Sizli bizli saygı çerçevesinde konuşmaya mı geçtik şimdi? Peki öyle devam edelim.
Epey Google araştırması yapıp copy paste bilgiler iletmişsiniz, sorularım sayesinde olmayı planladığınız aşı ile ilgili epey bilgi de edinmişsiniz. Ama haliyle sorulara pek de yanıt olmamış. "Sen ya da başkası prospektüsüne bakmadan ilaç kullanıyorsa bunun aşı olmak istemeyenlerle ilgisi ne?" sorusuna da bir cevap gelememiş.
1. İçerik derken, içerdiği kimyasalların ne olduğu, başka nelerde kullanıldığı ve vücuda ne zararları olduğu? Bunları da artık bir sonraki postta Google larsınız.
2. FDA in testler tamamlanmadan acil kullanım onayı verdiğini siz de teyid etmişsiniz teşekkürler. Bilgi için verilen bütün kaynaklar da ya Kanada vb devlet kurumları ya da baş şüpheli CDC. Bir önceki, CDC ye ve Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) bu konuda dava açıldığı ile ilgili yazımı da sanırım okumadınız. Ama yok o da komple teorisidir, aslında öyle bir dava yoktur değil mi?
3. Aşının aşamaları ile ilgili görseller paylaşmışsınız, ama bu aşamalar arasında diğer ilaçlarla etkileşim, toksik, genotoksik, karsinojenez çalışmalarının olduğundan bahsetmemişsiniz ve bu bilgilerin kopyala yapıştır bilgiler olduğunu farketmeden teyid etmişsiniz. "Onay sonrasi devam edecek çalışmaların sonuçlarının erkene çekilmesi(?)" gibi anlamsız argümanlar sunmuşsunuz. Erken onay demişken, ilaç firmaları ve FDA arasındaki daha önceki erken onay alınmış ama sonra toplatılmış ilaçları ve bunlara benzer skandalları, bu yüzden tazminat/ceza ödeyen ilaç şirketlerini de araştırabilirsiniz. Bu firmalardan bir tanesi tanıdık da gelebilir. Bakınız komplo teorisi:
Linkhttps://www.bbc.com/turkce/haberler/2009/09/090903_pfizer
Linkhttps://tr.euronews.com/2020/12/06/koronavirus-as-s-gelistiren-pfizer-firmas-n-n-nijerya-dan-abd-ye-kar-st-g-skandallar-neler
4. Ben soruda komple teorilerinden falan bahsetmedim. Her ne kadar siz konuyu oraya çekmeye çalışsanız da adam nasıl ölmüş ilgi alanım değil. Adamın "PCR ile hastalik tespit edilemez" diye bir beyani yok demişsiniz. Konferans HIV ile ilgili evet, ama adam açıkça "It does not tell you that you're sick" diyor. Öyle dememiş de bunu demiş aslında bunu demek istemiş gibi evirip çevirmeye gerek yok, açın videoyu izleyin. Ben hatta onu değil başka bir video daha paylaşayım izlersiniz. Linkttps://www.youtube.com/watch?v=UQIeA3EeuVM&ab_channel=NotofManNotofMan
Sonuç olarak bu bilgilere daha önce sahip olmadığınız, sorularım üzerine araştırma yapıp sayfalarca yanıt yazdığınız çok belli. Kısa ve özet, nokta atışı bilgiler olsaydı bunların daha önceden bildiğiniz şeyler olduğu konusunda daha inandırıcı olabilirdiniz. Gerçekten bilen bir kişi böyle yapardı. Kimin hokkabaz olduğu ortaya çıktı. Takke düştü kel göründü. Bunun üzerine ne yazarsanız yazın artık inandırıcı olmaktan çok uzak olacaktır.
Ben size hic "sen" demedim ki simdi sizli bizli olduk diyorsunuz. Yazinizin geneline vurmus olan hezeyan daha burda kendini gostermis. Sen diye konusan sizsiniz; benim icin de mahsuru yok.
Konulara gelirsek:
1. Google yapmaya gerek yok, biyokimyanin temel prensiplerini bilmek yeterli. Icerikteki maddelerin bir cok baska kullanim yeri olabilir. Meslegim itibariyla bunlarin bir cogunun ilac endustrisinde kullanilan sentetik kimyasallar oldugunu soyleyebilirim. Ilac endustrisinde zararli-zehirli madde yoktur, doz vardir. Iyilestirsin diye aldiginiz bir ilac, az alirsaniz etki etmez, cok alirsaniz icerigindeki maddeler sebebiyle size zarar verir öldürür. Ornegin aşının icindekilerinde gördüğünüz sodyum klorur, muthis zehirli ve zararli bir maddedir. Ha, bir de bu bildiginiz "sofra tuzu"dur
O yuzden "hangileri zararli" gibi bir soruyu ancak konuyu carpitmak icin sorabilirsiniz.
