Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bir seferde en uzun ne kadar yol gittiniz?

MTB ile bendeki bu;
Şu an kondisyonum fena değil, elimde yol bisikleti olsa 100 yaparım sanırım.. Yollar biraz daha bisikletlilere uygun olsa 150 çıkar... Ama daha fazla yapamam herhalde tek günde :(

edited_Screenshot_20210815-185217.png.jpg
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Scudo
Her yer idrar olmuş burada.
 
  • Hahaha
Tepkiler: sccetin
Hadi ama dostum 635 km kat edeceksin fakat rekor kırmak umrunda değil öyle mi?
Murat SONER izlediğinize iddiaya girerim. Bu arada bazı insanların yolu sadece gitmek için gittiğine neden inanmıyorsunuz?
İzmir'de bir tırmanma yarışı yapıldı. Tam olarak Selçuk yakınında. Selatin adında bir dağ köyüne tırmanma yarışıydı. Ben kayıt yaptırmadım, sıra numarası almadım, o kadar ki tırmanışa katılım madalyası bile almadım.
Nihayetinde yarışanları önden, gezenleri arkadan saldılar. Gezenlerin arkasındaydım, ona rağmen milleti geçe geçe 17'inci olmuşum.
Yukarıda şenlik, yemek falan sonrası kura çekiyorlar. Herkese bir şeyler veriyorlar. Arkadaşlar bana "sen numara almadın mı" dedi. Ben "yooo" dedim.😅 Sadece sürmek için sürdüm.😁
 
Doblo yerine mobilet kiralayıp... yiyecek, su gibi ağırlıkları ona taşıtsak. Rüzgarına girmicez, söz.😄

O kadar çok işe yarar ki. Ben yanıma 2 lastik ve yama almıştım. Tam Afyon'da ön lastik patladı. Benzinlik yakınımdaydı değiştirmem, şişirmem 3 dakika sürdü. Sandıklı Dinar arasında aynı anda iki lastiğim de patladı. Mecbur yama operasyonu el pompasıyla 2 lastiği de şişirmek çok zaman kaybettirdi. Su yiyecek istemiyorum bir motor sağlam iç lastik ve ayak pompası taşısa yeter.

Hadi ama dostum 635 km kat edeceksin fakat rekor kırmak umrunda değil öyle mi?

Aktivitenin linkini tekrar paylaşıyorum. (link) Bir incele derim. Antalya Gazipaşa arası 180 km dümdüz yol ve gece rüzgar genelde arkada olur. Ertesi gün otobüste uyuduğu ile 110 km tura çıkacak biri dümdüz yolda 25 km/s hızla 8 saatte rüzgar arkada 200 km'yi elini kolunu sallayarak yapardı. Rekor önemli değil çünkü her şeyden önce resmi değil, kontrol altında değil. Benim yaptığım 435 km'ye bile inanamayıp power verilerini didik didik edenler oldu. Bizim grupta rüzgara kapılmak diye bir şey vardır. Rüzgar güzel esiyorsa rüzgarın estiği yöne doğru hava kararana kadar gider otobüsle dönersin. Beraberken bir kadın arkadaşımızda var ona uyuyoruz. Mesela bu sene Eskişehir Konya 300 km, Bursa İzmir 340 km yaptık beraber. Piyasada kadınlarda en uzun km diye bir şey dönmüyor ama 340 km sanırım en uzunu oldu, kimse çıkıp ben rekor kırdım demedi. Böyle rekorlar havada, resmiyeti olmayan şeyler. Bana "Hadi ama dostum 635 km kat edeceksin fakat rekor kırmak umurunda değil öyle mi?" diye sorduğuna göre senin için önem arz ediyor. Sen yapmazsın ama senin gibi önemli hisseden birisi çeşitli yollar ile bu rekoru çok rahat manipüle edebilir. Tarafsız bir gözlemci olmadığı süre rekorlar ben yaptım oldudan başka bir şey değil.
 
Sağ salim gitmek önemli,tek parça ile dönmek yada.tecrübe kazanmak var yada kendini sınamak,gecenin zifirinde başına gelebilecek sıkıntılara katlanmak var, soğuğu var,sıcağı var,rampası var, rüzgarı var , yağmuru var,keyfi var,yorgunluğu var, eziyeti var,yani varoğlu var,ama dedikya tek parça ile dönmek en güzeli. Yani herkesin dönecek bir sebebi var..anası var,babası var, eşi var çoluk çocuğu, var , sözün kısası herkesin mutlaka bir bekleyeni ailesi var.......herkese kazasız belasız sürüşler....
 
