Scudo Sports

Bisiklet Forum Tüketim Karşıtı Çevreciler Platformu

Israrla girmek istemedigim, yazilanlari okumak istemedigim bir baslik. Ki basliga surekli yazan birkac arkadasi da cok buyuk bir ilgiyle takip etmeme ragmen.
Içim kanıyor yazilanlari okudukca.
Insanoglu cok zor bir durumda, ancak kimse farkinda degil.
 
Scudo
@Ahmetgitar
Valla ahmetim zararli da olsa kurtulamadigimiz bir meret var, sigara, ben de sarma sigara iciyorum, hem hazir satilanlardan daha kaliteli, hem de pakedinin maliyeti yaklasik 1 tl :)
 
@appendix küçük şehirlerde her şey var, organik her şey bulunuyor, rakı şaraba kadar. Bizse Ankara'da bir domates fidesi eksek hava atıyoruz. Mal gibi yaşıyoruz resmen.
 
@Ahmet Bilge Kaan AKIN
Yoğurdu Michael Yoğurt isimli bir adam bulmuş. İcadına da kendi adını vermiş.
 
  • Beğen
Tepkiler: BerkEvren
@Ahmetgitar
Abey bisiklet hususunda da tuketim kulturunun istilasindan mutevellid single speed kullaniyorum artik. Bikemi de kendim topladim ikinci el parcalardan. Valla tavsiye ederim. Single'in keyfi hicbirseyde yok. Bu avrupalilar harbiden bu isi biliyorlar.
 
@Kuzey Ege o iyidir de benim evin rakımı 800, 1260 rakıma derse gidiyorum.
Ankara’da zenginler yüksekte oturur. Dört km yolda 500 metre yükseklik farkı olan yollar var, Single o sebeple çok zor benim için.
Bu arada bisiklet demişken 1171 km ile bu ayı tamamladım ki ay rekorum oldu :)
 
@Ahmetgitar
Super abi...
Himm, demek angarali zenginler astronomi ve gok bilimine merakli.. Bizim burdakiler de deniz kenarlarinda oturur genelde, sulardaki yaşamin kaynagini ararlar. Demek ki zenginlik cok iyi bişey :)
 
Yok ya angaralı para babaları yalı dikecek deniz kenarı bulamayınca tepeye çıkalım demişler sanırım. Çankaya'nın tepesine Atakule ile eşdeğer rakıma yerleşmişler. Muhafız alayında tören taburundaydım (boyum 196:)) bize sorsan Çankaya'nın yıldızıydık. Ancak tam olarak da öyle değildi. Esasında İstanbulluyduk.
Eyorlamam bu kadar:)
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
herkese günaydın. pek yazamıyorum sanırım. ama bunu söylemem lazım. bu konu başlığını önce baştan sona okudum. sonra ç k uzun zamandır aklımızı tırmalayan ama öncelik vermediğimiz yaşamsal gerçekler biraz daha belirginleşti zihnimizde. sonra iş yerindeki arkadaşa okuttum. sonra eşime okuttum. sonra okumak yetersiz kaldı, şekeri bıraktım :ssrtcbya: ne alaka diyeceksiniz, benim bu sayfadan ve içimdeki benden algıladığım kadarıyla insanın cidden gerçekçi olarak ihtiyacı olandan fazlasını tüketmemesi gerek. (hep aklımda ihtiyacım olmayan her şeyden kurtulup hafiflemeliyim, gereksiz düşünceden duygudan sorumluluktan eşyadan gıdadan vs vs fikri vardı son zamanlarda) bu durumda şekere ihtiyacım var mı ? hayır. çayı ve türk kahvesini çok tüketirim ve hep şekerli içerdim. sonra bunu eşimin şekeri bırakması izledi. sonra iş arkadaşlarımdan biri dedi ki, bisiklete binilip denize gidilir mi hiç, manyak mısın ama şeker vücuda fazla ise bırakmak gerek dedi şak şekeri bıraktı. her gün onlarca köpük bardak tüketiyoruz odada, sözüm ona plastik bardaktan daha sağlıklı ama yine tüketim idi, kahve için çay için evden kendime bardak getirdim, ayda 20-30 köpük bardak tüketiyordum bu durum son buldu. pet şişe ile su içiyoruz iş yerinde, eşimle kendimize cam su şişesi aldık birer tane. evde prizde fiş bırakmıyorduk zaten. işe arabayla gelmek mecburi idi ama sıkı giyindik motorsiklet sezonunu erken açtık 10 gündür. bisiklet ile gelemeyiz henüz, eşimin hali kalmıyor çocuğa..

hataydan şimdilik durumlar böyle.
peki biz bunu böyle yapınca dünya kurtuldu mu ; hayır .. peki biz üzerimize düşeni yapmaya başladık mı ; evet, bizim dünyamız değişmeye başladı mı evet. bunlar bu az zamanı olan hayatlarımızda ufak ama güzel şeyler bence..
hepinize teşekkürler..
 
