Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisiklet yolu kullanışlı mı, gerekli mi, yapılmalı mı?

Ayrı bisiklet yolunu kullanışlı buluyor musunuz?

  • Araç yollarından ayrı olarak yapılan bisiklet yollarını kullanışlı buluyorum.

    Katılım: 71 30,0%
  • Araç yollarından çizgiyle ayrılan bisiklet yollarını kullanışlı buluyorum.

    Katılım: 13 5,5%
  • Araç yollarından dubalarla ayrılan bisiklet yollarını kullanışlı buluyorum.

    Katılım: 13 5,5%
  • Araç yollarından sabit engellerle (beton blok vs.) ayrılan bisiklet yollarını kullanışlı buluyorum.

    Katılım: 85 35,9%
  • Bisiklet yolunu kullanışlı bulmuyorum, araç yolundan gitmeyi tercih ediyorum.

    Katılım: 55 23,2%

  • Toplam katılım
    237
@Buğra C yani sizin görüşünüz mü bu yoksa Berk Okyay'ın görüşü mü? Ben size özetle bu düşüncenizi destekleyecek derli toplu yazılmış makale, araştırma, kamu kuruluşu raporu vb. bir şeyler var mı diye soruyorum?

Konunun başında bir yerlerde insanların okumaya üşendiğinden şikayet etmişsiniz, eleştirdiğiniz hataya düşmeyin bence. Bisiklet yolunun nasıl yapılması gerektiğini, neden yapılması gerektiğini, farklı perspektiflerden yaklaşarak irdeleyen, yıllardır bisikletli ulaşım konusunu gündeme getirmeye çalışan çok sayıda kişi ve STK var. Daha bir kaç hafta önce EGM'nin trafik üzerine yayınladığı rapor da bu kişi ve STK'ların çalışmasını teyit ediyor: bisiklet yolu yapımını tavsiye ediyor.

"Benim de burda bas bas bağırdığım "Bu yolu bu şekilde yaparsak şu sorunlar çıkar" tartışmasını, onlar da yapmamış yani. Siz sorgulamadan talep ediyorsunuz, onlar araştırmadan yapıyor." yazmışsınız;

Belediye işini düzgün yapamıyor diye ihtiyacımızdan, talebimizden ödün vermek zorunda mıyız biz? Kimsenin Riva yolundaki bisiklet şeridini övdüğü yok zaten. Ama buradan hareketle "bisiklet yolu yapılmamalı" demek olsa olsa ahmaklık olur. Boyutlar, tasarımlar, şekiller falan zaten yıllardır şikayet konusu. Bu şikayetler dün ortaya çıkmadı, yarın da çözülemeyecek.

Bakanlar ve yerel yönetimler düzeyinde sürdürülebilir ulaşım konusu gündeme getirilmeli ve bisiklet yolları ve bisikletli ulaşımın özendirilmesi konuları da birer alt başlık olarak hedefler arasına alınmalıdır. Öncelikli ihtiyacımız paradigma ve algı değişikliğidir.
 
Scudo
@Ozy Hangi düşüncemi, onu anlamadım. Siz de yazmışsınız, belediye işini düzgün yapmıyor diye siz talebinizden vazgeçmek durumunda değilsiniz. Ancak bu talebi "bisiklet yolu yapılsın da nasıl yapılırsa yapılsın" demek yerine burada tartışarak "şu nedenden dolayı, şu şekilde bisiklet yolu yapılsın" diye talep edebiliriz diyorum. Burada ifade ettiğim de akademik bir çalışma değil, benim düşüncem.

Ben, ulaşım amaçlı, karayolundan alan bölünerek yapılan bisiklet yollarını faydalı bulmuyorum. Siz buluyorsunuzdur, şu ve şu yüzden diye gerekçenizi de belirterek sunarsınız. Ortak noktada buluşan kişiler olarak yerel yönetimden:

"Biz bisiklete gezi amaçlı biniyoruz, şu sorunu yaşıyoruz, ihtiyacımız bu" deriz.

Ben ve benimle aynı amacı taşıyanlar deriz ki "biz bisiklete ulaşım amaçlı biniyoruz, ayrı bisiklet yolu olduğunda şu şu sorunları yaşıyoruz".

Ama bizde tartışma kültürü olmadığı için "bisiklet yolu ne olursa olsun yapılsın, hatalı olsa bile yapılsın, bizim görüş belirtmemize gerek yoktur" düşüncesinde takılıp kalıyoruz.