2. FDA'nin (ve EMA'nin ve tum diger spesifik ulke saglik birimlerinin; hoş size ülke beğendiremiyoruz, ABD verdik beğenmediniz, Kanada'yı beğenmediniz, AB beğenmediniz, var mı referans almak istediğiniz ülke?) ön onay verdigi bilinmeyen bir sey degil ki. Faz 3 klinik test asamasini tamamlayan ve ulkelerin-bolgelerin ilac onam kurumlari tarafindan bilimsel olarak onaylanan her asiya-ilaca acil kullanim onayi verilebilir. Gorsellerde de acil kullanim onayinin normal onaydan nasil farkli oldugunu acikca gosterebildim saniyorum. Bir diger bariz carpitmaniz ise su: "TESTLER TAMAMLANMADAN"
Hayir klinik tüm testler tamamlandi. Tamamlanmayan, daha doğrusu normal aşılardan daha az yapılan şey, bilimsel onay sonrası izleme/araştırma çalışmaları. (örneğin bugün bir çok mevcutta kullandığımız ilaç için de bu çalışmalar hala devam ediyor. Örneğin bir çok ilacın atıyorum hamileler üzerindeki yan etkileri ile ilgili müspet bir çalışma mevcut değil. Buna rağmen doktorlar gerek gördüklerinde bu ilaçları fayda zarar durumuna göre hastalara yazabiliyorlar.)
Test dediginiz sey 3 asamadan olusan klinik test fazlaridir. Gonulluler katilir, sonuclari izlenir. Bu 3 klinik test asamasini gerceklestirmeyen hic bir asiya "acil kullanim onayi" dahi verilmez. "Diğer ilaçlarla etkileşim, toksik, genotoksik, karsinojenez" gibi olasi endikasyon sebeplerin hepsine bu 3 fazda da bakilir. Burada tek fark bu 3 fazin sonuclarinin bilimsel degerlendirme ve onayina istinaden; onay sonrasi arastirmalar asamasi (bunu tabiri ben demiyorum, study after authorizations bir asamanin ismi) normal bir asi surecine gore covid19 için daha kisa tutuluyor. Ki bu da zaten normal asilarda da onaydan sonra bile devam eden bir surec. "Tesler tamamlanmadı" iddiasi en masumane tabirle muthis bir yaniltmaca.
Gelelim su "davalar acildi cevap vermediniz" iddianiza. Ciddiye almadığım onlarca zırvadan biri olduğu için cevap vermemiştim. Ama madem cevap isteyip dayandırdığınız şeyin ne kadar yanıltıcı ve sahte olduğunu görmek istiyorsunuz, hay hay.
Dava dediginiz sey, hukuk demokrasilerinde her bireye verilmis bir hak. Ben de simdi en yakın savcılığa gidip sizi toplum sagligina dusmanlikla, ipe sapa gelmez uyduruk bilgileri kamuya acik ortamda yaymakla ilgili dava actirabilirim. Ha, tabii ki bu sacma olur, muhtemelen de sonucu cikmaz, elbette yapmis oldugum suclama dusmus olur. VW avukati dediginiz ama hic bir yerde VW davasi ile ilgili en ufak bir ilgisi oldugu yazmayan (muhtemelen onlar da twitter hesaplarinin uydurmasi) Dr. (tip doktoru degil, hukuk doktorasi var) Reiner Fuellmich ve actigi davalar da ayni hesap. Kendisinin actigi davalar var, peki ya sonucu? Kabul edilmis mi iddiasi falan? Hüküm var mı?
Twitter'a bakarsak, evet Kanada mahkemeleri kabul etmis, hukumete karsi dava acmis hatta falan, degil mi?
Oyle mi gercekten?
Aaaa.. Kanada mahkemeleri konuyu sallamamis
. Dava konusu lokal mahkemeye sunulmus, bir ust mahkemede gorusulmemis bile.
(link)
(link)
(link)
Neyse..
Kendisi ve uyduruk suclamalari ile ilgil palavralara dayanamayıp şöyle detaylı çalışma yapmış kurumlar da mevcut:
(link)
Yani bir daha ki sefere hokkabazların açtıkları dandik davalar ile değil, ciddi argümanlarla gelmenizi rica edeceğim. Sonra niye cevap vermediniz olmasın.
