A
Anonim
Silinmiş hesap
Birçok insan triathlon bisikletinin yalnızca triathlon için kullanıldığını düşünür. Aşağıda da göreceğimiz üzere triathlon için tasarlanmış bisikletler konfor ve verimlilik isteyenler için gerek uzun yolda, gerek solo binişlerde ideal özelliklere sahiptir.
Standart yol bisikleti ve Triathlon Bisikleti
Basitçe açıklamak gerekirse, bir triathlon bisikleti dirsekleri dinlendirmek için özel tasarlanmış aerobarları ile birlikte aorodinamik pozisyonda maksimum konforlu ve verimli biniş için dizayn edilmiştir. Triathlon geometrisine sahip bir bisiklet yol bisikletine oranla iniş sonrası koşuya geçiş yapmayı kolaylaştırır.
Aerobar:
Aerobar kullanmanın iki temel yararı vardır:
1. Aerodinamik yapısıyla daha verimli bir sürüş sağlamak
2- Bisikletten inip koşuya geçiş yaparken kolaylık sağlamak
Aerobar gidonu binicinin daha aşağı bir pozisyonda oturmasını sağlayarak üst vücut bölümünün olduğundan daha dar –daha aerodinamik- bir şekil almasına olanak verir. Önden bakıldığında binicinin vücudu –yol bisikletinde görünene nazaran- daha dardır. Binicinin üst vücudu aerobar kullanırken –dirsekleri de dinlendirirken- iskelet tarafından desteklenir, standart yol bisikleti gidonunu kullanırken daha aşağıda bulunan gidonu kullanan sürücü, güç almak ve sürüş pozisyonunu korumak için üst vücut kaslarına güvenmek zorundadır. Bir tezgâha dirseklerinizi dayayarak ondan güç aldığınızı, bir de vücudunuzun üst bölümünü –sanki şınav çekiyormuş gibi- bir pozisyonda dayadığınızı ve aradaki farkı bir düşünün.
Yol Bisikletine Aerobar Monte Etme Durumunda
Yol bisikletine aerobar monte etmekle sürücünün pozisyonunda iki tür değişiklik olur: Binicinin gövdesi elleri ve dirsekleriyle beraber daha çok ileri doğru gerilir, uyluk açısı darlaşır. Uyluk (kalça) ile gövde arasında pedal en yukardayken daha az bir boşluk kalır. Bu iki değişiklik yol bisikletinde aerobar kullanmanın pek konforlu olmadığı anlamına geliyor. Gövde ile uyluğun yakın teması sebebiyle pedal devrinin en üst noktasında (saat 10’a 2 pozisyonu) binici kendini krampa yakalanmış gibi hissedecektir. Aynı zamanda seleden gidona kadar (aerobarla birlikte) mesafe uzayacağı için sürücü kendini çok gergin hissedecektir.
Bu sıkışmışlık hissinden de daha fazlasıdır. Uyluktan gövdeye kadar olan bu sıkışık açı, diyaframa etki eder ve nefes almayı güçleştirir. İlaveten bacak arkasındaki ve diz arkasındaki kirişleri de zorlar. Bu durum çoğunlukla iki bisikletin ilişkilendirilmesinden ileri gelir. Fakat aradaki fark düşündüğümüzden daha fazladır.Triathlon bisikleti bu tür problemleri çözmek için tasarlanmıştır. Kadronun sele altında kalan kısmı bir triatlon bisikletinde standart olarak 76-78 derecedir. Tipik bir yol bisikletinde ise bu açı 73-74 derecedir. Bu daha dik oturma açısı, uyluk ve gövdenin arasındaki mesafeyi açmaya hizmet eder, bacakları rahatlatır, kas gerilimini önler, alt vücut bölümüne kan akışını kolaylaştırır.
Yol kadrosu ile triatlon bisikleti kadrosu arasındaki farklar
Triathlon bisikletinde yol bisikletine oranla sele ile gidonun arasında daha fazla mesafe olması gerektiği gibi bir yanlış kanı vardır. Halbuki gerçekte orta mil (battom bracket) görece arkadadır. Bu, sürücünün ayaklarını daha arkaya yerleştirmesini sağlar, gövde-uyluk açısının genişlemesine olanak tanır. Bazı küçük kadrolu triathlon bisikletlerine atfedilen başka bir özellik ise 26” jantlar veya 650c tekerleğe sahip olmaları gerektiğidir. Bazı insanlar yanlış olarak bu jantların daha aerodinamik olduğu gibi bir düşünceye kapılırlar. Ama bu jantlar 700c lastiklerden daha aerodinamik değildir.
