Başıboş köpeklerle mücadele ve kurumların sorumluluğu

a.gul29 demiş ki:

Bu söylediğiniz ırkçılık. Çin'de köpek yiyenlerin oranı neredeyse sıfır.

Sizden tek isteğim Mahmutşevketpaşa'dan Polonezköy'e Paşa Cd. yolu üzerinden sürmeniz. Bunu yapıp videoya kaydeder misiniz? Ben de öğreneyim ve etrafınızda size havlayan onlarca köpeğin arasında bisiklet sürme zevkini yaşayayım. Rica ediyorum sizden bunu yapın.

Hepsini görüntüle...

Öncelikle ırkçı değilim ki olsam gelipte Fransa'da yaşamam. Gördüğüm yayınlarda sürekli öyle tanıtıldığı için yanlış bilgilenmişim o zaman. Kendi adıma özür dilerim.

Bu başı boş köpek sorunu (ki bu aralar sayıları bir hayli arttı) çekilmez hal aldı.bu hafta sonu arkadaşımı bisikletinde iken sinsice gelip ısırdı.yer Pendik.kuduz aşısı oldu.olmamasi durumunda bir ihtimal alacağı mikrop nedeniyle kudurarak ölme tehlikesi oluştu. muhatabımız ne zaman ne yapacağını kestiremedigimiz zarar verme yeteneği olan ve ic güdüleriyle (akıl, merhamet, pişmanlık, duyarlılık sorumluluk vs insani duyguları olmayan)hareket eden bir hayvan.zarar vermesi durumunda bunun vicdan azabını çekme, kefaretini ödeme gibi insani duyguları yok.insanların güvenliğini ve vucut bütünlüğünü tehdit eden bu hayvanların sahipsiz, kontrolsüz bir şekilde toplum içerisinde yeri olmaması lazım.insanlarla genel olarak uyum icerisinde yaşayan kedi kuş gibi hayvanlarla ilgili bir sorun zaten yok.ancak sistemsizlik,eğitim altyapı sorunları burada da kendini gösteriyor ve en kolay yol sorunu görmezden gelip yok sakınca çeteleşmiş köpek sürülerinden geçilmeyen maltepenin sokakları gibi bir tablo çıkıyor ortaya ve bunu hayvanların özgürce yayayabildikleri ilçe şeklinde de pazarlamaya bile çalışıyorlar.

.

Daha dün başıma geldi, araçla Antepte seyir halinde giderken, ara sokakta 10 dan fazla it aralarına zavallı kediyi almış. Ordan oraya, ağızdan ağıza firlatiyorlardi. Bir hışımla indim araçtan, hayvanı kurtarmak için. Tekine gelişine okkalı bir tekme attım, o can acisiyla havlayinca diğerleri de kaçtı gitti, yoksa benden bile rahatsız olmuyorlar. Gariban kedi topallaya topallaya kaçtı.Bu itleri savunan arkadaşlar hiç mı haber izlemiyorsunuz. Grup halinde arabaya saldırıp tamponunu parçalayan mı dersin, yürüyüş yaparken saldırıya uğrayıp parçalanan mi dersin, Antepte 4 yaşındaki kız çocuğunu bitkisel hayata sokan mı dersin... Bunun gibi daha binlercesi var ama habere çıkmıyor veyahut kapatılıp gidiyor. İtlerin vukuati haddinden fazla. Arkadaş gayet doğru yazmış siz hayvansever değil it sever olursunuz ancak. İt sevginiz insan sevgisinin ötesine geçmiş. Gidip psikolojik tedavi almayı deneyin. İnsanlar ölüyor,sakat kalıyor, küçücük çocuklar,bebekler uzuv kaybı yaşıyor. Siz gelmiş burada kendinizce entel dantel yok hayvan hakkı, yok bilmem bölgelerine tecavüz ediyorsunuz,yok kaçmayın sevin, boş beleş edebiyat yapıyorsunuz,gereksizsiniz,israfsiniz... Ankara'da yaşadığım yıllarda Yaşamkent de itsever bir bayan vardi. Her akşam aracıyla 30 kadar itin arasına girerdi 1 adet 100 kgluk köpek mamasını açıp verirdi bunlara. Birgün duydum köpekler tarafından parçalanmış zavallı, hastaneye kaldırılmış. Bende hayvanları severim iş yerimde yavruları olan köpeğe araç çarptı, yavruları annesiz kaldı,o 4 enige yetişkin olana kadar 5 ay baktım,sonrada götürüp uzak köy tipi yerleşim yerlerine bıraktım mecburen. Kaç defa araç çarpmış kedi köpeği kendi imkanimla aracıma alıp veterinere götürdüm, kurtulacak durumdaysa parasını vereyim ameliyat edin dedim, acı çekiyor şansı yoksa uyutun dedim. Birgün en yakınınızı yada 5 yaşındaki çocuğunuzu it kaparsa daha iyi anlarsınız. Fazlasıyla ağır konuştum ama daha agirlarini kesinlikle hakettiginizi düşünüyorum. Çünkü Türkiye de ki bu itsever tiplerin hepsi aynı fabrikadan, aynı banttan inmiş modeller. Bi bitmediniz.

