Bisiklet forumu neden geyik muhabettine dönüştü?

"Oturmuş kişiliğiyle" başkalarına sataşmaktan başka meziyeti olmayan elitist arkadaşımıza ithafen:

Adil ÜNALDI demiş ki:

Engelleme butonu var bak, çok güzel. Bende engelli mesela. Sana ne yazdı kızdırdı onu bile göremiyorum.

Hepsini görüntüle...

Tam ben yazacaktım ki yazılmış. Bu saye de benim de listeye +1 ile birisi katıldı ve 4 oldu. Engellediğiniz Üye Sayısı ve Engelleme Nedenleriniz

Önce bir güzel yazdım sonra sildim dayanamadım yine geldim. Ana mesajda tek katıldığım nokta bazı konularda gereksiz şekilde dönen geyik muhabbetleri veya saldırganlık. Öteki türlü bence silinebilir konusu insanların deşarj olma yeri, aksi bir durum olsa çoktan mesaj yazımı kitlenirdi. Gönül isterdi ki herkesin boyasını (link) gibi birisi yapsın, herkes titanyum, çelik, karbon, custom kadro veya klasik toplasın. Ama ülkede ekonomik şartlar gereği bir çok kişi bu hobiye geç(e)meden dönüş yapıyor, ülkemizdeki alım gücü belli. Merak etmeyin aliexpress gibi uzak doğu menşeili sitelerden alış veriş yapıp malını övecek insan sayısı da azaldı. Alım gücünü ekonomiyi geçtim bir parçayı almak isteseniz bile ülke içinde bulunmuyor oluşu bile insanları bu işten soğutmaya yetiyor. Son olarak sanmayın ki siz ve sizin gibi değerli çalışmalara imza atan proje konularına kimse bakmıyor. Emin olun her konuya göz atıyorum çoğu zaman takdirimi beğeni ile gösterip yazılanları okuyup gidiyorum. Bu foruma geldiğimde hiç bir şey bilmezken şuan ise hala öğrenmeye devam ediyorum. Artık millet faturalarının derdine düşmüşken bisiklet biniyor olup 3-5 muhabbetini edebiliyor olmamız bile mucize. Günün fotoğrafı, günün videosu, şuan ne izliyor veya dinliyorsunuz gibi konular bu forumun tuzu biberi. İçimde yazacak çok şey var ama yeterli bu kadarı. Keşke konu da serbest kürsü bölümünde olsaymış.
@necmeddin abiye +1 ile katılıyorum.

Ben ilgilenmediğim konuları engelliyorum. Covid aşısı, bitcoin, hiç bilmediğim şehirlerin yerel buluşma konuları gibi. "Bu konunun ne işi var forumda" diye düşündüğümden değil, görmeme gerek olmadığından, ne bana bir katkısı ne benim konuya katkım olmayacağından.
Bazı beni aşan konuları da sadece okuyarak ve ilgimi çeken bir şey oldukça beğenerek izliyorum. Örneğin bir bisiklet sporcusu olmadığım, kendimi "bisiklet kullanıcısı", "bisikletli" ya da "hobi olarak bisikletle ilgilenen kişi" olarak tanımlayabileceğim için doğrudan sporla ya da spora özgü donanımlarla ilgili konuları beni aştığı için yorum yapmadan, sadece genel bilgi olsun diye okuyarak geçiyorum. Restorasyon ya da beni aşan bazı teknik konular için de aynısı geçerli.
Özel bir konu açıldığında az beğeni ya da etkileşim alması bence normal. Zaten konu özel bir konu olduğundan ilgileneni de ona özel.
Belki daha spesifik forumlarda içeriğe daha çok dikkat edilmesi önemli olabilir ama "bisiklet" çok fazla dala ayrılabilecek, her türden kullanıcısı olan, ilgi alanları çok farklılaşabilen geniş bir konu. Bisikletle ilgilenen herkes yarışlarla, restorasyonla, teknik detaylarla ilgilenmeyebiliyor ya da ilgi alanı dönem dönem değişebiliyor. Bu nedenle bir forumda nelerin paylaşılabileceğine dair kısıtlamalar koymak çok kolay değil, doğru da değil. Konunun tamamen dışındaki başlıklar için bir kısıtlama olabilir ama o bölümler de bu forumu takip edip o konuya özel bir mecra bulamayanlara hareket alanı sağlıyor.
Aradığını bulan kişi teşekkür bile etmeden gitse ve tekrar işi düşünceye kadar foruma gelmese bile aynı sorunu yaşayan başka birileri de o cevaptan faydalansa yeter. Şahsen sorduğum sorulara aldığım cevaplardan (sanırım şimdiye kadar 1 soru ve cevap) elde ettiğimden çok daha fazlasını başkalarının sorularına gelen cevaplardan ya da hortlayan eski konulardan elde ediyorum.
Benim forumda olmaması gerektiğini düşündüklerimden bazıları ise soranın sorduğuna, bilgi vermeye çalışanın verdiğine pişman edilmesi. Biri özellikle yeni gelenleri, diğeri forumda zaman geçirip birilerine yardımcı olmaya çalışanları soğutuyor. Tabii ki üç beş mesaj yukarı, bir iki sayfa geri gitmeye üşenenlere dozunda verilen yönlendirme mesajlarını sorduğuna pişman etmekten saymıyorum.