Son düzenleme:
Performans turu olmadı ama keyifli bir tur olmuştu. En fazla 160 km. Stravayı bilmediğim yıllarda gençlik toyluk dönemleri o zaman btwin triban rc500 ile çevirmiştik bir yerlere

(link)
 
İki molayla 100-150 arası, stravada tek örneğim var:(link)
Tek molalı 50-70 arası: (link)
50 km'ye kadar mola ihtiyacım olmuyor artık.
 
Ghost Square Urban 5.8 (Nexus 8 göbekten vites şehir bisikleti) ile grup gezinti sürüşü, tek mola (ihtiyaç molası ardından kahve içip kalktık): 85,58 km.
 
  • Beğen
Tepkiler: benben
1637356099139.png

Bu yaz Bafra - Sinop git gel planım var inşallah (200 km filan). Rekor tazelemek nasip olur inşallah
 
kar
Bu sene Eskişehir Antalya'yı (435 km) 12 saat 17 dakika hareket toplamda 15 saat 51 dakikada tamamladım. Önümüzdeki sene Haziran sonuna doğru günler uzunken Sakarya Karasu'dan Antalya'ya (Karadeniz'den Akdeniz'e) 635 km yapmayı düşünüyorum bakalım.
kardeş ortalaman kaçtı, artı helal olsun. Ben 250 yi denedim. 350 yi deneme planım var. Ondan sonrasına bakarız....
kar

kardeş ortalaman kaçtı, artı helal olsun. Ben 250 yi denedim. 350 yi deneme planım var. Ondan sonrasına bakarız....
Gerçi özür ortalamayı hesaplaybilirdim ama kolay tarafından sordum :)
 
O kadar çok işe yarar ki. Ben yanıma 2 lastik ve yama almıştım. Tam Afyon'da ön lastik patladı. Benzinlik yakınımdaydı değiştirmem, şişirmem 3 dakika sürdü. Sandıklı Dinar arasında aynı anda iki lastiğim de patladı. Mecbur yama operasyonu el pompasıyla 2 lastiği de şişirmek çok zaman kaybettirdi. Su yiyecek istemiyorum bir motor sağlam iç lastik ve ayak pompası taşısa yeter.



Aktivitenin linkini tekrar paylaşıyorum. (link) Bir incele derim. Antalya Gazipaşa arası 180 km dümdüz yol ve gece rüzgar genelde arkada olur. Ertesi gün otobüste uyuduğu ile 110 km tura çıkacak biri dümdüz yolda 25 km/s hızla 8 saatte rüzgar arkada 200 km'yi elini kolunu sallayarak yapardı. Rekor önemli değil çünkü her şeyden önce resmi değil, kontrol altında değil. Benim yaptığım 435 km'ye bile inanamayıp power verilerini didik didik edenler oldu. Bizim grupta rüzgara kapılmak diye bir şey vardır. Rüzgar güzel esiyorsa rüzgarın estiği yöne doğru hava kararana kadar gider otobüsle dönersin. Beraberken bir kadın arkadaşımızda var ona uyuyoruz. Mesela bu sene Eskişehir Konya 300 km, Bursa İzmir 340 km yaptık beraber. Piyasada kadınlarda en uzun km diye bir şey dönmüyor ama 340 km sanırım en uzunu oldu, kimse çıkıp ben rekor kırdım demedi. Böyle rekorlar havada, resmiyeti olmayan şeyler. Bana "Hadi ama dostum 635 km kat edeceksin fakat rekor kırmak umurunda değil öyle mi?" diye sorduğuna göre senin için önem arz ediyor. Sen yapmazsın ama senin gibi önemli hisseden birisi çeşitli yollar ile bu rekoru çok rahat manipüle edebilir. Tarafsız bir gözlemci olmadığı süre rekorlar ben yaptım oldudan başka bir şey değil.
peki rekor konusunu bi kenara bırakalım , tecrübelerinden istifade edilecek biri olduğunuz için birkaç sorum var: 1-sürat odaklı, hafif ve bundan dolayı patlama direnci düşük bir lastik kullandığınız için mi bu kadar patlak sorunu yaşıyorsunuz 2- dönüşü otobüsle yapıyorum dediniz bu durumda bisiklet kutusu temin edemeyeceğinize göre ön tekeri kadroya sabitleyip otobüsün bagajına bu şekilde mi koyuyorsunuz, onca bavulun eşyanın içinde bisikletinizin güvende olduğundan nasıl emin oluyorsunuz? 3- ultra sürüşlerde sele üstünde mi beslenme yapıyorsunuz yoksa yol üstü restoranlarda mı?
 
