Bisiklet sporu neden bu kadar pahalı?

İthal ikamecilikle ya da vergi indirimi ile bu fiyatları ulaşılabilir bir seviye çekmek ne yazık ki imkansız! Ya hem üretip hem markalaşıp ülke olarak kalkınıp gelirimizi arttıracağız ya da ilgili kalemlerde yurtiçi üretim yapıp fiyatları düşüreceğiz. Her iki yolda üretmekten geçiyor ama durum ortada!

Ekonomi gg oldu keşke pahalı olan tek şey bisiklet olsa eskiden gariban karnını meyve sebze ile doyururdu şimdi yemeyin ölmezsiniz diyor siyasiler

serkan halen 1500-2000 lira diyo musun şimdi 10bin tl oldu 10bin ve alıp kullananlar var..

Naranciye olayını bilmiyorum doğrusu, diğer yandan bir kinaye yapmadığınızı düşünürsek şöyle düşünülmüş olabilir. Naranciye üretimini bir tarım ülkesi olarak rahat yapılıyordur, lakin basma tarlada üretilmez; üretileceği yerede o günün ekonomik şartları izin vermezdi. Başbaşa gelir gideri karşılasalar bile elimizde işleyen bir tezgahın olması,istihdam kapısı olması kimsenin zoruna gitmeyeceğinden uygun görülmüş. Hani derlerya, bana balık verme;bana tutmasını öğret.

Her şeyde bir kıstas varsa, ithalattada bir kalite kıstası getirilebilir. İnsanlar, elektroniksiz, meteryalsiz yaşar ama gıdasız yaşamaları zordur. Gıda anlamında güçlü bir ele sahiptik, bunu uluslararası ticarette kullandık ve kullanıyoruz.Lakin sadece buna bağlı kalınmasının sonucunu çekiyoruz.Tarih tekrürden ibarettir derler, Osmanlı diğer devletlerin sanayisiyle baş edeemediği için temelde içten parçalanmaya başlayarak sonunu getirmiştir. (Bir çok sığ kişiler Osmanlıyı Atatürk yıktı gibisinden düşünüyor. Oysaki Atatürk, bitkisel hayattaki bir hastanın, giderlerini karşılayamayan bir millet adına fişini çekti sadece.) Şimdiki durumda böyle, adamlar sanayilerinde ürettiği bir ürünü 5tlden bize satıyor. Bizse 1 tlden 5 gıda ürünü satıyoruz. Hatta çoğu zaman 3-4 tane satabildiğimizden sürekli içe batıyoruz. Bazen Osmanlıya kızıyorum, neden diğerleri sömürge kurarken,milletin canına okurken sizler sadece toprak alma peşinde koştunuz, diye.Tamam sömürgecilik iyi bir şey değil lakin o zamanda diğer milletin sömürgesiyle osmanlının sömürgesi arasında kalınsa yinede osmanlıyı seçerlerdi insanlar. Eğerki gerektiği zamanlarda sanayi inkilabında yeterli olunsaydı, bugünlerde Amerikanın konumunda olmak içten bile değildi..
Tarım konusuna gelirsek, zaten tökezleme aşamasınında arkasında bir durumdayız. Ee sanayide yeterli değilki kurlar bunun bir yansıması. Bakalım daha neler olacak.

kafalar değişmez bu çünkü.

