Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisiklet Forum Tüketim Karşıtı Çevreciler Platformu

@-Deniz- Bir otomobilin ne kadar ısı yaydığını alışveriş merkezi otoparkında anladım geçen gün. Havalandırması olmayan, gelen her otomobille biraz daha ısınan otoparkın hava sıcaklığı tahminim 50 derece vardı, içeri zor attım kendimi. Açık havadayken hissetmiyoruz ama atmosfere çok büyük bir ısı girişi bu. Sonumuz şöyle olacak gibi (sansürlü):
84647885_2623299364556933_8065947667059965952_n.jpg
 
Scudo
@-Deniz- Bir otomobilin ne kadar ısı yaydığını alışveriş merkezi otoparkında anladım geçen gün. Havalandırması olmayan, gelen her otomobille biraz daha ısınan otoparkın hava sıcaklığı tahminim 50 derece vardı, içeri zor attım kendimi. Açık havadayken hissetmiyoruz ama atmosfere çok büyük bir ısı girişi bu. Sonumuz şöyle olacak gibi (sansürlü):
307432 dosyayı görüntüle
Çok iyi özetlemiş çizen 😀 100 yılda bu hale getirilir mi dünya ya ne sanayi devrimiymiş arkadaş.
 
Bilime inanıyor ve güveniyorum, her zehrin bir panzehiri eninde sonunda bulunuyor. En kötü ihtimalle bundan bi 5-10 sene sonra falan yapay zekaya sorarız, "yav kardeş bize hemen kullanabileceğimiz bi fosil yakıt alternatifi öner" veya ne bileyim "fosil yakıtların zararlarını yok etmek için yapılması gerekenler sıralı tam liste nedir" gibisinden, o da bam bam bam döşer.
 
  • Hahaha
Tepkiler: templeos
Bilime inanıyor ve güveniyorum, her zehrin bir panzehiri eninde sonunda bulunuyor. En kötü ihtimalle bundan bi 5-10 sene sonra falan yapay zekaya sorarız, "yav kardeş bize hemen kullanabileceğimiz bi fosil yakıt alternatifi öner" veya ne bileyim "fosil yakıtların zararlarını yok etmek için yapılması gerekenler sıralı tam liste nedir" gibisinden, o da bam bam bam döşer.

Bu fazla iyimser geldi bana

Yapay zeka şimdilik sadece bilgisayar ortamında olan verileri derliyor ve ona göre bir cevap sunuyor. Bu aşamada insanlar tarafından üretilip veri olarak girilmemiş bilgileri AI bilmiyor. Gelecekte de karbon salınımı ve fosil yakıt üzerine fiziksel araştırmalar yapılmadığı sürece AI yine cevabını bilemez.

Alternatif enerji kaynağı örnekleri çok ama en ekonomik olanı bulmak gerekiyor, o da ARGE ve yatırım gerektiriyor. Bunları yaparken AI kullanacağız ama sonuçta bu işleri yine biz yapacağız.
 
Bu fazla iyimser geldi bana

Yapay zeka şimdilik sadece bilgisayar ortamında olan verileri derliyor ve ona göre bir cevap sunuyor. Bu aşamada insanlar tarafından üretilip veri olarak girilmemiş bilgileri AI bilmiyor. Gelecekte de karbon salınımı ve fosil yakıt üzerine fiziksel araştırmalar yapılmadığı sürece AI yine cevabını bilemez.

Alternatif enerji kaynağı örnekleri çok ama en ekonomik olanı bulmak gerekiyor, o da ARGE ve yatırım gerektiriyor. Bunları yaparken AI kullanacağız ama sonuçta bu işleri yine biz yapacağız.
Abi kusura bakma ben baştaki cümlemde gerçek fikrimi paylaştıktan sonra, mesajın geri kalanında biraz eğlencelik takılmıştım. Ciddiye alınacağını düşünmedim :)

