İstanbul Anadolu yakasında 3 yıldır bireysel olarak pedal çeviren amatör bir bisikletçi olarak konuyla ilgili düşüncelerimi paylaşmak istedim. Uzun bulmayıp okumayı düşünenler için buyrun;
Öncelikle Başıboş köpekler kesinlikle bir güvenlik problemidir.
*Çeşitli sebeplerle bir hevesle alınıp heves geçince şehrin dış alanlarına bırakılan köpeklerin bir bölümü kısa süre içinde oradaki diğer köpekler tarafından öldürülüyor.
*Hayatta kalan köpekler bir sürüye dahil olup kendilerine yer ediniyorlar. Sürü içinde insandan uzak alanda yaşamaya başlayan köpekler çok kısa süre içinde karakter değiştiriyor.
*Şehirde yaşayan hayvanseverler köpeklerin yaşadıkları alanlara giderek yemek artıkları veya mamalarla besliyorlar. (Suadiye'den arabaya atlayıp Şile Yolu'ndaki köpeği besleyip kendi güvenli konfor alanına geri dönmek çok kral hareket)
*Bu besleme işi genellikle ana yola yakın yerlerde yapıldığından köpekler bu alanları bölge edinip konuşlanıyorlar.
*Amatör bisikletçiler olarak bizler, İstanbul gibi keşmekeşin, trafik probleminin yüksek olduğu bir şehirde, sahil hattındaki yoğun trafikle, kuzeydeki köpek sürüleri arasına sıkışıp kalmış durumdayız.
Bu noktada "Köpek kovalayınca kaçmayın sevin" diyen arkadaşı zerre dikkate almayın zira bir insan köpekten korkuyorsa korkuyordur, bunun temelinde bir fobi veya bir travma olabilir, kişi çekingen mizaçlı olabilir, yaptığı panikle bir arabanın altına da girebilir. Ani bir refleksle köpeklerin arasına da düşebilir.
*Son dönemde yasaklı ilan edilen tehlikeli türlerden de bu alana bırakılanlar olduğundan, bazı sürüler içinde pitbull cinsi köpekleri bizzat kendim görüyorum.
Yaptığım son turda doğa harikası köyler arasında gezerken sağımdan solumdan fırlayan köpek sürüleri arasında kaldım defalarca.
Köpek dediğin arkadan kovalar, ben F1 Pistinin yakınında bana tam karşıdan koşan kangal köpeğiyle karşı karşıya kaldım. Göçbeyli dönüşünde sürünün içinde siyah bir pitbull vardı. Ayrıca tarla içinde başıboş gezen beyaz bir pitbull daha gördüm.
*Gerek belediyeler, gerek sorumluluk duygusundan bi haber maymun iştahlı hayvan bakıcıları gerekse aman uzaktan seveyim diyen hayvanseverler koca şehrin çevresini açık hava barınağına çevirdiler ellerine sağlık.
*Her şeye rağmen sahildeki magandayla muhattap olmaktansa yine köpeklerin arasına sürüyorum, rotalarımı artık köpek trafiğine göre oluşturuyorum. Bir de yalnız süren biri olarak çevredeki bisiklet gruplarını inceliyorum artık.
*Peki neden endişeliyim? Neden bu hobiyi sporu neyse, dilediğim gibi bireysel ve gönlümce yapamıyorum? Neden vergisini verdiğim yolu, sokağı yokuşu ormanı kullanamıyorum?
Köpekten korkuyorsanız durmayın arkadaşlar durup sevmeye çalışmayın zaten korkuyorsanız sevemezsiniz, basabildiğiniz kadar basın, yakın mesafeye gelince avazınız çıktığı kadar BAĞIRIN.
Naçizane düşüncem budur.