Bazı küçük kadrolu triathlon bisiklerinde -sele borusunun 78 derece olmasından da hareketle-26” veya 350c tekerlekler kullanılır. Arka lastik ile sele borusu arasındaki mesafe 700c tekerlek için yeterli değildir. 52-53 kadro boyundan büyük olan bütün triathlon bisikletlerinde 700c tekerlekler kullanılıyor. Triathlon bisikletlerinin öncüllerinde de benzer uygulamalar göze çarpmakta.
Bir triathlon bisikleti aerobar kullanımını kolaylaştırmak için daha kısa bir üst boru tasarımına sahiptir. Gidon boğazı aynı zamanda aerobar yüksekliğini dengelemek için daha alçak tasarlanır, dolayısıyla sürücü daha alçak bir sürüş pozisyonunu korur. Bazı bisikletlerin gidon boğazı çok alçaktır, bazıları ise nispeten yüksek. Ölçülerinize en uygun bisikleti seçerken gidon boğazı ölçüsünü de göz önüne almak yerinde olacaktır.
Yol bisikletine aerobar monte eden sürücüler genellikle gidon ile sele arasında haddinden fazla mesafe oluşmasına yol açarlar. Bu sürücünün selenin yalnız 1/3’ünü kullanmak zorunda kalması anlamına gelir. Aerodinamik bir pozisyon sağlamak yol bisikletinde de, triathlonda da pelvisi ileri doğru uzatıp selenin burnunu kullanmayı gerektirir, ama triathlon bisikleti daha kısa bir gidon boynuyla donatılmıştır; dolayısıyla aerodinamik pozisyonu sağlamak ve dengede tutmak kolaylaşır.Bir yol bisikletinde gidon boynu ile sele borusunun bulunduğu alan neredeyse birbirine paraleldir. Bu yüzden aerobar takılması pozisyon alınmasını güçleştirir. Triathlon bisikletinin kadro yapısı aerobarda –dirsek pedine yer açtığı için- buna daha uygundur.
Triatlon ve yol bisikleti arasındaki bu teknik farklılıklar, aerobarlarla birlikte triatlon bisikletini daha verimli ve konforlu yapar. Bacak arkasındaki kaslar yol bisikleti kullanan bir sürücüye kıyasla daha az krampa maruz kalma riski taşır ve kan dolaşımı sağlanmış olur. Bisikletten koşuya geçiş, özellikle de ilk 3 kilometrede daha kolay olacaktır. Triathlon yapmak istediğinizde bu kadro seçimi sizin için belirleyici olacaktır. Özellikle başlangıç aşamasındaki triatletlerde bu tür geometriye sahip bisiklet seçimi çok avantajlıdır. Yol bisikletine takılmış aerobar ile 1.10 saatte 40 km. yol alan bir yarışçının, aynı mesafeyi triathlon bisikletiyle 1.06 saatte alması nadir rastlanan bir durum değildir.
Triathlon bisikletinin ikincil avantajı bisikletten koşu ve hızlı koşuya geçişin süresini kısaltması ve kolaylaştırmasıdır. Ian Garside ve Dominic Doran, haziran 2000’de “ Journal of Sports Sciences “ dergisinde ilginç bir bilimsel çalışma yayımladılar. Çalışma “Garside Çalışması” olarak biliniyor ve Dan Empfield’in Fit Institute of Slowtwitch (F.I.S.T.) isimle triathlon bisikleti uygulama okulunda kullanılıyor. Garside Çalışması’nda atletler biomekanik teste tâbi tutuldu; bir başka deyişle bisikletteki aerodinamizm sonuçlarda etkili tek faktör değildi. Şöyle ki, bir triathlon bisikletinde aerodinamik faktörlerin yanında biomekanik avantajlar da ek bir fayda sağlıyordu.
Testte önce sporcular sabit trainer üzerinde yol bisikletiyle 40 km. time trial’a (zaman karşı) tâbi tutuldular, bunu hemen ardından koşu bandında yapılan 10 km.’lik koşu izledi. Sonra aynı test triathlon bisikletiyle uygulandı. Test sonrası kazanılan zaman incelemelerinde alınan sonuç muazzamdı: Triathlon bisikletine binenler 10 km.’lik koşuda en az 5 dakika kazanmışlardı. Sonuç olarak triathlon bisikleti kullanıldığında çok daha verimli sonuçlar alınması kaçınılmazdı.
