Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Birbirimize ve yayalara karşı davranışlarımız

Bu sabah kasımpaşa-sarıyer turumda ilerlerken bende gördüğüm temposu uygun tüm arkadaşlara selam veriyorum ve çoğundan karşılık almıyorum fakat başka bir konuya değinmek istiyorum

Bu yol bisikleti kullanan arkadaşların havası nedir acaba? Hayır sanki Le Vuelta turu atıyorlar, sonra sahibinden de görüyoruz az kullandığım yol bisikletimi satıyorum diye.

Yol sadece sizin değil normal city treking bisikletlerinin de...
 
  • Beğen
Tepkiler: Cenk Akbulut
Scudo
Yol bisikletçilerinin bazılarının selam vermemesi gayet doğal. İnsanlar o sırada performans yapıyor olabilirler ve yola full konsantre ilerliyorlar. O sırada kafalarında sadece kadans, kalp atış hızı vs. değerler var. Belki hiç görmüyorlar bile sizi. Hee göz teması kurup hiç bir harekette bulunmaması artık kendi bileceği iş.
 
Geçen ay ilk defa Beşiktaş-Sarıyer arasında sabah bisikletle tura çıktım. O saatlerde ( 06:30) o kadar çok bisiklet sürücüsünün olması beni çok mutlu etmişti. Biraz heyecan, biraz tedirginlikle 40 km kadar bisiklet kullandım. Hızlı gidenler, öylesine gidenler, sağa sola bakınarak kullananlar dahil bir çok kullanıcı vardı. O kadar çok selam ve günaydın lafını duydumki aldığım keyif ve mutluluk daha da üst seviyelere çıktı.

Hem de her tür kullanıcıdan. Yanımdan hızla geçen bir grubun en başında olan kişi bile yüksek sesle bana günaydın dedi ve yüzünde de bir gülümseme vardı. Ben de büyük bir keyifle kendisine karşılık verdim.

Bence; selam verene selam verin, günaydın diyene günaydın ile karşılık verin. Size selam vermeyeni neden takıyorsunuz? Ne gerek var? Her insanın yapısı, karakteri, bakış açısı aynı olmak zorunda mı? Çoğul, çoklu üyeleri olan bir toplumda yaşıyoruz ve genel anlamda sorunlu olduğumuzu da biliyoruz. O nedenle alınabilecek maksimum düzeyde keyif almaya çalışmak ve selam alıp vermeye çalışmak önemli olmalı...

Size selam vermeyen, oymuş, buymuş, şöyle havalıymış böyle havalıymış ne farkeder veya size ne kaybettirir? Neon sarısı Giant kullanıyorum ve bu pazar yine o güzergahta olmayı planlıyorum. Selam veririm, günaydın derim ve selamınızı alır günaydın ifadenize aynı samimiyetle karşılık veririm.

Başka hiçbirşeyin önemi yok, siz güleç olursanız size karşılık verecek olanlar muhakkak olacaktır. Olumsuzluklar sadece bu hayatın bir parçası denerek gözardı edilebilir en azından bu selamlaşma konusunda...
 
Hani şimdi bir yandan da şeytanın avukatlığını yapalım; bazen sizlere de bir çok bisikletli sanki gym'lerde karşılaştığınız spor yapmaktan ziyade karı-kız kesmeye yada goygoy yapmaya gelen tiplermiş gibi görünmüyor mu? En basiti kendimden bir örnek sunayım sizlere; Sürüşümü tamamladıktan ortalama 5-10 dk sonra çıkarırım tütünümü sararım sigaramı, ben sigaramı tellendirirken yanımdan geçen bir bisikletli o an ki performans ve motivasyonuyla bana notunu verir, bu ''nasıl bisikletli/sporcu bu?'' diye (evet, var böyle hastalıklı bir düşünce yapısı, maalesef) Şimdi o mu kabahatli, ben mi masumum yoksa ben mi haklıyım o mu yanlış? Sigara kullanıyor olmama karşın sporunu performansını sergiledikten sonra ''Octaber Fest''teymişcesine alkol tüketenler var, ben de şahsi ve ortaya konmuş araştırmalara dayanarak bu olaya karşı ve tiltim, spor / diyet düzenini, gelişimini, hormon salgılamasını bu kadar riske atan başka birşey yok iken millet yapıyor bunu :) Hele bir de çaya şeker atmayanların faşistane tutumları var ki o bambaşka bir topiğin konusu.

