi merhaba. Evet takip etmiştim uzunca. Açıkçası bu açıyı tutturabilirmiyim onu bilmiyorum :D Çünkü yokuşlarda çok eğiliyorum ve kendimi biraz öne atmaya çalışıyorum ağırlığı dengelemek için sonrasında kendimi geri çekiyorum fln filan.. Ama galiba sonum brooks sele olucak gibi gözüküyor =)
Brooks bir son mudur yoksa bir başlangıç mı?:naslyany::naslyany::naslyany:
 
Bu aralar Hale Sargın'ın videolarına bakıyorum. 8 yıldır dünyayı geziyor, sanırım son 4 yılı bisikletle. Ağırlıklı latin Amerika..Birinde Brooks'u ilk keşfedişini Türkiye'deki bir bisiklet firmasına yazdığı yazılar..Kadın o dönemde takıntı yapmış ufaktan Brooks seleyi, ve değil Brooks ona bir tam donanımlı tur bisikleti göndermişler, daha sponsorluk vs yokken (firmayı reklam olmasın diye söylemeyim)..Hale Hanım çok memnun ki hiç bahsini yapmıyor selenin..😊
 
Brooks sele ile yakalaşık 27000km devirdim popomun şeklini almadı hatta son zamanlarda alerji yapmaya başladı bunun yerine başka sele arayışına geçtim.Selem hala duruyor
 
  • Beğen
Tepkiler: İsa DEMİRKOL
@Baba Cengiz hocam c17 All weather carved ile normal c17 all weather arasinda ki fark nedir? Ve Yol bisikletine uyum saglar mi?
 
@Sinyor 4 mevsim.hava sartlarindan etkilenmiyor.koruyucu kilifa gerek yok
 
@Baba Cengiz sen anlamamissin soruyu bir daha bak. 😂
 
  • Hahaha
Tepkiler: osmancan71
@Sinyor carved delikli olan😁😁
@Sinyor yol bisikleti icin c15 daha uygun sanirim.emin degilim
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Sinyor
Ey ahali !!!! brooks c17 all weather yol bisikletinde ki sürüş pozisyonuna uyarmı?
 
Ey ahali !!!! brooks c17 all weather yol bisikletinde ki sürüş pozisyonuna uyarmı?
Uyar 15 yol 17 tur icin diye bir kural yok hatta ben 158mm c13 kullaniyordum bisiklet degisene kadar, simdi satilik. Trainerda da c17 kullaniyorum. Kemik araligim 110mm ama c15 rahat gelmedi.
 
@Pawcraft carved olması rahatlik olarak fark eder mi? Carved düşünüyorum çünkü
 
@Pawcraft carved olması rahatlik olarak fark eder mi? Carved düşünüyorum çünkü

Carved daha yumusak carved olmayan daha agresif oluyor. Malum yeriniz acimiyorsa carved olmayan daha sert olur guc transferi acisindan, carved daha yumusak rahat olur.
 
uzun yol yapmak için biz sele öneremeyiz bir bikefit yaptırıp en uygun seleyi bulmanız daha doğru ama bildiğim kadarıyla brooks seleler iyi bide şu var ki hiç ummadığınız sele rahat çıkıyor bianchi nin bi selesi var 60 tl civarı çok iyi hem rahat hem performanslı sürüşlere uygun
 
Aslında uzun yol için en rahat sele diye bir şey yoktur. Acıya dayanıklı popo vardır affedersiniz
 
Her zaman olduğu gibi Koldato Bey'e katılıyorum :naslyany:
En uzun tek parça sürüşümü (280 km) San Marco Concor Team ile yapmıştım, ki kendisinin konfor anlamında hiçbir vaadi yoktur, Greipel'in kullandığı sele diye, bir hikmet var deyip almıştım. Hatta itiraf edeyim, üzerindeki kırmızı yıldırım çok hoşuma gitmişti :D

