@Ömer F.
Hocam selam,
Tekrar geçmiş olsun. Yaşandı, geçti. Zaten bahsettiğiniz gibi, darp raporu olmadan, kişilerin kimliği tam olarak tespit edilemeden kolay kolay netice alınamazdı. O yüzden konuyla ilgili bıkkınlığınızı da, çekincelerinizi de gayet iyi anlıyorum ve şu aşamadan isabetli bir karar vermişsiniz diyorum. Boşverin. Çünkü Türkiye'de işler böyle yürümüyor.
Müsaadenizle %100 haklı ve mağdur olduğunuz olayın özetini yazmak istiyorum:
Siz sabah kalktınız ve güne güzel başlamak, sporunuzu yapmak için bisikletinizi alıp çıktınız. Keyfiniz yerindeydi, her şey güzel gidiyordu. Sonra iki-üç tane ÇOMAR arabayla size yaklaştı, içlerinden biri size seyir halindeyken yumruk attı ve sonra da basıp kaçtılar. Hikayenin bundan sonrası onları hiç ilgilendirmedi. Emin olun akıllarına bile gelmedi, "Ulan ya bu herif bize dava açarsa," falan diye düşünmediler. Evlerine gittiler, eşlerine veya ana-babalarına bağırdılar. Belki eşlerine de şiddet uyguladılar hatta. Çıktılar, sokağa tükürdüler. Otobüs beklerken sigara içtiler, izmaritini yere attılar. Hafta sonu Zeytinburnu sahilde mangal yakıp sağa sola sataştılar. Pazartesi günü işlerinin başına döndüler ve mesai arkadaşlarına ilk olarak sizi nasıl dövdüklerini övüne övüne anlattılar. Sonra da kesin "Aga süt gibi iki yavru düşürdüm sorma gitsin" falan diye cinsel kahramanlık hikayeleri falan uydurup erkeklik yaptılar. Akşam eve gittiklerinde malum lağım medyasından haberleri izlediler ve "Almanya bizi kıskanıyo zaaaa xd" diye gururlandılar. Gece yatarken Instagram'dan ve Facebook'tan rastgele buldukları kadınlara, "Selam yavru tanışalım mı, çok güzelsin" falan diye mesajlar attılar. Sabah kalkıp duş alma gereği duymadan otobüse bindiler ve leş kokularıyla herkesi zehirlediler. Hayatları böyle böyle sürüp gitti.
O esnada siz ne yaptınız? Bu konuyu önce kendiniz etraflıca düşündünüz. Başıma ne geldi, ben bunu hak edecek ne yaptım? Bu insanlar ne biçim insan, diye sordunuz kendinize. Sonra avukatla görüştünüz, ailenizle görüştünüz, yetmedi, bizle görüştünüz; aynı hikayeyi en az 30 kişiye tek tek anlattınız, çünkü çözüme ihtiyaç duydunuz ve bu insanların cezasız kalmalarını istemediniz. Bunun için kafa patlattınız. Yanlış anlamayın, dalga geçme amaçlı söylemiyorum bunları. Siz haklısınız, zaten olması gereken buydu. Gittiniz, olay yerindeki kameraları falan tek tek tespit ettiniz. Polise de gittiniz bu arada tabii. Bürokrasiyle uğraştınız. Oradan oraya gidip geldiniz sürekli. Hatta siz bütün bunlarla uğraşırken birisi bu konuyu ekşi sözlük'e taşıdı, orada da sayfalarca bu mevzu tartışıldı. Herkes bu ÇOMARLARA küfür edip durdu, sizi haklı buldu. Zaten haklıydınız. Sadece siz değil, onlarca insan bu konuyla ilgili kafa patlattı. Herkes bir çözüm aradı. İki tane ÇOMAR'ın anlık bir şiddet suçu işleyip kaçmaları yüzünden belki bin kişi bu konuyu düşündü, sinirlendi, çözüm aradı.
Varılan nokta ne oldu peki? Hiç. Hiçbir şey.
Sizin kabahatiniz yok. Elinizden geleni yaptınız. Fakat bininci kez görüldüğü üzere ülkede adalet yok. Siz ölmediğiniz sürece polis herhangi bir mevzuyu araştırmaya, suçluları yakalamaya yeltenmiyor bile. Harekete geçip suçluya gereken cezai yaptırımı uygulamaları için illa ölmeniz lazım. Ölmezseniz konu takipsizlikle örtülüyor ve olan size oluyor. ÇOMAR tayfası da hayatlarına olağan akışında devam ediyorlar. Ona buna sataşıp küfretmeye, darp etmeye devam ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki onlara kimse dokunmayacak. Dokunmak isteyenler de bin türlü bürokratik engelle karşılaşıp pes edecekler. Belki sizden sonra başka bisikletli arkadaşlarımıza da aynı şekilde sataşıp darp ettiler. Bilemiyoruz. Bu şeref yoksunu itler hala aramızda dolaşıyorlar çünkü.
O yüzden benim tavsiyem böyle durumlarda hiç polisi falan karıştırmadan, sıcağı sıcağına, hemen ve orada, olay yerinde, olay yaşandığı anda, artık Allah ne verdiyse, tekme, tokat, taş, sopa, biber gazı vd. ile bu ÇOMARLARA girişmektir. Bunlar yalnızca bu dilden anlıyorlar. Eğer böyle yapsaydınız şimdi siz değil onlar bürokrasiyle, polisle, savcıyla uğraşıyor olacaklardı. Onlar sizin peşinizde koşuyor olacaktı, delil topluyor olacaktı. Siz ise hayatınıza rahatlamış vaziyette devam ediyor olacaktınız. Ne yazık ki ülke gerçekleri böyle. Yoksa ben de şiddetten yana değilim, biliyorum hepimiz de naif insanlarız ama suç işleyenler her defasında cezasız kalıyorsa, herkes kendi adaletini kendi meşrebince uygulamaya gayret etmelidir. Başka türlü toplumun huzuru sağlanamaz.