Triathlon bisikletleri kullanıcıya konforlu ve aerodinamik sürüş avantajları kazandırırken bu bisikletin limitlerini bilmek ve kadro geometrisini aşina olmak da gereklidir. Şöyle ki triathlon bisikleti virajsız düz yolda ve tek başına antrenmanda maksimum verimlidir. Triathlon bisikletleri yakın temas gerektiren grup sürüşleri için, keskin virajlar için ve kriteryum yarışları için uygun bir bisiklet türü değildir! Yokuş antrenmanında ise farklı bir teknik gerektirir.
Eğer yol bisikleti ile triatlon bisikleti almak arasında kararsız kaldıysanız aşağıdaki bilgileri gözden geçirin:
-Eğer bisiklet almak istemenizin birincil sebebi çok sporlu (duatlon & triatlon) yarışlara katılmak veya tek başına antrenman sürüşleri yapmak ise: Triathlon bisikleti alın.
-Eğer grup antrenmanlarına ve grup yarışlarına katılmak istiyorsanız: Yol bisikleti alın.
Grupla beraber antrenman yaptığınızda triathlon bisikleti size eziyet çektirebilir.Tercihlerinize en uygun bisikleti almanız paranızı doğru yerde kullanmanız anlamına gelir. Genellikle önce yol bisikleti alınır, sonra triathlon keşfedilir ve cazip gelmeye başlar. Pek çok, çok sporlu yarışlara katılan atletler de triathlon bisikletinin yanı sıra yol bisikleti de bulundururlar; dolayısıyla bu şekilde daha kolayca grup antrenmanlarına katılabilirler.
Triathlon bisikletiyle grup antrenmanına katılan bir sporcunun dışlanması rastlanmayan bir durum değildir.Gerçekte grup içinde binmek bisikletten çok sürücünün yeteneği ile ilişkilidir. Ancak henüz yeni olan bisikletçiler için bu durum sıkıntılı olabilir. Her ne kadar genelleme yapsak da istisnalar her zaman mevcuttur. Size hangi bisikletin en uygun olduğu, biniş stiliniz, vücut ölçüleriniz gibi daha birçok faktörü barındırır.
Standart yol bisikleti ve Triathlon Bisikleti
Basitçe açıklamak gerekirse, bir triathlon bisikleti dirsekleri dinlendirmek için özel tasarlanmış aerobarları ile birlikte aorodinamik pozisyonda maksimum konforlu ve verimli biniş için dizayn edilmiştir. Triathlon geometrisine sahip bir bisiklet yol bisikletine oranla iniş sonrası koşuya geçiş yapmayı kolaylaştırır.
Aerobar:
Aerobar kullanmanın iki temel yararı vardır:
1. Aerodinamik yapısıyla daha verimli bir sürüş sağlamak
2- Bisikletten inip koşuya geçiş yaparken kolaylık sağlamak
Aerobar gidonu binicinin daha aşağı bir pozisyonda oturmasını sağlayarak üst vücut bölümünün olduğundan daha dar –daha aerodinamik- bir şekil almasına olanak verir. Önden bakıldığında binicinin vücudu –yol bisikletinde görünene nazaran- daha dardır. Binicinin üst vücudu aerobar kullanırken –dirsekleri de dinlendirirken- iskelet tarafından desteklenir, standart yol bisikleti gidonunu kullanırken daha aşağıda bulunan gidonu kullanan sürücü, güç almak ve sürüş pozisyonunu korumak için üst vücut kaslarına güvenmek zorundadır. Bir tezgâha dirseklerinizi dayayarak ondan güç aldığınızı, bir de vücudunuzun üst bölümünü –sanki şınav çekiyormuş gibi- bir pozisyonda dayadığınızı ve aradaki farkı bir düşünün.
