Öncelikle kahrolsun kapitalizm
Çok zengin olalım, orta halli olalım ya da yoksul olalım fark etmiyor. Artık kişiliklerimize sirayet eden sistemin "hemen tüket yenisini al", "aldığın anda eskimiştir, yenisine bak" öğretileriyle sarılmışız. Etkileniyoruz ister istemez. Düşünsel anlamda karşı koyuşlarımız pratikte uçup gidiyor artık. Her ihtiyacımı karşılayan bir yıllık bisikletim, daha üzerinde doğru düzgün çiziği bile yokken dillenip değiştir beni diyor. "-Yenisini al, benim miyadım doldu..." Kanmamaya çalışıyorum.
Zenginlikle de ilgisi yok. Asgari ücretle çalışan, karnını zor doyuran insanlarda bile görmüyor muyuz sistemin simgesi olmuş metaları? Tüketmek, almak, daha iyisini almak, hep almak... "Almak" eylemi kendimizi ifade biçimimize dönüştü artık. Kanmamaya çalışıyorum.
Arkadaşın sözünü ettiği başka bir şey gerçi. Çok paralı olmakla ilgisi yok. Hiç paralarla da millete nispetin türlü yolları var. Öyle olmayız ya da öyle gözükmüyordur umarım dışarıdan. Parasını ödemek dışında hiçbir sürecinde yer almadığın, sana dair hiçbir şey barındırmayan nesnelerle özdeşleşmek de neyin nesi? Özdeşleşiyoruz bazen. Kanmamaya çalışıyorum.
Bir yandan da gönül verdiğin, hobiden ziyade yaşamının olmazsa olmazı haline gelmiş uğraşlar var. Müzik var mesela bende, bisiklet var. Pahalı işler ama seni sen eden, o hep temcitlenen, üretmeden, robotlaşarak, yaratıcılığın hiçbir aşamasını içermeyen, günümüzü, yılımızı, ömürlerimizi alıp götüren çalışma hayatının karşısına koyabildiğimiz, kendimizi gerçekten var hissettiren uğraşlar. Karşılığını bana fazlasıyla verdiğini düşünüyorsam en iyisine sahip olma isteğimin çok da normal gelmeye başladığı gerçeği... Binlerce doların katbekatını ruhunuza ekleyen... En iyisi en pahalısı mı peki? Bazen öyle oluyor işte. Ne yaparsın... İhtiyaç ve işlevleri doğru belirleyip ona göre tüketeyim diyorum. En büyük dişlisi olmayayım bari çarkın diyorum. Kanmamaya çalışıyorum bazen kansam da...
Son olarak; neyle yaptığımızdan daha önemli olan nasıl yaptığımız arkadaşlar... Kanmamaya çalışın
