Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Arabayla yaklaşıp kafama yumruk attılar...

Bisiklete binerken daha önce hiç motorlu taşıt sürücülerinden fiziksel şiddet gördünüz mü?


  • Toplam katılım
    394
Sinkaf :D Ne güzel bir kelimedir yahu. Benimde aklıma var o cümleler ama işte forum kaliteli arkadaş.

Arakdaşların dediği gibi polise gidince bir şey olmuyor. Ben gittim kıllarını bile kıpırdatmadılar mobese ye bile bakmadılar. Salladılar anlayacağın zaten ölüm haricinde hiçbir şeyde harekete geçiremiyoruz arkadaşları. Yada savcı emirleri haricinde :(

Biber gazı şart. Aksiyon kamerası bende var ama oda her an açılmıyorki :(
 
Scudo
Ne zaman konu başlığını görsem sinirlerim bozuluyor nasıl bir ülkedeyiz
 
  • Beğen
Tepkiler: venom09
Geçmiş olsun dostum. Gerçekten ucuz atlatmışsın. Mutlaka şikayetci olmalısın. Korkusuzca mücadele etmemiz gerekli. Yahu hiç güvenliğimiz yok bu ülkede! Taciz, tehdit hepsi var.

Senin yerine kendimi koyuyorum da hakikaten korkutucu.

Geçmiş olsun dostum. Umarım bir daha böyle bir durumla karşı karşıya gelmezsin/gelmeyiz.
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
Herkese tekrar merhaba,

Olayın üzerinden neredeyse bir hafta geçti. Bu süre zarfında ne yapmam gerektiğini, nasıl yapılacağını çözmeye çalıştım.

Olayı yakalamış olabilecek Mobese, EDS ve işletme kameraları tek tek tespit edildi. Olayın tam saati ve tam yerleri belirlendi. Avukatla uzun uzadıya istişare ettik, en iyi ve en kötü ihtimaller tartışıldı. Sonunda ise ailemle konuştum ve bütün bunların neticesinde bir karara vardım. Vardığım karar bir çoğunuzda hayal kırıklığı yaratabilir, fakat niçin bu kararı verdiğimi ve farklı bir karar vermiş olmam için hangi koşulların gerektiğini izin verin sizlerle de paylaşayım.

Öncelikle avukatın söylediği, yapmış olmayı dilediğim fakat yapmadığım bazı şeyleri buraya yazayım. Belki ders çıkartılabilir. Böyle bir durumda ilk yapılması gerekenler:

Polise haber vermek. Evet, ekseriyetin polise olan güvensizliği hakedilmiş bir güvensizlik ve bunu ben de paylaşıyorum; fakat tamamen teknik/bürokratik bazı sebeplerden ötürü bu gibi durumlarda önemli bir adım olduğunu gördüm. O gün anında polise haber vermiş olsaydım şüpheli şahısların aracı cadde üzerindeki ekiplerden biri tarafından çevrilebilirdi. Şüphelilerin aracı aranabilir, alkol alıp almadıkları tespit edilebilirdi. En önemlisi araçtaki iki şahsın kimlikleri tespit edilmiş olurdu.

Sağlık raporu almak. Bir sonraki adım vücudumda herhangi bir emare olmasa bile gidip sıcağı sıcağına darp raporu almaktı. Çünkü bu rapor olmazsa hakim bana inansa, sempati duysa ve ceza vermek istese bile veremeyebilir dendi - tamamen bürokratik.

İkisini de yapmadım.

Bunlar önemli, çünkü mevcut durumda soruşturma açılsa ve şoför bulunsa bile kafama vuran şahsın kimliğini tespit etmek neredeyse imkansız - "Hatırlamıyorum Hakim Bey". Aracın şoförü ise en iyi ihtimalle küçük bir trafik cezası alır dendi. Avukatın dediğine göre bunun haricinde şu an, "En kötü sisteme geçsin" diye uğraşılmış olacak.