Tebrikler, hepsinin hadlerini bildirdiniz, artık güvenle uyuyabilirim.

Dalga mı geçiyorsunuz? Kendi düşüncenizi ve isteğinizi zorla başkasına kabul ettirince hayat daha mı güzel olacak sanıyorsunuz? Başkası da size öyle yapar bilesiniz.

Güzel bir tartışma ortamı varken lütfen bunu bozmayın. Sürdürülebilir bir toplumsal mutabakat için herkesin fikrini savunabilmesi, tartışabilmesi lazım. Etiketleyip kötüleyerek, insanları sindirerek bu olmaz. Kişileri değil sorunları konuşmak lazım. Bir gelemedik oraya toplumca. Taraftar moduna devam.

KaanOz demiş ki:

Arkadaş gayet doğru yazmış siz hayvansever değil it sever olursunuz ancak. İt sevginiz insan sevgisinin ötesine geçmiş.

Hepsini görüntüle...

Ben şahsen bu medeniyetsizi sevmektense "it"i severim.

Anonim demiş ki:

Tebrikler, hepsinin hadlerini bildirdiniz, artık güvenle uyuyabilirim.

Dalga mı geçiyorsunuz? Kendi düşüncenizi ve isteğinizi zorla başkasına kabul ettirince hayat daha mı güzel olacak sanıyorsunuz? Başkası da size öyle yapar bilesiniz.

Güzel bir tartışma ortamı varken lütfen bunu bozmayın. Sürdürülebilir bir toplumsal mutabakat için herkesin fikrini savunabilmesi, tartışabilmesi lazım. Etiketleyip kötüleyerek, insanları sindirerek bu olmaz. Kişileri değil sorunları konuşmak lazım. Bir gelemedik oraya toplumca. Taraftar moduna devam.

Hepsini görüntüle...

Kesinlikle bu noktadan uzaklaşılmamasından yanayım.

Kavga değil çözüm gerekiyor. Konuyla alakalı kamuoyu oluşturmamız gerek.

*On binlerce kişiye ulaşabilen Bisiklet Youtube kanalları bu noktada elini taşın altına koyabilir örneğin.

*Bisikletin Fanzini var, Podcast Kanalları var.

*Bisiklete heves edip sırf bu problem yüzünden çekimser yaklaşan bir kişiyi bile kazanmak kardır. Unutmamak gerekiyor ki bu ülkede ne kadar çok insan bisiklete binerse sesimiz o kadar gür çıkar, o kadar güvenli sürüş imkanı buluruz.

*Başta İstanbul olmak üzere özellikle büyük şehirlerde ve Tüm Ülkedeki amatör bisiklet takımları bu yönde paylaşımlarda bulunabilir.

*Federasyon falan demek istemiyorum, koskoca Bisiklet Federasyonu işi gücü yokmuş gibi ülkede güvenli bisiklet kullanımıyla ilgilenecek değil ya!

*Kısır tartışmalar yüzünden foruma girmeyen ancak her yıl binlerce km bisiklet süren onca insan var, şu başlık altında paylaşılan agresif üsluplu mesajlar bu insanların uzaklaşıp kendi çevrelerine yoğunlaşmalarının da bir nedeni, onlara da ulaşmak gerek çünkü bu problem onların da problemi.