Bakın örnek vereyim, İzmir Bostanlı'da belediye bisiklet yolunu daraltıp, 1 metreye düşürdüğü için geçtiğimiz günlerde eylem yapılmış. Eylem yapan arkadaşlar diyor ki "eski bisiklet yolumuzu geri verin".

Ama eski bisiklet yolu da gidiş geliş 2 metre?
Ama eski bisiklet yolu da gidiş geliş olduğundan karşıdakiyle çarpma riski var?

İdare edeni değil, doğrusunu talep edelim. Burada da doğrusu böyle, doğrusu şöyle diye tartışalım diyorum. Bunu da yaparken "gezi amaçlı binenler", "uzun mesafe tur yapanlar", "günlük işine gelip gidenler" vs. diye ayırdım ki; herkes ihtiyaçlarını değerlendirip fikir belirtsin. Ben de diyorum ki, "ben bisiklete şehirlerarası yollarda, çoğunlukla tur ve ulaşım için biniyorum, ben bisiklet yoluna ihtiyaç duymuyorum". Duyan varsa "benim de amacım aynı ama duyuyorum çünkü ...." yazar. Örnek verir. Maalesef 4 sayfadır "bisiklet yolu yapılsın" dan öteye gidemedik.

Şimdi bir de tutturmuşsunuz, kendi düşünceme kaynak istiyorsunuz ki onu da anlamadım.
 
@Buğra C ben şu yazdığınıza istinaden sormuştum sizin fikriniz mi diye? çözümün bu olmadığı konusunda bu kadar kesin bir ifadenin arkasında bir birikim olacağını düşünmüştüm.

Siz konunun başında bisiklet yollarına karşı olduğunuzu, düzgün yapılamayacaksa hiç yapılmasın fikrinde olduğunuzu yazmıştınız, ben de yapılması gerektiğine inandığımı belirtmiştim. Bir de link vermiştim, yeniden vereyim: Gezmek İçin Değil, Ulaşım İçin Bisiklet Yolu

Bu makale benim bisikletli ulaşım üzerine yaptığım okumalardan derleyebildiklerim. BUP, BUGEP, Bisikletliler Derneği gibi STK'lar da kendi web sitelerinde ya da bu forum gibi mecralarda "neden bisiklet yolu", "nasıl bir bisiklet yolu", "kazaların nedenleri" vb. gibi konularda bol bol bilgi paylaşıyorlar, istatistik yayınlıyorlar, tartışma zeminleri oluşturuyorlar.

Ben yine en başa dönüp aynı şeyi söyleyeceğim: işe, okula, pazara götürmeyen bisiklet yolu vergilerimizi harcamak için oldukça kötü bir yer. Ancak buna rağmen ben bisiklet yollarını destekliyorum; çünkü bisiklet yolları bir çok soruna aynı anda çözüm önerebilen, çevreci ve ekonomik olarak verimli birer yatırıma dönüşebilir. Ancak bunun ön koşulu olarak paradigma ve algı değişimi gerektiğine inanıyorum.

Bunun nedenlerinden bazılarını yukarıdaki linkte paylaştığım makalede açıklamaya çalıştım. Yine bu tartışmada da örnekleyeyim; Türkiye'de otomobil tüketimi ve kullanımı ülkenin stratejik kaynaklarının israfı pahasına özendiriliyor. Bu israfı tersine çevirmenin yollarından biri topluma "default" olarak bisiklet yolları sunmak -iyi ya da kötü- dolayısıyla bisiklet kullanımını özendirmektir. Standarda uygun bisiklet yolu yapmak, köprülü kavşaklar inşa etmek vs. bunlar dönüşümün en kolay kısmıdır. İnşa etmeyi zorlaştıran asıl şey Türkiye'nin şu anda olduğu gibi plansız bir şekilde sahaya inmesidir. Neden yapması gerektiğini bilmeden bir halkla ilişkiler unsuru olarak kullanılmak üzere inşa edilen bisiklet yolları doğal olarak asıl amacını ifa edememektedir. İyi bir plan, sahadaki çalışmayı düzeltecektir. İyi bir plan için ise öncelikle stratejik hedefi doğru belirlemek gereklidir. Kaliteli ve doğru bisiklet yolu yapmak büyük sorunun yalnızca küçük bir parçasıdır. Asıl büyük sorun ise Türkiye'nin kaynaklarını nasıl ve ne kadar verimli kullandığı, Alman otomobillerine binmek pahasına toplumun nelerden vazgeçtiği / vazgeçmek zorunda kaldığıdır.