Teşekkür ederim yine de ciddiye alıp cevap verdiğinden dolayı. Şöyle devam edeyim o zaman; her ne kadar ciddi manada yazmamış olsam da yapay zeka sayesinde dünyanın farklı noktalarında paylaşılmış ancak bir araya gelememiş, veya gelmesi zaman alacak fikirlerin bir araya gelerek çözümlere ulaşması çok daha hızlı şekilde mümkün olabiliyor. Bu sebeple bilimsel problemlerin çözümlerinde yapay zekanın oyayabileceği rolle ilgili çok da emin konuşmamak en iyisi sanırım. Neticede kendi iletişim dilini geliştiren bir "şey"den bahsediyoruz, konuyla ilgili kişilerin bile "koduna ne girersen onu verir" basitliğinde ancak idrak edebildiği ama kendi kodunu değiştirebilen, geliştirebilen bir "şey"den bahsediyoruz. Bu sebeptendir ki, evet belki yakın zamanda olmayacaktır ancak örneğin hidrojenin gündelik yaşantımızda bir enerji kaynağı olarak kullanılmasının, nükleer enerjinin bölünme değil de birleşme reaksiyonu yoluyla üretilebilmesinin önündeki engellerin kaldırılmasında sizin de dediğiniz gibi illa ki bir yerlerde parmağı olacak, inanıyorum.
 
"Nasılsa bir çaresi bulunur"culuk da sokaktaki insanın konuya ilişkin harekete geçmemesinde ve hassasiyet göstermemesinde başlıca sebeplerden biri sanırım
 
Bilime inanıyor ve güveniyorum, her zehrin bir panzehiri eninde sonunda bulunuyor.
Bu lafı sarfetmeyecektin yeğen... Baltayı fena taşa vurdun. Gelen geçen eleştirecek şimdi.
 
Zamane alışkanlık ve algılarımız sayesinde ihtiyaç olarak adlandırdığımız lükslerimizden vazgeçmediğimiz sürece bireysel anlamda herbirimiz sorumluyuz. Elbisesini yamayan kaç kişi kaldı ya da ayakkabısını tamir ettiren? (yapıları gereği tamir edilebilir ayakkabı da kalmadı gerçi). Yamalı gezelim de demiyorum ama yenisini alabilme rahatlığı ve alışkanlığı elimizdeki eşyaların tasarruflu kullanım çabasını bizden aldı, götürdü. Biz her yeni eşya alışımızda orantısız sanayileşmenin, betonlaşmanın birer teşvikçisi olduk. Televizyonun en geniş ekranlısı, elimizdekinden daha yeni telefonlar ki çocuklarımızı da bundan mahrum bırakmıyoruz. Paramız varsa alıyoruz, tüketiyoruz, atıyoruz, yeniliyoruz sonra da bu sanayileşme neden arttı diye itiraz ediyoruz. Fiyatlar artınca doğal olarak itiraz ediyoruz bunu anlıyorum ama şahsen kendi çalıştığım ve her vardiya personel servisi olan fabrikanın otoparkını her gün ağzına kadar dolu olduğunu görüyorum. Keza bundan 20 yıl önce 10 yaşında satılan otomobilllerin kilometre değelerine 2 yılda ulaşmayı çok güzel beceriyoruz. Ne gezmelerimizden geri kalacağız, ne keyfimizden, ne lükslerimizden ama sanayi artmasın isteyeceğiz. Dünya ısınmasın, kutup ayıları üzülmesin vs vs. Hiç gerek yok kardeşim itiraza, ateşi kendimiz çağırıyoruz, kendimiz yanıyoruz. Hayatı ve dünyayı gerçekten ihtiyacımız kadar tüketmek gerekiyor ama günümüzde bunu fakirseniz gerçekleştirebiliyorsunuz. yazımın başında söylediğim gibi paramızın yetip alışkanlığı edindiğimiz tüketimler bizim zihinlerimizde lüks olarak değil ihtiyaç olarak adlandırılıyor.
 