Çok sert bir üslupla onu bunu fetişist ilan etmek isteyen arkadaşlar "Köpek kovalayınca kaçmayın sevin" diyen arkadaşın konusunu renklendirebilirler.

Son olarak kendi adıma baktım ki bu iş olmuyor; Anadolu yakasındaki toplu sürüş organizasyonu yapan arkadaşlara rica edip, ya da yakın çevremde küçük bir grup olup toplu sürüşlere devam edeceğim.
Yani yolun sonu 700X25, Anadolu Sahili, 60km, Bostancı Nero

KaanOz demiş ki:

... Siz gelmiş burada kendinizce entel dantel yok hayvan hakkı, yok bilmem bölgelerine tecavüz ediyorsunuz,yok kaçmayın sevin, boş beleş edebiyat yapıyorsunuz,gereksizsiniz,israfsiniz...

Hepsini görüntüle...

portakallimon demiş ki:

Ben şahsen bu medeniyetsizi sevmektense "it"i severim.

Hepsini görüntüle...

Kendine bir dag başında it medeniyeti kurup mutlu mesut yaşayabilirsin. Seni tutan yok. Dediğim gereksizler ordusundan birisin sende...

sccetin demiş ki:

283595 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Dedi. Kopekseverler cemaati müridi... Madem bu kadar hayvanseversin. O sürü halinde gezen zavallı! kopeciklerin öldürdüğü, katlettiği yalnız kopekler,kediler,tilkiler, tavşanlar,sansarlar,kirpiler ve daha nice küçük hayvanlar içinde iki kelam laf ette samimiyetini görelim. Evinin önünde fare, yılan görse top tüfek saldıracak adamlar gelmiş burada bana maval okuyo.

Belki yeri degil Ama yazayim. Basibos kopeklerden Bende korkuyorum Yolumu vs degistiriyorum. Hatta bi keresinde kaldigim bi yerde Ev ile is arasinda grup olarak saldiriyorlardi kac kisiyi isirdilar . Her gun birileri getirir goturdu beni . Belediye bi cozum bulamadi . Antalya kundu otelde bolgesinde .

şu anki derdim. Köpeklerden çok Köpekleri evinde besleyip sadece tuvalet ihtiyacı İçin dışarı çıkartıp Oraya buraya pislettiren yaratıklar. ( elinde poşet ile gezip temizleyip çöpe atanlar hakkında konuşmuyorum )

evinden çıkartıyor köpeği ilk nereye yaparsa artık. Yada evin önünde parka getirtip yaptırıyorlar ,yolun ortasına , kaldırımlara. Nereye denk gelirse . Arabaların tekerleklerine .

çok büyük bi park var. Herkes oraya yürüyüşe geliyor , kimisi sandalyesi kilimini alıp oturmaya geliyor . Kokudan pislikten oturulacak yer bulamıyorsunuz . Belediyenin görevlileriartık bıktılar hergün bunları temizlemekten. Söyledikleri zamanda. Yok efendim Gübre oluyormuş bilmem ne vs .
Ben gördüm mü uyarıyorum . Hiçbirinde yüzlerinde kızarma olmuyor .
Ve utanmadan yalan söylüyorlar .

birde bunlar demiyor mu ben Hayvanseverim diye. Sinirlerim tepeme çıkıyor . ne Hayvansever ne doğasever pislikler.
( gerçek hayvansever ve düzgün hayvan sahiplerine sözüm yok tabi. )

Ya arkadaşlar, soru basit, ne yapılabilir, çözüm nedir?
Ben konunun, "köpek koruyucuları ile köpek yok edicileri savaşları" olduğunu sanmıyorum.
Niye saçma sapan tartışıyorsunuz? Ortada bir mücadelemiz var. Hepimizin ortak derdini niye ikiye bölüyorsunuz.
Evet ortak derdimiz yanlış bir şekilde çoğalmış ve yayılmış olan köpekler. Hiç kimseyi ısırmasalar bile bu durum yanlış. Bu artık çoktan olmuş bir şey. Geriye dönüşü yok. O zaman bundan sonrasını düşüneceğiz değil mi!
Lütfen sadece çözüme odaklanalım. Hiç bir canlı kardeşimize (insan, hayvan, ya da bitki) zarar gelmeden nasıl bir çözüm üretilebilir kısmını konuşalım LÜTFEN.