3. Vermis oldugunuz iki tane link icin tesekkurler. Cunku tam da olan ve olmadigini iddia ettiginiz seyi ornekliyor. Bu iki linkte
erken onay alinmis ilaclardan falan bahsetmiyor, tam aksine "başka" bir hastalik icin onay almis ilaclarin, bambaşka belirli bir hastalığa karsi fayda-zararlari klinik testlerle (yani faz 1-2-3 seklinde olusan ve devam eden surec) kanitlanmadan ve erken onay bile alinmadan kullanimi ile ilgili ceza verilmis. Yani sizin anlayacaginiz dille Y hastaligi icin gelistirilmis X ilacini, Z hastaligi icin fakir Afrika ulkelerinde insanlarin haberi olmadan -muhtemelen faz 1-2-3 bilimsel arastirmalari icin- herhangi bir bilimsel onay (acil kullanım onay dahi değil) olmadan kullanmislar. Ortaya cikinca da cezayi yemisler (ilac olumlu etki yaptigi halde) Yani burdaki ceza faydasi kanitlansa dahi bir ilacin baska bir hastalikla ilgili klinik (faz1-2-3) testleri yapilmadan kullanilamayacaginin cezasi. Covid19 asilari ile ayni sey degil.
Covid aşılarının hepsi faz 1-2-3 seviyelerini geçti ve bililmsel onay aldılar.
4. Tam olarak dedigi su: "It doesn't tell you that you're sick, and it doesn't tell you that the thing you ended up with really was going to hurt you or anything like that." diyor. Tum bu konu da HIV ile alakali. Cunku Mullis, HIV virusunun tespit edilmesi ile birine AIDS hastasi demenin ayni sey olmadigini savunuyor ki bu dogru.
Virus sahibi olmaniz, sizi hasta yapmaz. Bir suru insan Covid19 virusunu aldi, ama "hasta" olmadi. Semptom gosterirseniz, hasta olursunuz. (Hatirlayin bizim saglik bakanligi da uzun bir sure bu bilimsel gercekten yola cikarak rakamlari manipule ediyordu)
Vermis oldugunuz videonun basi var. Konu tamamen eskiden iyi arkadas olan Tony Faruci ile Kary Millis arasinda "HIV+ olan hasta midir, degil midir" tartismasindan ibaret. (Kary Millis, ayrica HIV virusunun tek basina AIDS hastalığına sebep olmadigini bu yuzden PCR testinin kisinin AIDS hastasi olup olmadigini kanitlayamayacagini da soyluyor)
Yani, uzun lafin kisasi. "PCR, yanlistir" demiyor.
PCR niteliksel olcum yapar, virusu tespit eder ama sizin hasta olup olmadiginizi tespit etmez diyor. Ki dogru. Enfekte olmak başka şey, hasta olmak başka. PCR ile hasta değil, virüs tespiti yapıldı. Buradan yaptiginiz yalan yanlış cikarim gene bir baska carpitma.
Son söze gelirsek;
Şimdi gelip muhtemelen gene copy paste yapmakla suçlayacaksınız. Elbette bunu yapacağım, kaynaklarını da göstereceğim. Buna bilimde (tezinizi desteklemek için kullandığınız kaynaklar) "atıf" deniyor. Metodik tartışma ve savlarınıza kanıt olarak atıf yapılır. Buyrun sizler de youtube ve twitter'dan daha saygın ve kabul görebilecek kaynaklar copy paste edin. Yapmayın diyen mi var? Tam aksine yapmanız gerekiyor zira bu konuda bir otorite değilsiniz. Dolayısıyla da iddialarınız içi boş ve kolaylık çürütülebilecek argümanlardan ibaret.
"Gerçekten bilen bir kişi böyle yapardı" demişsiniz. Burada tartıştığımız şey
kim biliyor değil. Burada tartıştığımız kimin savunduğu fikrin doğru olduğu. Ben bildiğimi iddia etmiyorum. Sizin de en az benim kadar bilmediğinizden zaten adım kadar eminim. Ancak doğruluğundan ve kesinliğinden emin olduğum kaynaklarla kendi muhakemi yaparak
neyin doğru olduğunu anlayabiliyorum. Verdiğim destekleyici kaynakları -ve savlarınzıın ne kadar işi boş olduğunu gösteren diğer kaynakları- gören herhangi asgari bir vatandaş da bunu görebilir diye tahmin ediyorum.
Dolayısıyla siz öyle sanıyorsunuz diye hokkabaz ben olmuyorum. Takke de düşüp, kel görünür mü bilmem. Çok da kötü bir şey değil kellik.