Bu lafı sarfetmeyecektin yeğen... Baltayı fena taşa vurdun. Gelen geçen eleştirecek şimdi.
Çok mesele değil, zira alçak gönüllülük olsun diye "inanıyorum" dedim. Kelime aslında "biliyorum" olacaktı. "Kul sıkışmadı mı hızır yetişmezmiş", "tedbir bizden takdir allahtan", vb. bilimum özlü sözümüz boşuna söylenmiş olamaz ya :D

Ayrıca, benim de bir çare arayanlardan biri olmadığım ne belli :)
 
  • Hahaha
Tepkiler: Can Çelik
"fosil yakıtların zararlarını yok etmek için yapılması gerekenler sıralı tam liste nedir" gibisinden, o da bam bam bam döşer.

Yapay Zeka'ya öyle bir soru sorulduğunda vereceği yanıt çok basit: Soruna sebep olan etmenin ortadan kaldırılması; yani insan türünün yokedilmesi :)

Bakınız: Terminator - Skynet / The Matrix

"Tabiatın 250 milyon yılda toprağın altına gömdüğü karbon'u, 200 yılda atmosfere saldık"

Sanırım bu söz, dünyaya verdiğimiz zararı özetlemeye yetiyor.

Yeri gelmişken.. Benzin 36 TL oldu ancak araç trafiği azalacağına arttı. Necib Türk milleti lükslerinden vazgeçemiyor :)
 
Nasıl bir döneme denk geldik yarabbi, Medeniyetin, teknoloji ve bilimin çağ atladığı bir dünyada, cehaletin ve bilincsizliğin tavan yaptığı coğrafyaya denk geldik.
 
  • Beğen
Tepkiler: seko35.50
Yapay Zeka'ya öyle bir soru sorulduğunda vereceği yanıt çok basit: Soruna sebep olan etmenin ortadan kaldırılması; yani insan türünün yokedilmesi :)

Bakınız: Terminator - Skynet / The Matrix

"Tabiatın 250 milyon yılda toprağın altına gömdüğü karbon'u, 200 yılda atmosfere saldık"

Sanırım bu söz, dünyaya verdiğimiz zararı özetlemeye yetiyor.

Yeri gelmişken.. Benzin 36 TL oldu ancak araç trafiği azalacağına arttı. Necib Türk milleti lükslerinden vazgeçemiyor :)
Şimdi benim kafamı kurcalayan ve canımı sıkan bazı durumlar var. Sizin mesajınızı alıntılayarak yazıyorum ama canımı sıkan ve tepki gösterdiğim şeyler yazdığınız için değil, o konuları dile getirebilmeme vesile olacak bir içerik olduğu için alıntıladım yanlış anlamanızı istemem.

Öncelikle 250 milyon yıl mevzusu küçüklüğümüzden beri öğretilen ama maalesef amacından bir miktar sapmış bir bilgiye dayanıyor. Nedir o, bundan 150- 250 milyon yıl önce yaşamış olan dinozorlar ölür, toprak altında fosilleri petrole dönüşür. Doğru mu doğru ancak yeterli değil, yani sadece dinozorların fosillerini yakıt olarak kullanmaya kalksak 3-5 sene içinde falan tüketmiş olurduk muhtemelen. Teorik olarak fosil yakıt kaynakları dünyadaki ilk canlının ölümünden itibaren oluşmaya başlamış olabilir, uygun şartlar altında belirli bir zaman geçirmiş bir zamanlar canlı olan bu organizma bugün belki de bir petrol yatağı olmuş olabilir :) O yüzden dünya üzerinde yaşam tarihi kadar uzun bir süre boyunca tabiat toprak altına karbon stoklamaktadır diyebiliriz.

