MehmetAliB.
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 20 Ekim 2013
- Mesaj
- 2.110
- Tepki
- 4.649
- Şehir
- Antalya
Merhaba bisiklet dostları,
Bisikletin toplumda tam yerini bulamadığı bir gerçek. Kimi trafikte yokmuşuz gibi davranır, kimi zengin! beyinler fakir aracı olarak görür, kimi de bisiklete çocuk hevesi olarak bakar. Bunlara benzer bir sürü yanlış yargıyla mutlaka karşılaşmışızdır. Ancak bütün bunlar bir sonuçtur. Bisiklet olgusunu tanımamanın cahillikle eşdeğer bir sonucu. Biz her zaman bu sonuçları yadırgadık. Sonuçları tartışmak yerine neden sebepleri oluşturmuyoruz.
Sebepleri oluşturmanın bir çok yolu var. Reklamını yapmak, alıştırmak, normalleştirmek, saygınlık kazandırmak... Hepsi de tek bir yere çıkıyor: bisikleti toplumda yaygınlaştırmak. Bu faydalı ve naif kültürü herkese tanıtmak. Evde oturmak yerine spora çıkması için insanı teşvik etmek. TV kutusuna hapsolmak yerine hobi sahibi olmak. Kısaca bisiklet sevgisini tanıtmak. Bunun için en iyi mecralardan birisi işte burası.
Oturdum ve düşündüm. Nasıl yapılabilir diye araştırmaya başladım. Ne yazık ki çok fazla sonuca ulaşamadım. Fakat bazı temel noktaları da yakaladım diyebilirim. Gelelim onlara. Bisikleti toplumda nasıl yaygınlaştırabiliriz
Sosyal Medyayı Kullanarak
İnternette paylaşılan her şey evlerinin içine kadar giriyor. İnsanlar oturdukları yerden dünya hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Facebook'ta paylaşılan bisikletli gezilerin fotoğrafları insanları heveslendirebilir . Dağ başında yaptığınız bir sucuk mangalı eminim bir çok kişinin iştahını açacaktır. O halde bol bol bisikletli fotoğraf paylaşılmalı.
İşe ve Okula Bisikletle Giderek
Bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullanmalıyız. Bisiklete binmiş işe bisikletiyle giden birisi kadar dünyaya ümit veren çok az şey vardır hayatta. Tüketim çılgınlığının zirvesinde bir toplumun görüntüsüne zıt, iş ve bisiklet birlikteliği reklamın ve işlevin hasıdır.
Tur Yaparak
Turcu arkadaşlar farkındadır eminim. Hızla akan dünyayı yavaş yavaş kendi hızında solumak bir çok kişiyi bisiklete çeker. Bisiklet hakkında farkındalığı olmayan birini bir anda cezbediveririr. Tur yapamıyorsak bile turcuları destekleyebiliriz. Bazen sponsorlukla, bazen de sırf bir merhaba diyerek.
Bisikletle ilgili Topluluklara ve Etkinliklere Katılarak
Birlikte olmanın gücü tek başınalıktan daha kuvvetlidir. Bunu herkes bilir. Topluluklar içinde hem sosyalleşir hem de bunun güzelliğini gösteririz. Etkinlikler ve topluca bir bisikletli görüntüsü her zaman ilgi çekici olmuştur. Mesela ben buradaki hobi festivaline her yıl giderim. Bisikletimle beraber tabi. Bisikletle ilgili etkinlikler derken şu noktaya açıklık getirmek isterim. Bisiklet barışı simgeler. İçinde kavga barındıran hiç bir eylemde bisikletin yeri yoktur.
