Arkadaşlar,
BF formasının veya benzer grup formalarının arkasında farklı bir felsefe var. Bu, bir aidiyet, sahip olunan ortak noktalar, birliktelik vb. şeylerin ifadesidir. Üzerinde BF logosu bulunması, bunu giyen kişinin BF'da herhangi bir zaman diliminde bulunmuş, katkı vermiş ve/veya bilgi edinmiş ya da sadece öylesine gelip geçmiş biri olduğunu ifade edecektir. Tabii ki ilgisi olmayan ama çok hoşlanıp giyen de olabilir.
Bu formayı alırken, herhangi bir mağazadan alışveriş yapıyormuş gibi veya ebay, amazon, evanscycles, bike24, delta, aktifpedal, X veya Y sitelerinden formaları listeleyip seçiyormuş gibi yapamayız. Bunu istersek zaten yapabiliyoruz. Bakın şu aramalara;
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
İsteyen bu ve benzeri yerlerden mutlaka seveceği bir forma bulacaktır.
Haydi, bir de görsel örnek verelim. Sizce Keşan Bisiklet Grubu'ndan bu formayı giyen herkes bu formayı sevmiş midir? Eminim ki formayı sevmeseler de beraber turladıklarında formayı giyerek grubun bir parçası olduklarını hissetmek hoşlarına gitiyordur.
http://www.formaiste.com/Galeri/Urunler/BiS-170-MODEL_urun_13152445.jpg
Bu formayı kaç kişi alacak bilmiyorum. Diyelim 250 kişi. 250 kişinin de hoşuna giden bir tasarım çıkarmak olası mı? Değil. Oylama da bunun için var zaten. En azından, en çok beğenilen tasarımın üretimi sağlanır böylece. Yine de istemeyen almaz.
Diğer bir konu, formaya fazla anlam yüklememiz. Bu, ömürlük veya 7/24 giyilecek bir şey değil. Hatta belki bir süre sonra BF'den çıkıp gideceğiz, atılacağız, belki BF istemediğimiz kişilerin -mesela bisikletli ezenler derneği- yönetimine girecek, belki BF mahkeme kararıyla kapatılacak -savcılıkla münasebetimiz oldu ya-, belki de iletiler o kadar azalacak ki BF doğal ömrünü doldurup tatlı bir anı olacak, ve biz artık formayı giymek istemeyeceğiz. O yüzden tek formamız bu olacakmış gibi düşünmemeliyiz bence.
Çenem düştü, kafaları şişirdim ama bir konu daha var: Artık son noktaya gelinmiş durumda şöyle olsa, böyle olsa diyoruz. Diyebiliriz tabii, engel yok. Ancak bu mesele 20 gündür konuşuluyor. (Daha Tahir Keskin umreye gitmemişti, o kadar söyleyeyim. Sahi, geldi mi acaba?) Bu açılan üçüncü konu. İlkinde 250, ikincisinde 230, bunda da 125 ileti var. Bir çok konu hararetle tartışıldı, tasarımcılar tekrar tekrar çalıştılar ve bu noktaya gelindi. İstediğimizi söyleyebiliriz evet, ama hem tasarımcılara hem de onca iletiyi yazanlara haksızlık etmemeliyiz.
Yanlış anlaşılmasın; fikirlerin yazılmasına karşı değilim, yazılmalı. Sonuçta forum dediğin böyle olur. Ancak forma konusunu nasıl algıladığımızla ilgili ben bir sorun gördüm. Onu iletmek istedim.
Bu yazım hakkında da istediğinizi yazabilirsiniz. "Sanane kardeşim" diyebilirsiniz. Hakkınızdır. Yeter ki herkes -hakaret içermedikçe- eleştiriye açık olsun. Hatta baştan okuyunca benim bile kendimi eleştiresim geldi.
Saygılar...