3196bpSJN1L._AC_SY400_.jpg

Ağırlığı 160 gram civarında olması lazım, dar ve geniş olmak üzere 2 farklı modeli vardı ve bu dar olanıydı (143mm olabilir emin değilim). Adam sprinter (Greipel) gitmiş bu seleyi seçmiş düşünün :D

Ayrıca, bir sürüşüm esnasında denk geldiğim uzun yolcu arkadaşla (Fransa-İran arası seyahati sırasında İstanbul'dan geçerken gördüm) tanışma ve bir süre eşlik etme fırsatı bulduğumda, 50 kilodan fazla gelen bisikletinde çook sert bir sele kullandığını farkedip şaşırmıştım ve "herkesin rahat ettiği sele farklıdır" demişti o da :harika:

Sele arayışında olduğum dönemde, özellikle yabancı sitelerde ve forumlarda sele tavsiyesi fikrinin aslında anlamsız olduğu, ideal selenin ancak birkaç denemenin ardından bulunabileceği, çünkü bu durumun hem anatomiyle, (oturma kemikleri arasındaki mesafe) hem sürüş tarzı (dik veya daha yatık pozisyonlar için seleyle temas bölgemizin değişiyor olması) hem kiloyla, hem cinsiyetle, hem de kullanım alanıyla (amacıyla) alakalı çook fazla değişiklik gösterebileceğinden bahsediliyordu. Kısacası yazılan şuydu: "Herkese uyan bir sele yoktur!". Hatta ekliyorlardı: "Bir kullanıcının aşırı memnun kaldığı ve en ideal, en olağanüstü sele budur" dediği bir seleyi başka bir kullanıcı hiç mi hiç beğenmeyebilirdi ve bu oldukça doğaldı! :ssrtcbya:

Tabiiki bu bilgileri ilk okuyuşumda ben de inanmamıştım ama ideal selemi 4. deneyişimde bulunca onlara hak verdim, üstelik bir sprinter selesiyle yüzlerce kilometre yapıp, ertesi gün sıfır çile çekmiştim :eek:

İdeal selemiz ile kavuşabilmemiz için verilen tavsiyelerin buluştuğu birkaç madde aşağı yukarı şöyleydi:
1- Deneyin
Denemeden bulamazsınız, hatta 1. ya da 2. denemede selesini bulan kişi sayısı (onların söylemelerine göre) yok denecek kadar azdır. Kullanıcılar çoğunlukla 3. veya 4. (bahsettiklerine göre ideali buymuş) denemelerinde ideal selelerini bulmuş oluyorlarmış :naslyany:

2- Ölçün
Oturma kemikleri arasındaki mesafeyi bilmeniz, öğrenmeniz gerekiyor. Bunu yapmanın farklı yolları var (oyun hamuruna oturanından :ssrtcbya: direk eliyle kemikleri tespit edip cetvelle ölçene kadar çeşitli yollar deneyenler var, hangisi size kolay geliyorsa :harika:). Bu ölçüyü bilmeniz, piyasadaki çoğu selenin dar ve geniş model seçeneğiyle satılması sebebiyle çok önemli ve kendi vücudunuzu tanımanın ilk adımı sayılıyor. Bu ölçüye göre, ihtiyacınız olan selenin dar mı geniş mi olduğunu bilip, deneme sayınızı azaltmış olacaksınız. :harika: (Toplamda 9-10 sele deneyen varmış, ecnebi biriydi :D)

