Merhaba ikiteker sürerken benzin yerine kendi gücünü kullanmayı seven arkadaşlar. 3 gün önce Amerikadan bisiklet getirdim ve bununla ilgili tecrübelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Sürecin yaklaşık 3 ay sürdüğünü belirtmek isterim. Kullanmakta olduğum Marin XC karbon dağ bisikletim var ancak daha çok yolda kullandığım için süspansiyon olayını bitirmeye karar verdim. Araştırmalarım sonucu cyclocross tarzı bisikletin bana daha uygun olduğunu gördüm. Neden diye soranlara öncelike süspansiyondan doğan problemler tamamen ortadan kalkıyor ve kas gücün tamamen yola yansıtıyor neden yol bisikleti değil diye sorarsanızda Türkiye şartlarında düz yolda giderken birden yol çalışmasına veya bozuk yola denk geldiğinizde daha stabil ve kalın tekere ihtiyaç duyuyorum. Birde ıslak havalarda yol bisikletinin kayganlığı ciddi travmalarla sonuçlanabiliyor.
Bu tarz bisikletlerin lastikleri genişlikleri 33-35 mm arası değişiyor yol bisikletlerinde bu genişlik 22-23 mm arası dağ bisikletinde ise 2.0-2.2 inç (50.8-55.8 mm) ve lastik üzerindeki dişliler yola daha sağlam tutunmayı sağlıyor. Yani dağ bisikletindeki yola aşırı tutunma ve yol bisikletindeki düşük yol teker teması arasında bir yerde. Cyclocross bisikletler istisnalar olsada (trek boone 7) genellikle disk fren sistemi kullanıyor. Yani çamurlu bir yola girdiğinizde lastik çevresinde biriken çamur tekerin dönmesini bloke etmiyor. Daha sonra ana gövdenin materyaline karbon mu aliminyum mu olması gerektiği. Yorum ve forum sitelerinde aliminyum olanların daha dayanıklı ve stabil olduğunu iddia edenler mevcut ancak üst seviye olarak adlandıran bisikletlerin hepsinin karbon olduğunu belirtmem gerekir. Bunları araştırdıktan sonra son olarak vites sistemi seçeneklerine geldi. Shimanonun 105, tiagra, ultegra Sramin ise Rival 1x11 force 1x11 ve force 2x11 li setleri mevcut. Elektronik Di stlerde mevcut ancak ne kadar komplike o kadar kafa karıştırıcı olduğunu düşündüğüm için onlara hiç girmedim bile. Sramin setleri cylocross bisikletler için özel üretilmiş.
Yani shimano gibi yoldan al buna tak değil. Birde dağ bisikletinde vites sorununu genellikle ön attırıcıdan geldiğinden ve bacak kas gücüme güvendiğimden dolayı Sram force 1x11 li sette karar kıldım. Yani sonuç olarak karbon frame, disk fren ve sram force 1x11 set kullanan bisiklet almaya karar kıldı. Öncelikle google sordum piyasadaki en iyi crosscyle bisikletler nedir diye.Piyasada bilinen markalar Focus, Fuji, BMC, Specialized, Trek, Cannondale, Gaint, Diamondback gibi markaların bisikletleri mevcut. Neler bunlar BMC crossmachine CX1, specialized crux expert cx1, specialized elite cx1, cannondale Superx Hi-mod cx1, Fuji Altimara CX1, trek Boone serisinden 5-7-9 modelleri mevcut. Fiyatlar 3500-5000 dolar aralığında. Sonra sıra geldi bu aletler nasıl ucuza alınıra. Yine yorum ve forum sitelerini taradım. Deniyor ki markalar yeni modellerini yani bir sonraki yıl serilerini ağustos eylül gibi satışa çıkarıyor ve bu dönemde fiyatlar daha uygun oluyor ancak ocak şubat dönemi tam ölü sezon ama bu sefer uygun boy bulmak zorlaşıyor.Yani en uygun dönem ağustos sonu ile eylül sonu arası.
Eğer sık satılan 54,56,58 boylarından birini kullanmıyorsanız ocak dönemi beklenebilir. Yani yukarıda saydığım modellerin liste fiyatlarını çıkarttım. Sonra başladım taramaya nereden alayım? İngiltere bisiklet satışı konusunda çok başarılı. Özellikle evanscyle.com sitesinde belirttiğim tarihlerde çok ciddi indirimler oldu ancak ingilterenin yeşil pasaporttan vize istemesi nedeniyle gidip alamadım. Zaten 1 haftada stoklar bitti. Avrupadan alırsanız tax free olayındanda faydalanabileceğinizi unutmayın. Ekimin ilk haftasında Washington D.C de bir toplantıya katılmam gerekince rotayı amerikaya çevirdim. Oradan daha öncede Marin bisiklet almıştım. Bilinen local ve büyük online ( rei, backcountry, competetivecyle, joes) siteleri taradım. Amerikada cannondalenin sitesine girip bisiklet alamıyorsunuz. Mutlaka local bir dealere yönlendiriyor. Ebayda bisikletler 2. El ve sıfır var ancak siz gitmeden önce alıp adresinize (otele) göndermek gerekiyor.
