Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Yerli bisiklet firmalarına eleştiriler ve sorular

bitinya_s

Aktif Üye
Kayıt
4 Mayıs 2017
Mesaj
189
Tepki
183
Yaş
39
Şehir
DÜZCE
Bisiklet
Carraro
İki hafta önce, bir yıldır kullandığım şehir bisikletimi sattım. Bisikletimi sattıktan sonra hemen bir yol bisikleti alma niyetindeydim. Daha önceden forumda biraz araştırma yapıp, kendim için birkaç bisiklet belirlemiştim. Maddi durumumu değerlendirdiğimde şu an alabileceğim bisikletlerin yerli markalara ait modeller olduğunu gördüm. Zaten ilk yol bisikletim olacağı için çok yüksek bir bütçe ayırmak istemiyordum. Carrraro CR 042 ya da Bianchi SLR 600 modellerinden birini almaya karar verdim.

Aradan iki hafta geçti ve halen bisikletimi alamadım. Peki neden?
Daha önce hiç yol bisikleti tecrübem olmadı. Sadece bir kez Decathlon mağazasında bir bisikleti mağazanın içinde deneme fırsatım oldu. Bu yüzden yol bisikletinde hangi bedenin bana olacağıyla ilgili bir fikrim de yoktu. Yaşadığım şehirde bir iki tane, büyük diyebileceğimiz bisiklet mağazası var. Geçen hafta sonu çıkıp bunlardan ilkine gittim. Mağazada yalnızca 2 tane yol bisikleti vardı. Biri KRON RC 1000 diğeri ise SALCANO XRS 040 modelleriydi. 54 kadro olan rc1000 bana daha iyi oldu gibi geldi. İkinci mağazada ise hiç yol bisikleti yoktu. Bu mağazada çalışan genç bir arkadaşımız yol bisikletine binen biriydi. Bana modeller hakkında bilgiler verdi. İnternetteki rehberlere göre 54 beden almam gerektiğini söyledim kendisine ama bana 52 kadro önerdi. Kafam tamamen karışmıştı.

Bisikletçiye gitmeden önce ACCEL bisikletin sayfalarında, ilgilendiğim bisikletlerin beden tablolarını aradım. Ama böyle bir tabloyla karşılaşamadım. Daha sonra kendileriyle iletişime geçtim. Bana ilk önce bisikletin mevcut bedenlerinin kaç cm olarak üretildiği bilgisini verdiler. Sonra aşağıdaki resmi yolladılar.

RDX4ja.png


Bu resimle birlikte birde başka bir internet sitesine ait olan beden hesaplama cetvelini de yollamışlar.
Daha önce forumda ve diğer kaynaklarda birçok boy hesaplama yöntemi okuyup öğrendiğimden böyle bir cevapla karşılaşmak beni çok şaşırttı.
Bisikleti yaşadığım yerde ve yakın illerdeki bisikletçilerde bulamadım. Ankara ve İstanbul’ da birkaç mağazada bana uygun bedenin olduğunu öğrendim. Kendi bisikletçim ise toptancısında istediğim modellerin kalmadığını, fabrikanın da yeni modelleri bayramdan sonra üretip sevk edeceğini söyledi.
Aslında buraya kadar ortada pek bir sorun yok gibi. Kimse bir malı elinde bulundurmak zorunda değil elbette. Ama asıl sorun ettiğim şeyler başka. Onları da hemen aşağıya listeliyorum.

1-Beden Tablosu:
Yerli bisiklet üreticileri neden kendi ürettikleri bisikletler için detaylı beden tabloları hazırlamıyorlar? Eğer beden tabloları olursa insanlar bisiklet alırken çok daha rahat hareket etmezler mi? Bu tabloları hazırlamak zor mu?
2-Bisikletlerin Fotoğrafları:
Neden yerli üreticiler internet sitelerine her model için 1 tane fotoğraf koyuyorlar?
Bir ürünü internetten inceleyen insanlar onun fotoğraflarına bakarlar. Yaşadığımız çağda bisikletlerin detaylı fotoğraflarını çekmek zor değil. Hatta fotoğraflarla birlikte videolar bile çekilip sitelere konabilir.
3-Bisikletlerle ilgili bilgiler:
Örneğin Decathlon mağazasının internet sitesinde bisikletlerin hepsinin ağırlıkları yazıyor. Ama yerli markaların modellerinin ağırlıklarını kimse bilmiyor. Bu bir sır mı? Neden sitelere modellerin ağırlıkları yazılmıyor. İnsanlar forumlarda birbirleriyle ağırlık tartışması yapıyorlar
4-Bayiler:
Markaların illerdeki bayilerinde çok sınırlı modeller bulunuyor. Bisikletleri denemeden almak çok zor. En azından belirli modelleri bayiler ellerinde bulunduramazlar mı? Ya da her bölgede bir büyük bayi en azından belirli modelleri sergileyemez mi?