3- Kalıp, süngerden daha önemli
Selelerin uzun kısa, üstü düz veya kavisli, burun kısmı geniş veya dar, sünger dokusu kalın veya ince modelleri mecvut. Denemiş olduğunuz her bir seleden edineceğiniz geri bildirimler çok önemli. Denenen selenin kalıbında (kalıptan kastım plastik veya karbondan yapılan iskeletidir) sizi rahatsız eden bölgeleri mutlaka tespit edip, yeni alacağınız selede bu bölgeleri daha farklı yapıda olan seleler denemeniz, ideal selenizi daha az denemede bulmanızı sağlayacaktır. Örnek vereyim, yol bisikletçilerinin korkulu rüyası, hemen her yeni bisiklette karşımıza çıkan Selle Royal Seta Sele (evet tanıdınız bence!) denen belanın özellikle yan taraflarındaki köşeleri beni çok rahatsız etmişti. Seleyi aylarca, hatta 1-2 yıl kullanmış fakat bu sorunu hiçbir zaman halledememiştim. 2 yıl kullanılan bir selenin hala ısrarla aynı bölgeyi tahriş etmesi, o bölgenin bize uygun olmadığı anlamına geliyor :harika: Seçilecek bir sonraki selede, bu rahatsızlık verici bölgenin daha farklı bir yapıda tasarlandığı bir modele yönelmek, olası çözüm yoludur, nitekim bende öyle olmuştu: Seta'dan Specialized'in bir selesine geçmiştim, o bölgedeki sorunu çözmüş,bir sonraki problemle boğuşmuştum (bkz. open selenin(ortası açık sele) bana göre olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek) :acpsnr: Ayrıca o specialized seleyle resmen 2 kuş vurmuştum, denediğim tek bol sünger dokulu seleydi ve süngerden nefret ettirmişti beni, üzerinde yaylanıyormuş gibi hissettirdiği için hem performans kaybettiğimi hissediyor, (selesinin üzerine zımpara kaplayıp yarışan sporcu kimdi? :D demek ki sele üzerinde stabil durmamız bir performans getirisi :naslyany:) hem de kalın sünger dokusu sebebiyle daha fazla ısındığımı, terlediğimi hissediyordum eski seleme göre. Ayrıca Open yapısı (orası delik) beni rahat ettirmek yerine daha da rahatsız etmişti çünkü vücudumun seleye en çok temas ettiği bölge %50'den fazla azalmış, bende sanki seleye değil de, raylara oturup sürüyormuşum etkisi yaratmıştı :snzdglsn: Bu sebeplerle o seleyle olan birlikteliğimiz çok daha kısa sürmüştü.

4- Zaman verin
Yeni selenin tek bir sürüşe göre değerlendirilmesinin anlamsızlığından çok kez bahsedildiğini okumuştum ve bu bilginin doğru olup olmadığı merak konumdu: Doğruymuş :D Bu, gerçekten de çok sık yapılan bir hata. Seleyi birkaç sürüşe göre çizmek... Belki de bize en uygun sele oydu fakat biz, vücudumuzun ona alışmasına olanak vermeden, yani seleyi yeteri kadar denemeden eledik... Tıpkı 10 soruluk bir sınavda ilk 3 soruyu çözüp diğer sorulara bakmadan kağıdı vermek gibi :( Yeni seleye en az 2 hafta verilmeli. Biz çaylakların haftada 3-4 sürüş yaptığı ortalamasına göre ideal süre bu. Kilometre cinsinden ifade etmeye çalışırsak kabaca 200-300 kilometre diyebiliriz. Hatta kendi deneyimimden yola çıkarak, her selenin ikinci bir şansı hakettiğini ve bu deneme mesafesinin 500-1000 km olduğunu düşünüyorum (bkz. Seta ile geçirilen 2 yıl :acpsnr:) Bunca mesafeden sonra da olmuyorsa olmuyordur. İdeal selemi ilk aldığımda, bu inadım yüzünden kavuşmuştum ideal seleme. Satın aldığım ilk günlerde, vücudumun çok farklı bir bölgesine baskı uyguluyor ve inanılmaz bir ağrıya yol açıyordu. Sık sık ayağa kalkmak zorunda kalıyor, hatta çay molası veriyordum 20-30 km'de bir, çünkü resmen kuyruk sokumu bölgesinde sızıya sebep oluyordu. Sonra o kutsal düşünce geldi aklıma hiç unutmuyourum: "Ya kardeşim, adam (Greipel dayı) bu sele ile TDF koşmuş, sen neden 30 km molasız gidemiyorsun, sen afedersin yamuk musun?! :ssrtcbya:) Dedim ki bıkmadan usanmadan deneyecem arkadaş! Totom selenin şeklini alana kadar, arkamda "San Marco"yazısı çıkana kadar deneyecem. O zaman da olmazsa tamam, ama pes etme! Denedim de!50 km sürdüm, 100 km sürdüm, 150 km sürdüm, 200 km sürdüm (ertesi 3 gün oturamadım :D) Ama inanılmaz bir şey oldu, aradan sanırım 2 ay geçmişti ve artık sürüşten döndüğümde sanki selede değil de bilgisayar koltuğumda sürmüş gibi rahat ve sorunsuzdum o_O Dedim ki oldu bu iş! :harika: Ve kısa bir süre sonra daen uzun sürüşümü bu sele üzerinde gerçekleştirdim ve yine sıfır sorunla tamamladım. Öyle hissediyordum ki, o sele beni ancak 500 km'de rahatsız ederdi, o da çözüm bulunması çok zor olan terleme sebebiyle.