Bisikletle İlgili Kitapları Satın Alarak
Bir yayını satın alarak hem bilgi sahibi oluruz hem de o yayını yapanı yazanı desteklemiş oluruz. Çok az okuyan bir toplum olsakta başkalarının da okuyabileceği şekilde kitap vermek insanların zihninde bir kapıyı aralayabilir. Pedalımda Beş Ülke kitabı denenmiş ve sonucu görülmüştür. Bir bisikletli daha
Hediye Ederek
Bisikletten daha iyi bir karne hediyesi olabilir mi? doğum günü ya da başka bir vesileyle bir kişiyi daha bu dünyaya adım attırabilirsiniz. Ya da bisikletle ilgili başka bir hediyeyle
Bisiklet Yolu ve Parkı Talep Ederek
Arz çoğu zaman talebin bir sonucudur. Bisiklet yolları konusunda fakir bir ülkeyiz. Neden talep etmeyelim. Trafik keşmekeşliğinden kurtulmanın bisikletten daha iyi bir çözümü var mı? Yönetimlere sesimizi duyurmanın yolu kendimizden geçiyor. Yapılan şeylerin de varlığını görüyor ve sevinç duyuyoruz. Hiç bir şey yapamasak bile alışveriş merkezi gibi yerlerin dilek ve şikayet kutuları bizim bisiklet parkı talebimiz için boş boş bekliyor.
Hobi Haline Getirerek
Evet hakkını vermekten bahsediyorum. Sadece haftada bir sürmek yerine spor haline getirmek. Söküp takma gibi uğraşlar içine girmek. Sadece bisikletle zaman geçirmek değil bisiklet için de zaman geçirmek. Bu forumdaki bir çok kişi bunu zaten yapıyor ve tecrübelerini paylaşıyor.
Bisiklet Süren Ünlüleri Ön Plana Çıkararak
Özenti toplumların kanamayan yarasıdır. Bir ürünü tanıtmak için ünlülerden daha iyi reklamcı henüz icat edilmedi. Süren ünlülerin fotolarını paylaşmaya devam o halde. Mümkünse de bu kişileri destekleyelim. Benim ''aaa bisiklet sürüyor'' demek yerine selam verip sohbet etmişliğim vardır.
Spor Olduğunu Ön Plana Çıkararak
Malesef çok az sporcumuz var. Bisikletin yaygın olmadığı, hatta çocuk aracı olarak görüldüğü bir ülkeden kaç sporcu çıkar ki? Dev bir kitle ''çok çalışıyorum spor için zamanım bile yok'' diye ev ile iş arasında mekik dokuyor. Bisikletin her zaman elinin altında duran evinin bir köşesinde onu bekleyecek olan bir spor aleti olduğunu bilmiyor. Bisikletin faydalarını ve spor olduğunu biz biliyoruz ya başkaları? ''İnsanlar spor salonlarına arabayla gidiyorsa ortada büyük bir hata var demektir'' diyor bir düşünce adamı. Jeepe binip göbek yapmış bir arkadaşımı ve eşini bisiklete başlatmışlığım bu söz sayesindedir. İnanın 2 km yürürse yorulacağını düşünen insanlar var. Bisikletle 50 km bile gidebileceğini bilmiyor adam.
Çevre ve Doğa Temalı Kuruluşlar
Ne kadar gerçekçi olduklarını göstermek için bisikleti de kullansalar iyi olur. Ben pek göremedim. Fikrimde hatalı mıyım bilmiyorum. Samimiyet göstergesi olarak bisiklet kullansalar iyi olur diye düşünüyorum. Sıfır karbondioksit. Kürk giyen bayanlar daima olacak. Onlar bin taneyse biz bir milyonuz demenin yolu tuhaf ama bisikletle gidiliyor
Eşimizle Sürerek
Beyler biliyorsunuz hanımlar da bisiklet kullanabiliyor. Eşimizin de bu zevkli sporu yapmaya hakkı var. Eşle beraber yapılan sürüş bisiklet tanıtımının güzel bir örneğidir. Birlikte bisiklet sürmenin keyfini size anlatamam. Bir de piknik yaptı mı deyme keyfime gitsin. Özellikle Doğuda bir kaç ilde bisikletli bayan ne yazık ki hiç görememiştim. Yine de bu noktada bana katılmayanları saygıyla karşılarım.
