Scudo Sports

Yol kenarlarındaki şişe cam kırıkları!

alkol içip şişesini yola adan allah bin bir belasını versin her gördüğümde basıyorum kalayııı
 
  • Beğen
Tepkiler: Zafer KAPLAN
Scudo
1-2 asır öncesinin Avrupası da felaketmiş tabi ama Rönasans adamların genlerine işlemiş demek ki. Birkaç insan hayatında o noktalardan kalkıp bu noktalara gelmişler. Yakıp yıkma konusunda uzman olan bizlerin, bu atalarımızdan gelen bir özellik olsa gerek :D, sevgiyi saygıyı öğrenmemiz baya baya bir vakit alacak ve bunu görmeye ömrümüz yetmez. Çok alakasız bir örnek ama bir anımı anlatacağım :) Geçtiğimiz ay gittiğim bir çaybahçesinde basamakların üzerinde yürüyen irice bir örümcek gördük yanımdaki garson ile. Garson belli ki inançlı bir kardeşimiz hemen örümceğin peygamber efendimizi nasıl kurtardığından bahsetti. Ardından fazla bir vakit geçmeden "öldürüyüm mü abi" diye hayvancağızı ezmeye kalkıştı :( Güzel ülkemin güzel insan manzaralarından ilgiç bir örnek olak hafızama işlendi bu tabi.

Neyse işte durum böyle arkadaşlar idare edeceğiz artık.
 
  • Beğen
Tepkiler: ilker
avrupa yasaları diye polisin gücünü sınırlarsan olmaz almanyada adamlar polisten korkuyor neden ceza kesme yetkisi var cezayı uygulama gücü var
ye bakalım polisten cezayı neler oluyor görürsün :bayrak:
istersende ödeme sıkıysa:Skull-175
bizim her mahallenin eskiden bekçisi vardı geceleri gezerdi asayiş vardı şimdi karakolda her akşam her mahallede içen gençler var mahallenin başında içiyorlar afedersiniz tuvaletlerini yapanlarmı dersiniz polis bilmiyormu biliyor sonuç ne :bilmiom:
dokunmuyor dokunsa ne olur suçun bağlıyıcı bir cezası varmı ki yok :mad:
bekçi varken kimse cesaret edemezdi içmeye 5 seneye kadar hiç böyle şeyler yoktu mahallerde üzülüyorum :(
gündüz namuslu diye gecede mahallenin namus bekçisi oluyor bu tipler :mad: küfürler bini bin para allah sonumuzu hayır etsin :(
PİYANGO MİSALİyaşıyoruz inanın!:(
 
bisikletime schwalbe lastik almıştım çok sevinmiştim bayada güzel lastiklerdi o zamanın parasına baya bir iyi paraydı 4-5 sene önce. lastikleri aldığım yerle evimin arası yaklaşık 2 km civarı.lastikler takıldı eve doğru yola çıktım ve daha 2.km bile olmadan yoldaki cam parçası arka lastiğimi tam ortasından ikiye ayırdı oracıkta parçalanmış lastikle kala kaldım.lastiğimi yeni aldığımamı yanayım,verdiğim para boşa gitti onamı yanayım yoksa lastik schwalbe onamı yanayım bu yoldaki cam kırıkları yüzünden :)
 
Yol kenarındaki kırık cam şişeleri yüzüne birçok kez lastiğim patladı. Elimde bisiklet ile kilometrelerce yol katetmek zorunda kaldım.
 
6 yıllık bir konuyu hortlatıyorum ama yeni başlık açarak bilgi kirliliği yaratmamak için yaptım bunu.
Lakin sıkıntı aslında hep güncel.
Ya arkadaş anlamıyorum. Bir canlı neden içtiği sıvının şişesini atarak kırmak ister? Bir şişeyi kırmak, nasıl bir psikolojik eksikliğin ürünüdür? Neyi kanıtlamaya çalışıyor bu insanlar?
Ben bu konunun çevrecilik karşıtı bir davranış şekli olmadığını, bir davranış bozukluğu ve bir nefretin, bir kinin, bir ezikliğin dışa vurumu olduğunu düşünüyorum.
Yol bisikleti kullandığım için diğer türde bisiklet kullanan arkadaşlara nazaran daha dikkat etmek zorunda kalıyorum. Lakin aldığımız öyle ucuz ürünler de değil. Ki alırken de yerli yabancı birçok forumu araştırıyor, yorumları ve kullanıcı tecrübeleri okuyor, bir dünya para bayılarak öyle alıyoruz.
Ondan sonra beyefendinin birinin yolda soda şişesi kırma qeyfi yüzünden hop yarıldı lastik. Böyle bir dünya var mı ya? Bu nasıl bir şey ya, bu psikologlar tarafından bile kolay kolay çözümlenemeyecek bir davranış şekli.
Bugün sirkeciden alibeyköye kadar özellikle yol kenarlarındaki şişe kırıklarına göz attım. Arkadaş on km'lik yolda yolun her iki kenarı full şişe kırığı olur mu ya? napıyorsunuz olum siz? Hadi bi halt olamadınız, bari çevreyi kirletmeyin. Milletin sağlığıyla oynamayın. Yollara bakmaktan neredeyse önüme arkama bakmaya fırsat kalmayacak.
Yeni bir çift yol lastiği geldi bir kaç gün önce, bir süredir almak istediğim ve özendiğim bir lastik. Takmaya kıyamıyorum. Öylece duruyor evde. Hayır o kadar para veriyorsun, itin tekinin yola attığı 50 kuruşluk sodanın şişesinin kırığı yüzünden gidecek lastik.
Sen de yol bisikleti değil de city bike mtb falan kullan deme, neye bineceğimi sana soracak değilim.
Çok sinirliyim, kusura bakmayın.
 