Muhtemelen yakın yaşlarda olduğumuzdan ve uzun zamandır forumda olduğumuz için Murat'ı anladığımı düşünüyorum. Bu foruma 10 sene önce ilk katıldığımda YouTube'da bu kadar bisiklet, teknik konular, malzeme bilgileri, içerikler vs yoktu. Instagram'a 10 saniye video yükleniyordu, TikTok (hâlâ ne işe yaradığını bilmiyorum), Reel vs yoktu. Instagram'da bisikletle ilgili bilgi yoktu. GCN yoktu mesela... Var idiyse de haberim yoktu. Birçok bilgiyi babamdan, benden daha deneyimli birkaç arkadaşımdan, gittiğim söyleşilerden, Delta Bisiklet'in kataloglarından ve bu platformda düzgün paylaşımlar yapan arkadaşlardan öğrenmiştim. 10 sene önce hiçbir şey yok değildi ama bugünkü gibi hiç değildi. Bu sebeple de foruma daha ciddi bakıyor olabiliriz. Şimdi telefonumu ve bilgisayarımı açtığım anda bisiklet görüyorum. İlgilendiğim konuların kanallarından sadece o konularla ilgili bilgi alıyorum. Foruma girdiğimde de başlıkların çoğunun beni ilgilendirmediğini fark ediyorum ve doğal olarak nadiren bakıyorum. Bir de geyik meselesi var. Foruma üye olduğumda yaşım 37'ydi, şimdi 47 oldum. Benim ve akranlarımın bizlerden 15-20 yaş gençlerin geyiklerini, goygoylarını anlamamız, onlara dahil olmamız çok zor. Bir şeyler öğrenmek ve faydalı olabilmek için üye olduğumuz platformun bu yeni hali ister istemez bizi rahatsız ediyordur. Bunun da yeni arkadaşlar normal karşılasınlar. Bence kimse kimseyi üzmesin, kırmasın. Zaten zaman içinde öğreneceğini öğrenen, muhabbet ortamını bulamayan çekip gidecektir.

İlginç zamanlardan geçiyoruz gerçekten. Bu ülkede herkes kimin ne konuşacağını, kimin hangi konularla ilgilenip nelerle ilgilenilmemesini dikte etmekte ne kadar meraklı, ne kadar hevesli. Sanırım herkes aynı konularla ilgilensin, aynı ciddiyetle konuşsun, aynı önem sırasını takip etsin, aynı şakalara gülünsün, aynı şeylere tepki göstererek dışlasın isteniyor. Farklı renklere, görüşlere, düşüncelere tahammül etmek istenmiyor sanırım. Bildiğim kuzey kore var bu kadar ortak hareket eden. Bir de dilleri koparmak isteyen var, kuzey koreye özenen. Hayır eğer böyle değilse o zaman farklı ilgi alanlarına, farklı fikirlere ( bize göre olmasa ve değersiz bulsak bile) bu öfkenin sebebi nedir?