Özet: Bisiklet yolu yapmak yalnızca bisikletlere yol açmak değildir, aynı zamanda otomobillerin şehir sakinlerinden çaldığı alanların geri alınmasıdır. İşte bu yüzden en kötü bisiklet yolu, hiç olmayan bisiklet yolundan iyidir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Rocketman
Yaya yolundan ayrılmış yolların hepsinde yaya ile karşı karşıya gelmek zorunda kalırız. Ayrıca, bisiklet için gereken yolu yayanın alnından çalmak ve otomobillere dokunmamak adil değildir. Bisiklet taşıttır ve ülke şartlarında en uygunu karayollarından beton blok vs. ile ayrılmış güvenli bisiklet yollarıdır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ozy
konuyla alakalı daha önceden de forumda paylaştığım bu makaleleri yine paylaşayım:

(link)

(link)

(link)

Konuya yalnızca bisiklet sürme, spor, hobi pencerelerinden bakmayan, daha bütüncül bir yaklaşımla ulaşım, ekoloji, çevre ve hatta demokrasi perspektifinden ele alan İngilizce bir çok makale mevcut. Ülkemizde de bu yaklaşımlar daha çok dillendiriliyor, talep ediliyor.
 
@Ozy Bisiklet yolu talep eden birçok makale, sivil toplum kuruluşu, insan olduğunun ben de farkındayım. Sanki "kimse bisiklet yolu istemiyor" demişim gibi tavır almanız enteresan.

"konu sürdürülebilir ulaşımsa bunun çözümü de "bisiklet yolu yapılsın" değil maalesef. Onu da şehir planlamasından ayrı bir şekilde düşünemeyiz, dolayısıyla burada herhangi bir şehrin şehir planlamasını oturup tartışmak saçma olur."

Bakın, izah edeyim tekrar.

Bisiklet yolu yapmak = sürdürülebilir ulaşım değildir.

Bisiklet yolu yapmak, sürdürülebilir ulaşımın ancak bir ayağı olabilir. Bunun yöntemi de şehir planlamasıdır. Şehir planlamasını da, özellikle İstanbul gibi sıkışmış bir şehirde pat diye yapamazsınız. Yani böyle bir şehirde neyin, ne kadar sürede, nasıl yapılacağına zaten yapılan stratejik plan karar verir. Hiçbir şehirde, problemi analiz etmeden; sürdürülebilir ulaşım sağlamak istiyoruz = bisiklet yolu yapalım diye peşin hüküm veremezsiniz.

---

Bahsettiğiniz makaleleri ben de görüyorum merak etmeyin, ben de diyorum ki "bu kadar talep görmesi, talebin de 'bisiklet yolu yapılsın'dan öteye gidememesi bize zarar veriyor. Ne şekilde olursa olsun yapılsın, iyi diyorsunuz. Ama Riva'yı ben de övmüyorum diyorsunuz.

E ne şekilde olursa olsun mantığıyla yapılmış işte. Yarın bir bisikletçi orada vefat etse, "en azından ne şekilde olursa olsun yaptırdık, bugün birisi ölür ama yarın bisiklet yaygınlaşır" mı diyeceksiniz? Oyun değil bu, canımızı tehlikeye atacak yanlışlar yapılıyor. Dediğim gibi "bu bisiklet yolu canımı tehlikeye atıyor, burayı değil de araç yolunu kullanayım" deme şansınız da yasal olarak yok.

---

En son, konu başında @ekranci arkadaşın verdiği (link) da tercüme edeyim size:

Makale genel olarak güzel ve bir bisiklet altyapısı olmasını savunmuş. Ancak benim başlıkla ilgili bir problemim var. Yapılan bisiklet yollarının çoğu, bisiklet süren insanlar için değil. Bu yollar araba süren ve bisikletlerin kendilerini yavaşlatmasını istemeyen sürücüler için yapılmış. Bunlar "bisiklet yolları" değil. Bunlar "araç yolundan defolun" yolları. Genellikle darlar, en az 1.5 metre genişliğindeler, genellikle yolun kenarındalar ve ortasında da bir çatlak var.
Ben genellikle araçların arkasından egzoz duman soluyarak bisiklete binmek istemiyorum. Ayrı bisiklet altyapısı istiyorum. Bu "araç yollarından defolun" yolları yapıldıkça bunları az kişi kullanıyor ve insanlara "bu altyapıya para harcamayın" deme bahanesi çıkıyor.

