Herkese merhaba şehir-tur bisikletim başka şehirde olduğu için katlanır bisikletim ile tur olur mu dedim ve pazartesi yola çıktım.Bir kaç önceki mesajda da uzun yol yaptığımı söylemiştim fakat yüküm 7-8 kg anca vardı.Şimdi ise kamp atmalı 13 kg ye varan yük ile yola çıktım.Bisikleti katlayıp dolmuşa koydum ve 2 saatlik yolculuk sonucu İzmir otogara vardım. Otogardan Halkapınar metro istasyonuna kadar 4 km sürdüm ve metroya bindim.İzmir metro 9.30-11 arası bisiklet alıyor. Son durak olan F.Altayda indim ve hemen ilerisindeki Decathlona bir kaç ihtiyacım için uğradım.Alışveriş merkezine,decathlonun içine ve hatta köfteci Yusuf'un içine dahi bisikletle girdim
. Herkes çok iyimserdi ,izin verdiler hep.
Yetişmem gereken yer olduğu için ve geldiğim vakit de geçe kaldığından 2 gibi burdan ayrıldım ve Urlaya doğru yola devam ettim. Böyle bir zorunluluğum olmasaydı kesinlikle sıcakta sürmezdim tabi ki. Su ve soda içmeye dikkat ederek yola devam ettim.
Güzelbahçenin girişinde solda ATK bisiklet mağazası diye bir yer gördüm ve dışarıda masaları vardı rica ettim oturmak için 2 çalışan vardı beni içeri davet ettiler ve su verdiler. Sebilden su içtim ve muhabbet ettik ,serin bir ortam da çok iyi gelmişti. Buradalarsa eğer çok teşekkürler tekrardan. Ordan tekrar yoluma devam ettim ,yoğun saatler olduğu için merkezden çıkmam çok zorladı ,zaman zaman sahil tarafından yavaşça gittim. Yüküm olduğu için ve ara sıra rüzgar yediğim için ortalama hızım 9-12 arasında seyrediyordu. Toplam 3 saatin sonunda Urlaya tanıdığımızın yanına varmıştım. Bisikleti arabasına koyduk ve Demircili adlı koya geldik. Orda bana güzel bir yer ayarladı kamp atabilmem için.Hemen Adacığın karşısıydı.
İlk geceki dolunay:
Ertesi gün karşıdaki adacığı keşfe çıktım orda da kamp atıldığını biliyordum.Bulunduğum yerden 2.5 km uzaklıktaydı ve yol acayip kötü,taşlı ve topraklıydı.
Ertesi günü dönüş günümdü ve Urladan Demirciliye gelirken arabayla geldiğimiz yolu bisiklet ile dönücektim. Yol ormanın içinden geçiyor köy yolu ,Urlaya 20 km uzaklıkta ve şerit yer yer 1.5 şeride kadar düşüyordu.O yüzden kalabalığa kalmamak adına 5.30 da uyandım ve kahvaltımı yapıp eşyaları hazırladıktan sonra 6.30 da yola koyuldum.Kamp yerinden çıkar çıkmaz sağlı sollu köpek çevirmesine maruz kaldım 5 köpek tarafından ,iyi ki Sonik köpek kovucuyu almışım bana yaklaşmalarını engelleyerek yoluma devam ettim.
Yol çok sakindi ve acayip güzel manzarası vardı ,çok hoşuma gitti,her yer çiçek,çam kokuyordu.
Tekrardan metroya binmem gerektiği için acele ediyordum ve 11 gibi Balçovaya varmıştım .Metroya bindikten sonra tekrar Halkapınarda inip otogara sürdüm ve dolmuşa binerek evime vardım .Normalde rotam çok farklıydı ve arkadaşımla yapacaktık fakat son anda onun gelme durumu iptal oldu ve benim de yapmam gereken işler çıkınca kısa kestim yine de çok güzel bir deneyimdi.
Katlanır ile tur yapılıyor evet fakat şöyle bir sıkıntı var hızınızı çok fazla kesiyor yüklü olunca .Ayrıca psikolojik olarak hem artısı hem eksisi var çünkü yorulduğunuzda katlar bir arabaya biner giderim moduna giriyorsunuz artısı ve eksisi bu .
Tur sonunda arka lastiğimin yan yüzeylerinde hafif çizikler pürtükler farkettim ya yükten oldu ,ya da adacığın taşlı yollarından emin değilim .Sıkıntı çıkarır mı onu da bilmiyorum bilen varsa sevinirim.
Dönüş yolunda bir sürü bisikletli ile karşılaştım ve selamlaştık ,bu da dönüş istatistiklerim.