Ne durumda olduğumu görmek için yarışırdım (yarışsaydım eğer
)
Olay tamamen kişinin bisiklete ne kadar zaman ayırabildiği ile ve hayatını bisiklete ne kadar adapte ettiğine, kısacası bisiklet için "kendinden ne kadar fedakarlık edebildiğine" bağlı. Çünkü hemen hepimiz tam zamanlı bir işte zaten çalışıyoruz. Ailemiz, sosyal hayatımız var bunlara da zaman ayırmak durumundayız. Bisiklete haftada 10 saat ayırabildiğimizde şükrediyoruz
Eh, gelip haftada 15 saat ayıran biri bizi geçtiğinde söylenmeye gerek yok, sen 2 binerken adam 3 binmiş çünkü. Bir de işin içine trainer gibi kışın performansın düşmesini engelleyen bir etken girince iş epey değişiyor. Ayrıca antrenman sonrası takviye gıda kullananlar var, daha etkili ve hızlı recovery için masaj malzemesi kullanan var, antrenmanlarında bile jel ve elektrolit içecek içen var! Bu işe gerçekten çok emek veren çaylaklar var. Tabiki bu arkadaşların kürsü görmesi gerekir. Çünkü sonuna kadar hakediyorlar, ne sponsorları var ne destekçileri. Tamamen kendilerinden fedakarlık ederek hazırlanıyorlar.
Ama maalesef son 2-3 yıldır milli takım forması giymiş birkaç madalya delisi arkadaş, ısrarla granfondolara katılıp kürsü kapatıyorlar
Kendilerini bizlerle kıyaslamaları aslında içinde bulundukları kötü ruh halinin göstergesi. Arkalarında destekçileri olan ve ödenek alan, hiçbir tam zamanlı işte çalışmayan bu kişilerin ısrarla amatör yarışlara katılmalarını anlayamıyorum. Umarım egoları doyar
100'lerce amatörü geçip mutlu olan kişilerden bahsediyoruz sonuçta, ego doyumuna ulaşacaklarını pek sanmıyorum ama neyse
İçimi döktüm be