---

Bunu yazan arkadaş ABD'de yaşıyor ve benim belirttiğim problemle aynısını tespit etmiş, tamamen katılıyorum. Benim problemim de özellikle "bisiklet yolu olan karayollarında, o bisiklet yolunu yasal olarak kullanmak zorunda olmak" ile. Bir kere, 50 cm bile olsa bisiklet yolu yapılmış olsa orayı kullanmak zorundasınız. Ben burayı güvensiz buluyorum, araç yoluna gireyim diyemiyorsun. O yüzden "nasıl olduğu fark etmez, yapılsın" kafası yerine insanlar "benim için şu kullanışlı, böyle yapılsın" desin istiyorum. Mesela bu yorumu yazan ABD'li, kendi görüşünü açıklayıp "benim için araç yolundan bağımsız bisiklet altyapısı daha kullanışlı" demiş. Bunu yerel yönetimden talep eder, yerel yönetim şehir planlaması dahilinde uygular.

Ancak bu durumda da bu bisikletçinin, kazaya yol açacak bir yolu da istememesi lazım. Bu yol bana uygun değil, biz bisikletçiler olarak burada hata görüyoruz, bizim paramızı buna harcamayın diyebilecek.

Bu "araç yolundan defolun" yollarını savunmak, "yapılması önemli" diye bakmak, orayı kullanamayan birine araç çarptığında ölümünü legalize etmektir, cinayettir.
 
demokrasi tek bir kişinin bile hakkının korunmasıdır, 3 kişi kullanacak bile olsa yol yapmak gerekir.yol motorlu araç yolundan ayrı yapılır kavşak sorunu olmaz,kesişen yerlere trafik lambası ya da alt-üst geçit yapılabilir...ekonomik olup olmaması hizmetin yapılmaması için sebep değildir.uzun bir video ekledim, en azından atlayarak bakarsanız yolları görürsünüz ve avustralyadan benzer videolar birçok-özellikle şehirlerarası yollar çok güzel...
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin ve Ozy
@Buğra C sanırım sizinle bisiklet yolu tahayyülümüz çok farklı. ben şehirlerde otomobillerin işgal ettiği -genelde park ettiği- yolların daraltılarak bisikletlere yol açılmasını savunuyorum. Riva yolundaki uygulamanın kötü olması benim savunduğum şeyi zayıflatmaz. Riva yoluna bisiklet yolu yapılmasını savunurum, tasarımıyla ilgili eleştirilerim yine mahfuzdur. Orada asıl önemli olan araçların yolu bisiklet şeridiyle/yoluyla paylaşmasının zorunlu kılınmasıdır, araç yolunun daraltılmasıdır.

Bu arada sizinle şehir planlaması falan tartışmaya çalıştığım yok. Üçüncü kez izah edeyim; daha geniş bir perspektiften, sürdürülebilir ulaşımdan ve ülke kaynaklarının kullanımının değişimine bisiklet yolunun aracılık etmesinden bahsediyorum ben.

Bisiklet şeridi/yolu olan bir yerde orayı kullanamayan bisikletlinin ölümüne "cinayet" diyeceksek, bisiklet şeridi/yolu olmayan yerlerdeki bisikletli ölümlerine ne diyeceğiz, "müstehak" mı? Bu durumda sizin gibi bisiklet yolu karşıtları da "araç" yolunda ölen bisikletlilerin ölümünü mü legalize etmiş sayılacak?

Ben bisiklet yollarına sizinkinden daha geniş bir pencereden bakıyorum. Araç kullanımının özendirilmemesi, azaltılabilmesi için bir aktivizm aracı dahi diyebiliriz bisiklet yolu yapımına. Ben iddia ettiğiniz gibi peşin hükümle bisiklet yolu yapalım demiyorum zaten, bisiklet yollarının bütüncül bir yaklaşımın küçük bir parçası olduğunu daha önce teslim ettim, peşin hükmü nerede gördünüz?