Bu sabah kırsalda bir sürüye rastladım,irili ufaklı 10 15 tane ilkten hirlamalar havlamalar falan,ben tabi yavaşladim baktım susmuyorlar durdum,noluyo falan konuşup iletişim kurdum,baktim yavşadılar 😂sonra öpüştük koklastik ayrildik.
Şimdi arkadaşlar bosuna tartisiyoruz,korkan var korkmayan var,isirilan var isirilmayan var,herkesin ne yaşadığı kendini ilgilendirir,adam korkuyordur ve kaçar refleks olarak hayvanda ulan kaçıyor deyip koşturur ve muhtemelende yakalar hatta dişler,bu kacinilmaz bir durum, defalarca yazilip cizildi burada ama ben korkup kaçan,hatta sevmek zorunda hissetmeyip durmak ihtiyacı hissetmeyen kisilerede saygi duymak zorunda oldugumuzu ama korkan ve zarar gorecegini dusunen arkadaslarinda bu hayvanlarin katledilip yeryüzünden yok edilmeleri gerekir fikrinden insanlik namina uzaklasmalarini rica ediyorum.Ne bunca hayvani öldürüp yok etme hakkimiz var nede zorla sevip sarmalama mecburiyetimiz var.Bu kadar sokak hayvaninin olmasi normal mi tabiki degil ama bir arada yaşamasını ve herkesin bolgesine saygi duymayi öğrenmeliyiz, herkese ısırıksız sürüşler 🙏

seko35.50 demiş ki:

Bu sabah kırsalda bir sürüye rastladım,irili ufaklı 10 15 tane ilkten hirlamalar havlamalar falan,ben tabi yavaşladim baktım susmuyorlar durdum,noluyo falan konuşup iletişim kurdum,baktim yavşadılar 😂sonra öpüştük koklastik ayrildik.
Şimdi arkadaşlar bosuna tartisiyoruz,korkan var korkmayan var,isirilan var isirilmayan var,herkesin ne yaşadığı kendini ilgilendirir,adam korkuyordur ve kaçar refleks olarak hayvanda ulan kaçıyor deyip koşturur ve muhtemelende yakalar hatta dişler,bu kacinilmaz bir durum, defalarca yazilip cizildi burada ama ben korkup kaçan,hatta sevmek zorunda hissetmeyip durmak ihtiyacı hissetmeyen kisilerede saygi duymak zorunda oldugumuzu ama korkan ve zarar gorecegini dusunen arkadaslarinda bu hayvanlarin katledilip yeryüzünden yok edilmeleri gerekir fikrinden insanlik namina uzaklasmalarini rica ediyorum.Ne bunca hayvani öldürüp yok etme hakkimiz var nede zorla sevip sarmalama mecburiyetimiz var.Bu kadar sokak hayvaninin olmasi normal mi tabiki degil ama bir arada yaşamasını ve herkesin bolgesine saygi duymayi öğrenmeliyiz, herkese ısırıksız sürüşler 🙏
283624 dosyayı görüntüle283625 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Bu hayvanların kontrolsüz çoğalıp, insanlara zarar verecek duruma gelmelerinin suçluları da yine biz insanlar.
Herkesi memnun edecek fikir bulmak zor. Bu konuda yol kat etmiş ülkelere bakmak, benzer sorunları yaşamış ve sonrasında atlamış yerlerden esinlenmek mi gerekiyor.
Tamam da bir de şu yetkililerimizin rahatı yerinde olan kaba etlerini kaldırıp konuya ciddi bir şekilde eğilmelerini nasıl sağlayacağız?
Acaba Türkiye'deki tüm bisiklet ile alakalı gruplarla bir şekilde iletişime geçsek, ciddi bir kalabalık ile birlikte baskı yapmaya başlasak? Şu yardım toplama huyumuz gibi diğer konularda neden birleşemiyoruz?

seko35.50 demiş ki:

Bu sabah kırsalda bir sürüye rastladım,irili ufaklı 10 15 tane ilkten hirlamalar havlamalar falan,ben tabi yavaşladim baktım susmuyorlar durdum,noluyo falan konuşup iletişim kurdum,baktim yavşadılar 😂sonra öpüştük koklastik ayrildik.
Şimdi arkadaşlar bosuna tartisiyoruz,korkan var korkmayan var,isirilan var isirilmayan var,herkesin ne yaşadığı kendini ilgilendirir,adam korkuyordur ve kaçar refleks olarak hayvanda ulan kaçıyor deyip koşturur ve muhtemelende yakalar hatta dişler,bu kacinilmaz bir durum, defalarca yazilip cizildi burada ama ben korkup kaçan,hatta sevmek zorunda hissetmeyip durmak ihtiyacı hissetmeyen kisilerede saygi duymak zorunda oldugumuzu ama korkan ve zarar gorecegini dusunen arkadaslarinda bu hayvanlarin katledilip yeryüzünden yok edilmeleri gerekir fikrinden insanlik namina uzaklasmalarini rica ediyorum.Ne bunca hayvani öldürüp yok etme hakkimiz var nede zorla sevip sarmalama mecburiyetimiz var.Bu kadar sokak hayvaninin olmasi normal mi tabiki degil ama bir arada yaşamasını ve herkesin bolgesine saygi duymayi öğrenmeliyiz, herkese ısırıksız sürüşler 🙏

Hepsini görüntüle...

Mesele zaten hayvanların bilinçsiz bir şekilde katledilmesi değil. Ancak nasıl oluyorsa her seferinde bu hayvanları savunmayı seçenler, katledilecekleri izlenimi içerisinde oluyorlar. Adli bir vaka olmadığı sürece bu hayvanlar uyutulmuyor zaten, yakalanıp kısırlaştırılıyor ve doğaya(!) bırakılıyor. (Bu doğa genelde belli mahalleler oluyor.)
Köpekler insanların en yakın dostları olmuştur tarih boyunca, bunları tekrar anlatmaya gerek yok sadece, şuan hangi konumdalar bunu değerlendirmek gerekli.
Anlattığınız olayda, karşılaştığınız hayvan sürüsü, siz gece sürüşü yaparken aniden Sizden korkarak yola atlasalar veya yol kenarından havlasalar, başınıza gelebilecek olaylardan endişe ettiğimiz için önlem alınmasını istiyoruz.

suyunsesi demiş ki:

Bu hayvanların kontrolsüz çoğalıp, insanlara zarar verecek duruma gelmelerinin suçluları da yine biz insanlar.
Herkesi memnun edecek fikir bulmak zor. Bu konuda yol kat etmiş ülkelere bakmak, benzer sorunları yaşamış ve sonrasında atlamış yerlerden esinlenmek mi gerekiyor.
Tamam da bir de şu yetkililerimizin rahatı yerinde olan kaba etlerini kaldırıp konuya ciddi bir şekilde eğilmelerini nasıl sağlayacağız?
Acaba Türkiye'deki tüm bisiklet ile alakalı gruplarla bir şekilde iletişime geçsek, ciddi bir kalabalık ile birlikte baskı yapmaya başlasak? Şu yardım toplama huyumuz gibi diğer konularda neden birleşemiyoruz?

Hepsini görüntüle...

Scyleia demiş ki:

Mesele zaten hayvanların bilinçsiz bir şekilde katledilmesi değil. Ancak nasıl oluyorsa her seferinde bu hayvanları savunmayı seçenler, katledilecekleri izlenimi içerisinde oluyorlar. Adli bir vaka olmadığı sürece bu hayvanlar uyutulmuyor zaten, yakalanıp kısırlaştırılıyor ve doğaya(!) bırakılıyor. (Bu doğa genelde belli mahalleler oluyor.)
Köpekler insanların en yakın dostları olmuştur tarih boyunca, bunları tekrar anlatmaya gerek yok sadece, şuan hangi konumdalar bunu değerlendirmek gerekli.
Anlattığınız olayda, karşılaştığınız hayvan sürüsü, siz gece sürüşü yaparken aniden Sizden korkarak yola atlasalar veya yol kenarından havlasalar, başınıza gelebilecek olaylardan endişe ettiğimiz için önlem alınmasını istiyoruz.

Hepsini görüntüle...