Velhasılı kelam; fazla şeeyetmemek lazım. Canın ister çakarsın selamını, canın istemez yüzüne bile bakmazsın şahsın. En nihayetinde İnsanoğluyuz, bin yıllardır neyi doğru yaptık ki bu konu da kusursuz olalım, doğanın nimetlerini bitirdikten sonra elimizde kendi yarattığımız değerler kaldı, onların da canına okumakta bir saniye bile çekinmiyoruz..
 
Selamlaşma demişken aklıma gelen bir kesit. :kedicik: (42. saniye)


Bende neredeyse gördüğüm birçok bisikletliye selam vermeye çalışırım en kötü hafif bir el hareketiyle ama bu her zaman mümkün olmuyor ve ayrıca gerekli olduğunu düşünmüyorum. Katiyen selam vermediklerim ise 100-150 metre ileride maganda gibi bisiklet sürdüğünü gördüğüm şahsiyetler ağırlıktadır.

Not: Birine arkadan selam verirken dikkatli olun bazen korkabiliyorlar.

@Serrchi selam versem bir dal alabilir miyim abi? :ssrtcbya:
 
  • Beğen
Tepkiler: Serrchi
Kask yoksa görmezden gelirim.Aksi turumda, 50 ile giderken bile merhaba der ya da el kaldırırım.
 
@soulless bende sürekli o güzergahtayım ama saatler uyarsa denk geliriz selamlaşırız...
Bende genellikle selam verip alırım. bayan erkek ayrımıda yapmam. bayanlarda selam alır verir. ben çok denk geldim. belkide güzergahla alakalıdır. onu bilemicem. eminönü sarıyer arası güzergahım.
Ama vermeyenede takılmamak lazım. Herkesin kendi kararı çokta takılmamak lazım. Bende genellikle kafa selamı veririm. zilim yok...
 
@mrtoztrk

Motosiklet ile selamlaşma konusunda Rusları tek geçerim. Bir süre sonra selam vermekten sol eliniz hep havada sürmeye başlıyorsunuz :)
 
  • Beğen
Tepkiler: saglam.serdar
eskiden ben de veriyordum ama verdiğim selamı almayan özellikle pahalı yol bisikleti kullanıcılarının o soğuk tavırları nedeniyle artık vermeyeceğim. Adam gezinti hızında yanımdan geçiyor, tebessüm ederek zile basıyorum, herif hiç istifini bozmadan takındığı o ciddi tavırla geçip gidiyor, uğurlar olsun.
 
selaaaamm.jpg


Öncelikle baştan belirteyim, eğlence amaçlı açılmış bir konudur (Vallahi bak)
Dikkatimi fazlasıyla çekiyor bu durum. Ben Emirgan'da yaşadığım için çoğunlukla sahil hattını, yani Sarıyer ve Beşiktaş aralığını çok sık kullanıyorum. Gözlemimin çoğunu da bu hat üzerinde yaptım.
Şehir ya da MTB bisiklet kullananların hemen hepsi karşıdan geçen bir başka bisikletliye ya elini kaldırarak ya baş hareketiyle ya da zilini çalarak selam veriyor. Yol bisikleti kullananlar da eğmiş kafayı öne ne selam ne bir şey. Sanırsın hepsi Tour de France'a katılma antrenmanında :confused:
Sanki "Asıl bisikletçi biziz olum sizinki de bisiklet mi?" der gibiler. :islik::D (bence çok havalılar)
Selam vermek zorunlu bir şey değil tabi ama insan kendini iyi hissediyor. Özellikle İstanbul'da bisiklet kullanmak bir hayli zor. Güvensiz sürücülerin arasında güvensiz yollarda güvensiz bir uğraş veriyoruz. Gayet özel insanlarız bence. Mesela bir kenarda verilen molada, vapurda falan bir başka bisikletliyle hemen sohbete girişebilmek ne kadar güzel bir şey. Kısacık zamanda bilgiler paylaşılıyor. Hiç biri olmazsa birbirlerimizin bisikletlerini gözle inceleyip gülümsemek bile çok güzel. :rolleyes:
Yol bisikletçileri; selam verin abi çok yalnız hissediyorum ben :(

