Alüminyum vs. Karbon kadro

Titanyum. Konu silinebilir

SOZUAK demiş ki:

Defalarca kez bence dedim daha ne diyeyim. Kimse almasin kotudur demedim. Konular arasinda vardi ultegra ile alt setler arasinda performans farki var diye. Dogrudur hic ust seviye setli pisikletim olmadi. Olsun diye de ugrasmadim. Deoreden sonrasina ihtiyacim yok. Kaldi ki bir sezon iki ayri bisikletin km gostergelerinde toplam yol olarak ayri ayri 9binli kmleri gorecek kadar yogun kullandigim/spor yaptigim zamanlar oldu.

Ask ise ask tabi . Esimi o kadar bisiklete ikna edene kadar canim cikti. 1 tane neyine yetmiyor deyip durdu daha gecen aya kadar. Bir anda ne olduysa ses etmez oldu.

Deore gobek olayina gelince icki sigara aliskanligi olmayan biriyim. Ayda 500TL sigaraya bayilmiyorum. 150-200 TL lik bir gobek sonucta oyle pahali degil.

Bunca yillik bisiklet hayatimda birkac ufak kazacik disinda Allaha sukur ne kadro catlattim ne gobek dagittim basima en fazla lastik patlamasi geldi ki artik araba lastik tamir spreyi aldim mi yanima o da dert degil. Hatta yillarca ve binlerce km yol yapan eski bisikletimi kayinbiradere sattim. Uzerinde ilk dizdigim jantlar var. Ne akordu kacti ne yamuldu ne gobekler sorun cikartti. Bakim makim da yapmadim hatta o gobekleri sadece bir sefer acip yagladim. Belli bir seviye ki artik bakinca gorece pahali diyebilirsiniz ama uzun omurlu malzeme uygun fiyata alinabiliyor. Zamaninda sora gobek alinca vay be derken simdi ortaseker 105 alip mutlu mesut yasiyorsunuz.
Demem o ki kendi eksiginizi pahali donanimlar alma yoluna gitmek yerine calisarak kapatmalisiniz. Surada kac pro bisikletci var konuya yazan. Profesyonel demek gecimini bu isten cikaran yapan anlaminda soruyorum. Tamam usta bisikletcisinizdir uzmansinizdir bende de daha iyisinizdir. Bu yasta bu kadar ara vermis birisi olarak iddiam yok. Ama daha bisikletinizde kacinizin iyi donanimi var kacinizin bisikletinde kadans sensorune kadar var isin bilimsel kismina insan fizyolojisine ne kadar hakimsiniz.
Antrenor olupta yolda yediginiz cikolatanin bir anda enerjinizi limiti asinca tabi, yok ettigini icindeki yaga baglayan adam gordum. Kardiyo calisma ile kabalama calismayi ayirdedemeyen tipki araba motoru vites devir hizi uyumu gibi kadans hiz vites ayari yapan kac kisi var. Yolda giderken enerjisi bitmeden yavas yavas yukleyen lastiginin basincini kontrol eden. Zamaninda cok aradim ama su anda da var mi bilmiyorum Turkce bu isi anlatan bir kitabin bile olmadigi bir spordan bahsediyoruz. Kendim de anca akademik kaynaklardan o zamanki ingilizcemle zar zor cozdugum kitap fotokopisi disinda birsey yoktu. Baktiginizda kaciniz en azindan youtube deki yabanci kaynaklarin anlattiklarini anlayip bilgi ediniyorsunuz. Bilincsiz kulaktan dolma seylerle falanca iyi dedi filanca cok begenmis. Goreceli kavramlar paraniz coksa alin hayalinizde varsa alin ama bu makinenin motoru sizsiniz. Siz ne kadar iyiseniz o okadar gider daha fazla degil.

Hepsini görüntüle...