5- Genellemelerden ve ön yargılardan kaçının
Pahalı sele rahat sele değildir, pahalı sele kaliteli sele değildir (çoğu zaman pahalı sele sadece hafif seledir, inanmayan (link) seleye bakabilir, 122 gram 2428 lira. Gramı 20 TL :snzdglsn:) Mutluluğu 150 liralık bir seleyle de bulabilirsiniz, bu yüzden iyisi olsun pahalısı olsun genellemesine düşmemeye çalışın.

6- Mümkünse görerek satın alın
Sipariş etmeyi düşündüğümüz seleyi çoğu zaman hiçbir yerde canlı göremez, dokunamayız. Fakat bu gerçekten ciddi bir ihtiyaç. Civarımızdaki bisikletçilerde 3-5 modelden fazlası bulunmaz. Bunun için farklı yollar bulmak gerekebilir :krnz: Bisiklet fuarları, lansmanlar, hatta ülkemizde düzenlenen yarışlar (evet TUR! :ssrtcbya:) hayalini kurduğumuz seleleri mıncıklamamız (çok abartmadan, dayak yemeden) için iyi birer fırsat olabilir :D Tabiki üzerine çıkıp turlamak, test etmek mümkün değil, sadece masum dokunuşlardan bahsediyorum ama bu bile seleyle aramızdaki elektriklenmeyi olumlu veya olumsuz etkileyebiliyor ve bir şeyi görerek almak bazı ekipmanlar için gerçekten çok önemli (Özellikle kask, gözlük, SPD gibi) :harika:

7- Not alın!
Ya aklınıza, ya da bir kağıda veya excel sayfasına, yazın! Kullandığınız her selenin size uymayan bölgesi neresi, rahatsız eden özelliği nedir? Yeni selenizden bekledikleriniz nedir? Performans mı? Uzun yol rahatlığı mı? Hafiflik mi? Rengi mi!? (Bkz. fixieciler cemiyeti :D) Gerçekten ne istediğinizi maddeler halinde gördüğünüzde seçim yapmanız ve karar vermenizin daha kolay bir hale geldiğini göreceksiniz, çünkü tüm ihtiyaçlarınız alt alta sıralanmış ve emrinize amade olarak gözünüzün önünde olacak! Detayları gözden kaçırmak imkansız bir hale gelecek! Mükemmel değil mi!? :harika:


Sele ile ilgili daha önce bu kadar konuşmamıştım, başlığım da yoktu bu konuyla ilgili. Ama bildiklerimi özetleyen minik bir yazı oldu, iyi oldu dursun burda :D Selamlar
 
Her zaman olduğu gibi Koldato Bey'e katılıyorum :naslyany:
En uzun tek parça sürüşümü (280 km) San Marco Concor Team ile yapmıştım, ki kendisinin konfor anlamında hiçbir vaadi yoktur, Greipel'in kullandığı sele diye, bir hikmet var deyip almıştım. Hatta itiraf edeyim, üzerindeki kırmızı yıldırım çok hoşuma gitmişti :D