İçimi dökesim varmış :koptum:

Siz ne diyorsunuz? Ben selam diyorum :ckkmk:


(Affedin, ben konuyu "Konu Dışı" bölümüne açtığımı sanıyorken nerelere açmışım. Taşınırsa sevinirim, teşekkürler)
 
Sevgili Pedaldaşlar; Bir şekilde bir çift pedal temin edip yollardayız, dağlarda ve trafikteyiz hepimiz.

Olumlu olumsuz şeyleri yazıp paylaşıyoruz, taleplerimiz, eleştirilerimiz oluyor.
Peki bu bulunduğumuz ortamlara biz ne katıyoruz (olumlu veya olumsuz) bunu da konuşmamız lazım.

Tabii ki insanız ve her türlü ruh halimiz ve bunu etkileyen faktörler var. Ama sonuçta hepimizin kendine özgü bir çizgisi var. Mesela hergün işe-okula bisiklet ile giden bir pedaldaşımızın geçtiği yollarda onu her gün gören esnaf, yaya araç sürücüsü vb. onun hakkında bir fikri oluşmuştur.

Biz başka bisikletlilere nasıl davranıyoruz, selamlaşıyor muyuz, aynı aracı kullanıyor olmamız sebebi ile farklı bir yakınlık hissediyor muyuz. Başka bisikletlilerin davranışlarından güzel bazı şeyler alıyor muyuz ?

Bunları konuşup bir içimizi dökelim bence, çünkü birimizin yazdığı bir şey, karşımızdakinin gözüne bambaşka görünmüştür. Belki de aynı olayı yaşayan iki farklı pedaldaşımız kendi açısından yazacak buraya.

Gerçekten dış dünyaya nasıl görünüyoruz merak eden ve paylaşmak isteyenleri görmek isterim.
Özellikle de bisiklete binen gibi geniş bir kapsamda kendi içimizde nasılız, herkes bisiklet kullanan diğerlerinden memnun ve mutlu mu acaba ?
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo ve necmeddin
Bazi bisikletli arkadaşlar nedense selam verdiğimde selam almıyorlar? Bende pek selam vermiyorum artık, genelde ilk adımı karşı taraftan bekler oldum. Halbuki iki zıt yönden geçip giden bir bisikletliyiz.
 
Bırak sporcuları, hizmet bisikleti ile gördüğüm yaşlı amcalara bile selam veriyorum. Pazar günü birine selam verdim (full forma ve kask - yol bisikletli) almadı. Arkasından ahmak herif diye bağırdım. Umarım kendine bir pay çıkarmıştır.
 
Mersinde sahil dışında bisiklet yolu yok o da yayalar tarafından işgal altında,bu arada bilmeyen arkadaşlar için söylüyorum,bisiklet yolunun 7-8 metre yanında,denize sıfır mis gibi de yaya yolu var.Bir tarafı deniz öbür tarafı park bahçe, sallanan banklar,oturaklar,heykeller... Yaani normal bir insan güzelim yaya yolu varken daracık mavi bir yolda neden yürümek için ısrar eder ki... İşe bisikletle gidip geliyorum,ilk zamanlar bisiklete binmenin verdiği heyecan ve mutlulukla çoğu şeyi görmezden geliyordum.Allaha çok şükür bisikletliler ile sıkıntı yaşamadım hiç, ha bizim yayalar ha tarlada yürüyen manda sürüsü, bisikletliyi görüp yolu ortalayan mı dersin, zil sesini duymasına rağmen aldırmayanı mı dersin,yolun ortasında durup telefonunu kurcalayan mı dersin hepsi mevcut. İlk zamanlar tatlı dille uyarmaya başladım, siz spor yapıyorsunuz ama benim hızımı kesiyorsunuz,spor yapmama engel oluyorsunuz dedim, "burası Türkiye diyen bile oldu, sonra tepkim biraz daha sert oldu,daha sert ve yüksek sesle konuşmaya başladım,gücünü yetiremeyecek olan alttan aldı,benimle başa çıkacağını düşünen diklendi ama bisikletten indiğimi görüp,işin ciddileşeceğini anladıklarında onlarda alttan almaya başladılar. İnsanımız sahte kabadayı,korkak, yani ne gerek var bu hareketlere,git yolunda yürü,bende yolumda bisikletimi süreyim
 