Bakıyorum neresinden tutayım diye ama malesef olmuyor.
Öncelikle beden eğitimi öğretmenliği mezunuyum , kadans ve nabız saatim var (birkaç ay oldu alalı) antrenman nasıl yapılır bilirimde.
Ama bunlar ile karbon mu alüminyum alakası yok.
İyi bisiklet alman için bir sebep gerekmiyor. Ben çok sınırlarımı zorladım ikinci el bişeyler ayarladım. Bunun için chris frome olmama gerek yoktu. Ama şuanda tüm uzun soluklu yokuşlarda pr lerimi 1 2 dk geliştirdim. Bu ne işine yaradı dersen hoşuma gidiyor iyi olmak. Kriteryumlarda kürsü yapmak. Bir fonda da kürsü yapayım diyorum vs.
Adam bana göre saçma sapan telefona 6000 tl veriyor ama adam için önemli ise buna yorum yapmam.
Kısacası senin gerekliliklerin başkasını bağlamıyor. Herşey için bu geçerli.

gg bebe demiş ki:

İki materyaldaki bisikleti de kullanmış biri olarak tek söyleyeceğim şu; karbon hakkında "Paranıza değmez." ya da "Çok profesyonel değilseniz gereksiz." gibi yorumlardan ben kişisel olarak çok sıkıldım. Bu yorumları yapmak da hadsizlik bu arada aslında. Kimse kendi fikrini belirtir gibi davranmıyor, baya evrensel bir gerçeği dillendiriyormuş gibi hareket ediyor.

Lütfen karbon materyali hakkında bir şey söylerken düşmanca bir tavırla yaklaşmaktan vazgeçin. Sizden daha iyi ekonomik durumu olan insanlar kullanabiliyor diye bir materyali kötüleyemezsiniz. Bilimsel gerçekler, kullanıcı deneyimleri var işin içinde. Onlara dayanarak eleştirecekseniz, tabii ki de bilgi paylaşımı olur. Aksi takdirde artık bu karbona dair temeli olmayan iddialar sadece itici olmaktan öteye gitmiyor.

Hepsini görüntüle...

İşte samimi karbon manifestosu...
Karbon parası olanın, pahalı olduğu için aldığı, afrodizyak ve uyuşturucu karışımı, içine karbon ve reçine de konan, siyah bir maddedir...
"Zenginim aldım" aptallığa bağlanabilecekken, "en teknolojik maddeydi, gücüm yetti aldım" demek daha havalı olduğu için, alan hiç kimse bu sükse kısmını kabul etmez, rijitliğini, kırılmazlığını, hafifliğini destanlaştırır, överde durur..
Karbon, bisiklet dünyasının Harley Davidson' udur, tek farkla, Harley'ciler alma sebeplerini inkar etmezler...

Markaların satış stratejisi zaten alüminyum ile başlangıç yapıp karbonla üst seviye bisiklet segmentini bitirmek.Tüm üreticilerde bu aynı, hiç değişmiyor, hepsinin birbirine eş serileri var. Dolayısıyla alüminyum modellerden alabileceğiniz donanım ve rahatlık bir yerden sonra sınırlandırılmış oluyor. Bunun sebebi tabii ki her kullanıcının sizin de dediğiniz gibi en üst seviyeleri tercih etmiyor ve ya ihtiyaç duymuyor oluşu. Sora ve ya Tiagra setli modeller yılda 100 birim satıyorsa ultegra setli karbon modeller 10-20 birim en fazla satıyordur bu hepimizin malumu.

Peki karbon model ne zaman faydalı oluyor; hem alu hem karbon kullanan biri olarak ilk fark ettiğim şey aynı rotada 30-32 km/s ortalamayı karbon ile daha az yorularak tutturduğum oldu. Bunun sebebi sadece karbon olması değil, karbon modellerde kullanılan jant, lastik, kadronun geometrisi gibi unsurların daha iyi ve özenle seçilmiş olması. Bir diğer fark ise ağırlık; ortalama olarak 2kg fark etti benim alu bisikletle karbon arasında. Bu şu demek, ben sürtünmeye ve yer çekimine karşı daha az iş yapıyorum dolayısıyla daha az enerji harcıyorum. En çok da tırmanışlarda bu fark gözleniyor.

