Bütün günü bisiklet üstünde geçirdikten sonra, bir de çadır kurmak için uygun yer aramak gözünüzde mi büyüyor? İşin kolayına kaçın: Çadırınızı benzin istasyonuna kurun! Kolay dedik ama bu, ilk önünüze gelen istasyonda çadırınızı kuracaksınız demek değil. Bu işin mutlaka uygulamanız gereken kuralları var!
Öncelikle, konaklamayı düşündüğünüz benzinlik, 24 saat açık olanlardan mı? Bunu -genelde- petrol şirketinin büyüklüğünden anlayabilirsiniz. Örneğin, BP, Shell, Opet, Lukoil, Alpet, Total gibi şirketlerin istasyonları 24 saat açıktır.
İkinci önemli nokta da istasyonda çadır kurmaya elverişli alanın olup olmaması. Şehir içindeki istasyonların çoğu dar bir alana kurulduğundan, istasyon görevlileri -ki genelde en kıdemli pompacı- size çadır için müsaade etmeyeceklerdir.
Üçüncü ve en önemli nokta ise istasyondaki görevlilerle kurduğunuz iletişimdir. Bu aşamada ukala bir tavrınız, başka bir istasyon bulana kadar bisiklet sürmenize sebep olur. Unutmayın, onlar ev sahibi, siz de misafirsiniz.
İlk olarak, bisikletinizle istasyona girdiğinizde, onu ayak altı olmayan, kimsenin hareketini ve çalışmasını engellemeyecek, ancak kolaylıkla görülebilecek bir yere koyun. Bisikleti görevlilerin görmesi, onlara sadece bisikletle seyahat eden biri olduğunuz izlenimi verecektir. Bisikletiniz bu aşamada devrilmemeli. Unutmayın, bisikleti durduğu yerde devrilen bir turcu, acemi turcudur! (Benim bisikletim de hâlâ koyduğum yerde devrilir.)
Bisikleti bıraktınız. Şimdi istasyonun marketine girip kendinize dolaptan soğuk bir içecek alın, mesela limonlu bir Didi. Kasaya gidip ücretini ödeyin. (Eee, yani. Ev sahibi dediysek...) Ama bunu yaparken yavaş hareket edin. Sonuçta ateş almaya değil, konaklamaya geldiniz. Bu, görevlilerin size "Yorulmuyor musun?" gibi, cevap vermekte fazlasıyla tecrübeli olduğunuz sorular sormalarını ve belki de sizin istasyonda konaklamanızı sağlayacak samimi bir sohbete başlamanızı sağlayabilir. Eğer görevlilerle aranızda herhangi bir soru-cevap trafiği olmadıysa, ilk adımı siz atın ve para üstünü alırken -benim uzun arayışlar sonucunda bulduğum- şu zeka dolu soruyu sorun (para üstünü size uzattığında onun eline dokunarak, aranızda duygusal bağlar da kurabilirsiniz. Şaka tabii lan, herif pompacı, sakın yapmayın öyle bişey):
-Bir de, buralarda şöyle, çadır kurulabilecek uygun bir yer var mıdır?
Bu sırada elinizdeki içeceği -reklamlardaki gibi- pssst, klik, glug, glug, glug, ımgh (yutkunma), huuu (ferahlamadan sonraki derin nefes) efektleriyle içerek samimi bir sohbet havası da yaratabilirsiniz. Sakın bir dikişte bitireyim demeyin, çöp kutusu ararken sohbeti tarumar edersiniz.
Neyse, zeka dolu sorunuz karşısında görevli:
1- Vallahi bilmem ki (diyerek kıvırabilir)
2- İleride bir park var, orası müsaittir (diyerek kibarca istasyonda çadır kuramayacağınızı belirtebilir)
3- Burada kurun, şu yanda boş yerler var (diyerek gözünüzde Hulûsi Kentmen mertebesine yükselebilir)
Birinci ve ikinci seçenekler daha sık karşınıza çıkar. Bu yüzden, daha görevli düşünürken, sihirli kelimelerle onun zihnini yöneterek, istediğiniz cevabı vermesini sağlayabilirsiniz:
- Beton olabilir, çimenlik olabilir, düz bir yer olsun, fark etmez yani.
Bu aşamada dikkat ederseniz, benzin istasyonunda bulunan zemin çeşitlerini tarif ederek, onun en iyi bildiği yeri, iş yerini, size önermesini sağlayacak büyük adımlar attınız.
Eğer hâlâ "İlerideki parkta kurun, orası güvenlidir." veya "Bilmiyorum ki, neresi olabilir?" diyorsa, son kozunuzu oynayın anasını satayım.
- Benzinlikte var mıdır uygun bir yer?
Bu aşamada ya "Yok, burası olmaz." ya da "Var aslında, şurası olur mu?" diyecektir. Duruma göre, ya istasyonda gösterdiği yere kurarsınız çadırınızı, ya da ufka doğru bisikletinizi sürerek bir sonraki istasyonda denersiniz şansınızı. Ama altın kural: Sakın istasyona zart diye girip zurt diye "Burada çadır kurabilir miyim?" sorusunu sormayın. Haşırt diye "Hayır!" deyiverirler.