Bu yazdıklarım benim bisiklet alma sürecim boyunca tespit ettiğim bazı aksaklıkları anlatmaktan başka bir amaç taşımamaktadır. Belki de yerli üreticilerin böyle dertleri yoktur. Onlar “Amaaan biz zaten satacağımızı satıyoruz” diyebilirler.
Bazı tavsiyelerimi de belirtmeden duramadım. Elbette bu piyasanın kendine göre dinamikleri, kuralları vardır. Ben bunları bilen bir profesyonel değil yalnızca bir müşteriyim. Okurken bunları da göz önünde bulundurunuz
 
Scudo
carraro için benim de eleştirim var.Kadroyu aliminyum yaparken sabit maşa bölümünü çelik yapmak nedir ya?
ayrıca model sayfalarında bisiklete ait bilgiler eksik kaç kg oldugu yazmıyor,bazı kompenentler yazmıyor,beden tablosu yazmıyor
üründe kullanılan parçanın markasını öğrenmek için bin takla atıyorum accel epostalara sanki zoraki dönüyor
 
Vay be kadro boyu hesaplamak bu kadar kolaymışta bizim haberimiz yok :)

Bizde iç bacak boyunu ile bilmem kaça çarpıyoruz... stack - reach, seat tube vs. değerlerine bakıyoruz meğer ne kadar kolaymış ya bunu öğrendiğim iyi oldu bak :)

Benimde bir eleştirim, mesela Salcano bisiklete ait geometrik ölçü tablosu yok. Bu iş bu kadar zor mu??

ideal diye marka var Yunanistan menşeli bir firma, o bile koymuş bunu...
(link)

Yani kendi markamızı tabi ki kötülemek istemiyorum ama maalesef durum ortada...
 
Yerli marka diyoruz da bunların adları neden TÜRKÇE değil? Ben de diğer arkadaşların şikayetlerine katılmakla birlikte bir de Türkçe adlara dikkat çekmek istedim.
Biraz konu dışı olacak ama açıklama da gerekiyor. Elin adamı kablosuz aktarım geliştirip adına bluetooth (mavi diş) deyiveriyor, bu adı koyarken gocunmuyor, biz zamanında computer yerine bilgisayar dedik diye bile alay konusu olmuştuk. Çok saçma değil mi? Meğer alışmak yeterli oluyormuş. Türkçe dünyanın en güçlü dillerinden olup aynı zamanda en eski dillerden biridir. Sahip çıkalım.
 
@suyunsesi
mesela nasıl bir isim olmalı sizce?

kaliteli olduktan sonra ismin ne anlamı var ki? benim bisikletimin markası btwin... muhtemelen hiçbir dilde hiçbir anlama gelmeyen ve bir kelime bile olmayan bir marka adı.
ama ben severek sürüyorum, bence kaliteli.

ismi mehmet ya da kültigin olan kalitesiz bir bisikletim olmasını istemezdim şahsen.
ama kaliteli olsun da isterse adı illopmiandübzik olsun. ne fark eder?
 
Ülkede hayvan gibi potansiyel varken bizim ülkemizdeki üreticilerde vizyon yok.En basiti bıçakçılardan örnek vereyim.Bıçak ustaları yurtıdşındaki ustalara göre çok daha iyi işler çıakrtabiliyor. Ürettiklerine bakıyorsun el işçiliği malzeme mükemmel ama vizyon yok. Bakıyorsun yurtdışı bıçakçılara adam çok güzel tasarımlı bıçak yapmış.İşçilik kötü çelik ahım şahım değil ama reklamını okadar güzel yapıyor ki tanıtımını o kadar iyi yapıyor ki aklınız şaşar bizimkilere bakıyorsun malesef ufak atölyesinde sadece yırtdışı replikaları üretiyor. Ha bunu neden anlattım bisikletçielrde dedurum böyle. Elinde imkan var ama kendin özen göstermezsen yırtdışı piyasasıyla yarışamazsın
 