11,8 km :)
Bisiklete ilk binişimin 10. gününde :)
Bugün 18. gün, araya giren bir grip nedeniyle rekorumu geliştiremedim.
Hafta sonunu bekliyorum. Gaza gelmek için bir laykınızı alırım :)
layklarınızın hakkını vermek için hafta sonu 20,8 km ile geliştirdiğim mesafe.
bundan sonrasının fiziksel sınırlarım, tekniğim ve motivasyonum ile geleceğini gördüm. şimdi biraz tekniğe yüklenme zamanı :)
 
peki rekor konusunu bi kenara bırakalım , tecrübelerinden istifade edilecek biri olduğunuz için birkaç sorum var: 1-sürat odaklı, hafif ve bundan dolayı patlama direnci düşük bir lastik kullandığınız için mi bu kadar patlak sorunu yaşıyorsunuz 2- dönüşü otobüsle yapıyorum dediniz bu durumda bisiklet kutusu temin edemeyeceğinize göre ön tekeri kadroya sabitleyip otobüsün bagajına bu şekilde mi koyuyorsunuz, onca bavulun eşyanın içinde bisikletinizin güvende olduğundan nasıl emin oluyorsunuz? 3- ultra sürüşlerde sele üstünde mi beslenme yapıyorsunuz yoksa yol üstü restoranlarda mı?

Lastik konusuyla başlayayım. Pirelli P-Zero lastik kullanıyorum. Performans odaklı 210 gr ağırlığında bir lastik. Patlama konusu ise 4000 km patlamadığı da oluyor, bir turda 2 kere patladığı da. Bu yolun durumuyla alakalı. Şahsen patlama direnci için 700 800 gr lastik kullanmam. Örneği bahsi geçen turda iki lastiğimin de patladığı anda dolu yağıyordu ve zemin zıplayan dolular yüzünden görünmüyordu neredeyse, kırık soda şişesi üzerinden geçtim. Bu seneki diğer uzun turlarda lastik patlatmadım.

Öncelikle otobüsün doluluk durumuna bakmak lazım internetten ikincisi bisikletinizin değerli olduğunu hissettirmek lazım. Mavine nazik olursanız, yüzlerce km uzaktan gelip dönüyor olduğunuzu anlatırsanız ve bir de bunu sürekli yapıp tecrübeli olduğunuzu hissettirirseniz bir köşede size yer açılır ve bisikletinizi o köşeye siz yerleştirirsiniz. Üstüne sen çok acıkmışsındır şimdi deyip sürekli servis yapılır :hhhhhh: Bisikleti yerleştirirken ön jantı çıkarıp bisikleti kenara doğru yerleştiriyorum, ön jant ile de destekliyorum. Eldivenleri maşanın yere temas ettiği yere koyuyorum. İnerken de şekli hiç bozulmamış şekilde alıyorum. Zaten o kadar km yaptıktan sonra rahat 1 kg zayıflıyorsun. Hali hazırda zayıfsan o bir kg kayıp yüzünden barız belli oluyor ve gören acıyor :koptum: Üzerinizdeki profesyonel ekipmanlar (tayt, kask, ayakkabı) ile bisikletini bir yerden bir yere götüren birinden ayrılıp sporcu olarak görülüyorsunuz.

Ne sıklıkla yemek yemek veya bir şeyler atıştırmak kişinin alışkanlık ve biyolojisi ile alakalı. Bizde sele üstünde yemek diye bir şey yok. Tek başıma iken suluklar boşalmaya yakın bir benzinliğe girer suluğun tekini su diğerini soda ile doldururum. Bir tane küçük kutu kola ve bir tane Nogger doldurma yer 15 dakika içerisinde yola devam ederim. Öncesinde şurada yemek yiyeceğim dediğim yere geldiğimde de oturur yemek yerim. Bir tık az yerim sıkıştırmasın diye. Arkadaşlarla iken kavuncular meyvecilerde küçük mola yerleri oluyor. Yanıma bir tane magnezyum hapı alır yolun yarısına ulaştığımda içerim.
 