Arkadaşlar hepimiz birer bireyiz, hepimizin kendine ait fikirleri, görüşleri, beğenileri ve ilgi alanları var. İlgili olduğumuz alanlarda fikir beyan ediyor, konuşuyor, soru soruyoruz, ilgimiz olmayan konuları da takip etmiyoruz. Televizyonda beğenmediğimiz bir program olduğunda "yasaklansın bu!" diye şikayet etmek yerine kanal değiştiriyor, izlemiyoruz. Çünkü böyle bir seçeneğimiz var. Kimsenin bize akıl vermesine, kendini üste konumlandırarak neyi beğenip neyi beğenmememiz gerektiğini söylemesine ihtiyacımız yok. Kimsenin haddi de değil bu. İlginiz olan konuda paylaşım yapar, olmayan konuyu takip etmezsiniz. Eğer programı beğenmiyorsanız, kumanda elinizin altında, kanalı değiştiriverin olsun bitsin.

Ben dediklerinizin hepsine katılmasamda günlük geyik muhabbetleri gibi konularda açıkçası haklısınız. Onun dışında düşündüğünüz gibi düşünmüyorum. Buradan çok fazla basit ama önemli bilgi aldığım yazılar oldu. Ve yine problemleri, sorunları yazarken bir yandan da çözdüğünde de bu sorunları yaşayan insanlara yardımcı olmak üzere dönüp buraya detaylı şekilde anlatan bir çok yazıya da denk geldim. Konu sağlık ya da teknik bilgi, yazılmış ya da yazılacak ne olursa olsun burası zaten onun için var. Belirli çizgileri geçmediği sürece kimse "sen neden bunu yazdın?" diyeceğini zannetmiyorum. Yerli üreticileri yere gömen tayfanın tuzu kuru. Unutulmamalı ki herkes altında Ultegra setli, karbon bisikletlerle başlamıyor bu spora ki zaten bugün başlamak bile ciddi bütçelere geliyor. Herkes gergin, herkes bir şeylere sinirli 🙂

Bu forumdaki sorun içeriğin "varoş" olması değil, içeriğin olmaması. Bisiklet ile ilgili konuşulabilecek, maddiyata ve ekipmana bağlı olmayan çok konu var, onları da görmüyoruz, bu nedenle ekonomik durumla açıklanacak bir şey değil.

Yol bisikleti elitist bir spor değil, siz orta sınıf beyaz yakalısınız, elit değilsiniz. Yol bisikleti sizin kendinizi elit hissetmenize yarıyor sadece. Bunu tüketim çılgınlığınız ve meta fetişizminiz ile sağlıyor. İthal bisiklete biniyor olmanız, o markaların pazarlama broşürlerini okuyabiliyor olmanız sizi seçkin yapmaz. Zaten bisiklet sürmenin de seçkinliği yoktur.

Bisiklette seçkinlik performansla olur. Anadolu'da random bir belediyenin sponsor olduğu 15 yaşındaki çocuklar, altlarında ağır alüminyum bisikletlerle sizin gibileri tokat manyağı yapıyor. Sonra yok karbonun esnemezliği, yok Wiggle'dan şunu aldım (Wiggle'dan alışveriş yapmak elitlik adamdaki vizyona bak ya ahah), bunun altına binmem diye konuşuyorsunuz gülüyorum. Baba bastığın max 270 Watt falan, o da yarım saat ve 80 kiloda, o kadro esnese ne olur, esnemese ne olur? Kartal'da alt geçitte sprint atmak için mi binlerce TL bayılıyorsun? Şu bisiklet sprint atınca esnememeli diyenlerin birinin bile sprint finişe kaldığını da görmedim de neyse.

Bi' ek not olarak Reddit'ten r/cycling başlıklarına baktım. İçerikleri şöyle. Yorum yapmıyorum sadece karşılaştırmanız için koydum.