Yol Bisikletine Aerobar Monte Etme Durumunda
Yol bisikletine aerobar monte etmekle sürücünün pozisyonunda iki tür değişiklik olur: Binicinin gövdesi elleri ve dirsekleriyle beraber daha çok ileri doğru gerilir, uyluk açısı darlaşır. Uyluk (kalça) ile gövde arasında pedal en yukardayken daha az bir boşluk kalır. Bu iki değişiklik yol bisikletinde aerobar kullanmanın pek konforlu olmadığı anlamına geliyor. Gövde ile uyluğun yakın teması sebebiyle pedal devrinin en üst noktasında (saat 10’a 2 pozisyonu) binici kendini krampa yakalanmış gibi hissedecektir. Aynı zamanda seleden gidona kadar (aerobarla birlikte) mesafe uzayacağı için sürücü kendini çok gergin hissedecektir.
Bu sıkışmışlık hissinden de daha fazlasıdır. Uyluktan gövdeye kadar olan bu sıkışık açı, diyaframa etki eder ve nefes almayı güçleştirir. İlaveten bacak arkasındaki ve diz arkasındaki kirişleri de zorlar. Bu durum çoğunlukla iki bisikletin ilişkilendirilmesinden ileri gelir. Fakat aradaki fark düşündüğümüzden daha fazladır.Triathlon bisikleti bu tür problemleri çözmek için tasarlanmıştır. Kadronun sele altında kalan kısmı bir triatlon bisikletinde standart olarak 76-78 derecedir. Tipik bir yol bisikletinde ise bu açı 73-74 derecedir. Bu daha dik oturma açısı, uyluk ve gövdenin arasındaki mesafeyi açmaya hizmet eder, bacakları rahatlatır, kas gerilimini önler, alt vücut bölümüne kan akışını kolaylaştırır.
Yol kadrosu ile triatlon bisikleti kadrosu arasındaki farklar
Triathlon bisikletinde yol bisikletine oranla sele ile gidonun arasında daha fazla mesafe olması gerektiği gibi bir yanlış kanı vardır. Halbuki gerçekte orta mil (battom bracket) görece arkadadır. Bu, sürücünün ayaklarını daha arkaya yerleştirmesini sağlar, gövde-uyluk açısının genişlemesine olanak tanır. Bazı küçük kadrolu triathlon bisikletlerine atfedilen başka bir özellik ise 26” jantlar veya 650c tekerleğe sahip olmaları gerektiğidir. Bazı insanlar yanlış olarak bu jantların daha aerodinamik olduğu gibi bir düşünceye kapılırlar. Ama bu jantlar 700c lastiklerden daha aerodinamik değildir.
Bazı küçük kadrolu triathlon bisiklerinde -sele borusunun 78 derece olmasından da hareketle-26” veya 350c tekerlekler kullanılır. Arka lastik ile sele borusu arasındaki mesafe 700c tekerlek için yeterli değildir. 52-53 kadro boyundan büyük olan bütün triathlon bisikletlerinde 700c tekerlekler kullanılıyor. Triathlon bisikletlerinin öncüllerinde de benzer uygulamalar göze çarpmakta.
Bir triathlon bisikleti aerobar kullanımını kolaylaştırmak için daha kısa bir üst boru tasarımına sahiptir. Gidon boğazı aynı zamanda aerobar yüksekliğini dengelemek için daha alçak tasarlanır, dolayısıyla sürücü daha alçak bir sürüş pozisyonunu korur. Bazı bisikletlerin gidon boğazı çok alçaktır, bazıları ise nispeten yüksek. Ölçülerinize en uygun bisikleti seçerken gidon boğazı ölçüsünü de göz önüne almak yerinde olacaktır.
Yol bisikletine aerobar monte eden sürücüler genellikle gidon ile sele arasında haddinden fazla mesafe oluşmasına yol açarlar. Bu sürücünün selenin yalnız 1/3’ünü kullanmak zorunda kalması anlamına gelir. Aerodinamik bir pozisyon sağlamak yol bisikletinde de, triathlonda da pelvisi ileri doğru uzatıp selenin burnunu kullanmayı gerektirir, ama triathlon bisikleti daha kısa bir gidon boynuyla donatılmıştır; dolayısıyla aerodinamik pozisyonu sağlamak ve dengede tutmak kolaylaşır.Bir yol bisikletinde gidon boynu ile sele borusunun bulunduğu alan neredeyse birbirine paraleldir. Bu yüzden aerobar takılması pozisyon alınmasını güçleştirir. Triathlon bisikletinin kadro yapısı aerobarda –dirsek pedine yer açtığı için- buna daha uygundur.