Ankara'da hem bu cam kırıkları yüzünden, hem de belediyemizin yaptığı "eşsiz" yollar yüzünden bisikleti Froome'un yol bilgisayarına baktığı gibi sürmekten bıktım, usandım.
 
@Kuzey Ege katıldığım düşüncedir yani hadi kaza olur farlar parçalanır saçılır yola tamam deriz. Ama bir insan elindeki şişeyi neden, hangi akılla yolda kırar anlamış değilim bu neyin kafasıdır. Yola atılan cam şişesi kırıkları yüzünden mağduriyet yaşamış biriyim. Benimle birlikte kim bilir kaç milyon insan mağdur oldu zor duruma düştü. Bu kadar insanın ahını almayı çok seviyorlar herhalde. Açıkçası bu konuyla ilgili bir şeyler yapılması lâzım. Artık bisikletle giderken çukurdan tümsekten ve mazgaldan çok cam kırıklarını kontrol etmeye başladık şaka gibi resmen. Şu cam kırıkları olmasa, bu kadar sorun yaşamayız lastik konusunda.
 
Alkollü içecekler bir markanın içi cam dışı pet şeklindeki uygulamasıyla tüketilemez mi ? İlla cam mı olması gerekiyor
 
  • Beğen
Tepkiler: ozkan5043
yolda şişe kıranın anatomisi: bende yok ona zarar gelsin düşünce yapısıdır.
 
@Anonim

Ya hocam, üniversiteyi bitirdikten sonra yaklaşık 4 yıl İngiltere'de, Londra'nın kuzeyinde, Woodford bölgesinde yaşadım. Ki o bölge, genelde asyalı ve hint göçmenlerin, ateşli ve işsiz-serseri takımı Tottenham taraftarlarının, her türlü uyuşturucu-silah kaçakçısının, afrikalıların ağırlıklı yaşadığı, yasadışı işlerin döndüğü bir bölgedir. İşyerim Twickenham bölgesinde yaklaşık (10 km güneyde) idi ve bu yolu her gün bisiklet ile gidip geliyordum. Buna rağmen, 4 yıl boyunca yerde bir tane cam kırığı bile gördüğümü söyleyemem. Bizim oturduğumuz bölgede dahi. Hatta tüm dünyanın bildiği tanıdığı Londra kentinde, bizim istanbul kadar çevre temizlik hizmeti yok, çöp aracı yok, konteynr yok, içen kavga eden birçok kişi var, ancak yere çöp atma kültürü yok. Pis dediğimiz hintlisinde bile, afrikalısında bile.
Hatta ben ütüsüz giyinen ve pis olan bile bir tane adam görmedim. En pis işlere bulaşmış olanında bile. Ki Londra kentinde gerçek ingiliz halkına rastlama çok zor. %75'i göçmen.
Bizim genlerimizde sıkıntı var. Ezik ve nefret dolu bizim insanımız.
 
Açıkçası 3000 yılında falan bizim ülkede de öyle olur herhalde. Onu da biz göremeyiz. Bir ömür mağduriyet yaşamaya devam. Ben geçenlerde bizim yönetim ekibine bu konuyu paylaştım. Aslında forumda bir şeyler yapabiliriz mesela birilerini bu konuda harekete geçirtebiliriz şeklinde. Hatta dışarıdaki çevreme bile danıştım. Peki nedir bu? Elbette mobese kameralarından şişeyi atıp kıranların tespit edilmesi ve para cezası yaptırımı uygulanması. Güldüler, polis işi gücü bırakıp onunla mı uğraşacak dediler. Haklılar evet. Çünkü saçma sapan bir şey yahu. İşi gücü bırakıp bu saçma sapan şeyle mi uğraşacak yetkililer. Gerçekten rezil rüsva ya. Mağdur olmayan da bilemez bu durumları. Ben mağdur olduğumda acayip zor durumda kalmıştım işte yaşayan biliyor bunları. Biz ne kadar da bunu gündeme getirsek, o cam parçaları yollarda karşımıza çıkmaya devam edecek. Geçtiğimiz günlerde 40 KM yol yaptım ama sırf o cam kırıkları yüzünden hep asfaltın merkez tarafından gitmek, arabalarla cebelleşmek zorunda kaldım. Bu arada aklımda bu konuyu bulup sizin gibi hortlatmak vardı ama benden önce davranıp gereğini yaptığınız için de teşekkür ediyorum. Umarım kısa zamanda (neredeeeeeee) kurtuluruz bu gereksiz şeylerden. Bir insanın elindeki şişeyi yola atmasına ben hala bir isim veremedim. Belki de terbiyemi bozmak istemiyorum. Hakaret gibi algılansın da istemiyorum ama, bu tuhaf ve anlam veremediğimiz yola şişe atıp kırma olayını yapanlar, topluca psikolojik tedaviden geçirilmesi gereken güruh diye düşünüyorum neyin kafasıysa artık. Birleşik Krallık'taki o yaşadıklarınızı anlatsanız bu güruha, aval aval bakarlar herhalde artık.
 