1. Siz de araba altında kalmanızın an meselesi olmasından korkuyor musunuz?
2. Kışın hızlı süremiyorum. (Evet bunu yazmış, soru sormamış)
3. GCN çok iyi (Yine soru yok)
4. Masaj aleti sorusu
5. Hevesimi kaybettim, nasıl geri kazanabilirim
6. Kaza tecrübelerinizi paylaşır mısınız?
7. İşyerinde bisiklet kilitleme
8. Bileğimin üstüne düştüm
9. FSA orta göbek sorusu
10. Sele kıçımı ağrıtıyor

dercan demiş ki:

İlginç zamanlardan geçiyoruz gerçekten. Bu ülkede herkes kimin ne konuşacağını, kimin hangi konularla ilgilenip nelerle ilgilenilmemesini dikte etmekte ne kadar meraklı, ne kadar hevesli. Sanırım herkes aynı konularla ilgilensin, aynı ciddiyetle konuşsun, aynı önem sırasını takip etsin, aynı şakalara gülünsün, aynı şeylere tepki göstererek dışlasın isteniyor. Farklı renklere, görüşlere, düşüncelere tahammül etmek istenmiyor sanırım. Bildiğim kuzey kore var bu kadar ortak hareket eden. Bir de dilleri koparmak isteyen var, kuzey koreye özenen. Hayır eğer böyle değilse o zaman farklı ilgi alanlarına, farklı fikirlere ( bize göre olmasa ve değersiz bulsak bile) bu öfkenin sebebi nedir?

Arkadaşlar hepimiz birer bireyiz, hepimizin kendine ait fikirleri, görüşleri, beğenileri ve ilgi alanları var. İlgili olduğumuz alanlarda fikir beyan ediyor, konuşuyor, soru soruyoruz, ilgimiz olmayan konuları da takip etmiyoruz. Televizyonda beğenmediğimiz bir program olduğunda "yasaklansın bu!" diye şikayet etmek yerine kanal değiştiriyor, izlemiyoruz. Çünkü böyle bir seçeneğimiz var. Kimsenin bize akıl vermesine, kendini üste konumlandırarak neyi beğenip neyi beğenmememiz gerektiğini söylemesine ihtiyacımız yok. Kimsenin haddi de değil bu. İlginiz olan konuda paylaşım yapar, olmayan konuyu takip etmezsiniz. Eğer programı beğenmiyorsanız, kumanda elinizin altında, kanalı değiştiriverin olsun bitsin.

Hepsini görüntüle...

Bu şekilde düşünmemek lazım. Ne olursa olsun sporla ve doğayla iç içe olduğumuzdan hangi görüşten olursak olalım başka insanlara göre daha toleranslı olduğumuzu düşünüyorum ve bu başlığın konusunu "dikte etmek" değil de "ben forumun bu halini beğenmiyorum", "bu halinden hiç memnun değilim" olarak algılıyorum. Forumun bu durumundan ben de memnun değilim ama forumu tamamen bırakmış da değilim.

Ben anlamıyorum.

(Daha doğrusu, anlıyorum da şaşırmıyorum)

a.gul29 demiş ki:

Bu forumdaki sorun içeriğin "varoş" olması değil, içeriğin olmaması. Bisiklet ile ilgili konuşulabilecek, maddiyata ve ekipmana bağlı olmayan çok konu var, onları da görmüyoruz, bu nedenle ekonomik durumla açıklanacak bir şey değil.

Hepsini görüntüle...

Sizce cevap bu olabilir mi? Kendimi alıntılıyorum aşağıya. Bence problemin temel sebebi bu ama tartışmaya açığım tabii.

Biriktirmeyen bir toplumuz biz arkadaşlar. Para vb gibi maddi şeyler için demiyorum. Kafamızdaki şeyleri biriktirmiyoruz. Çok göçtüğümüzden midir artık asla kalıcı olmamayı karakterimize kazımışız. Göçer kalkar olmanın çok iyi yanları da var ama onları unutup sadece bu birikimsiz düşünce sistemi gibi berbat taraflarını korumuşuz. Üstüne yüzyıllarca bu dünya fani, her şey boş, sadece öteki taraf var felsefesi de eklenince bugün ve yarın için hiçbir şey yapmayan, korumayan, saklamayan bir toplum oluvermişiz.
Yarınlar yokmuşçasına harcıyoruz, yıkıyoruz, yiyoruz, yok ediyoruz. Dün yokmuş gibi kimseyi dinlemiyoruz, dünkü taşın üstüne taş koymuyoruz.
Bizde toplumsal birikim olmaz, bırak nesiller arası aktarımı aynı nesil içinde bile bir kafadaki bilgi ve fikirler o kafanın içinde kalır. Çok şanslı küçük ortamlarda değişim olur, üniversitelerde çok değerli hocalar ve etraflarında birkaç kafalı ve fedakar çocuk arasında falan.

