@h.ustuner
Yazinizin cogunluguna katilmakla beraber tenis konusuna ayri bir parantez acmak istiyorum. Tenis sporu ozel oyun alani isteyen bir spordur. Yani cikip herhangi bir parkta bahcede ogrenemezsiniz, oynayamazsiniz. Ulkenin buyuk sehirleri haric cogu ilinde tenis kortu bulmak zordur, bulunsa bile saat ucretleri yuksektir. Bu sebepten daha fazla imkan olan buyuk sehirler disinda tenis sporuyla ugrasan, profesyonellesen insanlar bulmak zordur.
Ikincisi tenis sporunda raket cok onemlidir. Malzemesi kalitesiz bile olsa raketin hafif ve aerodinamiginin iyi olmasi gerekir. Cunku agir raketler hafif raketlerden cok daha fazla siddetli dirsek agrilarina ve bunun sonucunda sakatliklara yol acar.
Ancak benim gordugum bisiklet sporunda malzeme kalitesi ( profesyoneller haric ) cok da onem arz etmemektedir. En basitinden frenler tutuyor ve vitesler geciyorsa is bacaklara kalmaktadir. En kalitesiz donanimli bisikleti bile bakimlarini yaptirirsaniz uzun yillar binebilirsiniz.
Yazinizin diger kisimlarina tamamen katiliyorum.
Hatta soyle bir ekleme yapmak isterim. Bizim buralarda simdi yeni bir hastalik cikti. "Retro yaris bisikletleri"
Goruntusu guzel olsun, "ya iste bu da bize babadan kaldi, aslinda antikadan da anlarim" desinler diye mi artik biraz parasi olanlar hazir yapilmis retro bisikletlere buyuk paralar dokmekte. Cok enteresan gelmekte bana ( bisiklet restorasyoncularini tenzih ederim ).
Neyse

Isin ozu para harcamak isterseniz kapitalizm size bol secenekler sunar, aklinizin almayacagi seylere bile para ister.