Sözlerinize katılıyorum,bu hayvanların kontrolsüzce çoğalmaları sadece biz insanlara değil diğer yaşayan canlılarada tehdit demektir,mesela İzmir kuş cenneti her yıl milyonlarca kuşun yuva yapmak için göç ettiği,yine ülkemiz üzerinden başka memleketlere göç eden yine milyonlarca kanatlının uğrak yeri,fakat gel gör ki bu civardaki sokak köpekleri bu havyanlar yaz başında bu sulak alanlarda yumurtlayıp yavrulamaya başlayınca,oralarda cirit atıp otluk alanda yuvalanan kuşların yavrularını telef ediyor,kendim canlı şahidim,problem her kesimden canlıyı kapsıyor,çözülmesi gereken kontrolsüz çoğalma,bunun kontrolünü ve çözümünü bulup halledecek merciler belli ama o kadar çok problemler varki şehirlerimizde sanırım bu işe sıra gelmiyor,kısırlaştırma olayına daha detaylı olarak derhal başlanmalı bunun belli bir maliyeti var devlet desteğide şart belediyeler tek başlarına buna çözüm olamaz.

Başıboş köpeklere, özellikle sokak aralarında ve dağ başında terk edilmiş olanlar için bir çözüm bulunmalı. Bazı seçeneklerimiz var ama bu seçenekleri tartışmak gerekli.

Barınakları yaptık ve tüm köpekleri topladık, sahiplendirebildiğimizi sahiplendirdik ancak diğerleri ömrünün sonuna kadar orada zaman geçiremez. Ne yapacağız, o kadar barınakta baktıktan sonra aldığımız yere geri bırakıp "Hadi özgürsün, git hayatını yaşa bir daha gözüme görünme ama köpecik tamam mı?" diyeceğiz? Sahiplenme süresi aşılmış köpekleri uyutmak, kısırlaştırıp tekrardan dağın başına bırakıp yiyecek, su ve bölge uğruna hayvanı eziyet çekmeye göndermekten daha iyi bir seçenek olmayacak mı?

Bir başka fikir. Tüm başıboş ve sokak köpeklerini toplayıp kısırlaştırdık ve geri aldığımız yere bıraktık. Bu hayvanlar yine ömürlerini tamamlayana kadar yiyecek, bölge ve sığınak için uğraşacaklar, hayatta kalma mücadelesi verecekler. Hasta olan köpeklerden hastalık kapıp belki bölgede köpekler arasında salgına sebep olacaklar. Kısırlaştırmadan dolayı agresiflik seviyeleri düşse bile çeteleşmeler ve saldırılar devam edecek ve etkisini belki 10-20 yıl gibi bir sürede ancak görmeye başlayacağımız bir yol olacak. Evet köpeklerin doğalarında hayatta kalmak var ancak bir çoğu bakılmaya alıştıktan sonra dışarı atılıyor, dışarıda hayatta kalmayı öğrenmeden kendini dağın başında yada sokakta buluyor. Peki bunların arasında beslenmeyenler hariç hangileri birilerine yada birbirlerine saldırmadan, dağdan köylere inip çöp karıştırmadan yada hayvan yetiştiriciliği yapan insanların hayvanlarına saldırmadan hayatta kalıyor? Ancak küçük bir yüzdesi.

Tavuk çiftliğimiz var, 2 köyün ortasında ve dağın başında. Çiftliğimizde beslediğimiz ve bakımını yaptığımız 3 köpeğimizi aşılı oldukları halde gelen başıboş köpeklerin taşıdığı hastalıklardan dolayı, bir kedimi ise yine başıboş köpeklerin saldırısı sonucu kaybettik. Saldırıya uğrayan çiftlik hayvanlarımızın sayısı yıllık 50-60 gibi rakamları geçiyor. 2 köy arasında gidip gelen sayısı belki 100'e yakın köpek var şu an ve büyük bir çoğunluğu hasta yada taşıyıcı. Her yaz jandarma tütün kıran köylülere saldıran köpeklerden dolayı sizin köpeğiniz mi diye bize uğrarlar. Şimdiye kadar çok kez köpekler tarafından bölgede turladığımız ve antrenmana çıktığımız arkadaşlarımla etrafımız sarıldı, ısırılmasak bile bir çok kez kıl payı ısırılmaktan ve köpeklerden dolayı trafik kazasına karışmaktan döndük. Köpekleri bende seviyorum, evet onlarda bir canlı ve biz insanlar yüzünden bu duruma düştüler ve bu yüzden yine biz insanlar tarafından bu durumdan kurtarılmalılar. Yapılması en uygunu süreli şekilde barınakta köpekleri tutmak, sahiplenmeye teşvik edip barınaktaki köpekleri sahiplendirmek ve sahiplenme süresi dolan hayvanları da maalesef uyutmak.