Peki bu yukarıdaki bilgi gerçek hayatta ne işinize yarayacak? Hiç boşuna biz niye x kültürünü yaratıp derinlemesine tartışarak ilerletemiyoruz diye kafa yormayın. Yapamıyorsunuz çünkü imkanınız yok. Taş üstüne taş koymayacak bir kültürde doğdunuz ve yaşıyorsunuz. Bir şekilde bunun dışına çıkarsanız da geri gelip burada kalanları kurtarmak boş bir hayal. Yerler sizi.

Bakın sıra kaybedilen maddi imkanlara gelmedi daha. Onların kaybedilmesi de zaten aynı sebepten. Bedelleri çok daha ağır olacak problemler bunlar.

Geçen yalnızlıktan bahsediyorduk. Öyle evde tek oturmaktan bahsetmiyorum. Kafamızın içindekileri başkalarıyla beraber geliştirmekten bahsediyorum. Hayatım boyunca çok az akıl alabildiğimi farkettim. Birçok kişi de aynı durumdadır. Don lastiği almak istesem doğru dürüst akıl verecek kimsem yoktu. Büyük veya küçük tüm problemlerimde kafam kendi başınaydı.
Yıllar önce üniversiteye kayıt için gitmiştim. Yalnızım tabii. Masalarda oturmuş sıra beklerken aynı masayı paylaştığım aileden benim yaşlardaki öğrenci babasına bir tekliften bahsetti. Bilmem nerenin genel müdürü falan tasarımı yapabilirse iyi bir bonus verecekmiş. Kız emin değildi, iş zordu ama bonus da büyüktü. Ben aynı pozisyonda olsam yiyeceğim laflar İran'a otoban olurdu. Babaya baktık. Adam aynen şunu dedi: "Hiçbir şeyin birincisine güvenilmez". O kadar. Bir okulun birincisine, bir şirketin tepesindekine, bir memleketin liderine vb baban, annen bile olsan güvenmeyeceksin. İşte bu birikimdir. Felsefi taş üstüne taş koymaktır. Yalnız olmamaktır. Toplumun kültürü böyle olursa her yeni doğan sıfırdan düşünmeye başlamaz.

Bu olmadığı zaman böyle bisiklet nasıl sürülür, nasıl antrenman yapılır diye bile konuşamaz oluruz.
Niye?
İmkanımız yoktu.

Hepsini görüntüle...

a.gul29 demiş ki:

Yol bisikleti elitist bir spor değil, siz orta sınıf beyaz yakalısınız, elit değilsiniz. Yol bisikleti sizin kendinizi elit hissetmenize yarıyor sadece. Bunu tüketim çılgınlığınız ve meta fetişizminiz ile sağlıyor. İthal bisiklete biniyor olmanız, o markaların pazarlama broşürlerini okuyabiliyor olmanız sizi seçkin yapmaz. Zaten bisiklet sürmenin de seçkinliği yoktur.

Bisiklette seçkinlik performansla olur. Anadolu'da random bir belediyenin sponsor olduğu 15 yaşındaki çocuklar, altlarında ağır alüminyum bisikletlerle sizin gibileri tokat manyağı yapıyor. Sonra yok karbonun esnemezliği, yok Wiggle'dan şunu aldım (Wiggle'dan alışveriş yapmak elitlik adamdaki vizyona bak ya ahah), bunun altına binmem diye konuşuyorsunuz gülüyorum. Baba bastığın max 270 Watt falan, o da yarım saat ve 80 kiloda, o kadro esnese ne olur, esnemese ne olur? Kartal'da alt geçitte sprint atmak için mi binlerce TL bayılıyorsun? Şu bisiklet sprint atınca esnememeli diyenlerin birinin bile sprint finişe kaldığını da görmedim de neyse.