254503 dosyayı görüntüle

Ağırlığı 160 gram civarında olması lazım, dar ve geniş olmak üzere 2 farklı modeli vardı ve bu dar olanıydı (143mm olabilir emin değilim). Adam sprinter (Greipel) gitmiş bu seleyi seçmiş düşünün :D

Ayrıca, bir sürüşüm esnasında denk geldiğim uzun yolcu arkadaşla (Fransa-İran arası seyahati sırasında İstanbul'dan geçerken gördüm) tanışma ve bir süre eşlik etme fırsatı bulduğumda, 50 kilodan fazla gelen bisikletinde çook sert bir sele kullandığını farkedip şaşırmıştım ve "herkesin rahat ettiği sele farklıdır" demişti o da :harika:

Sele arayışında olduğum dönemde, özellikle yabancı sitelerde ve forumlarda sele tavsiyesi fikrinin aslında anlamsız olduğu, ideal selenin ancak birkaç denemenin ardından bulunabileceği, çünkü bu durumun hem anatomiyle, (oturma kemikleri arasındaki mesafe) hem sürüş tarzı (dik veya daha yatık pozisyonlar için seleyle temas bölgemizin değişiyor olması) hem kiloyla, hem cinsiyetle, hem de kullanım alanıyla (amacıyla) alakalı çook fazla değişiklik gösterebileceğinden bahsediliyordu. Kısacası yazılan şuydu: "Herkese uyan bir sele yoktur!". Hatta ekliyorlardı: "Bir kullanıcının aşırı memnun kaldığı ve en ideal, en olağanüstü sele budur" dediği bir seleyi başka bir kullanıcı hiç mi hiç beğenmeyebilirdi ve bu oldukça doğaldı! :ssrtcbya:

Tabiiki bu bilgileri ilk okuyuşumda ben de inanmamıştım ama ideal selemi 4. deneyişimde bulunca onlara hak verdim, üstelik bir sprinter selesiyle yüzlerce kilometre yapıp, ertesi gün sıfır çile çekmiştim :eek:

İdeal selemiz ile kavuşabilmemiz için verilen tavsiyelerin buluştuğu birkaç madde aşağı yukarı şöyleydi:
1- Deneyin
Denemeden bulamazsınız, hatta 1. ya da 2. denemede selesini bulan kişi sayısı (onların söylemelerine göre) yok denecek kadar azdır. Kullanıcılar çoğunlukla 3. veya 4. (bahsettiklerine göre ideali buymuş) denemelerinde ideal selelerini bulmuş oluyorlarmış :naslyany:

2- Ölçün
Oturma kemikleri arasındaki mesafeyi bilmeniz, öğrenmeniz gerekiyor. Bunu yapmanın farklı yolları var (oyun hamuruna oturanından :ssrtcbya: direk eliyle kemikleri tespit edip cetvelle ölçene kadar çeşitli yollar deneyenler var, hangisi size kolay geliyorsa :harika:). Bu ölçüyü bilmeniz, piyasadaki çoğu selenin dar ve geniş model seçeneğiyle satılması sebebiyle çok önemli ve kendi vücudunuzu tanımanın ilk adımı sayılıyor. Bu ölçüye göre, ihtiyacınız olan selenin dar mı geniş mi olduğunu bilip, deneme sayınızı azaltmış olacaksınız. :harika: (Toplamda 9-10 sele deneyen varmış, ecnebi biriydi :D)