Rijitlik konusunda hissedilir fark görebilmem için yüksek güç uygulayabiliyor olmam lazım yani genel bir kullanıcı 25 km ile giderken bastığı watt ile ne alu ne karbonu esnetemez. Ben kendi adıma sprintte karbonun bir adım önde olduğunu son gücümü tüketene kadar bastığımda hissettim. Bu açıdan ortalama kullanıcı için pek bir fark olacağını sanmıyorum.

Rahatlık konusu ise fark ediliyor, iyi bir karbon kadro yolda yağ gibi akıyor. Karbon maşalı Alu ile takır tukur geçtiğim yerlerde sarsıntı daha az. Oem karbon maşalar ile kaliteli karbon maşa arasında da aynı rahatlık farkını hissedebilirsiniz. Bu bileklerin ve ellerin ağrımasını önlediği gibi, daha stabil bir kokpit ve sürüş sağlıyor. Bence bu benim için tırmanış ile beraber karbonun en önemli iki avantajından biri.

Başta dediğim gibi bu tamamen kişisel tercih olduğu için iyi kötü tartışması sonuçuz kalıyor. Ama 100 km de sürseniz 10000 km de sürseniz arada fark oluyor. Eğer sizin için bu fark parayla almaya değer bir düzeydeyse alıyorsunuz değilse bütçeye göre en kaliteli seçimi yapıp başka modelle gene aynı ortalama ile sürüyorsunuz. Buna göre de kondisyon geliştiriyorsunuz haliyle.

Kaliteli bir alu bisikleti çok iyi donanımla karbon bisiklet ağırlığına getirebilirsiniz ve muhtemelen aradaki farkı minimuma indirirsiniz belki fark pozitif yönde alu lehine de kayabilir. Ama bunu yapmak da karbon bir model almaktan pahalıya geliyor bu sefer.

Yukarıda nükteli olarak söylediğim araba benzetmesi bunun içindi, belirli dönemlerde araba modelini yükseltip daha konforlu daha performanslı daha güvenli gibi sebeplerle yeniliyor insanlar. Bisiklette ki durum da paralel işliyor.

Amacım kendi tecrübemi aktararak konuyu okuyan arkadaşlara fikir vermektir, konuyu uzatmak ve ya tartışmak gibi algılansın istemem.

Syg.

Bur forumun amaci birilerinin istedigi cevabi alip kendini mutlu etmesi degildir. Elbette herkesin bir dusuncesi bir bakis acisi bir hayat felsefesi var. Elbette yanlis yada dogru yada farkli gorusler olacak.

Karbon superdir candir herkes birer tane almali
Hatta imkani olanlar 2 ser tane alip olmayanlara da verirse tadindan yenmez.
Bir de eger karbon rijitse esnemiyorsa suruste konfor, titresim engelleme, yoldaki darbeleri emip rahat ettirmek gibi bir durum olmaz.
Bence karbon kadro bisikletler haliyle ust seviye donanima sahip oldugundan kullaniciya fark hissetiriyor. Aluminyum kadroda ust seviye set kullanan ve ayni setle karbona gecen varsa onun goruslerini duymak isterim
Tabi karbon kadro diye hepsi ayni seviyede avantaj saglayacak demek mumkun degil. Onun da giris orta ust siniflari var.

Bal tatlıymış nereden biliyon. Fırıncının oğlu Rüstem yemiş, "tatlıymış" demiş oradan biliyom.
Karbon gereksiz imiş nereden biliyon, karbona hiç binmeyenler öyle demiş, oradan biliyom.
Kim neyi neden alırsa alsın kime ne?

Klasik cevap, " karbonun yoksa ne konuşuyosun " ...İşte karbonun yüceleştirilmesinin başka bir yolu..👍..Boeing i eleştirmiyoruz iyiki...Kimsede yok...😁

Teknik olarak rijtlik pedala çok fazla kuvvet uygulandığında aradaki kaybın minimuma inmesi ve ya sprintte göbeğe uyguladığınız yüksek güç ile kadronun torsional olarak esnememesi durumu için. Alu kadrolarda bunu engellemek adına göbek bölesine ekstradan kaynak atımı vs yapıyorlar, karbonda orayı daha kuvvetli materyal ile dolduruyorlar.