Mahkeme süreci başladığı andan itibaren adresim şüpheli şahısların erişimine açık bir hale gelecek. Yani küçük bir trafik cezası ve "En kötü sisteme geçsin" temennilerine karşılık ne idüğü belirsiz magandalara açık adresimi vermiş olacağım. Bu bana iyi bir hamle gibi gelmiyor. (Daha geçen gün tehdit edildiği için polis korumasına alınan bir kadın tehdit edenler tarafından katledildi).

Eğer ilk anda polise gitmiş olsaydım ve çevirmede alkol aldıkları ortaya çıkmış olsaydı (ki bu çok yüksek bir ihtimal), veya araçta herhangi başka bulgulara rastlanmış olsaydı benim uğraşmama, dahil olmama bile gerek kalmadan polis kendisi uğraşacaktı. Böylece ne adresimi, ne de kim olduğumu bileceklerdi. Hiç olmazsa savcılığa şikayet ettiğim vakit o arabadaki iki şahsın kimlikleri polis kayıtlarından çıkartılabilecekti.

Sonuç olarak kafama vuran şüphelinin kimliğini bulmak neredeyse imkansız. Şoför ise ceza alır mı, almaz mı belli değil. Alsa bile yüksek ihtimalle çok cüzi bir ceza olacak.

Şikayetimin bir uyarı ve muhtemel küçük bir trafik cezası karşılığında trafikte camdan sarkıp insanlara yumruk atabilecek kadar vahşi iki yaratığa adresimi açma, ailemi tehlikeye sokma ihtimali var.

Bu sebeplerden ötürü her ne kadar yapmak istesem de ve savcılığa vermek üzere hazırladığım dilekçe şu an önümde, masamda duruyor olsa da; yalnızmışçasına verebileceğim bir karar olmadığından, aile bireylerimi tehlikeye sokmak istemediğimden ve bütün bunlara karşılık şikayetin vereceği sonuçları yetersiz bulduğumdan hukuki işlem başlatmaktan vazgeçmiş bulunuyorum.

Umidim ola ki benzer bir durum yaşayacakların benim başıma gelen bu olaydan çıkarımlar yapması ve faydalanmasıdır.

Nereden nasıl temas kurarım emin değilim ama sanıyorum bir süre boyunca grup halinde sürüşe çıkanlarla iletişime geçip kalabalık olarak bisiklete çıkacağım. Üzerimde kamera bulundurma fikrini de değerlendiriyorum.

Burada benimle temennilerini ve iyi dileklerini paylaşan, olayı takip eden herkese tek tek bir kez daha teşekkür ediyorum. Böyle bir sonuçsuzluğa ulaştığımız için hayal kırıklığına uğrayanlardan af dilerim. Keşke daha fazlasını yapabilseydim. En azından bundan sonra neler yapmalı, neler yapmamalı konusunda daha net olabiliriz, bu da hepimize ekşi bir ders olsun.
 
O zaman forumda bir anket açılsın. Ankete katılan herkes cebinden eşit ve belli miktarda para versin. O toplanılan parayla 2 adam tutulsun ve bu adamların aracı buldurulup ağız burun kırdırılsın. Adaletten benim anladığım artık bu tip önlemler. Çok geçmiş olsun. En azından artık bu tip olaylar karşısında hemen polise gidilmesi ve rapor alınması gerektiğini öğrenmiş olduk.
 
@Ömer F. Konuyu açtığından beri takip ediyorum.
Son derece üzücü bir olay yaşamışsınız.
Geçmiş olsun.
Böyle bir olayla karşılaşıldığında yapılması gerekenleri gayet net ve güzel bir şekilde yazdığınız için teşekkür ederim.
Aslında vardığınız sonuç benim için sürpriz olmadı.
Polise haber verseniz ve darp raporu alsanız bile çok fazla bir şey elde edemeye bilirdiniz.
Sadece o şerefsizlerle yasal olarak uzunca bir süre muhattap olacaktınız.

