Nedir bu Cumhuriyet?
Bir başka ülkede anlatıyor olsak, halkın belirli süreler için seçtiği vekiller aracılığıyla kendini temsil etmesine dayanan bir yönetim biçimi derdik. Lakin bizim için Cumhuriyet bir yönetim biçiminden çok daha fazlasıdır.
Ülkesi emperyalist güçler tarafından dört bir yandan kuşatılmış bir milletin Dünya'ya meydan okumasıdır. Cumhuriyet mezarın olacağını bildiğin halde ellerinle siper kazmaktır.
25 kiloluk top mermisini saatlerce sırtında taşıyan Türk kadınıdır. Cumhuriyet imkansıza inanmaktır. Cumhuriyet kadına değer vermektir. "Ey kahraman Türk kadını, sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlarda göklere yükselmeye layıksın." demektir cumhuriyet.
Cumhuriyet cepheye mermi taşırken 9 aylık bebeğiyle beraber donarak şehit olan 21 yaşındaki Şerife Bacı'nın çocuğu için kurduğu hayalleridir. Anne babalarımızın birlikte oy kullanmaya gidebilmesidir. Kız çocuklarının hayal kurması, sınıfta parmak kaldırabilmesidir cumhuriyet.
Cumhuriyet sanatı bir milletin hayat damarı görmektir. Resim heykel müzesi, güzel sanatlar fakültesidir.
Cumhuriyet üretmektir. Yeni kurulmuş gencecik ülkenin Nazilli'de tekstil, Uşak'ta şeker, Beykoz'da Paşabahçe cam, Kayseri'de uçak fabrikası kurmasıdır. Cahillikle savaşı düşmanla savaşmaktan önemli görmektir cumhuriyet.
Cumhuriyet Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Balkanlar'da, Afyon Kocatepe'de ve İzmir'in dağlarında Mustafa Kemal'dir. Onun açtığı aydınlık yolda yürümektir. Fazilettir cumhuriyet, onurdur, gururdur.
Cumhuriyet bu topraklarda onlara borçlu doğmaktır. Bunun sorumluluğunu hep omuzlarında hissederek "Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır." bilinciyle hareket etmektir.
Cumhuriyet bizim için bir yönetim biçiminden çok daha fazlasıdır. 29 Ekim tatil değildir, onun deyimiyle en büyük bayramdır.
Bugün vesilesiyle başta bize bu cumhuriyeti armağan eden Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve bizim bu vatanda rahatça nefes almamız için son nefeslerini veren tüm kahramanlarınızı saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.