Diğer bir konu, "bilindiği kadarıyla" mevcut stoklar ve yataklar bize dünya üzerinde 100-150 yıl yetebilecek gibi görünüyor. Herkes biliminsanı olduğu için günümüzde bu mevcut stokla ilgili "113 yıl 215 gün", "128 yıl 97 gün 12 saat" falan gibi nokta atışlar da yapılıyor ama şöyle ortahalli bir jeoloğa gidip sorduğunuzda alacağınız cevap "mevcut stokla ilgili net bir bilgim yok, bilinmeyenleri de tahmin etmek mümkün değil" gibisinden bir cevap almanız kuvvetle muhtemel olacaktır. Elbette bilim dünyasında da çeşitli çalışmalar var bilinmeyen stokların tespitine yönelik ancak yine de net bir durum söz konusu değil. Bunun yanında, ben de bi kaç milyon yıla yüksek oktanlı bir benzine dönüşmek için tüm imkanlarımla bedenime gerekli yatırımları yapıyorum, eğer herkes bu bilinçle yaşarsa fosil yakıtlarımız tükenmeyecektir :)

Ben dünyada insanlığın sonu için daha karamsar öngörülere sahibim. Örneğin bir gün evde otururken haberimiz bile olmadan bir yerlerde yaşanan bir nükleer felaket sebebiyle "ölüyoruz" diye bile düşünemeden ölüp gideceğiz, veya ne bileyim birileri bi bomba, vs. geliştirirken bir şeyler ters gidecek ve bir kaç gün/hafta içinde dünyadaki tüm canlılığın sonunu getirecek bir felakete yol açacak, veya saçma sapan bir savaş yüzünden 2-3 tane atom, 2-3 tane de hidrojen bombasını sallayacak birileri yine işte 3 vakte kadar mezarımız bile olmadan olduğumuz yerde göçüp gideceğiz, vs. vs...

Benzinle ilgili de şöyle bir durum gözlemliyorum hem kendime hem de etrafımdaki benzer hayat şartları ve gelir seviyelerinde olduğum kişilerde; kazandığım para dövize döndürmeye değecek miktarda değil, elimde tutsam önümüzdeki aya varla yok arasında bir seviyeye düşüyor değeri, haliyle bugün var bugün yiyelim, yarına allah kerim havasındayız :)
 
...veya ne bileyim birileri bi bomba, vs. geliştirirken bir şeyler ters gidecek ve bir kaç gün/hafta içinde dünyadaki tüm canlılığın sonunu getirecek bir felakete yol açacak...
Şöyle bişey diyosun yani...

BhQ0sJNIcAED1vM.jpg
 
Günün birinde dünya üzerinde plastik üretimi bitse, en çok eksikliğini hissedeceğim şey "plastik kelepçe" olur sanırım. Bunun kadar hayat kurtaran, pratik obje azdır. Bunları pazarlandığı gibi "işin bitince kes at" şeklinde değil de, tekrar tekrar kullanmak mümkün. İçerdeki tırtıklı dili bir objeyle iterek, kelepçeyi kesmeden bağı çözebilirsiniz.

 
Günün birinde dünya üzerinde plastik üretimi bitse, en çok eksikliğini hissedeceğim şey "plastik kelepçe" olur sanırım. Bunun kadar hayat kurtaran, pratik obje azdır. Bunları pazarlandığı gibi "işin bitince kes at" şeklinde değil de, tekrar tekrar kullanmak mümkün. İçerdeki tırtıklı dili bir objeyle iterek, kelepçeyi kesmeden bağı çözebilirsiniz.


Dünyanın en önemli icadı. Akla gelemeyecek kadar çok işe yarayabilen araç. Vazgeçilemez.

Ben de bu eski paylaşımı iliştireyim: Dahon Kullanıcıları Kulübü
 
Gerçekten çok güzel bir icat. Bulana teşekkürlerimi sunarım :D
 
  • Beğen
Tepkiler: Can Çelik
Sıcaklar geldi çattı. Lakin serinliycez derken elektrik harcayarak küresel ısınmaya katkı yapıyoruz. Klimalar içeriye soğuk hava olarak verdiği enerjinin 3-4 katını dış üniteden atmosfere atar. Yani küçük bir yeri soğuturken aslında atmosferin daha da ısınmasına damla damla katkımız oluyor. Bu sebeple mümkun oldugu kadar pasif serinleme kullanmakta fayda var. Mümkün oldukça vantilatör ile serinlemeye çalışalım. Klimaya kıyasla enerji sarfiyatı çok az. Dışarıya ısı verme miktarı da klimanın yanında sıfır sayılır. Ben sabit bir yer duruyorken (bilgisayar, tv başındaysam, veya sabit bir noktada iş yapıyorsam) cam-sil fısfısı ile ara ara üstüme soğuk su sıkarak vantilatör ile kolayca serinliyorum. 2 adet fısfısı dönüşümlü kullanıyorum, birini kullanırken diğer buzdolabında soğuyor. Dünyanın bekasını düşünenlere naçizane bir tavsiye...