Buradada 2 faktör devreye giriyor sizin gideceğiniz tarihten hemen önce bulmak zor ve amerikada local kasırga tornado ve abuk subuk şeyler tüm ülkenin kargosunu etkileyebileceğinden kargonuzun gecikmesi halinde elinize ulaşmama ihtimali ortaya çıkıyor. 3000 dolar için bu riski göze almadım. Tanıdığınız var ise ona postalarım oradan geçerken alırım derseniz eywallah. Birde şunu bilmekte fayda var sizin internette araştırdığınız bisiklet amerika pazarı için üretilmiyor olabilir. Bunun en güzel örneği cannondale superx Hi-mod carbon modeli. Cannondaleye yazdım bu bisikleti bulamıyorum hangi local satıcıda var diye gelen cevap bu bisiklet avrupa pazarı için size daha yeni ve pahalı olan modelimizi öneririz diye J. Menuniyet anketinde bende onlara döşedim. Google haritalara girip kalacağım otele en yakın yada 50 km mesafe içindeki bisiklet satıcılarının listesini aldım. Mail adreslerine derdimi anlatan bir posta gönderdim. Hemen hemen hepsi cevap verdi. Bu modellerin pahalı olduğu ve ellerinde bulunmadığını öğrendim ancak 1 hafta öncesinden sipariş ve kapora verip merkezden reserve ettiriyorlarmış. Yazdığım 30 mailden 29 u indirim yapmayı Kabul etmedi ancak spokes adında bir dükkan %30 indirim yapmayı teklif etti. Zaten site fiyatından alacak olduktan sonra amerikadan getirme zahmetine katlanmaya değmeyeceği için diğer 29 firmayı eledim.
Yaklaşık 2 hafta süren mail trafiğinin ve restleşmelerin ardından Specialized Expert CX1 modeli için 2699 dolar + vergi ve 100 usd paketleme ye anlaştık. Havalanına beni bırakmaya ikna edemedim. Daha doğrusu 179 dolar isteyince s..ktir dedim. Türk yermi 60 km (Washington dulles airport) yola verilirimi o para. Telefonla dükkanı aradım ve 1500 dolarlık hediye kartı alarak depozitoyu yolculuğa 1 hafta kala ödedim.Bisikleti öncesinden sipariş ettiklerinden ben depozitoyu ödediğimde ellerine ulaşmıştı. Bana fotoğrafını ve seri numarasını gönderdiler. 10 saatlik Washington yolculuğunun ardından ve 4 günlük sıkıcı toplantı sonrası dükkana gittim. Selam sabahın ardından kendimi tanıttım kimlik istediler kimlik ve kredi kartı teyidi sonrası bisikleti getirdiler onay verdim boy teyidi sonrası kalan parayı ödedim. Ertesi gün paketlenmiş halde otele teslim ettiler. Bu arada şehir içindeki yolculuğu über ile sağladım. Çağırdığım bir arabadaki yaşlı zenci amcamın Santa fe jipi olduğunu görünce gözlerim parladı. 71 yaşındaki amcam önce überden araç çağır teklifine boşver überi ben sana nakit veririm teklifimi kabul etti ve 40 dolara anlaştık. Havaalanında 10 dolarda bahşiş verince çok sevindi.
179 dolar nire 40 dolar nire. Kontuardaki çekik gözlü bayana bisikletim olduğunu söyleyince önce panik yaptı. Daha sonra kontuarlar arası mekik dokuyan ve her halinden türk olduğu belli olan görevliye rezervasyonum olduğunu söyledim. Uçak biletlerimi alırken THY den bisiklet için ölçüleri verip rezervasyon yaptırdığım için sorun çıkmadı. 60 euro karşılığı 67 USD yi bisiklet için ödedim. Görevli gelerek bisikleti bir taşıyıcıya koyarak arka tarafta başka bir yere götrdü. Ben yanımda koli bandıda getirmiştim açılıp kapatılacağını düşündüğüm için ama içeriden bakıldığında tomografiye benzer bir cihazın olduğu odaya beni almadılar ve uçağa binebileceğimi söylediler.İstanbul aktarmasında inince iç hatlara doğru giderken gümrük görevlisine bisiklet için maddi sınırı sorduğumda 430 euro olduğunu söyledi. İçim cız etmedi değil hem amerikada hemde burada vergi ödemek koyacak diye düşündüm. Allahtan adanada kimse ilgilenmedi ve sorunsuzca çıkış kapısından dışarı çıktım.
Sonuç itibariyle 3-4 bin dolarlık bir alet getirecekseniz ve indirimli olarak yurtdışından alacaksanız bisiklet getirmeye değer ancak piyasa fiyatından 1000-1500 dolarlık bir bisikleti getirme zahmetine kesinlikle değmez. Sorularınız için
salihbyz@yahoo.com