zaman gazetesinden günseli özen ocakoğlu'nun cumhurbaşkanlığı turuyla ilgili reklamcılık açılı yazısı:
Biraz ilgi ve biraz dikkat ile büyük organizasyonlar yapmak
On İletişim Ajans Başkanı İpek Özgüden ile 45. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun Antalya-Alanya arasında gerçekleştirilen etabında birlikteyiz. Ben Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) Başkomiseri Belçikalı Pierre Marien'in, İpek Özgüden Özen ise Hollandalı Komiser Miriam Vanes'in otomobilinde yarışmayı izleyecek. Bu pozisyon, yarışmanın tam kalbinde olmak demek. Bugüne değin, "Bisiklette ne kadar heyecan olabilir ki!" der, dudak bükerdim. Önyargılıymışım, Bisiklet Federasyonu beni affetsin!
Yaklaşık 4 saat arabalarda atak yapan, adeta bir cambaz gibi pedal çevirirken yemek yiyip, ihtiyaç gideren bisikletçileri izledim. Başlarda birbirinden kopmamak üzere ortalama bir gayret gösterilirken finale yaklaşınca iş gerçekten çığırından çıktı. Son metrelerin heyecanını belki siz de TRT'den izlediniz. Sarı mayo sahibi Daryl Impey'in omzundan çekilerek alaşağı edilmesi de yine bu son metrelerde oldu. 'Dervişin fikri neyde zikri de odur' anonim sözünün ne kadar doğru olduğuna yarışmayı izlerken hem kendimde hem de Özgüden'de bir kez daha tanıklık ettim. Biz sadece yarışmanın heyecanını yaşamadık. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun marka değeri, ülke tanıtımındaki önemi ve organizasyonun daha iyi nasıl yapılabileceğine ilişkin de kafa yorduk.
Bisikletle kısa bir ufuk turu
Eurosport ve TRT tarafından yayınlanan turun, haber cinsinden reklam değeri 250 milyon Euro. Bence, bedelin büyüklüğü çok önemli olmakla beraber, Antalya-Alanya halkının sıcaklığı da göz yaşartıcıydı. Bayraklarla yol kenarlarına dizilen Antalyalılar, turun hak ettiği değeri veriyordu. Baş hakem Pierre Marien'in de dediği gibi, "Bisiklet halka dokunan bir spor dalı." Organizasyona İpek Özgüden Özen ile birlikte bakış attık:
PROJEYİ dünya standartlarına taşıyan her ayrıntı düşünülmüş. Tur bu haliyle bile Türkiye standartlarının çok ötesindeydi.
BİSİKLET Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, asbaşkan, aynı zamanda yarışın Direktörü ve Proje Koordinatörü Abdurrahman Açıkalın işin her cephesindeki ayrıntıları düşünmüş, ekip içinde yer alan herkesin gönüllü katkısını da almıştı. Ayrıca TRT'deki yorumları yapan Feyzi Açıkalın, Organizasyon Direktörü Aydın Ayhan Güney, Proje Asistanı Pınar Arpınar, TRT Spor Müdürü Tufan Türesan, bisiklet sevdalısı TRT Spor Spikeri Levent Özçelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü Uzmanı İlknur Yiğit iyi bir ekip oluşturmuştu.
CUMHURBAŞKANLIĞI Genel Sekreteri Mustafa İsen'in yönlendirici gözlemleri, GSGM Genel Müdürü Yunus Akgül'ün desteği ve Spor ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü'nün katkılarıyla bugüne değin köhnemiş görüntüsünden kurtulan Tur, iyi paketlenmiş prestijli bir ürün haline gelmişti.
KENDİSİ de geçmişte sıkı bir sporcu olan İpek Özgüden Özen'in spordaki başarıyı tanımladığı bir formülü var: "Başarının 3B'si var; bilgi, beceri ve bakış açısı. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun başarı formülünü ise bilgi, beceri, bakış açısı, deneyim, odaklanmak, kalite hedefi, işin en iyisini yapmaya çalışmak, yaratıcılık, inanç, heyecan, iş bölümü, yetkin ekip, iletişim ve en önemlileri; yetki ve özgürlük, inisiyatif ve dünya görüşü ve sorumluluk. Yetki, yarışın adından geliyor: Cumhurbaşkanlığı yetkisi. Ayrıca; Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün bizzat yarışa yüklediği değer, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Mustafa İsen'in vizyonu ve GSGM Genel Müdürü Yunus Akgül'ün destekleri... Dolayısı ile başarının formülünü; 45. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu özelinde '3B+3D+1O+1K+5İ+2Y+1H+1E+1Ö+1S'ye dönüştürüyor" diyor.
PEKİ, 'Ürün, itibar, organizasyon tamam da neden spora yatırım yapan markalar organizasyonda sponsor olarak yer almadı? sorusuna kimse cevap bulamıyor.
SENEYE bu paketi sahiplenmek isteyenlere bir adres de gösterelim. Türkiye Bisiklet Federasyonu yetkilileri sizden haber bekliyor.