ankara yaşamkent te oturuyorum. yaş 44 oldu galiba . bisiklete binerken tayt üstüne şort , gözde gözlük, elde eldiven ayaktada spd oluyor. turdan sonra mahallenin tek alışveriş yeri olan markete girip evin ihtiyaçlarını ( fazla olmamak şartı ile daha çok acil olan bişey varsa ) alıyorum. saç baş dağılmış , terli , kısaca bisikletçi olarak . artık yadırgayan yok yada ben hissetmiyorum. özellikle akşamları turluyorsam mahllede yürüyüş yapanlara selam veriyorum. karşılıklı selamlaşmalar başladı. ilk zamanlar çekiniyorlardı kafada kask olan biri yanlarından geçerken. sonuç olarak insanlar yeni gördükleri şeylere tepki veriyor . bir süre sonra alışıyorlar. bu konuda özellikle perşembe akşamı bisikletçileri gibi gurup tur organizasyonları daha etkili oluyor.