Olay gerçekleştikten sonra aracın plakasını almak için aracı takip edip plakasını alıp "plakanı aldım" diye seslenmek (yani ne idüğü belirsiz kişileri takip etmemek gerektiği) hususunda da bir iki satır yazsaydınız iyi olurdu.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ömer F.
Çok üzücü bir durum. Konuyu baştan aşağı okudum. Bu yetmezmiş gibi bir de arada farklı gereksiz tartışmalar falan olmuş. Çok çok geçmiş olsun arkadaşım. Maalesef bunlarla aynı oksijeni soluyoruz. Daha çok birlik olup gerekirse toplu aktif eylemlerle sesimizi daha gür çıkarmalıyız. Türkiye'de hatırı sayılır bir bisiklet kullanıcısı sayısı var. Bisiklet yolları çok çok yetersiz. Olanlar da bakımsız. Mecburen yolları kullanıyoruz. Daha geniş ve uzun mesafeli bisiklet yolları talep etmeliyiz. Devlet müdahalesi, belediyelerin göstereceği tavır burada çok önemli. Yaşanan münferit bir olay gibi görünebilir ama hepimizi ilgilendiriyor. O bölgede ben de bisiklet sürüyorum, bunu ben de yaşayabilirdim. Bana kalırsa bugünden başlayarak sürekli eylemler düzenlemeli ve bisiklete dair devlet müdahalesini talep etmeliyiz. En azından benim görüşüm bu yönde. Eskisi gibi üç beş kişi değil bisiklet kullanıcılarının sayısı. Günden güne de artıyor. Dikkat çekmek gerek bu ve benzeri konulara.

Mağdur arkadaşıma yeniden çok çok geçmiş olsun diyorum. Bu magandalara inşallah fırsat vermeyeceğiz. Herkese kazasız belasız sürüşler dilerim.
 
@televole2

Avukatlarının çok kolay bir şekilde adres bilgilerime erişim sağlayabileceği; ayrıca dava ilerledikçe herhangi bir kişisel bilginin gizli kalmasının da gittikçe zorlaşacağı söylendi. Böyle olmaması için savcının normalden daha imtinalı davranması ve önlem alması gerektiği ama bunu neredeyse hiçbir savcının böyle bir olay için yapmayacağı söylendi.
 
@Ömer F.

Hocam selam,

Tekrar geçmiş olsun. Yaşandı, geçti. Zaten bahsettiğiniz gibi, darp raporu olmadan, kişilerin kimliği tam olarak tespit edilemeden kolay kolay netice alınamazdı. O yüzden konuyla ilgili bıkkınlığınızı da, çekincelerinizi de gayet iyi anlıyorum ve şu aşamadan isabetli bir karar vermişsiniz diyorum. Boşverin. Çünkü Türkiye'de işler böyle yürümüyor.

Müsaadenizle %100 haklı ve mağdur olduğunuz olayın özetini yazmak istiyorum:

Siz sabah kalktınız ve güne güzel başlamak, sporunuzu yapmak için bisikletinizi alıp çıktınız. Keyfiniz yerindeydi, her şey güzel gidiyordu. Sonra iki-üç tane ÇOMAR arabayla size yaklaştı, içlerinden biri size seyir halindeyken yumruk attı ve sonra da basıp kaçtılar. Hikayenin bundan sonrası onları hiç ilgilendirmedi. Emin olun akıllarına bile gelmedi, "Ulan ya bu herif bize dava açarsa," falan diye düşünmediler. Evlerine gittiler, eşlerine veya ana-babalarına bağırdılar. Belki eşlerine de şiddet uyguladılar hatta. Çıktılar, sokağa tükürdüler. Otobüs beklerken sigara içtiler, izmaritini yere attılar. Hafta sonu Zeytinburnu sahilde mangal yakıp sağa sola sataştılar. Pazartesi günü işlerinin başına döndüler ve mesai arkadaşlarına ilk olarak sizi nasıl dövdüklerini övüne övüne anlattılar. Sonra da kesin "Aga süt gibi iki yavru düşürdüm sorma gitsin" falan diye cinsel kahramanlık hikayeleri falan uydurup erkeklik yaptılar. Akşam eve gittiklerinde malum lağım medyasından haberleri izlediler ve "Almanya bizi kıskanıyo zaaaa xd" diye gururlandılar. Gece yatarken Instagram'dan ve Facebook'tan rastgele buldukları kadınlara, "Selam yavru tanışalım mı, çok güzelsin" falan diye mesajlar attılar. Sabah kalkıp duş alma gereği duymadan otobüse bindiler ve leş kokularıyla herkesi zehirlediler. Hayatları böyle böyle sürüp gitti.