Mücadele önerilerini seçsek bile halen daha yetkilileri bu göreve çağırmamız gerekiyor, peki o nasıl olacak? Büyük ihtimalle olamayacak. Biz bisikletliler sadece bisiklet topluluklarını değil, yanımıza başka toplulukları ve halkın ezici bir çoğunluğunu destekçi olarak almadığımız sürece büyük bir kısmı halkı oy yatırımı olarak gören koltuk sahipleri kılını kımıldatmayacaktır. Yani ben öyle düşünüyorum. Geçtiğimiz yaz yanlış bilmiyorsam bazı yaptırımlar getirildi, ancak bu yaptırımlar kişiler yakalanmadığı veya ihbar edilmediği sürece bir anlamı yok. Bakalım, neler olacağını zaman gösterecek.

Cemal Ç. demiş ki:

Öncelikle ırkçı değilim ki olsam gelipte Fransa'da yaşamam. Gördüğüm yayınlarda sürekli öyle tanıtıldığı için yanlış bilgilenmişim o zaman. Kendi adıma özür dilerim.

Hepsini görüntüle...

Teşekkür ederim ben de kırıcı konuştuysam kusuruma bakmayın.

Ben kedi köpek fare arasında fareyi tercih edeceğm.

Havlamaz.
Arabanın kaputunun içine girmez
Bahçe mobilyalarının üstünde dolaşıp kirletmez.
Evin çatısına çıkmaz.
Arabanın camını pati iziyle çamur yapmaz.


Maz mez ler çok.
Şu anki mahallede 16 yıldır oturuyorum. Geldiğimizde ev azdı. Biraz tarla faresi vardı.
Evler arttı. Kediler çoğaldı.
Tarla faresi kalmadı.
Şimdi de kedilerden muzdaribiz.

O kadar ki evin verandasına kilitlediğim bisiklet selesi pati tırmığıyla dolu.

Arkadaki heybe üstünde yatan kedi çamuruyla dolu.

Doğa kanunları der ki , doğanın dengesini bozmayın.

Bisiklet ulaşım aracıdır demiş ki:

Arabanın kaputunun içine girmez

Hepsini görüntüle...

Hocam kaputun içine girmez demişsiniz ama bırakın girmeyi bakın arabayı ne hale getirmiş evlerden ırak,bu arada fare istilası ve artan veba salgını nedeniyle vakti zamanında Chicaga'yo kedi takviyesi yapmışlar sorunu ancak öyle halledebilmişler,ama doğanın dengesiyle oynamama söyleminize sonuna kadar katılıyorum.

Arkadaşlar köpek problemi yoktur. İnsan problemi vardır. Bakamayacakları köpekleri doğaya salan insanların başlatmış olduğu zincirleme bir reaksiyon sonrası olay bu duruma gelmiştir. Tabi o köpekleri doğada besleyen insanlarda bu olaya tuz biber olmuştur.

Yapılmasın gereken ise Pet Shop gibi hayvan ticareti yapan yerlerine önüne geçmek. İnsanları hayvan sahiplenmeden önce bu işin sorumlulukları hakkında iyice bilgilendirmek ve doğadaki hayvanların gözden kaçırılmadan kısırlaştırılmasını sağlamaktır.

Bu söylediklerimin dışında yapılanlar ve konuşulanlar havanda su dövmekten 1 adım öteye geçmeyecektir. Bu hayvanlardan bende rahatsızım ama rahatsız olmak bu problemi çözmüyor. Burada yazarak sadece birbirimizle tartışıp kırıyoruz. Boş verin. Kapatın bu konuyu kimse de yazmasın. Yazmanın bir faydası yok.