Hepsini görüntüle...

a.gul29 demiş ki:

Bi' ek not olarak Reddit'ten r/cycling başlıklarına baktım. İçerikleri şöyle. Yorum yapmıyorum sadece karşılaştırmanız için koydum.

1. Siz de araba altında kalmanızın an meselesi olmasından korkuyor musunuz?
2. Kışın hızlı süremiyorum. (Evet bunu yazmış, soru sormamış)
3. GCN çok iyi (Yine soru yok)
4. Masaj aleti sorusu
5. Hevesimi kaybettim, nasıl geri kazanabilirim
6. Kaza tecrübelerinizi paylaşır mısınız?
7. İşyerinde bisiklet kilitleme
8. Bileğimin üstüne düştüm
9. FSA orta göbek sorusu
10. Sele kıçımı ağrıtıyor

Hepsini görüntüle...

Reddit vb çok bilmiyorum ama birçok yabancı bisiklet forumu da gayet geyik içeriyor. Fark içeriği çok sağlam ortamların da olması. Ayrıca birçok forumda o işi çok iyi bilen çok oluyor.

Tabii gerçekten ileri seviye içerik artık forumlarda bulunmuyor. Son 10 yıldır bu içerik daha özelleşmiş medyaya kaydı. Podcast, Youtube vb. İşi iyi bilenler forumlarda çarşaf çarşaf yazıp laf, küfür falan yemektense podcast, youtube vb ile para kazanma ve isim yapma yolunu seçti. Haklılar da.

delibalta demiş ki:

Sizce cevap bu olabilir mi? Kendimi alıntılıyorum aşağıya. Bence problemin temel sebebi bu ama tartışmaya açığım tabii.

Hepsini görüntüle...

Bilmiyorum, belki sizin söylediğiniz düşünsel ve kültürel zayıflığımız, ama sadece bizde değil. Sosyal medyanın topluma ve internete etkisi... Bo Burnham'ın şu skeci geldi aklıma, çok güzel ifade etmiş bu durumu, özellikle sonlara doğru.


Bir de bunu eklemek istedim: "Sosyal medya interneti mahvetti..." diye başlıyor, ve ilk yorum "Forumları özlüyorum..." ile

(link)

Yol bisikleti nin elit olduğunu düşünmüyorum. Mtb de öyle. Aslında her türlü bireysel spor insanın kendisi için yaptığı spordur. İnsanlar belirli özellikte bisiklet sahibi olmak isteyebilir. Para da harcayabilir. Buraya kadar varım. Ama iş sahip olduğu ile daha azına sahip olanı ezmeye ya da yan bakmaya vardığında orada yokum.

Bilgi, sahibi olmayı isteyen kişinin ulaşabileceği bir olgu. Herkes buna ulaşmayı tercih etmeyebilir. Bazıları hazır yer, bazıları kendi hazırlar. Bu sebeple haz noktasında herkesin eşit oranda edinim sağlaması pek mümkün değildir. Olmak zorunda da değildir.

Forum ortamını kısıtlamak anlamsız olur. Elitist yaklaşanlar azınlık ise dışarı mı çıkartılacaklar? Ya da tam tersi ¿

2000 yılları gibiydi, Bilkent otoparkı girişine "kuşlar giremez" yazanlardan ne farkı kalır?

Forum listesinde yukarıda hangi konuyu göreceğim çok da önemli değil aslında. Bir konuya cevap yazıyorsam ve ona cevap geliyorsa (eşit seviyede) bu benim için kâfidir. İlle de o konunun yukarıda olması gerekmez. Kim like atmış banane?

Ağzına geleni söylemeyi modern yaklaşım sanan zavallı bir kuşak var ne yazık ki, modern olmakla patavatsız olmayı daha ayırt edemeyen, kendini kontrol etmekten aciz, sosyalleşmek yerine, beni böyle kabul edenlerle yaşayayım gibi basit bir düşünce ile saçma sapan yaşayan bir kesim.