öncelikle bu konudaki orjinal fikrim; alkollü içecekleri cam şişelerde satmasınlar çünkü içen dayanamıyor yere çarpıp kırıyor!!!

@Kuzey Ege dostum yazdıklarına inanamadım çünkü ben de 2 yıl kuzey londra'da yaşadım. yere çöp atanı da gördüm, otobüsün içindee işeyeni de gördüm, içip içip sapıtanı da gördüm, sokaklarda işeyenleri de gördüm, telefon kulubelerinde şırınga yapanları da gördüm sevişenleri de gördüm sinemada ayaklarını ön koltuğa uzatanları da gördüm. farklı londralarda mı yaşadık acaba nedir :)

ayrıca sabah 6'da güne başlasaydın mutlaka görürdün, dev bir temizlik ordusu ana caddeleri hızla temizleyip geçiyordu her sabah. süpürgeli araçlar eldivenli süpürgeli çöpcüler. adamlarda sistem var çalışıyorlar temizliyorlar. muhtemelen sen uyandığında herşey pırıl pırıl oluyordu :D


edüt: high barnet - north finchley taraflarındaydım
 
@Anonim
Anlattığımda en çok etkisinde kaldıkları olay, insanların hala 80'li, 90'lı yılların otomobillerini kullanması. Ve işine arabayla giden kişi sayısı son derece az. İşe arabayla gitmeyi çok mantıksız buluyorlar.
Adada öyle sıfır arabayla gezen, her sene araba yenileyen, arabasıyla hava atan adama pek iyi bakmazlar. Lakin yeni araba sahibi olmak çok zordur, bir daire sahibi olmak ise neredeyse imkansızdır.
 
Mobese kameralarına otomatik silah monte edip, aykırı davrananları görüldüğü anda indirseniz veya her sokağa birer bekçi koysanız durum yine değişmeyecek, zira toplumun oksijen tüketen belirli bir kesiminin kendini ifade etme yöntemi çevresine zarar vermekten ibaret.

Bu durumda yapılabilecek olan cezalandırma değil ödüllendirme olabilir. Adam yaksın yıksın biz ödül verelim değil tabi. Cam şişe özel konteyner'a atıldığında Istanbul Kart'a belirli bir miktar kontör yükleyen makineler yapılsa ve bunlardan birkaçı şehrin bisiklet trafiği yüksek noktalarına yerleştirilse işi gücü sağlam şişe toplamak olan bir grup ortaya çıkar. Sorunu tamamen ortadan kaldırmasa bile önemli ölçüde azaltır.

Benzer bir uygulama yanılmıyorsam Güney Kore'de pet şişe ile metronun ücretsiz kullanımı şeklinde mevcut.
 
  • Beğen
Tepkiler: dodobir ve caesar
mesela bu da londra sokaklarında yere izmarit atanları önlemek için bulunmuş ilginç bir uygulama

(link)

8bWgV1.jpg
 
farklı uygulamalar var avrupada. @Sadettin Z. mesela pet şişedeki su için bile depozito alıyorlar, böylece 50 kuruşa aldığın suyun pet şişesini çöpe değil bakkala geri götürüyorsun kendi ellerinle. İzmir'de bir uygulama başlamıştı, pet şişeyi atınca sokak hayvanları (gerçekten hayvan kedi falan :) ) için mama, su düşüyor aşağıdaki bir kutuya.

@Kuzey Ege benim de anlamadığım o bahsettiğiniz göçmenleri kendi ülkelerine götürün, çıkar çıkmaz sokağa çöp atacaklar. Bizde yurtdışına çıkınca biraz insanlaşıyoruz, kırmızı ışıkta falan bekliyoruz. Almanya'daki türkçe "çimlere basmayın" yazısı istisna olabilir :)

Bira şişelerinin olduğu kadar soda, gazoz şişelerinin de payı büyük. Tüm cam şişeleri campet yapmak bile çözüm olmaz bence, onu da kırarız.

Sonuçta eğitim ve belediyecilik şart. eğitim atılmaması, belediyecilik ise temizlenmesi için gerekli. Çok cam kırığı olan yerleri belediyelere bildirin temizliyorlar valla, en azından İzmir'de Alaybey-Turan arasını temizlettik bu şekilde.
 
  • Beğen
Tepkiler: Yusuf !!WOW!!
Geri