Dedemler tütüncü. Toplam 12 çocuk büyütmüşler tütünle. Tamam sağlığa zararlı. Urlalıyız biz. İzmir torbalıya filip moris malboro fabrikası açınca bizim ahali bayram etti. Ancak o zaman devlet tütün desteğini çekti. Çiftçi mutlu çiftçi umursamaz. Devlet yoksa koskoca fabrika var. Devlet desteği çekti ama fabrika neden izmire kuruldu anlaşıldı 3 seneye varmadan. 1 kilo tütün maliyeti 3.5 euro. Bu türkiyede de böyle yunanistanda da. Yunan çiftçisine yunan devleti al sana kilo başına 3 euro destek, tütünde sende kalsın dedi. Yunan üreticisine tütün 0.5 euro ya mal oldu mu oldu. Bizim üretici, 3.5 euroluj tütünü torbalıdaki filip moris e götürdü al sana tütün, kar da istemiyoruz kilosu 3.5 dedi. Filip, yunan bana 1 den satıyor, 1 den verirsen alırım dedi. Bizim topraklarda en azından urlada tütün tarımı bitti. Araziler imara açıldı villa tarımı başladı. 50 dönüm toprak sahibi, tarlasına ev yaptırdı şimdi kapısında asgari ücretle bekçilik yapıyor. Villalarda ingilizler oturuyor. Zamanında filistinliler de toprak satmıştı. Anladiniz mı nereye gidiyoruz.

Tarım biterse, vatan biter. Vatan biterse ha bisiklete binmişsin, ha yayan gitmişsin.

Aşırı milliyetçi arkadaşlarım malboro içiyor. Bazı dini bütün arkadaşlarımda. Yunan bu tütüne belki işiyor belki hacet gideriyor belki domuz mamülü iteliyor. Bilemiyoruz. Ama içiyorlar işte bizimkiler.

Bizim köydekiler mandalin yetiştirir. 4- 5 senedir aynı fiyatı veren tuccar bu sene uğramamış bile .
Ispanya , Portekiz de somurgeciydi. Şimdiki halleri ordada . Almanya değil sömürge yarışı, milli bildiğini kurup ortaya çıkarken genç devlet. Zaten 1. Dünya savaşı vb de geç sömürge yarısında geç kalan Almanyanın araya kaynak yapmaya çalışması.
Tarım konusunda gizli saklı yok. Bizim buğday rekoltemiz 20 milyon ton + - civarı. ABD ise buğday ve mısır üretimi ve ihracatında ilk sıralarda. Eski başkanlarından (yardımcılarından ) fıstıkçı, ketçapı var.
Biz de cin olmadan adam çarpma uyanıklığı olduğundan kendimize soyledigimiz yalanlarımız bile bu şekilde.
Matematik ,fizik, kimya, biyoloji olmadan kısa yoldan lider olmak kadar komik bir şey var mi?
Misal IHA konusu. Iran Irak savaşında iken ambargo altındaki Iran, universitelerinde keşif ve saldıri amacıyla üretilmiş. Sonrasında Israil i duyduk halbuki.
Bir de insanlar nasılsa , öyle yonetilirmis . Kimin söylediğini en iyi bilmesi gerekenlerin hali ise ortada.

bisiklet sporu pahalı değil sen fakirsin!190079 dosyayı görüntüle

Örneğin bu jant mandalı: (link)
315tl. Bu nedir ya, bir jant mandalı bu kadar eder mi? Bir flüt kaç para arkadaş!

@-Skynet-
En büyük hata da bu zaten.Kurtarıcı beklemek.Bizzat atatürk'ün bu eğilimi sertçe eleştirdiği bir sözü var.Türkiye'nin neden yerinde saydığını çok iyi açıkkıyor bence...

@-Skynet-
20 TL yede QR satılıyor. Bu senin linkini verdiğin harcayacak parası çok olan arkadaşlar için

Bisikletler pahalı değil, bizler daha pahalısına binmek istiyoruz

@DurgunDeniz
Doğru söylüyorsunda, buradaki kurtarıcı kavramı biraz geniş bakılabilir. Basit tabiriyle işleri olması gerektiği gibi yoluna koyabilen birisi diyebiliriz.Mevcut hükümet bir şeyler yapmaya çalışıyor, yapıyorda. Ondan öncekilerde bir çabanın içindeydi. Peki ülkece geriledik mi yoksa çağa ayak uyduramayıp itiklemeyle mi gidiyoruz tartışılır. Demekki bazı şeylerde köklü değişikler şart. Bireysel olarak üstümüze düşeni en iyi şekilde yapmak tabiki önemli, zaten bunu herkes yapsa devlet kavramına gerek kalmaz. Lakin öyle bir dünya zor.