362918222_10160989528413926_1060275130506741291_n.jpg
 
Şimdi benim kafamı kurcalayan ve canımı sıkan bazı durumlar var. Sizin mesajınızı alıntılayarak yazıyorum ama canımı sıkan ve tepki gösterdiğim şeyler yazdığınız için değil, o konuları dile getirebilmeme vesile olacak bir içerik olduğu için alıntıladım yanlış anlamanızı istemem.

Öncelikle 250 milyon yıl mevzusu küçüklüğümüzden beri öğretilen ama maalesef amacından bir miktar sapmış bir bilgiye dayanıyor. Nedir o, bundan 150- 250 milyon yıl önce yaşamış olan dinozorlar ölür, toprak altında fosilleri petrole dönüşür. Doğru mu doğru ancak yeterli değil, yani sadece dinozorların fosillerini yakıt olarak kullanmaya kalksak 3-5 sene içinde falan tüketmiş olurduk muhtemelen. Teorik olarak fosil yakıt kaynakları dünyadaki ilk canlının ölümünden itibaren oluşmaya başlamış olabilir, uygun şartlar altında belirli bir zaman geçirmiş bir zamanlar canlı olan bu organizma bugün belki de bir petrol yatağı olmuş olabilir :) O yüzden dünya üzerinde yaşam tarihi kadar uzun bir süre boyunca tabiat toprak altına karbon stoklamaktadır diyebiliriz.

Diğer bir konu, "bilindiği kadarıyla" mevcut stoklar ve yataklar bize dünya üzerinde 100-150 yıl yetebilecek gibi görünüyor. Herkes biliminsanı olduğu için günümüzde bu mevcut stokla ilgili "113 yıl 215 gün", "128 yıl 97 gün 12 saat" falan gibi nokta atışlar da yapılıyor ama şöyle ortahalli bir jeoloğa gidip sorduğunuzda alacağınız cevap "mevcut stokla ilgili net bir bilgim yok, bilinmeyenleri de tahmin etmek mümkün değil" gibisinden bir cevap almanız kuvvetle muhtemel olacaktır. Elbette bilim dünyasında da çeşitli çalışmalar var bilinmeyen stokların tespitine yönelik ancak yine de net bir durum söz konusu değil. Bunun yanında, ben de bi kaç milyon yıla yüksek oktanlı bir benzine dönüşmek için tüm imkanlarımla bedenime gerekli yatırımları yapıyorum, eğer herkes bu bilinçle yaşarsa fosil yakıtlarımız tükenmeyecektir :)

Ben dünyada insanlığın sonu için daha karamsar öngörülere sahibim. Örneğin bir gün evde otururken haberimiz bile olmadan bir yerlerde yaşanan bir nükleer felaket sebebiyle "ölüyoruz" diye bile düşünemeden ölüp gideceğiz, veya ne bileyim birileri bi bomba, vs. geliştirirken bir şeyler ters gidecek ve bir kaç gün/hafta içinde dünyadaki tüm canlılığın sonunu getirecek bir felakete yol açacak, veya saçma sapan bir savaş yüzünden 2-3 tane atom, 2-3 tane de hidrojen bombasını sallayacak birileri yine işte 3 vakte kadar mezarımız bile olmadan olduğumuz yerde göçüp gideceğiz, vs. vs...

Benzinle ilgili de şöyle bir durum gözlemliyorum hem kendime hem de etrafımdaki benzer hayat şartları ve gelir seviyelerinde olduğum kişilerde; kazandığım para dövize döndürmeye değecek miktarda değil, elimde tutsam önümüzdeki aya varla yok arasında bir seviyeye düşüyor değeri, haliyle bugün var bugün yiyelim, yarına allah kerim havasındayız :)

Mesajı atalı yıl geçmiş ama birkaç şeye değinmek isterim.

