Bir gazete haberi:
Kardiyolog Cevad Şeküri “Bisiklet ince damarların gelişimi için tetikleyici görev yapar. Bu sayede kalp krizi daha hafif atlatılabilir. Bisiklete binen Hollandalıların ortalama kalp krizi yaşı 68, bizdeyse 59 yaş” dedi.
İzmir’de özel bir hastanede görev yapan kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Cevad Şeküri, bisiklet sporunun düzenli yapılması halinde kalp krizi geçirme yaşının geciktirilmesinde olumlu etkisi olduğunu söyledi.
Birkaç gün önce ülkemizi ziyaret eden Hollanda Kraliyeti Veliaht Prensi Willem Alexander ve eşi Prenses Maxima’nın İstanbul’da bisiklete binmelerinin çok önemli “kalp sağlığı” mesajı içerdiğini belirten Doç. Dr. Şeküri şunları söyledi:
“Prenses, Türkiye’de bisiklet kullanımını teşvik için pedal çevirdiğini söyledi. Bisiklet sporu kalp direncini artırmakla birlikte ince damarların gelişimi için tetikleyici görev yapıyor. Bu sayede insanlar kalp krizi geçirse de daha hafif atlatma şansı kazanabiliyor. Bisiklet binmenin yaşam biçimi haline geldiği Hollanda’da ortalama kalp krizi yaşı 68, bizde 59 yaş. Yani bizden 9 yıl daha geç kalp krizine maruz kalıyorlar. Prensesin tavsiyesi çok önemli.”
25 MİLYON RİSK ALTINDA
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kalp-damar hastalıklarının en sık görülen ve en çok sakat bırakan hastalıkların başında geldiğini belirten Doç. Dr. Şeküri, hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, şişmanlık, sigara kullanımı ve hareketsiz yaşam biçiminin en önemli risk faktörleri olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Şeküri, “Genç yaş grubunda sigara kullanımının yaygınlığı, hareketsiz yaşam biçimi, 10 milyonun üzerinde hipertansif ve 8.5 milyon insanda metabolik bozukluk olduğu düşünüldüğünde, ülkemizde 25 milyon insanın kalp-damar hastalığı riski ile karşı karşıya olduğu ifade edilebilir. Kalp-damar hastalığının en tehlikeli şekli şüphesiz kalp krizidir” dedi.
UCUZ BİR SPOR
Doç. Dr. Şeküri sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayileşme, stresli ve yoğun yaşam koşulları, şişmanlık ve beslenme bozuklukları insanlarımızı hareketsiz yaşam şekline zorluyor. Çevre koşullarının sağlanması, bisiklet gibi basit kullanabilen ve kısmen ucuz olabilen bir spor alışkanlığı için vatandaşların teşvik edilmesi gerekir. Kuzey Avrupa ülkelerinde özellikle 4 kilometrenin altında olan mesafelerle bisiklet kullanımı çok yaygın. Bu güzel alışkanlıkla insanların kalp sağlığı ve şişmanlık açısından son derece olumlu etkileri ile birlikte, özellikle hava kirliliğinin önlenmesi bakımından çevre sağlığı korunmaktadır. Bisiklet sporu hem sağlık hem ekonomi açısından önemli.”
(link)