@suyunsesi @berberci hocam yanlis olmasin btwin ingilizcesi "between" olan arasinda sozcugunden gelen bir firma ismi. Bisiklet bacaklarin "arasinda" oldugu icin marka adi Btwin olarak secilmistir. ek olarak ben bisiklet markasi isimlerine cok da takilmamak gerekli olduguna inaniyorum. Dis pazarda PULSAR ya da ne bileyim TOROS KAPLANI gibi isimlerle hicbir sekilde is yapmalari mümkün degil ama salcano, kron direk dandik izlenimi vermiyor ilk dusundugunuzde. Oyle ya da boyle kabul etmek gerek herhangi bir kaliteli üretimimiz olmadigi icin turkce isimle firmalarin bir yere gelmesi imkansiz.

Benim sikayetim ve elestirim:
Salcano city fun 70 bisikletine sahibim ancak bisikletin her yerinde koca koca SALCANO yazmasina cok uyuzum. Mesela karsilastirma olarak Alman menseili VSF Fahrradmanifaktur firmasinin bir modeline bakarsak kadroda sadece 2 noktada marka ismi cok zarif bir sekilde yazilmisken bizim salcanonun 10 u askin noktada olabilecek en buyuk boyutta yazilmis. Fotograflarla inceleyebilirsiniz. Zarif gorunum her zaman firma kalitesini artirir bence. Sonucta goze hitap etmedigi surece pek bir onemi yok marka degerinin diye dusunuyorum.

08_T-700_Deore_XT_30g_Disc_Dia_DSC_8948-959x620.png


city fun.png
 
Sevgili bisiklet sever arkadaşlarım. Forum bisiklet üzerine, ben de bu yüzden hemen Türkçe olayına daha fazla yazmayıp son veriyorum. Hemen soruma geçiyorum. Kadro boylarından ciddi şikayetçiyim. Örneğin benim boyum 173 ve bacak boyum 83. Bir şehir bisikleti için sanırım benim ideal kadro boyum 52 ya da 55 olmalı. Bu da deneyerek görülebilir sanıyorum. Bisikletlere bakınca da Sedona 410 tarzı bisikletlerin bana uygun olacağını düşünüyorum fakat kadro boyları pek görülebilir değil ya da uygun değil. Mesela Sedona 410 için 55 kadro bisiklet var mıdır?
 
@berberci çok yaratıcı bir isim bayaği hosuma gitti
 
  • Beğen
Tepkiler: M.J.
@berberci insanın ismi illüpmiondübzik de olsa önce adam olması lazım. Salcano bisikletlere bindiğimde-kadro geometrilerinden olsa gerek- sürüşten verim de keyif de alamıyorum. Zaten kendilerinin piyasadaki çizgisi de, müşterileri de belli olduğundan sadece üst seviye kadrolar da ar-ge çalışması yapıyorlar sanırım. Salcano kadroların geometrisi üzerinde çalıştığını hissettirmeli, bu ne çirkin bisiklet ya dedirtmeyecek renkler kullanmalı ve alüminyum kadrolarda daha pürüzsüz kaynak geçişleri yapmalı. Benim şikayetim ise üreticilerin fiyat politikasında. Euro-Dolar- ekonomik sıkıntılar tamam bir yere kadar ama %100' e varan zam aldı bir çoğu şey. Bisiklet avrupa'da zengin sporuydu; Türkiye' de 5 katı zengin sporu. Bisikletçiler bundan yararlanmaya çalıştı mı öğrenci adam başka bir şeye para bulamıyor. Sedona yeni başlayacak arkadaşlar için eski 610 gibi uygun fiyatlı bir bisiklet üretmeli. Japon üretici Cole markasının jantları oldukça rağbet gördü, bunları yeniden piyasaya sokmalı ki daha ucuza daha iyi bisikletlere binelim.
 

Dosyalar

  • Video by officialcycling.mp4
    471,3 KB · Okunma: 19
@O.Yalcindag

kendime alinti yapicam ama isaretlemeyi unutmusum salcanoda bir de catallarda var salcani yazisi fotoda yok ama bisikletin kendinde var.
 