Fosil yakıt diye bildiğimiz petrol ham maddesini oluşturan ana unsur dinozorlar değil, bitkisel varlıklar. Çünkü tüm dünyadaki bitki varlığının ağırlığı, tüm hayvanların ağırlığından daha fazla. Yıllar önce -yanılmıyorsam Nat Geo dergisinde- boyu 30 metreyi bulan eğrelti otlarının varlığından bahsediliyordu.

Stok konusunda elbette bir sınır var ve yer kabuğunun belirli bir derinliğinden öteye stok oluşma şansı yok. Haliyle biz, şu an dünya üzerinde bilinen sahalarda çıkartıp işliyoruz. Hiç sondaj yapılmamış sahalar olduğu gibi, terk edilmiş petrol sahaları da mevcut. Örnek olarak Norveç'in petrol yataklarını gösterebiliriz. Çıkarttıkları ve artık sondajı devam etmeyen bölgeleri var.

Stokların görünür ve görünmeyen rezervler olarak ayrılması zaten ihtiyaç gereği. Olacağı düşünülen bazı sahalar var. Mesela Antartika, Arktik buzul bölgesi, neredeyse tüm okyanusların tabanları bu tür sahaların oluşumu için mümkün yerler. Hiç bitki yetişmemiş gibi görünen yerlerde, mesela Arap yarımadası veya kuzey kutbu; milyonlarca yıl önce ya su altındaydı ya da su üstünde yeşil bir araziydi.

3-4 yıl önce bir hesaplama yapmıştım. Suudilerin görünür ve olası rezervlerinin, o dönemdeki dünya yakıt tüketimini, tek başına, 90-95 yıl kadar yetebileceği rezervi vardı. Şu an elektrik üretiminin rüzgar ve güneşe daha fazla kayması nedeniyle, rezervin daha uzun süre yetebileceği öngörülebilir. Yani demek istediğim; Venezuela, Rusya, Katar, İran, Irak, Libya, Amerika, Brezilya, Norveç, Kanada ve daha birçok ülkenin elindeki rezervin sonu bizim birkaç neslin görebileceği bir şey olduğunu sanmıyorum.

Rezerv tüketim hızının 50'li yıllardan sonra çok hızlı artması, yeni rezervlerin oluşma hızının milyonlarca yıl sürmesi nedeniyle; rezervlerin yerine yenisi konuluyor denemez. Çünkü 1 litreyi 10 dk'da tükettiğinizi varsayalım; oluşması için yüzyıllar geçmesi gerekecek. Bunun sürdürülebilir olması mümkün değil. Kaldı ki, dünya bitkisel varlığı, insanlığın özellikle sanayi devriminden sonra çok ciddi şekilde azaltıldı. En başta şehirler çok büyüdü; nüfus artışıyla, gıda sıkıntısı başladı ve tarım arazileri genişledi...

Ben yıllardır, yeni rezerv keşfedildiği haberlerini duyarım. Benim tahminim, mevcut stoklar ve olası rezervler, bize 100-150 yıl değil, 40-500 sene kadar yetecektir. Bir süre sonra tüketiminin iyice düşmesi de olası. Zaten dünya nüfusunun belirli bir noktada artış hızının iyice düşerek dengeye gelmesi, tüketim alışkanlıklarının değişmesi, yeni teknolojilerin ortaya çıkmasıyla, fosil yakıta olan bağımlılıkları düşürmek olası senaryolardandır. Birleşik Arap Emirlikleri'nin neden ticari merkez olmaya gayret ettiğini, çölü değiştirmeye çalışığını, eğitim ve sanayide çabaladığını anlamayan yoktur herhalde. BAE emirinin, bir gün bu petrolün ticari olarak değerinin zayıflama durumu nedeniyle korkuya kapılması normal. Birçok firmayı satın almaları, yatırımcı olmaları, boşa değil.
 
Geri