(link) organik pazar/tarım diye bir sektörün oluşması böyle bir şey işte. zamanında gülerdik, salı pazarı bittiğinde satılmamış olan, altta kalmış canı çıkmış pörtlemiş domatesleri çarşamba pazarında organik domates diye satıyorlar ehe ehe derdik, muhtemelen gerçektir o da
 
  • Beğen
Tepkiler: Hami Bulut
Yahu bu konu başlığı neden milletin bu kadar zoruna gidiyor anlamadım, neyse, şaşırmamak lazım artık alışalım...

Cam şişeleri uzun bir süredir biriktirip, geri dönüşüm kutularına atıyoruz kızımla beraber. Hem çocuk eğleniyor şişeleri atarken hem de öğreniyor,yetişiyor. Pilleri de pil kutusuna (çok fazla pil de kullanmıyorum geneli şarjlıdır)

Bu aralar eşimle "ihtiyacım var mı?" sorusunu kendimiz çokça sormaya başladık, emin olun bir süre sonra alışveriş yapamıyorsunuz. Alışveriş yapamama özürlüsü olduk, gidip bakıyoruz ve hiçbir şey alamıyoruz. Doğumgünü gibi zamanlarda da eşimden rica ediyorum, lütfen bana bir "şey" alma. Evimiz şeylerle dolu, ömür boyu giyecek ayakkabımız kıyafetimiz var neredeyse.

Evet bu kışı hiçbir kıyafet satın almayarak geçirdim kendi adıma.
 
@trabzonlu ozan geçen aylarda çerezza kuruyemiş paketinden fare çıktığı da yazmıştı ki doğrudur.
Böyle şeyler organik olsun olmasın her tür kötü koşullarda üretilen gıdada görülebilir.
Bundan dolayı organik satış yapan esnafı tanımak çok önemli.
Mesela biz yumurtaları ve bazı zamanlar sütü eski iş yerimde çalışan bir teknisyenden alıyoruz, şehrin az dışında bir çiftlik evinde oturuyor ve sütü kendi ineğinden, yumurtayı kendi tavuğundan sağlıyor.
 
Evim bahceli cok sukur. Ufak bi manzara sunayim bari . Daha evelde paylasmistim gerci :)
2016-09-23_17-50-28_HDR.jpg
2016-09-23_17-50-45_HDR.jpg
 
Hocam bizim aparmanın bahçesine ektiklerimiz har pazar kahvaltılarımızı şenlendiriyor.domates,çilek,biber,patlıcan,karalahana Ve fasulye değişmez bitkilerimiz.bunun yanında hurma,erik ,yenidünyada ağaçlarımızda var.evet bunlar aparmanın önünde yetiştirdiklerimiz yani olurmu demeyin oluyor
 
@mariokaldato @haldun31
Bahçede ekmek sadece ucuz ve taze gıda değil; geçen yaz bir tane domates fidesi aldım. Sırık domates imiş bunun türü. Baya uzadı, kokusu ile huzur verdi. Ama tek bir tane bile domates vermedi. Ama ben onun sayesinde bir bitkinin oluşumu için ne kadar emek gerektiğini öğrendim. O zamandan beri israf konusu ile daha çok alakadar oldum.
Hatta bazen bir domates yemeye içim el vermiyor, yarısını kahvaltıda kalan yarısını akşam yemekte tüketiyorum.
Eskiden kilolarca çöpe yemek attığımı hatırlarım.
Bir öğretmen olarak okulda öğrencilerin de ne kadar yiyecek israf ettiğini bizzat görüyorum. İsraf edilenlerle tüm açlar doyuyor ki Birleşmiş Milletler de raporunda bunu doğruluyor.
Her çocuk mutlaka bitki ekimi ile tanışmalı ki bir daha asla çöpe atmasınlar.
 
Geri