@bitinya_s ağırlık ve fotoğraflar konusunda çok haklısınız. Bisikleti alırken en önemli kriterleri es geçiyorlar. Bir de çoğu, beğendiğiniz modeli sergilemiyor bile. Bu durum bence üreticiden sonra satıcıda daha da vahim. Ürünü çoğu kez aldıktan sonra bakıyorsunuz size uygun mu değil mi diye. En basitinden arkadaşa Creme bisiklet alacağız, İstanbul gibi yerde dükkanında bulunduran bulamadık. Bir ton para dökeceğiz ne geleceğinden haberimiz yok. Sonra beğenmeyip geri versek binbir türlü zorluk çıkarırlar eminim. Bir de utanmadan çok gitmiyor o yüzden koymuyoruz dükkana diyorlar. Sen dükkana koymaz, insanlara denetmez, reklam yapmazsan nasıl gidebilir ki? Ya da gitmiyorsa satmayabilirsin, zorla sattırmıyorlar sana. Ve bu emin olun sadece bisiklet değil hemen her sektörde böyle. Piyasaya giren büyük çok uluslu firmaların hemen hepsi bir süre sonra distribütörlerden bıkıp Türkiye ofisi açıyor bu nedenle. Maalesef tüccarların çoğu reklam nedir, esnaflık nedir, hizmet nedir bilmediği ve sadece mal satıp ortadan kaybolmayı bildiği için durum böyle. Bunu ne yazık ki koskoca araba firmalarında dahi görüyoruz. Her gün türlü rezillikler yaşanıyor. En azından o tarz durumlarda üretici firma sahip çıkıyor. Bisiklet camiasında üretici firma daha doğru dürüst bilgi vermiyor, satıcı neler yapmaz. Haliyle de yapıyor.
 
@O.Yalcindag

Merhaba. Gerçekten merak ettiğim için soruyorum b'twin ismini between kelimesinden geldiği nerede yazıyor kaynak var mı? Çünkü bende zamanında konuyu araştırmış gerekli tatmin edici bilgiyi yabancı kaynaklar dahil bulamamıştım.
 
  • Beğen
Tepkiler: O.Yalcindag
@sargonnas ben de ikiz anlamında twin kelimesinden geliyor diye düşünmüştüm. Fransız markası ama Fransızca' yla da bağlantı kuramadım.
 
  • Beğen
Tepkiler: O.Yalcindag
@sargonnas hocam selam, bana almanyadaki bir subesindeki calisanlar oyle oldugunu soylemisti, simgesi de bacaklar arasindaki bisiklet figuru oldugu icin sorgulamadan kabul ettim ben de. Emin degilim simdi siz deyince baktim tekrardan ama tatmin edici bir bilgi bulamadim internette. Su logodan bahsediyorum:

Btwin.png
 
Salcanonun en büyük hatası bisikletlerinin tasarımı tam anlamıyla berbat olması bir marka bu kadar kötü tasarımlar yapan bir marka bu kadar ilerlemesi muğcize gibi bir şey ha sakın yanlış anlamayın vites seti olsun üzerindeki ekipmanlar olsun fiyat performans olarak iyi ama yani tasarımları içler acısı ağcilen bu durumu düzeltmeleri lağzım
 
@Bisiklet sever 93 tasarımlar düzelirse, satış sonrası hizmet düzelirse, daha profesyonel ürün sunumu olursa işte o zaman da fiyat/performans ürünü olmaktan çıkacaktır. hepsini bir arada sunabilirlerse o zaman bize helal olsun demek düşer.
 
@Ahmet Ayaz

Tamam orası öyle ama atıyorum 1300 TL lik bisiklet için küçük bir ARGE çalışması yapsalar görüntüsünu biraz düzeltseler olsun sana 1600 TL bence hala fiyat performans ürünü olur birde şu bakım olayı onlara bir şey demiyorum ben daha hiç servisine gitmedim hep decalhona götürdüm veya kendim yaptım
 
  • Beğen
Tepkiler: Ahmet Ayaz
Karşılaştığım sorunlardan sonra hiç bir zaman yerli bisiklet almayacağım kararım net. Gerekirse kredi çekeceğim ama almayacağım yerli bisiklet. Bana her ay araç gibi 200 250 liralık masraf oluşturuyor. Her gün araziye çıkan biriyim. Lanet olsun canıma tak etti. Batılılaşma yönünde hareketler için bisikletimi satmakla başladım ilk işe.
 
@samet akkaya Batılılaşma yönündeki adım deyine aklıma Perinçek geldi. :):)

Hocam profilinde Sedona yazıyor, ben de Sedona kullanıyorum. Yerli bisiklet derken, üretimi yerli olandan bahsediyorsun sanırım.
 
Geri