O esnada siz ne yaptınız? Bu konuyu önce kendiniz etraflıca düşündünüz. Başıma ne geldi, ben bunu hak edecek ne yaptım? Bu insanlar ne biçim insan, diye sordunuz kendinize. Sonra avukatla görüştünüz, ailenizle görüştünüz, yetmedi, bizle görüştünüz; aynı hikayeyi en az 30 kişiye tek tek anlattınız, çünkü çözüme ihtiyaç duydunuz ve bu insanların cezasız kalmalarını istemediniz. Bunun için kafa patlattınız. Yanlış anlamayın, dalga geçme amaçlı söylemiyorum bunları. Siz haklısınız, zaten olması gereken buydu. Gittiniz, olay yerindeki kameraları falan tek tek tespit ettiniz. Polise de gittiniz bu arada tabii. Bürokrasiyle uğraştınız. Oradan oraya gidip geldiniz sürekli. Hatta siz bütün bunlarla uğraşırken birisi bu konuyu ekşi sözlük'e taşıdı, orada da sayfalarca bu mevzu tartışıldı. Herkes bu ÇOMARLARA küfür edip durdu, sizi haklı buldu. Zaten haklıydınız. Sadece siz değil, onlarca insan bu konuyla ilgili kafa patlattı. Herkes bir çözüm aradı. İki tane ÇOMAR'ın anlık bir şiddet suçu işleyip kaçmaları yüzünden belki bin kişi bu konuyu düşündü, sinirlendi, çözüm aradı.

Varılan nokta ne oldu peki? Hiç. Hiçbir şey.

Sizin kabahatiniz yok. Elinizden geleni yaptınız. Fakat bininci kez görüldüğü üzere ülkede adalet yok. Siz ölmediğiniz sürece polis herhangi bir mevzuyu araştırmaya, suçluları yakalamaya yeltenmiyor bile. Harekete geçip suçluya gereken cezai yaptırımı uygulamaları için illa ölmeniz lazım. Ölmezseniz konu takipsizlikle örtülüyor ve olan size oluyor. ÇOMAR tayfası da hayatlarına olağan akışında devam ediyorlar. Ona buna sataşıp küfretmeye, darp etmeye devam ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki onlara kimse dokunmayacak. Dokunmak isteyenler de bin türlü bürokratik engelle karşılaşıp pes edecekler. Belki sizden sonra başka bisikletli arkadaşlarımıza da aynı şekilde sataşıp darp ettiler. Bilemiyoruz. Bu şeref yoksunu itler hala aramızda dolaşıyorlar çünkü.

O yüzden benim tavsiyem böyle durumlarda hiç polisi falan karıştırmadan, sıcağı sıcağına, hemen ve orada, olay yerinde, olay yaşandığı anda, artık Allah ne verdiyse, tekme, tokat, taş, sopa, biber gazı vd. ile bu ÇOMARLARA girişmektir. Bunlar yalnızca bu dilden anlıyorlar. Eğer böyle yapsaydınız şimdi siz değil onlar bürokrasiyle, polisle, savcıyla uğraşıyor olacaklardı. Onlar sizin peşinizde koşuyor olacaktı, delil topluyor olacaktı. Siz ise hayatınıza rahatlamış vaziyette devam ediyor olacaktınız. Ne yazık ki ülke gerçekleri böyle. Yoksa ben de şiddetten yana değilim, biliyorum hepimiz de naif insanlarız ama suç işleyenler her defasında cezasız kalıyorsa, herkes kendi adaletini kendi meşrebince uygulamaya gayret etmelidir. Başka türlü toplumun huzuru sağlanamaz.
 