Titreşimi sönümleme ise materyalin ve karbon/resin karışımının üretim şeklinin bir sonucu diye anlatıyor yabancı kaynaklarda. Bisikletin tasarımını da buna göre yapıyorlar bir de. Titreşimi sönümlemek adına daha uzun seat tube vs koyuyorlar. Burda iki ayrı fiziksel olay var birbirlerine karıştırmak çok doğru sonuç vermeyecektir bize.

YagizY demiş ki:

Teknik olarak rijtlik pedala çok fazla kuvvet uygulandığında aradaki kaybın minimuma inmesi ve ya sprintte göbeğe uyguladığınız yüksek güç ile kadronun torsional olarak esnememesi durumu için

Hepsini görüntüle...

Pedala kuvvet uygulandığında kaybolan enerji nereye gidiyor?

HakanAydn demiş ki:

Klasik cevap, " karbonun yoksa ne konuşuyosun " ...İşte karbonun yüceleştirilmesinin başka bir yolu..

Hepsini görüntüle...

Bi derdim o kaldıydı.

@hamlet2006 Belkide merdivenden rahatça çıkarmak istiyordur karbonu?

@a.gul29 pedala kuvvet uyguladığınızda eğer aynakol ve göbek esnerse bu sizin uyguladığınız kuvvetin bir kısmını sönümlüyor. Kaybolan enerji bu sönümlemeden dolayı. Süngere ve bir plastik kutuya kuvvet uygulasanız sünger önce belirli bir miktar kuvveti emerek şekil değiştirip sonra hareket edecek, plastik ise bu kuvvetle hemen hareket etmeye başlayacaktır.

YagizY demiş ki:

@a.gul29 pedala kuvvet uyguladığınızda eğer aynakol ve göbek esnerse bu sizin uyguladığınız kuvvetin bir kısmını sönümlüyor. Kaybolan enerji bu sönümlemeden dolayı. Süngere ve bir plastik kutuya kuvvet uygulasanız sünger önce belirli bir miktar kuvveti emerek şekil değiştirip sonra hareket edecek, plastik ise bu kuvvetle hemen hareket etmeye başlayacaktır.

Hepsini görüntüle...

Bahsedilen enerji kaybı yok denecek kadar az. Kadro sünger gibi değil, yay gibi davranıyor desek daha doğru olur. Yaya yüklediğiniz potansiyel enerji size geri dönüyor. Kadro esnekliği enerji kaybından çok stabilite ile ilgili bir durum. (Ön ve arka tekerin virajlarda birbirini izleyebilmesi vb.)
Bu videodaki deneyler özetliyor aslında olayı:

a.gul29 demiş ki:

Pedala kuvvet uygulandığında kaybolan enerji nereye gidiyor?

Hepsini görüntüle...

Bu tip kuvvetler esneme ve akabinde isi enerjisi olarak harcanir.

HakanAydn demiş ki:

İşte samimi karbon manifestosu...
Karbon parası olanın, pahalı olduğu için aldığı, afrodizyak ve uyuşturucu karışımı, içine karbon ve reçine de konan, siyah bir maddedir...
"Zenginim aldım" aptallığa bağlanabilecekken, "en teknolojik maddeydi, gücüm yetti aldım" demek daha havalı olduğu için, alan hiç kimse bu sükse kısmını kabul etmez, rijitliğini, kırılmazlığını, hafifliğini destanlaştırır, överde durur..
Karbon, bisiklet dünyasının Harley Davidson' udur, tek farkla, Harley'ciler alma sebeplerini inkar etmezler...

Hepsini görüntüle...