3- Kalıp, süngerden daha önemli
Selelerin uzun kısa, üstü düz veya kavisli, burun kısmı geniş veya dar, sünger dokusu kalın veya ince modelleri mecvut. Denemiş olduğunuz her bir seleden edineceğiniz geri bildirimler çok önemli. Denenen selenin kalıbında (kalıptan kastım plastik veya karbondan yapılan iskeletidir) sizi rahatsız eden bölgeleri mutlaka tespit edip, yeni alacağınız selede bu bölgeleri daha farklı yapıda olan seleler denemeniz, ideal selenizi daha az denemede bulmanızı sağlayacaktır. Örnek vereyim, yol bisikletçilerinin korkulu rüyası, hemen her yeni bisiklette karşımıza çıkan Selle Royal Seta Sele (evet tanıdınız bence!) denen belanın özellikle yan taraflarındaki köşeleri beni çok rahatsız etmişti. Seleyi aylarca, hatta 1-2 yıl kullanmış fakat bu sorunu hiçbir zaman halledememiştim. 2 yıl kullanılan bir selenin hala ısrarla aynı bölgeyi tahriş etmesi, o bölgenin bize uygun olmadığı anlamına geliyor :harika: Seçilecek bir sonraki selede, bu rahatsızlık verici bölgenin daha farklı bir yapıda tasarlandığı bir modele yönelmek, olası çözüm yoludur, nitekim bende öyle olmuştu: Seta'dan Specialized'in bir selesine geçmiştim, o bölgedeki sorunu çözmüş,bir sonraki problemle boğuşmuştum (bkz. open selenin(ortası açık sele) bana göre olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek) :acpsnr: Ayrıca o specialized seleyle resmen 2 kuş vurmuştum, denediğim tek bol sünger dokulu seleydi ve süngerden nefret ettirmişti beni, üzerinde yaylanıyormuş gibi hissettirdiği için hem performans kaybettiğimi hissediyor, (selesinin üzerine zımpara kaplayıp yarışan sporcu kimdi? :D demek ki sele üzerinde stabil durmamız bir performans getirisi :naslyany:) hem de kalın sünger dokusu sebebiyle daha fazla ısındığımı, terlediğimi hissediyordum eski seleme göre. Ayrıca Open yapısı (orası delik) beni rahat ettirmek yerine daha da rahatsız etmişti çünkü vücudumun seleye en çok temas ettiği bölge %50'den fazla azalmış, bende sanki seleye değil de, raylara oturup sürüyormuşum etkisi yaratmıştı :snzdglsn: Bu sebeplerle o seleyle olan birlikteliğimiz çok daha kısa sürmüştü.

4- Zaman verin
Yeni selenin tek bir sürüşe göre değerlendirilmesinin anlamsızlığından çok kez bahsedildiğini okumuştum ve bu bilginin doğru olup olmadığı merak konumdu: Doğruymuş :D Bu, gerçekten de çok sık yapılan bir hata. Seleyi birkaç sürüşe göre çizmek... Belki de bize en uygun sele oydu fakat biz, vücudumuzun ona alışmasına olanak vermeden, yani seleyi yeteri kadar denemeden eledik... Tıpkı 10 soruluk bir sınavda ilk 3 soruyu çözüp diğer sorulara bakmadan kağıdı vermek gibi :( Yeni seleye en az 2 hafta verilmeli. Biz çaylakların haftada 3-4 sürüş yaptığı ortalamasına göre ideal süre bu. Kilometre cinsinden ifade etmeye çalışırsak kabaca 200-300 kilometre diyebiliriz. Hatta kendi deneyimimden yola çıkarak, her selenin ikinci bir şansı hakettiğini ve bu deneme mesafesinin 500-1000 km olduğunu düşünüyorum (bkz. Seta ile geçirilen 2 yıl :acpsnr:) Bunca mesafeden sonra da olmuyorsa olmuyordur. İdeal selemi ilk aldığımda, bu inadım yüzünden kavuşmuştum ideal seleme. Satın aldığım ilk günlerde, vücudumun çok farklı bir bölgesine baskı uyguluyor ve inanılmaz bir ağrıya yol açıyordu. Sık sık ayağa kalkmak zorunda kalıyor, hatta çay molası veriyordum 20-30 km'de bir, çünkü resmen kuyruk sokumu bölgesinde sızıya sebep oluyordu. Sonra o kutsal düşünce geldi aklıma hiç unutmuyourum: "Ya kardeşim, adam (Greipel dayı) bu sele ile TDF koşmuş, sen neden 30 km molasız gidemiyorsun, sen afedersin yamuk musun?! :ssrtcbya:) Dedim ki bıkmadan usanmadan deneyecem arkadaş! Totom selenin şeklini alana kadar, arkamda "San Marco"yazısı çıkana kadar deneyecem. O zaman da olmazsa tamam, ama pes etme! Denedim de!50 km sürdüm, 100 km sürdüm, 150 km sürdüm, 200 km sürdüm (ertesi 3 gün oturamadım :D) Ama inanılmaz bir şey oldu, aradan sanırım 2 ay geçmişti ve artık sürüşten döndüğümde sanki selede değil de bilgisayar koltuğumda sürmüş gibi rahat ve sorunsuzdum o_O Dedim ki oldu bu iş! :harika: Ve kısa bir süre sonra daen uzun sürüşümü bu sele üzerinde gerçekleştirdim ve yine sıfır sorunla tamamladım. Öyle hissediyordum ki, o sele beni ancak 500 km'de rahatsız ederdi, o da çözüm bulunması çok zor olan terleme sebebiyle.

