(link)
Dahon Vitesse D8 ile 5000. kilometreyi devirdigim icin, daha once Triban 500 icin de yaptigim gibi bir deneyim yazisi yazmaya karar verdim.
Oncelikle, bisikleti Ekim 2020`de Ozceylan Bisiklet`ten telefon yoluyla pesin 3.870,00-TL`ye aldim. Neden katlanir bisiklet ve neden Dahon Vitesse D8 sorularinin cevaplari ise soyle: Ilk basta, Ankara`da yaris bisikletiyle antrenman ve tur yapmaktan cekinmistim,i se bisikletle gidip gelmekten de. Kalabalik ve yollar korkutucu gelmisti Kutahya`dan sonra. Ayrica pandeminin baslangici sayilabilecek donemde bir adet interaktif trainer edinmis ve evde Zwift/Tacx programlari esliginde antrenman yapmaya cok alismistim.
Esimde Mosso Legarda vardi ancak en nihayetinde o bisiklet bir kadin bisikleti -her ne kadar pek kullanilmiyor olsa da- ve onu surekli olarak kullanamazdim, ise bisikletle gidip gelme hevesim yeniden canlanmisti ve pek hesap kitap yapmadan arada arabanin bagajina koyup tatile vb de goturebilecegim, pek yer kaplamayan bir bisiklet gerekiyor gibiydi. Ek olarak ise git-gel icin yaris bisikletini surekli olarak trainerden cikarmak, disarida kullandiktan sonra sonra yerine takmak icin de temizleme zorunlulugu da zor gelmisti. Zaten katlanirlar ilgimi cekiyordu, esim de Mosso`nun kendisine yuksek geldigini ama olasi bir katlanir bisiklette kendisini daha rahat hissedebilecegini soyleyince bir anlamda omurluk de olsun niyetiyle bir katlanir bisiklet arayisina giristim.
Secim konusunda bisikletforum`u rehber edindim, amacim butce dahilinde, piyasa bisikleti olarak tanimlanabilecek ama yine de kalite anlaminda biraz daha orta-ust diyebilecegim bir bisiklet secebilmekti. Bir sure sonra finale Dahon ve Tern markalarinin kaldigini fark ettim ve ardindan da o donemde bulabildigim yalnizca 2 D8 arasında olan Petrol mavisi ve Royal Blue renkleri icin firmayi aradim. Petrol mavisi de ucmus cok kisa bir sure once, ben de zaman harcamadan Royal Blue olanini siparis ettim. Zaten cok acayip bir donemdi diye dusunuyorum cunku bisikleti aldiktan sonra uzun sure herhangi bir D8 gormedim stoklarda ve bu birkac ay devam etti(belki gozden de kacirmisimdir) ve %50 zamla yeniden piyasa girisi oldu. Bugün ise benim ulaşamayacağım bir fiyatta... Gerci hangi urun boyle degil ki uzun suredir.
Bisikletin kurulumunu Anka Bike`a yaptirdim. Garanti suresi icerisindeki 4 bakimin ucunu Anka Bike`a yaptirdim bu arada, bakim basina 50,00-TL`ye hallettiler rutin bakimlari. Dorduncu bakim icin zaman yetmedi, Ankara`dan tasindim. Garanti biteli 1 ay oldu bu arada.
Bisikletten genel bahsetmek gerekirse: 8 vites, Altus aktarici, isimsiz aynakol, sele, jant ve frenler. Dis lastikler Schwalbe Road Cruiser Greenguard modeli.
Ankara`daki ise git-gel guzergahim genel itibariyle Isci Bloklari Mah.-Kizilay yonu idi. Git-gel toplam ortalama 16 km olan güzergahın gidiş yönü ortalama 25 metre tirmanis, cogunlugu inis iken donusü ortalama 150 metre tirmanisli, pek dik olmayan yokuslar barindiran bir rotaya sahip. Toplamda 261 kez ise bisikletle git-gel yapabilmisim. Kabaca 4200 kilometre yapiyor. Bu guzergahin cogunlugu asfalt, kismi olarak da beton/arnavut kaldirimi onu belirteyim. Elimden geldigince trafik kurallarina da uydum.
Viteslerden baslamak gerekirse, sportif amacli surusler disinda 8 vitesten daha fazla vitese ihtiyacim olmadi diyebilirim. Turkocagi caddesinden asagi inerken hizlandikca pedal bir sure sonra bosa donmeye basliyor ancak zaten surekli trafik isiklari daha fazla hizlanmaya pek izin vermiyor ayrica sehir icinde hiz siniri zaten saatte 30 kilometre. Donuslerde, genel itibariyle hafif ve surekli tirmanis oldugundan 3. vitesten sonrasina pek ihtiyac duymadim diyebilirim. Amacim terlemeden ise git-gel dongusunu tamamlayabilmek oldugundan kendimi zorlamiyordum, yeri geliyor hizim kosu ardindan yuruyus hizina dahi dusebiliyordu bu sebepten. Ortalama hizim gidiste 17-20 civari, donuste 10-12 civari oluyordu diyebilirim. 4200 kilometrelik bu surecin sonlarina dogru 3. vitesin uzerine cikmada birtakim sorunlar yasamaya baslamistim ve bir gun, her nasil olduysa bisikleti is yerinin park yerinde 7. viteste takili halde buldum. Donus yolunda herhangi bir sonuc elde edemeyip zorlaninca ertesi gunun eve dönüşte Anka Bike`a gidecektim ki o gun de vites teli koptu, o gun dolayisiyla vites teli degistirildi ve ayar yapildi. Acikca soylemek gerekirse genel itibariyle zorlamadan, düşük viteslerde, risk vb almadan suren, zinciri capraza dusurmeyen, vites degistirirken guc vermeden yalnizca pedali donduren birisi olarak vites neden o hale geldi anlamadim. Bunun disinda 5000 km boyunca viteslerde hicbir problem yasamadim diyebilirim.