@Birhan K. yazida herseyi cok guzel ozetlemissiniz de sonunda sizin deyiminizle comarlara tekme tokat saldirmakla dogurdugunuz senaryo uyumsuz! Eger siz comarlara comar diliyle yaklasirsaniz, cikacak kavga esnasinda bir telefonla beraber 10 comarla yiyeceginiz dayak kacinilmaz olur. Allah askina bunu yapan adam dayak yiyince adalete mi basvurur?
Her ne kosul olursa olsun adalete basvurmak en dogru cozumdur. Dunyada hic adalet kalmasa da, tek dogru kisi kalmasa da dogrudan sasmamak gerek ki belki gelecek nesiller o bir kisi sayesinde dogru nedir bilsinler.
 
@babajanovic Üstat bu tercih meselesidir. Saygı duyarım. Adalete başvuran arkadaşımızın hali ortada işte. Ben de isterdim güvenli bir ülkede yaşamayı, polise, adalet sistemine güvenebilmeyi. Ancak bu güven son yıllarda iyice yok oldu. Bu ülkede senin benim gibi garibanlar için adalet yok. Güçlü olan için her zaman var tabii, o ayrı. Mesela bu olay bir milletvekili çocuğunun başına gelseydi büyük ihtimalle tüm Emniyet teşkilatı seferber olur ve suçluları yakalayıp basında ifşa ederdi. Tüm haber kanalları bu olaydan bahsederdi. Mesele 2-3 gün içinde çözülür, suçlular gereken cezayı alırdı. Fakat olay Ömer'in başına gelince öyle olmadı. Kimse ilgilenmedi. İlgilensek bile bir şey çıkmaz, boşver uğraşmayalım dendi. İşlenen suç, suçlunun yanına kâr kaldı. Belki yarınki hedefi sen olacaksın, senin kafana yumruk atacak. Böyle böyle yaşamaya devam edecek.. Hiçbir cezai yaptırıma maruz kalmadı.

Evet haklısın, başıma bir şey geldiğinde elbette her yurttaş gibi ben de polise gideceğim, fakat giderken kafamda hep şu soru olacak: Ulan gitsem de gitmesem de büyük ihtimalle bu mesele böyle kapanacak ve çözülmeyecek, hatta büyük ihtimalle araştırmaya bile gerek duymayacaklar. Hiç gitmesem daha mı iyi? En azından başım ağrımaz!

Üniversitede okurken bir kadın arkadaşın başına şöyle bir olay gelmişti.. Okuldan çıkıp evine gittiği esnada peşine bir grup erkeğin takıldığını fark ediyor. Apartmana kadar takip ediyorlar. Korkudan kendimi eve zor attım deyip polisi arıyor. Polis "Bir şey yaptılar mı?" diyor. "Hayır ama takip ettiler ve şu anda da apartmanın önünde bekliyorlar," diyor. "Herhangi bir şey yapmadılarsa biz gelemeyiz kusura bakmayın," diyor polis ve telefonu kapatıyor. Şimdi bu kadıncağız ne yapsın? Bu magandaların cezalandırılması ya da önlenmeleri için illa tecavüze uğramayı mı beklesin, yoksa artık her gün yanında silah taşıyıp kendi önlemini mi alsın?

Ülkemizde polis-suç-müdahale ilişkisi ne yazık ki böyle işliyor. Suç işlenmeden polis önleyici tedbir almakta hayli yetersiz ve isteksiz. Suç işlendikten sonra da adamına göre muamele yapıyor.

Koşullar böyleyken, canını seven kendi tedbirini alır.

Ben de isterdim yanımda biber gazı taşımak zorunda kalmadan bisiklet sürmeyi. Ama çomarın nerede ve ne zaman karşıma çıkacağını bilemiyorum işte.
 
@Birhan K. sana sonuna kadar katiliyorum. Halimizin ortada oldugunu goruyorum ve cozum sunuyorum. Bu comarlarin isine gelen orman kanunlarina uyacagimiza, butun bu olaylarda her zaman polise ve mahkemelere basvuralim. Insanlarin taraf olmalarini saglamayalim. Algi olusturalim. "Bu bisikletcilere dokunmayin hemen mahkemeye veriyolar adami, ugrasip duruyorsun..." gibi bir algi olussun.
Yoksa acikcasi basima buna yakin bile olmayan ters bir durum geldiginde ben de kendimi kavgaya hazirliyorum. Fakat biz de icgudulerimize hakim olalim, ornek olalim, farkimiz ortaya ciksin.
 