Amsterdam da, Londra da, Kopenhag da geçen yüzyılın ortasında tıpkı günümüz Türkiye şehirleri gibi araçlar tarafından işgal edilmiş, insanlara yürüyecek dahi yer kalmayan şehirlermiş. 50 yıl içinde geçirdikleri dönüşüm ve ulaştıkları medeniyet seviyesi ise bizden çok çok uzakta.

Size bisiklet yolu muhalifliğinde bol şanslar, özellikle taksiciler ve dolmuşçularla.
 
@appendix Paris ve Barselona da yükse nüfusları ve tarihi kimliklerine rağmen kalıcı olarak ayrılmış bisiklet yollarına sahipler şehir merkezlerinde.
 
  • Beğen
Tepkiler: appendix
Bisiklet yolu medeniyet göstergesidir.Bir şehirde ne kadar bisiklet yolu varsa, o kadar medenidir. Ayrıca insan yaşamına değer veren ülke o kadar güçlüdür. Bisiklet yolu, bisiklet sürenlerin can güvenliğini arttıracaktır. Bisiklet yolu gereksiz diyenlere hayret ediyorum.
 
@BurakLEE
Olmalı,olmalı...Bu muhalif kesimde istikrarlı bir biçimde çok sayıda kişiyle sivil itaatsizlik uygulayabilecek olsa çok hoş şeyler de olur aslına aklınız hayaliniz şaşar da bizde o tür bir bilinç yok.Herkes birbiriyle dalaşmanın derdinde.Herkes ülkenin korkunç durumundan bahsediyor ama kaçı bir şeylerin düzelmesi için çabaladı?Kaçımız yeşili koruyan derneklere vakıflara bağışta bulunduk?Eyleme katıldık?Bulabildiğimiz insanlala konuştuk,tartıştık?

Bu soruların cevabı tamin edici düzeye geldiğinde Türkiye'de çok hoş şeyler olur ancak.
 
Geçen Pazar aile boyu bisiklet gezisi yaptık. Sancaktepeliler belki de ilçede ilk kez küçük çocuğunu portbagaj üstü koltuğa yerleştirmiş bir anne, bir baba ve büyük çocuğumuz olmak üzere üç bisikletliyi arka arkaya sürerken gördüler. Bilemiyorum, bakışlardan öyle hissettim.

Ve evet, yaklaşık 300 metrelik "mavi boyadan ibaret" bisiklet yolunda, oranın ne yolu olduğundan haberi dahi olmayan insanlar vardı. Neden? Çünkü kimse kullanmıyor. Yahu gelin şu farkındalık gezilerini biraz da şu iç ve uç bölgelerde yapın. Millette biraz göz alışkanlığı yerleşsin.
 
Konuyu hortlatalım.

Çok güzel fikir alışverişleri olmuş, eleştiriler/özeleştiriler yapılmış, alternatifler irdelenmiş. Elinize sağlık. Şu 3 sayfayı Türkiye üzerindeki (bu konuyla ilgili) belediye çalışanları okusa elle tutulur gelişmeler görülebilir fakat belediyelerdeki çalışanların çoğunluğunun ne kadar vizyonsuz olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilgisayarda tavla, okey, Facebook varken ne gerek var araştırmaya...

Kaldı ki, bir mucize olsa ve buralarda Norveç'teki en verimli bisiklet yolunu birebir yapsalar araba yoluyla bisiklet yolu arasına Çin Seddi örülmediği sürece o araç o yola yine girer, park eder; yaya yürür, köpeğini gezdirir, piknik yapar.

Yolda bisiklet yolu olsun ya da olmasın sorun toplum bilinci. Toplum bilincinin ise Türkiye'deki en etkili ve kolay çözümü (milyonlarca insan televizyon ekranlarına kilitlendiği için) kamu spotu.

Haberlerden/dizilerden önce ve sonra kanalların çoğunluğunda bu konu sürekli ve yaratıcı bir şekilde çarpıcı bir görselle gündeme getirilirse bu konuda zamanla çok güzel ilerleme olur.

Sonuçta, kim ne derse desin Türkiye'de bisiklete binenler bir azınlık ve bisikletle alâkası olmayan insanlar çoğunluk. Bu çoğunluk bizim dertlerimizi tahmin edemeyeceği, düşünemeyeceği için bunu ancak bu şekilde gözlerine sokmaktan başka bir çare kalmıyor.