@Mad Buddha dostum o kadar kızma bence, bende selam almayı çok seviyorum ama bazen beklemediğim anda selam gelince elimi bırakıp yetişemediğim oluyor. Tanımadığınız biri olduğu için selamınızı direkt yüzünüze bakarak bile almıyorsa size bir kastı olduğundan değildir diye düşünüyorum.

Kill Bill filminde Pa Mei adlı ustanın kırk yılda bir selam verip o rahip te selamını almadı diye yaptığı katliam gelir aklıma hep :komik:
@bearsoldier Dostum tam olarak merak ettiğim yaşanmışlıklar bunlardı. Evet haklısın insanı çileden çıkarak davranışlar ile karşılaşıyoruz. Ama aynen trafikte araba kullanmakta yaşadıklarımız gibi sert yada yumuşak uyarı yerine gülüp geçmek ruh sağlığımıza daha yararlı.
 
@Mad Buddha dostum o kadar kızma bence, bende selam almayı çok seviyorum ama bazen beklemediğim anda selam gelince elimi bırakıp yetişemediğim oluyor. Tanımadığınız biri olduğu için selamınızı direkt yüzünüze bakarak bile almıyorsa size bir kastı olduğundan değildir diye düşünüyorum.

Kill Bill filminde Pa Mei adlı ustanın kırk yılda bir selam verip o rahip te selamını almadı diye yaptığı katliam gelir aklıma hep :komik:
@bearsoldier Dostum tam olarak merak ettiğim yaşanmışlıklar bunlardı. Evet haklısın insanı çileden çıkarak davranışlar ile karşılaşıyoruz. Ama aynen trafikte araba kullanmakta yaşadıklarımız gibi sert yada yumuşak uyarı yerine gülüp geçmek ruh sağlığımıza daha yararlı.
Ben dalaşırım abi. Araç, yaya, bisikletli, motorlu fark etmez. Dişe diş, kana kan. Kill Bill olmaz belki ama Jonh Wick diyebiliriz. ?
 
Kendi adıma söylüyorum, bisikleti hobi, ulaşım veya spor amaçlı kullanmamız hiç farketmez.Ne amaçla olursa olsun hepimiz bisikletin üzerindeyken aynı çizgideyiz, aynı riskleri taşıyoruz.Yollarda, bizimle aynı zihniyette, tanıdık veya tanımadık, kim olursa olsun karşılaştıklarımızla selam verip almak, hatta mümkünse bir iki kelam etmek, yeni birilerini tanımak, onların tecrübelerini dinlemek ve sayamadığım daha bir çok değer... Bunlar, beni gerçekten mutlu eden şeyler.
Öte yandan yaya konusu var.Kendimi, trafiğin bir parçası olarak gördüğüm için ve altımızdaki aletlerin dikkatli kullanılmadığında yayalara ciddi zarar verebileceğini bildiğim için her koşulda önceliği yayalara vermeye gayret ediyorum.Tabi ki bunlar benim naçizane düşüncelerim...
Selam konusunda benim de ufak bir sitemim olacak, Tirilye-Mudanya yolunda sürekli gördüğüm şehir bisikleti kullanan biri var, orta yaşlarda turuncu rüzgarlık giyen biri.Bir verdim almadı dedim görmemiştir, ikinci de dedim inişteydi elini bırakamamıştır, e üçüncü de gayet stabil gidiyordu yine almadı.Kör mü diye düşündüm bir ara ciddi ciddi.Dördüncü karşılaşmada bu sefer ben de vermedim.Garip oluyor insan.
 
Geri