Tavsiyem herkes kendi ilgilendiği konularda, kendisine yakın gördükleri ile muhabbet etsin. Kimseyi kırmaya ya da ötekileştirmeye gerek yok. Biraz sakin..

Web aleminde yozlasmayan bir platform kaldi mi ki?
Baslik sahibini cok hakli bulmamakla beraber, ortami yozlastiranlara da saygi falan duymuyorum.

Bu konuşmadan duramayan, kendini pazarlayamayanın bir şey olamadığı kültür daha çok İngilizce konuşulan meleketlerde gazlanıyor. ABD, İngiltere vb ciddi anlamda bir susamama problemine sahip. Acaip bir sen çok önemlisin pompası var. Sen bir şey değilsin aslında. Oy vermene ve paranı harcamana ihtiyaçları var sadece.
Tabii ingilizce içeriğe ve kültüre daha fazla maruz kaldığımızdan ön yargımız olabilir ama ana kıta Avrupasında böyle bir durum gözlemlemiyorum. İnsanlar çok daha sakin, özel hayat çok daha özel ve kimse de böbürlenmiyor. Kendini satmaya çalışana çok negatif bir bakış var. Şopar muamelesi yapılıyor.
ABD özellikle de 350 milyon peygamber var sorsan

@mariokaldato Allah Allah baktim baktim sen bisey yazmamissin abi,gel de bi orta yol bul

Benim mod bu

forum
(fo'rum), Latince
1. isim, tarih Eski Romalılar zamanında, Roma'da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan.
2. isim Toplu tartışma.
3. isim Bazı sorunların görüşülerek karara bağlandığı genel toplantı.
4. isim, mecaz Tartışma alanı

Burada ortak ilgi alanı bisiklet olan her yaştan her kesimden insanların bir arada oldugunu kabul etmek gerekir. Bilgi birikimi, bisiklet tecrubeleri, egitimi, geliri, bisiklet konusundaki ilgileri farklı kişiler. Zaten konularda her kesime göre farklı ve çeşitli. Forum ahalisini oluşturan kişilere görede kimisi az ilgi görüyor kimisi çok. Bu zaten alenen ortada. Bence önemli olan uslup ve saygı. Buna odaklanıldıgı surece hoşgörülü olmak gereklililiğine inanıyorum.
Bu çeşitlilikten şikayet etmeye başlarsak forumda ayda iki üç konu ve yorum görmeye başlarız ve forum cansızlaşarak ilgiyi kaybeder.
Kaldı ki bisiklet forum Türkiye odaklı. Ülkenin durumu malum. İnsanlar sokakta birbirine tahammul edemezken klavye başında ve forumda iyice çirkinleşebiliyor. Hele maddi duruma gelirsek... Avrupa'da yaşayan forum üyesi arkadaşlar şuna dikkat etsinler:

Türkiye'de 24.01.2022 itibari ile
Kur 14,82 TL
Asgari ücret 4523,40 TL = 287 EURO

Begenilmeyen Salcano'nun V fren Tourney setli dağ bisikletlerinin döviz karşılığı 300 Euro'dan başliyor

İster hobi, ister spor, ister profesyonel takılmak isteyin ilgi alanınıza göre alacağınız hic bir sey için bütçeniz elvermiyor. Hobinize egilemiyorsanız ayni ilgi alanını paylaştığınız kişilerle havadan sudan gündem konularını konuşmak sizi rahatlatıyor. Şu an forumda olanda bence bu. Alın size 2022 zamli maaşları:



Saygın, uzun ve pahalı eğitim, sorumluluk içerdiği için listeden Uzman doktoru örnek seçelim. Uzman doktor maaşı 885 EURO Giant'ın alt segment bisikletini zor alır bir maaşla 🤔 Geçinmek icin zorunlu harcamalarını yapmamış olursa! Kaldi ki bu insanlar yıllarını vermiş okuluna ve uzmanlığına. Başka ulkelerde doktorlar el üstünde. Avrupa'da en düşük uzman doktor maaşı 20.000 USD/yıl ile Polonya. Turkiye icin ise son zamla ve kur ile birlikte taş çatlasa 12.000 USD/yıl. Almanya (77.000), Fransa (149.000), İngiltere (150.000), Hollanda (253.000) bakmayalım bile!



