Bisikletçiyi bisikletçiliğinden bezdiren vatandaş manzaraları

@Çınar Daş

öyle Çınar'cım... yavaş yavaş değişecekler söylendiği gibi .. söyleyeni unuttum affola

@pınar kacakkiz

Çok mantıklı karar Pınar

arakada heybeler var aaaaaaaa yarışçıya bak sürekli dedikleri
nerden geliyorsunuz
bisikleti kaça aldın şu para çüş araba alırım onla ben
sizde hiç akıl yokmu
bence bianchi var bunlar aon basar
geçen günde biri bi de bizi gördü başladı anlatmaya bi bisiklet gördüm 2 kg dedi bisanmış üstelik
daha bir sürü var şuan aklıma gelmiyor

@Çınar Daş

Denk gelmemesinden yanayım kavga çıkartırım

ingiliz anahtarıyla dolaşalım laf söyleyene sallarız

Ankara Türkiyenin başkenti ama bence hiç gelişmemiş biyer insanları olsun yerleşim yeri olsun boş biyer eskişehir konya kayseri buralarda bisiklet sürenlere bence kimse aa kask takmış demiyodur yada laf atmıyordur (istisnalar olabilir istanbuldada maltepeden sonra kartal pendik taraflarında felaket şekilde var böyle salak insanlar ama bostancıdan sonra kask takmayan bulamazsınız gibi birşey o yüzden sallayın gitsin gülün sadece

geçen gece 11 de arkadaşa gidiyorum tinercinin biri atladı önüme sahilde bizide yukarı bırak dedi güldüm geçtim arkamdan bağırıyo 2 kişiler ne diyeyim ben onlara dursam bişey desem bıçak vardır boşuna sakatlık olacak zaten kafası güzel bitane vursan bidaha yerden kalkamaz ama boş hepsi takma kafana

Seni tebrik ederim Çınar Daş. Oldukça önemli bir konudan bahsetmişsin. Bu konular bu şekilde sık sık gündeme gelmeli ki insanlar doğrunun ne olduğunu anlasınlar. Fakat burada konuşulanlar sadece bu forumda kalıyor. Forumdan hiç kimse size böyle birşey söylemez de zaten. İşte başka yollar ile bu gibi konuları halka açmalıyız.. Açmalıyız ki böyle durumlarla daha az karşılaşılsın..

@r321

teşekkürler dostum ama tebrik edilecek birşey değil bu hepmizin ortak sorunu

Bisiklet insanlar için çocuk oyuncağı bilindiği için kimsenin umrunda değil.. herkez arabadan ve (tv) den kafasını kaldırıp bakmadığı için aklımızda karı kızda olduğu için normal görün.. Bana küfür edenler bile oldu ama hepsi acıncak halde yazık..

Bisikletle belli bir tempoda giderken bir taksinin yanıma yanaşıp "taksi lazımmı abi ?" dedikten sonra bir kahkahayla gerizekalı ya tipe bak demesi.

Yine bir turdan dönerken çocukların otostop çekmesi gerçektende acı verici bir durum.

@Oğuz Kara

Ne tip insanlar var! Bakalım daha nasıl kişilerle karşılaşacağız..

Bütün konuyu okudum, öncelikle bir tavsiye; Söylemeyin bisikletinizin fiyatını.

Ben mesela Türkiye'deyken soran ve bu işten anlamadığını bildiğim hiç kimseye 300-400 Lira'dan çok fiyat vermedim. Ne gerek var, karbon gidonu görse anlayacak mı? Yoo...

Kıyafet konusunda, orman antrenmanlarım hariç hemen her seferinde taytın üzerine istemeyerek de olsa ince bir deniz şortu giyiyordum. Almanya'ya geldiğimden beri öyle bir derdim kalmadı. Antrenman'ın ardından taytla markete girip gayet de SPD ayakkabılarla, hatta bazen dağınık saçım yüzünden kafamda kaskla alışveriş yapabiliyorum. Burada da insanlar bakmıyorlar mı? Kesinlikle bakıyorlar, ama yargılamıyorlar. Yoksa onlara da enteresan geliyor 20li yaşlarda bir gencin tam takım bisiklet kıyafeti ve takır tukur ses çıkartan ayakkabılarla ortalıkta dolaşıyor olması ve kesinlikle hoşlarına gidiyor, eğer ki sporla ilgileniyorsanız bir şekilde kesinlikle takdir topluyorsunuz toplum içinde.

Ancak laf atma ve yol güvenliği konusunda burada ne kadar rahat ettiğimi anlatsam kelimeler yetmez. Örneğin benim yaşadığım yerde trafik lambalarında tutunmak için yerler var, ayağınızı yere koymayın diye. Siz bisikletle geldiğinizde o sırada lambanın yanında birisi varsa çekilip genelde yol veriyorlar, siz, size ait olan yere tutunun diye.