Tabii bu bizim topraklarda yine de kendi başına yeterli olmayabilir. Bunu destekleyecek bir ceza sistemi de gerekebilir. Yukarıda bahsedildiği gibi caydırıcı olmasa da olur; yeter ki tutarlılık olsun. Yani, polis üşenmeyip, bisiklet yoluna giren/park eden herkese istisnasız park ihlali vs gibi bir kuraldan takır takır ceza yazabilmeli; kimsenin gözünün yaşına bakmamalı.


Okumaktan sıkılmadıysanız 3 küçük somut örnek:

1- Artık son çare olarak Samsun'daki bisiklet yoluyla araba yolunun bir kısmını ayırmak için sabit, çelik dubalar konuldu. Gözlerimize inanamadık; acayip sevindik. Başlarda, bu dubaların bazılarının ezilip büzüldüğünü, bir süre sonra bazılarının söküldüğünü, son zamanlarda ise tamamına yakınının kaybolduğunu gördük. Masrafa ve yamyamlıktan dolayı israfa bakar mısınız? Ya Çin Seddi ya kamu spotu şart.

2- Bilenler bilir Formula 1 pistinin oralar 3 şeritli ve genelde boş yol. Orada dahi yol bomboşken ve güvenlik şeridinde gidiyorken kasten gaz verip yanımdan silme geçenleri gördüm. Bisiklet yolu olsa ne fark eder...

3- Tarragona - Barcelona arasındaki sahil yolunun bir kısmı (aynı Uçmakdere gibi) tek şerit yol ve tırmanışlı ve bisiklet yolu yok. Tırmanışta yavaş bir şekilde arkamdan hiçbir şekilde korna basmadan 15 dakika boyunca gelen arabalar/kamyonlar bir düzlükte fırsat bulunca her zamanki gibi benimle aralarında yaklaşık 1.5 metre boşluk bırakıp geçtiler. Saydım, 17-18 araç geçti. Tek korna yok. Tek sözlü taciz yok. Bisiklet yolu da yok. Çünkü o insanlar bisikletçi olmasa da toplum bilinçleri var.


En sona da çözüm olarak şunu önereyim: Hiçbirimizin kamu spotu yaptırıp kanallarda yayınlatacak maddi gücü olmadığı için ilgili kurumlara bu talebimizi ısrarla iletmeliyiz. Hatta sadece kurumlara bel bağlamayıp daha sık, daha uzun, daha görünür, daha kalabalık sürekli bisiklete binmeliyiz ve biz de buradayız diyip daha fazla eşi dostu bisiklete teşvik edip sayımızı artırmalıyız.

Daha fazla ölümlü kaza haberi duymamak dileğiyle...
 
@sccetin Konuyu açtıktan sonra bezdim, baya zaman olmuş :) Bizde hayatın her yanında var bu. Düzgün işleyen bir şeyin asıl sebebini eşya sanıyoruz.

Avrupa'da şu var, avrupa'da bu var, Amsterdam'da herkes bisiklete biniyor falan. E orada bisiklet yolu yokken de biniyorlarmış, zamanla ihtiyaç haline gelince belli başlı yerlere bisiklet yolu yapmışlar. Bizde markete arabayla gidiyor herkes. Herkesin ağzında 'bisiklet yolu yok, olsa bineriz' lafı var. O yüzden sağa sola, bisikletle alakasız kişiler tarafından yapılmış bisikletle alakasız yollar koyuyorlar. Vatandaş onu da görünce 'e bu bisiklet yolu kötü, iyisi olsa bineriz' diyor. Hadi iyisi yapıldı 'bu bisiklet yolu kısa, uzunu olsa bineriz' diyor. Orda bisiklet yolu olmasının ve düzgün işlemesinin sebebi, 'birinin bir gün oturup bisiklet yolu yapmaya karar vermesi' değil halkın bisikleti benimsemesi, kullanması.

Avrupa'da yollar temizmiş. O onlar daha iyi temizlemiyor, sadece temiz tutuyor. Kaç yıllık öğretmenim, yere bir şeyler atmamayı, atıyorsan da toplamayı öğretemedim. Sonra veli geliyor, e burası pis, temizlemiyorsunuz diyor. Yahu biz temizliyoruz da çocuklar kirletiyor işte. Evinde yere ufak bir şey dökülse kıyamet kopar, ama okulda yiyip hop yere atıyor. Sıkıntı sistem değil, sıkıntı insan. Kaç yıldır nöbetçi olduğum yerlerde yerde ıvır zıvır çöp varsa toplarım. Kırk yılda bir belki bir öğrenci çıkar aynısını yapan. Ama birisi çöp atsın, hop öteki de aynısını yapar. "Hocam ama bilmem kim de atıyor". Demez ki "hocam siz bahçede çöp topluyorsunuz, ben de toplayayım".