Lastik, zincir değiştirmek yerine idare ediyoruz. Kaliteli donanım yükseltmekse artık hayal gibi bizler için (çoğunluğumuz diyelim).

O yüzden bırakın insanlar istedikleri konulara ilgi gösterip yazsın, kafasını dağıtıp rahatlasın. Ama uslup ve saygi cercevesini aşmak konusu önemli. Düzeysizlik artıyor maalesef. Gelir ve egitim seviyesi düşünce bu olağan tabi. Kaldi ki yurtdışı sitelerde de hersey ve herkes mukemmel degil. ''bro, f.cking xxx brand, this tyre is s.hit'' tarzı söylemler havada uçuşuyor. Konularda her zaman bisiklet değil. Bike radar'a baktım son topic bisikletle tamamen alakasız 🙃

Forum işi ölüyor ondan.

işyerine bisikletle gelince işi gücü yok muamelesi görüyoruz. aynı şey rutin hayatta da geçerli.
bilmiyorlar ki servisten 15dk önce evde oluyorum.
hem de sporumu sevdiğim işi yapmış ve kafamı dağıtmak yerine toplamış oluyorum.
vücudumda buna göre dinç oluyor.
gel de anlat.

Pısıklet forumundayık diye geyik yapmayacaz mi. Sahibinden foturaf strava gibi süreklilıgı olup tek mesajlık konular harici aşırıya kaçmayanı makbul bence

Ortalik karismis yine, aksiyon olmus, heyecan olmus. Benim de soyleyeceklerim var!

@Murat Cömez 'in dediklerine kismen katiliyorum. Adi bisikletforum olan bir platformda oncelikle bisiklet konusulmasi beklenir, mantikli. Bu platform ayni zamanda bisikletseverleri de bir araya getiren bir platform. Bu insanlarin bisiklet disindaki ortak ilgi alanlarinin da forumda yazilmasi/cizilmesi dogal geliyor bana. Bence burada soz hakki olan yonetimdir. Yonetim eger forumun sadece bisiklet icerigi odakli olmasini isterse bu konulari siler, "konu disi" kismini kaldirir sorun cozulur. Eger buranin amacinin iceritikten ziyade insanlari bir araya getiren bir platform oldugunu dusunuyorlarsa da icerigi filtrelemezler.

Bu durumda kullanicilar olarak 2 secenegimiz var, birincisi sahane engelle ozelligi sayesinde istemedigimiz icerikleri yaratanlari filtreleriz ya da aradigimiz icerige sahip baska platformlara gideriz. Bu sonuncusunu yapan pek cok arkadas var, bu arkadaslar genel olarak bisikletle ilgili iceriklerle ilgilendikleri ve buna parallel icerik olusturduklari icin onlarin ayrilmasi dogal olarak forumun icerigini de etkiledi. Ben sahsen @Murat Cömez 'in urettigi icerikleri takip ediyorum, begeniyorum. Kendisi de yarin obur gun buradan ayrilirsa onun urettigi icerigin yerini bisiklet ile direkt alakali olmayanlar alacak ve bu dongu boyle surup gidecek.

Herhangi bir sosyal agin gidecegi yonu belirleyen kullanicilaridir. Eksisozluk, facebook, forumlar vs. bunlarin tamami kullanicilarinin istedigi yonde evrildi. Kullanicilari filtreleyecek, iceriklere mudahale edecek, talep ettikleri profilde kullanicilari sisteme dahil edecekler ise yonetimdir. Bu durumda kullanicilarin birbirlerine "neden boyle icerik uretiyorsun, neden bunlari begeniyorsun" diye sormasi, itham etmesi ise bence anlamsiz. Genel olarak evcil hayvanlarin hepsini de seviyorum. Forumda kedi-kopek fotosu gorunce dayanamiyorum de basiyorum begene, bundan dogal bir sey yok. Derseniz ki "neden bisiklet forumda kedi fotolari paylasiliyor?" onun muhatabi kullanicilar degil yonetim.