Triatlon ve yol bisikleti arasındaki bu teknik farklılıklar, aerobarlarla birlikte triatlon bisikletini daha verimli ve konforlu yapar. Bacak arkasındaki kaslar yol bisikleti kullanan bir sürücüye kıyasla daha az krampa maruz kalma riski taşır ve kan dolaşımı sağlanmış olur. Bisikletten koşuya geçiş, özellikle de ilk 3 kilometrede daha kolay olacaktır. Triathlon yapmak istediğinizde bu kadro seçimi sizin için belirleyici olacaktır. Özellikle başlangıç aşamasındaki triatletlerde bu tür geometriye sahip bisiklet seçimi çok avantajlıdır. Yol bisikletine takılmış aerobar ile 1.10 saatte 40 km. yol alan bir yarışçının, aynı mesafeyi triathlon bisikletiyle 1.06 saatte alması nadir rastlanan bir durum değildir.
Triathlon bisikletinin ikincil avantajı bisikletten koşu ve hızlı koşuya geçişin süresini kısaltması ve kolaylaştırmasıdır. Ian Garside ve Dominic Doran, haziran 2000’de “ Journal of Sports Sciences “ dergisinde ilginç bir bilimsel çalışma yayımladılar. Çalışma “Garside Çalışması” olarak biliniyor ve Dan Empfield’in Fit Institute of Slowtwitch (F.I.S.T.) isimle triathlon bisikleti uygulama okulunda kullanılıyor. Garside Çalışması’nda atletler biomekanik teste tâbi tutuldu; bir başka deyişle bisikletteki aerodinamizm sonuçlarda etkili tek faktör değildi. Şöyle ki, bir triathlon bisikletinde aerodinamik faktörlerin yanında biomekanik avantajlar da ek bir fayda sağlıyordu.
Testte önce sporcular sabit trainer üzerinde yol bisikletiyle 40 km. time trial’a (zaman karşı) tâbi tutuldular, bunu hemen ardından koşu bandında yapılan 10 km.’lik koşu izledi. Sonra aynı test triathlon bisikletiyle uygulandı. Test sonrası kazanılan zaman incelemelerinde alınan sonuç muazzamdı: Triathlon bisikletine binenler 10 km.’lik koşuda en az 5 dakika kazanmışlardı. Sonuç olarak triathlon bisikleti kullanıldığında çok daha verimli sonuçlar alınması kaçınılmazdı.
Triathlon bisikletleri kullanıcıya konforlu ve aerodinamik sürüş avantajları kazandırırken bu bisikletin limitlerini bilmek ve kadro geometrisini aşina olmak da gereklidir. Şöyle ki triathlon bisikleti virajsız düz yolda ve tek başına antrenmanda maksimum verimlidir. Triathlon bisikletleri yakın temas gerektiren grup sürüşleri için, keskin virajlar için ve kriteryum yarışları için uygun bir bisiklet türü değildir! Yokuş antrenmanında ise farklı bir teknik gerektirir.
Eğer yol bisikleti ile triatlon bisikleti almak arasında kararsız kaldıysanız aşağıdaki bilgileri gözden geçirin:
-Eğer bisiklet almak istemenizin birincil sebebi çok sporlu (duatlon & triatlon) yarışlara katılmak veya tek başına antrenman sürüşleri yapmak ise: Triathlon bisikleti alın.
-Eğer grup antrenmanlarına ve grup yarışlarına katılmak istiyorsanız: Yol bisikleti alın.
Grupla beraber antrenman yaptığınızda triathlon bisikleti size eziyet çektirebilir.Tercihlerinize en uygun bisikleti almanız paranızı doğru yerde kullanmanız anlamına gelir. Genellikle önce yol bisikleti alınır, sonra triathlon keşfedilir ve cazip gelmeye başlar. Pek çok, çok sporlu yarışlara katılan atletler de triathlon bisikletinin yanı sıra yol bisikleti de bulundururlar; dolayısıyla bu şekilde daha kolayca grup antrenmanlarına katılabilirler.
Triathlon bisikletiyle grup antrenmanına katılan bir sporcunun dışlanması rastlanmayan bir durum değildir.Gerçekte grup içinde binmek bisikletten çok sürücünün yeteneği ile ilişkilidir. Ancak henüz yeni olan bisikletçiler için bu durum sıkıntılı olabilir. Her ne kadar genelleme yapsak da istisnalar her zaman mevcuttur. Size hangi bisikletin en uygun olduğu, biniş stiliniz, vücut ölçüleriniz gibi daha birçok faktörü barındırır.