@Anonim
Ya hocam nasıl pahalı değil, bu sporu adam akıllı yapmak isteyenin cebinden 5k para çıkıyor.
Onu geç yabancı ülkede ki adam asgari ücret ile gt alıyor, biz anca bisikletin fotosunu pp yapalım.

Hehe konu 2013 te açılmış bisiklet sporu niye pahalı yıl 2019 oldu konunun açıldığı zaman bisikletler meğerse bedavaymış

@DiyarBronzface
Valla adam haklı yurt dışında bisikletler ve parçaları çok komik rakamlara satılıyor

Bizim 3-4 katımız kişi başı mal ve hizmet üreten, vatandaşına bakışı bizden çok farklı gelişmiş toplumlarla kıyaslarsak tabi ki pahalı. Onlar daha iyi bisikletlere binmeyi daha çok hak ediyorlar malesef. Bunu değiştirmemiz zor.
Benim kastım farklı bir şey. Diyorum ki amaç spor ise şu anki durum da bu amaca epey yeterli aslında. 100 sene önceki fransa turu fotoğraflarına o amcaların binlerce km sürerken giydiklerine bakınca elimizdeki bisikletleri, kıyafetleri o adamlara göstersek gözleri parlar mıydı diye düşünmeden edemiyorum.
Asıl öncelikli sorun maddiyat değil trafik güvenliği bence.

Biz fakiriz arkadaşlar ... son 1 senede %50 daha da fakirleştik ... geçen sene dolar 3,75 tl şimdi 5,30 tl ... daha hala hacı hocaların peşinden koşmaya dewam allah kurtarır belki ama çalışmayana üretmeyene o bile yardım edemez ...

Merhabalar, dünyada alanında en büyüklerden birkaç firmada çalışmış ve şuanda da yurt çapında bilinen ürün ve hizmetleri olan bir firmada çalışıyorum. İşim gereği ekonominin pek çok enstrümanını kullanıyor ve sektördeki pek çok diğer bilinen üreticilerle satıcıları tanıyorum. Piyasa ve raf fiyatlarını düzenli şekilde haftalık olarak takip edip ENFLASYON RAKAMLARI, ÜFE-TÜFE, EURO/DOLAR-TL fiyatları ile karşılaştırıyorum. Bir ekonomist olarak ENFLASYON olsa da olmasa da dünyada fiyat artışlarının ekonomik verilerden bağımsız bir GELENEK haline getirildiği tek ülke olan Türkiye'de ENFLASYON'un bir Türk hastalığı olduğu teşhisini koyabilirim.Dünyada enflasyonun yabancı para birimlerinin paritelerine göre üretim ve satış maliyetleri üzerinden hesaplanıp keyfe keder patronların canının istediği kadar yapıldığı tek ülkeyiz arkadaşlar. Evet,bu yalnızca bu millete has amacından ve faydasından uzaklaştırılmış bir hastalıktır.Çünkü zam demek açgözlü ve hırslı patronların enflasyonu manipüle etmesidir. Geleneksel diyorum çünkü; enflasyon olsa da olmasa da bu ülkedeki Türk şirketlerinin bir kere yılbaşında ananevi olarak zam yaptıklarına şahit oluyorum. Gerçek mânâda üretici ve tüketici faydası güdülerek yapmak zorunda oldukları zamları dolar kuruna GERÇEKTEN endeksleyerek fiyat geçişi yapan üreticileri tenzih ediyorum. Fakat Dolar yükseliyor diye şikayet eden üretici ve satıcıların buna istinaden yaptıkları zamlardan sonra, Dolar 3 lira iken 50 Cent'e sattıkları ürünleri Dolar 5 lira iken 70 Cent'e 1 Dolar'a satmalarının ekonomide hiçbir karşılığı yoktur. Bunun karşılığını sosyoloji,psikoloji ve felsefe bilimlerinde bulabilirsiniz.Bunun için de bakınız; yozlaşma,açgözlülük,ego,hırsızlık,haysiyet,şeref...
Raflara ve fiyatlara bakın. Herşeyin fiyatı Dolar 7 Liraya çıkarken yükseldi. Dolar 5 liraya düştü.Ama fiyatlar 7 lirada kaldı. Bu yapılanları enflasyon olarak değerlendirmek ekonomistlere küfürdür. Bu bir hırsızlıktır. Hepimizin cebinden çalınarak gerçekleştirilen bir hırsızlık...daha çok şey var..ama susuyorum.