Enteresan olan, bir kaç hafta evvel ormanda sürüş yaparken 2 arkadaş, yolu kapatmışız farketmeden. Arkamızda da at binen 2 bayan vardı, yolun bitiminde bize yetişip "Yolun en azından bi tarafını bize bırakırsanız biz de galop atabiliriz" dediler, o enteresandı. Hiç karşılaşmadığım birşeydi daha evvel. Biraz mahçup bir şekilde özür dileyerek açtık yolu, ayıp oldu ama hiç aklıma gelmemişti ormanda atlılarla karşılaşacağım. Artık onlara da alıştım .

Onun dışında, mesela burada heryerde bisiklet yolları var ama, bisikletinizi kesinlikle sokamadığınız yerlerde var, daha doğrusu sürmenin yasak olduğu ve cezası 10 €. Ayrıca görünebilirliğiniz çok önemli, bisikletin ön ve arkasında birer ışık ve birer kedi gözü, aynı zamanda jantlarda kedi gözü bulundurmak kanuni olarak mecburi ve cezası var. Tek istisnası spor-yarış amaçlı bisikletler. Bu tip bisikletlerde o ekipmanı bulundurmak zorunda değilsiniz, ancak hava karardıktan sonra artık o bisiklete binemezsiniz veya kıyafetinizle görünürlülüğünüzü sağlamış olmanız gerekiyor.

He bir de yolda gördüğünüz diğer bisikletlileri selamlamazsanız, size çok kötü bakıyorlar .

Eh ne diyelim, darısı başımıza...

@HaliliOzturk

Bilgileriniz için teşekkürler. İnşallah bizim ülkemiz de kısa zamanda bu konuma gelir..

@HaliliOzturk

Gerçekten okurken ne kadar heyecanlandım , acaba bu seviyeye gelecekmiyiz merak ediyorum doğrusu.

neden bu kadar çok insanları kaale alıyorsunuz ki. belki şu anda söylediklerim insanları sınıflandırmak falan olucak ancak bunu yapmakta bence doğru. sizlere laf atan küfür eden insanlar genelde az eğitim görmüş, çapulcu, gariban, hayattan bütün beklentisini kesmiş insan türüdür. her meslek kutsaldır ve bunu bir mesleğe yığmakta doğru değil biliyorum ancak allahın taksi şoförü işte nabarsın. yada dolmuş şoförü. adama sorsan üniversite demiycek sana ilk okul 5 e kadar okumuş adam. yani kafaya fazla takmayın. kavgaya falan da gerek yok. bir gülücük her şeye yeter diye düşünüyorum.

Önemli ve çok önce söylenmiş olması gereken laflar yazılmış, çizilmiş bu başlıkta. Bisiklet ve bisikletçilik bu ülkenin büyük çoğunluğu tarafından "salak mısın la araba varken dolmuş varken" seviyesindedir ki bunu zaten hepimiz biliyoruz. Bu, genel bir medeniyet seviyesi ile ilgili olmasının yanısıra bisikletin çocuk oyuncağı olarak görülmesinden de ortaya çıkıyor. Bu zamanla değişecek bir şey. Ancak bu zaman periyodu içerisinde de ben ne şahsımın, ne de bir başka bisikletçi dostumun kişisel tacize uğramasını anlayışla karşılayamam. Kasdettiğim şey elbette buna neden olan az evrimleşmişlerin seviyesine inip her zaman fiziki şiddete başvurmak değil ama "eh memleketimiz de böyle ne yapalım dayanacağız" demek çözüm değil. Elbette bu tacizin seviyesi ile de ilgili. Ahmak insan elbette bisikletin görüntüsü, fiyatı, vesairesi hakkında ahmaklığının hakkını veren yorumlarda bulunacaktır ancak, taciz eşyaya değil bireye yapıldığı zaman tepki göstermek gerekiyor. Bu başlıkta bisiklet kullanıcısı bir bayan yaşadığı kimi sıkıntılardan bahsetmiş kısaca. Bunları örneğin, susup kabul etmek asla işe yaramayacak. Zira, ne ben ne de buradaki pek çok insan birkaç insan makyajlı kuduz köpeğin uğruna bisiklet sevgisinden vazgeçmeyecektir. Tepkiyi masaya vurmak gerekiyor.