Birisi bisiklete biniyorsa, binebiliyorsa sen de bin. Talep yarat. Sen bisikleti sahilde gezmeye kullanıyorsun, sonra akşam "Mahmutbey'de trafikte kaldım" diye veryansın ediyorsun. Sen de trafiğe talep yaratmıyorsun ki. Amsterdam'dan şu an kaldır bisiklet yolunu, araç yolları felç olur. İstanbul'da yarın bisiklet yolunu kapatsalar burda bizim bile haberimiz olmaz. Sen sorun yaratacaksın ki çözsünler.
 
Ülkemiz imar projeleri boş bulunan her arsaya rezidans dikmek üzerine kurulu olduğu için ne yazık ki bu bisiklet yollarını hayata geçirecek alan yok. Araçlarla birlikte sürmek zorunda kalacağız her halükarda.
Araçlar saygı duymayı öğrenecek kısacası.
 
Bisiklet yolunda hiçbir can güvenliğin yok. Karşıdan önüne bakmadan abuk subuk sürerek gelenler mi ararsın yolda yürüyüp uyarınca diklenenler mi. Bir kere bisikletten düştüm o da burada önüne çıkanlar yüzünden. Yoldan gitmek daha güvenli benim için. Bugün karşıdan ters şeritten üzerime gelen ve sürerken arkasına bakan biri az daha çarpıyordu bana. Uyardım, demediğini bırakmadı. Hem ters şeritten geliyor hem önüne bakmıyor. Yolda taksiciler bile bu adamlarda daha saygılı.
 
Oturmuş bir kültürde kullanışlı, gerekli, güvenli. Lakin bizim kültürümüzde bisiklet sporu tam olarak oturmamıştır. Çocuk eğlencesi veya yarışçıların havalı hareketleri olarak kaldığı için oturmasıda baya zaman alacaktır.
 
Ülkemizde gerekli iyi güzel de yapmaları da bizi zor duruma sokuyor... Bisiklet yolları düzgün bağlanmıyor ve çatallanmıyor, bisiklet yolu olan yolda otoyoldan seyredemediğimiz için saçma saçma yollardan yolumuzu uzatmamız gerekiyor ya da bisiklet yolu olduğu halde otoyolda gittiğimiz için (sanırım) kanunları deliyoruz. Orda bir araba bize geçirse... Öte yandan arabaların dibinden geçmeye korkan yayalar ölmeyi bayılmak sanmak misali bisiklet yoluna fırlıyorlar ve hem bizi hem kendilerini zor duruma sokuyorlar, kaldı ki yolu işgal etmeleri ve yol vermemeleri ayrı bir muamma. Demem odur ki bisiklet yolu bu ülkede hem olmalı hem olmamalı: olmazsa otoyolda sıkıntıdayız, olursa bisiklet yolunda... Her halükdarda bilinçsizliğin cefasını biz çekiyoruz.
 
  • Beğen
Tepkiler: Buğra C
Belediye tarafından yapılan bisiklet yolları beton zemin üzerine mavi kaygan bir boya yağmur yağınca buz pisti gibi oluyor..bu kadar kaygan bir yol ben baska görmedim Yayalar için vazgeçilmez bir yoldur.. Pekte bir işe yaradığını düşünmüyorum . Normal karyolalarının en sağını çizgiyle bisiklet için ayrılabilir. Araç şoförlerinin trafikte bisiklet kullanıcılarının da olduğu bilinci olmalı. İngilterede bir bisiklet kamerasında vidyo izliyordum beledeiye otobusü durakları solda oldugu için sola yanaşmış yolcusunu almış sağa sinyal verirken bizim bisikletli sağından geçiyor aynı anda otobuste hareket ediyor ama adam bisikleti görünce geçmesine müsade ediyor. ? Bizim belediye otobusu olsa çoktan asfalta yapıştırmıştı.. Bu birazda kültür seviyesi ile ilgli
 
Geri