Pardon da 51 yaşında insansınız da, bu mesajınızdaki hadsizliği yüzünüze vurmak zorunda olmak hiç hoşuma gitmiyor. Afedersiniz, benim bilimsel olarak her yerde teknik üstünlüğü belirtilmiş olan bir materyalden yapılmış bisikleti daha avantajlı görmemi uyuşturucu karışımı gibi ifadelerle yorumlamak sizin HADDİNİZE DEĞİL. Şu anda da Ultra 900 AF bisiklete biniyorum. Alüminyum bisiklet de sürülür, süründürmeden sürülür hem de. Güzel sürüş deneyimi vardır. Ancak karbon da daha rijit ve daha konforlu bir sürüş deneyimi sunar.

Bunları söylerken dümdüz bir son kullanıcı olduğumu, ne bir alüminyum ne de bir karbon bisiklet üreten bir fabrikam ya da firmam olmadığını belirteyim. Fikirlerinizi kendi fikriniz gibi belirtmenizi rica ediyorum dedim sadece, genel geçer doğrular gibi belirtmek doğru değil. Ama sanırım bazı kişilere jenerasyon farkından dolayı, bazı söylemler ulaşamayabiliyor.

@gg bebe 👍

SOZUAK demiş ki:

Bur forumun amaci birilerinin istedigi cevabi alip kendini mutlu etmesi degildir. Elbette herkesin bir dusuncesi bir bakis acisi bur hayat felsefesi var. Elbette yanlis yada dogru yada farkli gorusler olacak.

Karbon superdir candir herkes birer tane almali
Hatta imkani olanlar 2 ser tane alip olmayanlara da verirse tadindan yenmez.
Bir de eger karbon rijitse esnemiyorsa suruste konfor, titresim engelleme, yoldaki darbeleri emip rahat ettirmek gibi bir durum olmaz.
Bence karbon kadro bisikletler haliyle ust seviye donanima sahip oldugundan kullaniciya fark hissetiriyor. Aluminyum kadroda ust seviye set kullanan ve ayni setle karbona gecen varsa onun goruslerini duymak isterim
Tabi karbon kadro diye hepsi ayni seviyede avantaj saglayacak demek mumkun degil. Onun da giris orta ust siniflari var.

Hepsini görüntüle...

Malesef yine pek olmamış. Bisikleti şanzıman kendini motor olarak düşün😁 gücü yere aktarmak için kayıpları en iyi ne tolere eder.
1 rijit sert bir kadro
2 iyi dönen akıcı jant seti.
Set 3 . Plânda . 105 yada ultegra olması çok fark etmez. Hatta tiagra bile yeterlidir.
Ben tiagra set mosso 735 kullandım , 7005 alü. Güzel bisikletti ama hem Endurance hemde karbon kadroya geçmek istedim. Çok da faydalı oldu. Setleri ayıran hafiflik. Ama 11 li olması dişliler arasındaki farkı azaltacağı için daha verimli güç aktarımı sağlar.
İki kadroyu kullanmadan yorum yapman seni yanıltıyor. Ben hikayemi anlattım , senin gibi düşünüyorum . Ve öğrenmenin tanımında dediği gibi "öğrenmeler yaşanan tecrübeler sonucu oluşur"
Yaşarayar öğrendim ve fikrim değişti.

Yani diyorsunuz ki Ultegra Dura-Ace setleri gereksiz is kadroda biter tiagra bile fazladir. Ben hemen Shimano' ya bir yazayim bosa ugrasmayin biz isi cozduk. Siz karbon kadro ile devam edin😊
Tamam ben pes ediyor ve siradaki sarkiyi tum forumdaslara yolluyorum MFO soyluyor : Peki peki anladik...

SOZUAK demiş ki:

Yani diyorsunuz ki Ultegra Dura-Ace setleri gereksiz is kadroda biter tiagra bile fazladir. Ben hemen Shimano' ya bir yazayim bosa ugrasmayin biz isi cozduk. Siz karbon kadro ile devam edin😊

Hepsini görüntüle...

Ben savaşı bırakıyorum başkan seninle. Anlamak istediğini anlamakta ısrarlısın , gücü gereksiz aktarmayım.
Dahada davosa gelmem😁

Sanki karboncular daha rasyonel gerekçeler ile paylaşım yaparken alüminyumcular çok daha muhafazakar ve fanatik paylaşımlar yapıyor gibi geldi