Bisiklet Hırsızlığına Karşı Koyarak
İnsanların zihinlerinde bisiklet alırsam çalınır gibi bir algı var. Bu algıyı yıkmak gerekiyor. Benim şifreli bir kilidim var ve her zaman kilitlerim. Evde de bisikletimi balkonuma kadar çıkarıyorum. Şükür hiç çalınmadı. Çalınır diye arabaya binmeyen kişi göremezsiniz. O halde bu algıyı yıksak iyi olur. Son olarak eğer böyle bir durumla karşılaşırsanız bir zahmet faturasıyla beraber Polis Merkezlerine gidin. Müracaatın çoğalması durumunda bu iş için yeni ekiplerin görevlendirileceğine emin olabilirsiniz.
Yerli Malı Kullanarak
Bugün yabancı bir markayı 150 lira yerine 100 liraya alıyorsak yerli malı sayesinde olduğunu biliyorsunuz. Bisikletlerin %90'ı Tayvan ve Çin'de yapıldığına göre bizim yerli mallarını burada imal edilmiyor diye kötülemenin bir anlamı yok. ayrıca iyi bisiklet yapmanın hakkını veren çok iyi firmalarımız da var.
Nihayetinde diyebilirim ki bütün bu yazdıklarımın içinde sürmenin başlı başına tanıtım olduğunu hepimiz biliyoruz. O halde daha fazla süreceğiz. Daha fazla binip daha fazla göstereceğiz. Bisiklet kültürünü yayma işini hakkıyla yapan Sarıhan ailesi gibi insanlar zaten var. Televizyonlara kadar çıkan ve bu yolda emek harcayan insanlar var. İsimlerini şu an zikredemeyeceğim bir çok değerli kişi gönüllülük esasınca bunu yapıyorlar. Herkes kendine düşeni bir nebze yapsa eminim konu daha farklı noktalara gelebilir. Sizlerin de değerli fikirleriniz ve eleştirileriniz olduğuna eminim
Bize düşen nedir, bu yaklaşımla bir sinerji oluşturabiliriz.
Rüzgarınız arkadan essin
Bisikletin toplumda tam yerini bulamadığı bir gerçek. Kimi trafikte yokmuşuz gibi davranır, kimi zengin! beyinler fakir aracı olarak görür, kimi de bisiklete çocuk hevesi olarak bakar. Bunlara benzer bir sürü yanlış yargıyla mutlaka karşılaşmışızdır. Ancak bütün bunlar bir sonuçtur. Bisiklet olgusunu tanımamanın cahillikle eşdeğer bir sonucu. Biz her zaman bu sonuçları yadırgadık. Sonuçları tartışmak yerine neden sebepleri oluşturmuyoruz.
Sebepleri oluşturmanın bir çok yolu var. Reklamını yapmak, alıştırmak, normalleştirmek, saygınlık kazandırmak... Hepsi de tek bir yere çıkıyor: bisikleti toplumda yaygınlaştırmak. Bu faydalı ve naif kültürü herkese tanıtmak. Evde oturmak yerine spora çıkması için insanı teşvik etmek. TV kutusuna hapsolmak yerine hobi sahibi olmak. Kısaca bisiklet sevgisini tanıtmak. Bunun için en iyi mecralardan birisi işte burası.
Oturdum ve düşündüm. Nasıl yapılabilir diye araştırmaya başladım. Ne yazık ki çok fazla sonuca ulaşamadım. Fakat bazı temel noktaları da yakaladım diyebilirim. Gelelim onlara. Bisikleti toplumda nasıl yaygınlaştırabiliriz
Sosyal Medyayı Kullanarak
İnternette paylaşılan her şey evlerinin içine kadar giriyor. İnsanlar oturdukları yerden dünya hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Facebook'ta paylaşılan bisikletli gezilerin fotoğrafları insanları heveslendirebilir . Dağ başında yaptığınız bir sucuk mangalı eminim bir çok kişinin iştahını açacaktır. O halde bol bol bisikletli fotoğraf paylaşılmalı.