@babajanovic İşte sorun da burada başlıyor: Adına "çomar" dediğimiz bu güruh eğitilebilir bir güruh değil. Hatasını, yanlışını söylesen asla kabul etmez hatta seni dövmeye kalkar, diklenir. Mahkemeye versen, "Nasılsa bir şey olmaz," diye orada da sana diklenir. Bunlar eğitilmesi mümkün olmayan insanlar. Bunlar ancak ıslah edilebilir. Bu sığır sürüsünün ıslah edilmesi de maalesef bizlerin bireysel ya da örgütlü çabalarıyla çok mümkün görünmüyor. Bu ancak ve ancak devlet politikasıyla, eğitimle ve hayli uzun vadede çözülebilecek bir sorun.. Yine de görüşlerinizi değerli buluyorum. Demokratik bir ülkede yaşıyor olsaydık, bu tür kitlesel hamleler kamuoyu yaratır ve dikkat çekici olabilirdi. Fakat bizim gibi ülkelerde dediğiniz gibi bir işe kalkışsak bir süre sonra gazetelerde, "Bisikletçiler yargıda terör estiriyorlar, gereksiz davalar açarak sistemi tıkıyorlar. Binlerce dosya beklemede!" falan gibi haberlere konu olabiliriz :) Bu memlekette hakkını arayanlar çoğu zaman hor görülüyor. Maalesef.
 
@Birhan K. yok benim derdim comar egitimi falan degil. Muhatap da almam. Benim muhatabim devlet. Devletle muhatap olurum hakkimi onlardan ararim demek istedim.
 
@babajanovic
Kelimesi kelimesine katiliyorum herkese anladigi dilden hitap etmek gerekiyo ulkemizde
 
@Birhan K.

Sorun memleketteki sahipsizlik. Kendi halinde yaşayan normal vatandaşlar için gittikçe boğucu olmaya başlıyor memleketim.
 
Beyler karşınızdaki kişiden çok şey bekliyorsunuz. Maslow'un hiyerarşisinde 1. Basamakta olan varlıklar bunlar. Hayatları sadece nefes, yeme, içme, uyuma ve cinsellik üzerine kurulu organizmalar. Amip'ten az gelişmiş yaşam formu.

Bulduğu her yerde atletiyle mangal yapıp "yeme" ihtiyacını gideren, bilişsel ihtiyaç olarak Atv'de haber izleyen sonrada tv8'de "zörvayvır" izleyip hüülloooooooğğğ diye bağıran bir kitleden bahsediyorsunuz.

MASLOW’UN+İHTİYAÇLAR+HİYERARŞİSİ.jpg


Bu kesimi mutlu etmenin en kolay yolu, vw firması bisikTER (bisik:tır) üretip satarsa mahallelerinde alman malı hülooğğ diye bağıra bağıra kullanıp mutlu olurlar. Başkasına da bulaşmazlar.

Kendilerinde 1. Kademeden sonrası olmadığından bunu başaranları da kıskanıyorlar, kıskanınca da neanderthalliklerini ortaya çıkarıyorlar.

Sorunun çözümü de enteresan, bedava bisiklet dağıtsan bedava bisiklete biniyor diye dalga geçerler, anca 1 milyarlık bisikleti 7-8 milyara satarsanız bu tipler mutlu olur.

Konu sahibi arkadaşa da geçmiş olsun.
 
Nedense konuyu şöyle bir gözden geçirirken gözlerimin önüne aziz yıldırıma bilmeden atarlanan genç motorcunun motor dünyasındaki geri vitesi keşfi geldi. Allah bizi geri vitesi birdenbire keşfettirecek böyle ortamlarda bulunmaktan korusun. Kaldırato sende insanları gaza getirme.
 
  • Beğen
Tepkiler: bacobaba39
Geri