5- Genellemelerden ve ön yargılardan kaçının
Pahalı sele rahat sele değildir, pahalı sele kaliteli sele değildir (çoğu zaman pahalı sele sadece hafif seledir, inanmayan (link) seleye bakabilir, 122 gram 2428 lira. Gramı 20 TL :snzdglsn:) Mutluluğu 150 liralık bir seleyle de bulabilirsiniz, bu yüzden iyisi olsun pahalısı olsun genellemesine düşmemeye çalışın.

6- Mümkünse görerek satın alın
Sipariş etmeyi düşündüğümüz seleyi çoğu zaman hiçbir yerde canlı göremez, dokunamayız. Fakat bu gerçekten ciddi bir ihtiyaç. Civarımızdaki bisikletçilerde 3-5 modelden fazlası bulunmaz. Bunun için farklı yollar bulmak gerekebilir :krnz: Bisiklet fuarları, lansmanlar, hatta ülkemizde düzenlenen yarışlar (evet TUR! :ssrtcbya:) hayalini kurduğumuz seleleri mıncıklamamız (çok abartmadan, dayak yemeden) için iyi birer fırsat olabilir :D Tabiki üzerine çıkıp turlamak, test etmek mümkün değil, sadece masum dokunuşlardan bahsediyorum ama bu bile seleyle aramızdaki elektriklenmeyi olumlu veya olumsuz etkileyebiliyor ve bir şeyi görerek almak bazı ekipmanlar için gerçekten çok önemli (Özellikle kask, gözlük, SPD gibi) :harika:

7- Not alın!
Ya aklınıza, ya da bir kağıda veya excel sayfasına, yazın! Kullandığınız her selenin size uymayan bölgesi neresi, rahatsız eden özelliği nedir? Yeni selenizden bekledikleriniz nedir? Performans mı? Uzun yol rahatlığı mı? Hafiflik mi? Rengi mi!? (Bkz. fixieciler cemiyeti :D) Gerçekten ne istediğinizi maddeler halinde gördüğünüzde seçim yapmanız ve karar vermenizin daha kolay bir hale geldiğini göreceksiniz, çünkü tüm ihtiyaçlarınız alt alta sıralanmış ve emrinize amade olarak gözünüzün önünde olacak! Detayları gözden kaçırmak imkansız bir hale gelecek! Mükemmel değil mi!? :harika:


Sele ile ilgili daha önce bu kadar konuşmamıştım, başlığım da yoktu bu konuyla ilgili. Ama bildiklerimi özetleyen minik bir yazı oldu, iyi oldu dursun burda :D Selamlar
Alkışlanası olmus baskan.
En ideal seleyi bilmemde, en ideal toto en nasırlı olandır kesinlikle eheheh
 
Geri