İşe ve Okula Bisikletle Giderek
Bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullanmalıyız. Bisiklete binmiş işe bisikletiyle giden birisi kadar dünyaya ümit veren çok az şey vardır hayatta. Tüketim çılgınlığının zirvesinde bir toplumun görüntüsüne zıt, iş ve bisiklet birlikteliği reklamın ve işlevin hasıdır.
Tur Yaparak
Turcu arkadaşlar farkındadır eminim. Hızla akan dünyayı yavaş yavaş kendi hızında solumak bir çok kişiyi bisiklete çeker. Bisiklet hakkında farkındalığı olmayan birini bir anda cezbediveririr. Tur yapamıyorsak bile turcuları destekleyebiliriz. Bazen sponsorlukla, bazen de sırf bir merhaba diyerek.
Bisikletle ilgili Topluluklara ve Etkinliklere Katılarak
Birlikte olmanın gücü tek başınalıktan daha kuvvetlidir. Bunu herkes bilir. Topluluklar içinde hem sosyalleşir hem de bunun güzelliğini gösteririz. Etkinlikler ve topluca bir bisikletli görüntüsü her zaman ilgi çekici olmuştur. Mesela ben buradaki hobi festivaline her yıl giderim. Bisikletimle beraber tabi. Bisikletle ilgili etkinlikler derken şu noktaya açıklık getirmek isterim. Bisiklet barışı simgeler. İçinde kavga barındıran hiç bir eylemde bisikletin yeri yoktur.
Bisikletle İlgili Kitapları Satın Alarak
Bir yayını satın alarak hem bilgi sahibi oluruz hem de o yayını yapanı yazanı desteklemiş oluruz. Çok az okuyan bir toplum olsakta başkalarının da okuyabileceği şekilde kitap vermek insanların zihninde bir kapıyı aralayabilir. Pedalımda Beş Ülke kitabı denenmiş ve sonucu görülmüştür. Bir bisikletli daha
Hediye Ederek
Bisikletten daha iyi bir karne hediyesi olabilir mi? doğum günü ya da başka bir vesileyle bir kişiyi daha bu dünyaya adım attırabilirsiniz. Ya da bisikletle ilgili başka bir hediyeyle
Bisiklet Yolu ve Parkı Talep Ederek
Arz çoğu zaman talebin bir sonucudur. Bisiklet yolları konusunda fakir bir ülkeyiz. Neden talep etmeyelim. Trafik keşmekeşliğinden kurtulmanın bisikletten daha iyi bir çözümü var mı? Yönetimlere sesimizi duyurmanın yolu kendimizden geçiyor. Yapılan şeylerin de varlığını görüyor ve sevinç duyuyoruz. Hiç bir şey yapamasak bile alışveriş merkezi gibi yerlerin dilek ve şikayet kutuları bizim bisiklet parkı talebimiz için boş boş bekliyor.
Hobi Haline Getirerek
Evet hakkını vermekten bahsediyorum. Sadece haftada bir sürmek yerine spor haline getirmek. Söküp takma gibi uğraşlar içine girmek. Sadece bisikletle zaman geçirmek değil bisiklet için de zaman geçirmek. Bu forumdaki bir çok kişi bunu zaten yapıyor ve tecrübelerini paylaşıyor.
Bisiklet Süren Ünlüleri Ön Plana Çıkararak
Özenti toplumların kanamayan yarasıdır. Bir ürünü tanıtmak için ünlülerden daha iyi reklamcı henüz icat edilmedi. Süren ünlülerin fotolarını paylaşmaya devam o halde. Mümkünse de bu kişileri destekleyelim. Benim ''aaa bisiklet sürüyor'' demek yerine selam verip sohbet etmişliğim vardır.