Lastik konusuyla başlayayım. Pirelli P-Zero lastik kullanıyorum. Performans odaklı 210 gr ağırlığında bir lastik. Patlama konusu ise 4000 km patlamadığı da oluyor, bir turda 2 kere patladığı da. Bu yolun durumuyla alakalı. Şahsen patlama direnci için 700 800 gr lastik kullanmam. Örneği bahsi geçen turda iki lastiğimin de patladığı anda dolu yağıyordu ve zemin zıplayan dolular yüzünden görünmüyordu neredeyse, kırık soda şişesi üzerinden geçtim. Bu seneki diğer uzun turlarda lastik patlatmadım.

Öncelikle otobüsün doluluk durumuna bakmak lazım internetten ikincisi bisikletinizin değerli olduğunu hissettirmek lazım. Mavine nazik olursanız, yüzlerce km uzaktan gelip dönüyor olduğunuzu anlatırsanız ve bir de bunu sürekli yapıp tecrübeli olduğunuzu hissettirirseniz bir köşede size yer açılır ve bisikletinizi o köşeye siz yerleştirirsiniz. Üstüne sen çok acıkmışsındır şimdi deyip sürekli servis yapılır :hhhhhh: Bisikleti yerleştirirken ön jantı çıkarıp bisikleti kenara doğru yerleştiriyorum, ön jant ile de destekliyorum. Eldivenleri maşanın yere temas ettiği yere koyuyorum. İnerken de şekli hiç bozulmamış şekilde alıyorum. Zaten o kadar km yaptıktan sonra rahat 1 kg zayıflıyorsun. Hali hazırda zayıfsan o bir kg kayıp yüzünden barız belli oluyor ve gören acıyor :koptum: Üzerinizdeki profesyonel ekipmanlar (tayt, kask, ayakkabı) ile bisikletini bir yerden bir yere götüren birinden ayrılıp sporcu olarak görülüyorsunuz.

Ne sıklıkla yemek yemek veya bir şeyler atıştırmak kişinin alışkanlık ve biyolojisi ile alakalı. Bizde sele üstünde yemek diye bir şey yok. Tek başıma iken suluklar boşalmaya yakın bir benzinliğe girer suluğun tekini su diğerini soda ile doldururum. Bir tane küçük kutu kola ve bir tane Nogger doldurma yer 15 dakika içerisinde yola devam ederim. Öncesinde şurada yemek yiyeceğim dediğim yere geldiğimde de oturur yemek yerim. Bir tık az yerim sıkıştırmasın diye. Arkadaşlarla iken kavuncular meyvecilerde küçük mola yerleri oluyor. Yanıma bir tane magnezyum hapı alır yolun yarısına ulaştığımda içerim.
bir an acaba benmi yazdım dedim, aynı şeyler çünkü😄
 
Benim mesafe ile derdim yok, hedeflediğim yere ulaşayım yeterli. Bu sene saahtan akşama kadar İzmir - Çanakkale yaptım 305 km.

Murat SONER izlediğinize iddiaya girerim. Bu arada bazı insanların yolu sadece gitmek için gittiğine neden inanmıyorsunuz?
İzmir'de bir tırmanma yarışı yapıldı. Tam olarak Selçuk yakınında. Selatin adında bir dağ köyüne tırmanma yarışıydı. Ben kayıt yaptırmadım, sıra numarası almadım, o kadar ki tırmanışa katılım madalyası bile almadım.
Nihayetinde yarışanları önden, gezenleri arkadan saldılar. Gezenlerin arkasındaydım, ona rağmen milleti geçe geçe 17'inci olmuşum.
Yukarıda şenlik, yemek falan sonrası kura çekiyorlar. Herkese bir şeyler veriyorlar. Arkadaşlar bana "sen numara almadın mı" dedi. Ben "yooo" dedim.😅 Sadece sürmek için sürdüm.😁

Bende aynı etkinliğe katıldım. 11.oldum. Ama derdimiz yarışmak değil %27 yi bulan yokuşu tamamlayabilmekti. Helal olsun İlk 4 çok iyi tırmandı. Tabii ki Selçuk tarafı çok zordu. Diğer tarafın irtifası o kadar sert değildi.
 
Geri