Bir ikinci olarak Ankara hakkında birkaç laf etmek istiyorum. Üniversite sebebiyle yaklaşık bir yıldır Ankara'da yaşıyorum ve itiraf etmek zorundayım ki bazı yerleşim yerlerini atınca Ankara rezalet bir durumda hem sosyal hem de altyapı olarak. Bu yüzden '21. YY Ankara'sı' lafını okuduğumda açıkçası güldüm. Ankara dediğimiz şehrin çoğunlukla çevre illerden göçen insanlardan oluştuğu biliniyor. Esasında Ankara'nın sosyolojik yapısını anlamak için yalnızca Anakent Belediyesi'ne bakmak yeterli. Sonuçta Ankara Büyük Şehir Belediye başkanı olan muhteşem dürüstlükteki ve çalışkanlıktaki adamı öyle ya da böyle bu şehir seçiyor. Bir keresine, biraz da haddimi aşarak, Ankara hakkında 'memleketin apaçi üretim merkezi' demiştim. Şimdi bu, aşırı bir genelleme olmakla beraber tamamen de yanlış değil. Bisiklet sürmek ise bu şehirde apayrı zor. Hem şehrin ortasından, nasılsa ve nedense, resmen iki adet otoban geçiyor (örneğin ben okulumdan çıkıp Eskişehir Yolu'nda pedal basmaya korkarım), hem Ankara'lıların epey enterasan araç kullanma şekilleri var (kısaca kullanamıyorlar), hem de şehrin yolları ne yayalara ne de bisikletçilere sefalet çektirmekten başka bir işe yaramıyor. Memleketim Antalya ile karşılaştırdığımda hem çok ciddi bir fark hem de çok fena bir benzerlik görüyorum. Antalya'da bir biçimde bisiklet kullanmak daha kolay, yine de zor, ama nispeten kolay. Hatta yeri gelmişten şunu da belirtmiş olayım. Esasında Antalya'da 2009 seçiminden sonra ciddi bir bisiklet yolu projesi vardı yeni başkanın kafasında ancak anakent ve alt belediyeler arasındaki korkunç bir rant kavgası ve Antalya'nın eski yönetimden kalan devasa borcu yüzünden gerçekleştirilemedi. Tepeden tabana bisiklete bakışın benzer olmasıyla çok ilgilidir bu. Ancak iki şehirde de, ve gördüğüm diğer şehirlerde de, geçerli olan bir benzerlik var ki bu bence bırakın bütün laf atma olayların diğer her şeyden daha kötü. Türkiye'de araç kullanan insanlar çok afedersiniz ama kasap gibi sürüyorlar. Yayalar, bisikletliler, motorlular ve hatta trafik kurallarına göre giden arabalar bu ülkenin yollarında sıkıntı çekiyor. Araç kullanıcıların bu sorumsuzluğu en büyük sorunumuzdur. Laflar can sıkar uçar gider ama fiziki hasarlar çok daha ciddidir ve hepinizin bildiği gibi daha çok yakın zamanda Ankara'da bir bisiketçiyi kaybettik kullandığı aracı "işte gaz var basıyosun" diye anlayan bir davar yüzünden.

Çok fazla sorun var bu ülkede bisiklet kullanan insanlar için, özellikle de çok sayıda insan arabalarıyla alışveriş merkezlerine gitsin yeter tadındaki "megakent" ciklerimizde. Ben şahsen üniversite kampüsü dışında Ankara'da başka bir yerde bisiklet kullanmam. Laf atmalar mahalleden mahalleye değişir Ankara'da çok, Antalya'da daha azdı ama Antalya'nın da belli semtlerinde çok, Ankara'nın bulunduğum semtinde (Bilkent) sıfıra yakın. Ancak esas sorun bu ülkede trafiğin olduğu her şehir ve her sokakta.

Halil insan heycanlanıyor okurken inşallah bizlerde bu seviyeye geliriz okuduğum fotograflardan ve videolardan gördüğüm kadarıyla model olarak alıncak ülkerin başında geliyor Almanya

@Deniz Kargılı

------------------
Ellerine sağlık.Bende ankaralıyım ve Özellikle Ankara konusunda ki hislerime tercüman olmuşsun.Ekleyecek bir şeyim yok, güzel dile getirmişsin :in:

@HaliliOzturk

Az kaldı , 60-70 yıl sona bizde o seviyede olcaz inşalla.....
Hakkaten imrendim.

@murat yayla


Bir yaya, ışıklarda durduğum sırada "helal olsun, motorcular bile takmazken sen kask takıyorsun" demişti. Bana bu desteği versinler, yani saygı göstersinler, ben de onlara iki katını göstereyim... Ama aksini yaptıkları taktirde yol veresim bile gelmiyor. Yine de veriyorum, belki kendi utanır diye, ancak içimden gelmeden...

Şimdilik, sürerken laf atana gülüp geçmekten yani kaale almamaktan başka yaptığım yok. Olur da bir yerde durunca birileri başıma toplandıysa ve acelem yoksa, düzgünce anlatıyorum niye bu ekipmanlarla sürdüğümü. 10 kişiden belki biri anlamayacak kadar kafasız oluyor. İnşallah onlar da bir gün akıl-fikir sahibi olurlar. Ve inanıyorum ki bu şekilde bizle dalga geçenleri sayısı, biz neyin ne olduğunu anlattıkça azalıyor.