Spor Olduğunu Ön Plana Çıkararak
Malesef çok az sporcumuz var. Bisikletin yaygın olmadığı, hatta çocuk aracı olarak görüldüğü bir ülkeden kaç sporcu çıkar ki? Dev bir kitle ''çok çalışıyorum spor için zamanım bile yok'' diye ev ile iş arasında mekik dokuyor. Bisikletin her zaman elinin altında duran evinin bir köşesinde onu bekleyecek olan bir spor aleti olduğunu bilmiyor. Bisikletin faydalarını ve spor olduğunu biz biliyoruz ya başkaları? ''İnsanlar spor salonlarına arabayla gidiyorsa ortada büyük bir hata var demektir'' diyor bir düşünce adamı. Jeepe binip göbek yapmış bir arkadaşımı ve eşini bisiklete başlatmışlığım bu söz sayesindedir. İnanın 2 km yürürse yorulacağını düşünen insanlar var. Bisikletle 50 km bile gidebileceğini bilmiyor adam.
Çevre ve Doğa Temalı Kuruluşlar
Ne kadar gerçekçi olduklarını göstermek için bisikleti de kullansalar iyi olur. Ben pek göremedim. Fikrimde hatalı mıyım bilmiyorum. Samimiyet göstergesi olarak bisiklet kullansalar iyi olur diye düşünüyorum. Sıfır karbondioksit. Kürk giyen bayanlar daima olacak. Onlar bin taneyse biz bir milyonuz demenin yolu tuhaf ama bisikletle gidiliyor
Eşimizle Sürerek
Beyler biliyorsunuz hanımlar da bisiklet kullanabiliyor. Eşimizin de bu zevkli sporu yapmaya hakkı var. Eşle beraber yapılan sürüş bisiklet tanıtımının güzel bir örneğidir. Birlikte bisiklet sürmenin keyfini size anlatamam. Bir de piknik yaptı mı deyme keyfime gitsin. Özellikle Doğuda bir kaç ilde bisikletli bayan ne yazık ki hiç görememiştim. Yine de bu noktada bana katılmayanları saygıyla karşılarım.
Bisiklet Hırsızlığına Karşı Koyarak
İnsanların zihinlerinde bisiklet alırsam çalınır gibi bir algı var. Bu algıyı yıkmak gerekiyor. Benim şifreli bir kilidim var ve her zaman kilitlerim. Evde de bisikletimi balkonuma kadar çıkarıyorum. Şükür hiç çalınmadı. Çalınır diye arabaya binmeyen kişi göremezsiniz. O halde bu algıyı yıksak iyi olur. Son olarak eğer böyle bir durumla karşılaşırsanız bir zahmet faturasıyla beraber Polis Merkezlerine gidin. Müracaatın çoğalması durumunda bu iş için yeni ekiplerin görevlendirileceğine emin olabilirsiniz.
Yerli Malı Kullanarak
Bugün yabancı bir markayı 150 lira yerine 100 liraya alıyorsak yerli malı sayesinde olduğunu biliyorsunuz. Bisikletlerin %90'ı Tayvan ve Çin'de yapıldığına göre bizim yerli mallarını burada imal edilmiyor diye kötülemenin bir anlamı yok. ayrıca iyi bisiklet yapmanın hakkını veren çok iyi firmalarımız da var.
Nihayetinde diyebilirim ki bütün bu yazdıklarımın içinde sürmenin başlı başına tanıtım olduğunu hepimiz biliyoruz. O halde daha fazla süreceğiz. Daha fazla binip daha fazla göstereceğiz. Bisiklet kültürünü yayma işini hakkıyla yapan Sarıhan ailesi gibi insanlar zaten var. Televizyonlara kadar çıkan ve bu yolda emek harcayan insanlar var. İsimlerini şu an zikredemeyeceğim bir çok değerli kişi gönüllülük esasınca bunu yapıyorlar. Herkes kendine düşeni bir nebze yapsa eminim konu daha farklı noktalara gelebilir. Sizlerin de değerli fikirleriniz ve eleştirileriniz olduğuna eminim
Bize düşen nedir, bu yaklaşımla bir sinerji oluşturabiliriz.
Rüzgarınız arkadan essin