@sky

Çok merak ediyorum, sorması ayıp değildir umarım. Ekonomi diplomanızı hangi üniversiteden hangi dönemde aldınız? Sizin gibi konuşan bir ekonomist ilk defa duyuyorum.

@Anonim

İnsanlar çağın gerektirdiklerine ulaşmak için kazanıyorlar, harcıyorlar. İnsanlar köylerde nasıl geçiniyor? Evleri kendi evleri, su bedava, ısıtma soba odunla,ocak soba üstü, gıdaların en az yarısını kendi ektikleri biçtiklerinden elde ediyorlar. Bir erkek askerliğini yapıp geliyor,hemen istediği kızla evlenip aile bağ bahçesiyle uğraşıp anasından babasından kalan işleri götürüyor. (Lakin bizleri baz alalım, yıllarca okuyoruz,ediyoruz,sınavları geçiyoruz,üniversiteyi,üniversiteleri bitiriyoruz. Sonuç,köylü yaştaşımız 3. çocuğunu kucağına alırken bizler 30 yaşına gelmiş,ne ev var ne bark,nede bunca emeğe değecek bir iş sahibi oluyoruz. Asgari ücretle iş bulunca,makine gibi çalışmaktan gam yemeden seviniyoruz. Hayatımızı, bir ev bir araba alıp rahat yaşamak için harcıyoruz ama onlara belkide ulaşamadan belkide son yılllarımız varken elde edip göçüyoruz.)Bazı gıdaları satıyorlar,bazı mevsimlik ürünleri satıyorlar ve bir miktar kazanç elde ediyorlar.Ulaşımları yürüyerek kısa mesafelerde sağlıyorlar,organik beslenmeye en yakın bir beslenme sağlıyorlar.Bir tek elektrik,varsa internet parası veriyorlar.
Peki bu şartlara göre yüzyıllarca yaşayan insanlar neden şehirlere,o curcunaya katıldı dersin? İyi kötü geçimini sağlıyor,hayatını devam ettiyorlardı. Şehre indilerde ne oldu,ev kirası,elektrik,su,ısınma,vergiler,ulaşım,giyim masrafları,market masrafları,varsa arabanın masrafları vs bir ton engeli önlerine koyarak bunları aşmaya çalışıyorlar. Peki neden dersiniz? Bu sorunun cevabı, o pahallı olan bisikletlere yönelen insanlarında cevabıdır.
Sıkıntı şu, neden Ahmet, bir Hans gibi hayat şartlarında yaşayamıyor? Ahmet vergisini vermiyor mu, çalışıp hem kendine hem ülkesine kazanç sağlamıyor mu, yıllardır yıllardır aynı cevap. Gelişmiş ülkelere yetişilemediğinden sürekli birkaç adın gerisinden gelip onların gölgesinde kalınıyor.Bunu çocuklarda biliyor ama bir şey yapılamıyor doğrusu.Bakın basitinden döviz değerlerini baz alalım, mantıken gelişen, güçlenen bir ülkenin parasınında değerinin artması gerekmez mi?Dolar 2,75tl ikenden baz alacak olursak, her şey iyiye götürecek adımlar atılmasına rağmen bırakın 2lere düşmeyi 2,5 bile gerileyemezken şuan 5,30larda. Bisikletlerin uygun modelleri pahallı değil, üst sekmentleri pahallı her yerde.Lakin bizim paramız değersiz olduğundan orta ve alt sekmentlerde pahallı bizim için. Neden döviz yüzünden, Neden....