Elcik/Sele: Konfor anlaminda oldugu icin birlikte degerlendirecegim. Elciklerde havalandirma kanallari var, elcik sertligi de fena degil. Yalniz eli kavramak icin genisletilmis olan elcikler zamanla asagiya bukuluyor, arada duzeltmek lazim. Bir de gidon yuksekligini boyunuza gore olmasi gerekenden alcak ayarlarsaniz zamanla avuc iclerine baski olmaya basliyor. Gidon yukseklik ayari onemli bu yuzden. Sele ise bana gayet konforlu geldi ancak poponuza zaman tanimakta fayda var. Ben oncesinde kumas pantolon ile Triban 500 selesi(mermer gibiydi derim hep) uzerinde oldugumdan bana cok konforlu geldi. Sele uzeri deri kapli gibi(suni de olabilir). Birtakim burusukluklar gormeye basladim diyebilirim ancak bu normal. Yalniz suna dikkat etmekte fayda var: Kullandigim tum pantolonlari 1-2 yil icerisinde oldukca yipratti. Bu durum sele degisimiyle mi, sele kilifiyla mi nasil cozulebilir emin degilim. Sonuc olarak bu durumun tadini en cok terziler cikardi!!!
Kadro/Katlama mekanizmasi: Kadro aluminyum, masa ise celik bildigim kadariyla. Esneme durumlarindan cok anlamamakla birlikte herhangi bir hasar gormedi diyebilirim, cok kez sert cukurlardan gecmisimdir. Katlama mekanizmasina nadiren ihtiyac duyuyorum, bu mekanizmada da hicbir sikinti yasamadim. Ilk gunku gibi katlaniyor denilebilir. Ancak katladikca yasanan birtakim deformasyonlar da soz konusu: Bisikleti katlarken ve acarken mutlaka sele ve gidon boyu da açılıyor/kapanıyor ve bastan ayarlaniyor, bu da iç borularin dis borulara surtunmesi kaynakli olarak birtakim deformasyonlara sebep oluyor. Borularin ic ice gectigi kisimlarda cok hafiften renk degisimi basladi diyebilirim. Siyahtan griye bir gecis var. Bir diger husus ise bisikletin katlanir halde hareket ettirilmesinin zor ve yorucu olmasi. Cok gereksinimim olmadi acikcasi, seleyi acik tutarak arkadan itebilirsiniz bisikleti ama denge anlaminda cok mantikli oldugunu soylemem. Elde tasimak/bisikleti katlamadan sürüklemek hep daha kolay geldi. Landing gear almayi bir ara dusundum ancak katlama mekanizmasini cok sik kullanmayacaksaniz buna cok para vermenize gerek yok. Bisiklet katli haldeyken sabit durabiliyor. Park ayagina da ihtiyac duymadan ustelik.
Frenler: Uzerinde isimsiz frenler var. Gidis guzergahim yokus asagi oldugundan, yokuslar da sert oldugundan fren pabuclari bekledigimden daha hızlı surede bitti. 2425 km sonra arka, 4250 km sonra onler tamamen bitmis. On frenleri yavaslamak, arka frenleri de on frenler ile birlikte durmak amacli kullaniyorum aradaki fark bundan olabilir. Fren ayarlarini yogun kullanimda ayda bir kontrol etmekte fayda var. Bisikletin periyodik bakımlarında fren ayarlari da yapildi, genelde ayda veya 2 ayda bir olmak uzere bana cok faydali gelen su
video araciligiyla kendim de ayar yaptim ve fren pabucu degisimlerini yaptim. Orijinallerinin yerine Baradine MT 960V 4 Mevsim (3 Renk) olanlardan taktim. Simdilik memnunum, arka pabuclar 2500 onler de 800 km civarindalar ve yeni rotam surekli duzluklerden olustugundan uzun bir sure degismeyecek gibi gorunuyorlar.
Tekerlek/Lastikler/Camurluklar: Uzerinde isimsiz jantlar, SKS marka camurluklar, gorebildigim kadariyla isimsiz ic lastikler ve Schwalbe Road Cruiser Greenguard 1.75`lik dis lastikler var. Acik konusmak gerekirse 4500 kilometre boyunca hicbir sekilde patlama sorunu, basinc sorunu, jant bandi sorunu vb yasamamıştım. Dis lastikler koruma anlaminda cidden iyi, Ankara`da kirik cam, dikenli kestane vb seylerin uzerinden az gecmedim. Yalniz lastiklerin yagmurdaki yol tutusundan cok memnun oldugumu soyleyemem. Ozellikle hafif islak, yagmurun yeni basladigi anlarda kayma sorunu yasadigim oluyordu zaman zaman. Bu sebepten bir kez bisikletten dustum, cok yavas olmama ragmen on tekerlek hafif ani manevraya cevap veremedi ve gumledim. Islak asfalt ve Arnavut kaldirimi tipi yollarda asiri bir problem yok ancak islak beton basta olmak uzere tum diger zemin tiplerinde cok dikkat edin derim. Hele hele, uzeri islanmis olan engelli yuruyus yollarina degmeyin bile.(Elimden geldigince kurallara uyuyorum, ekstrem ornek vermek amaciyla onemli bir tecrubeden bahsetmek istedim). Bunun disinda kayda deger herhangi bir sorun bulunmuyordu ta ki bisikleti ucakla Belcika`ya goturene kadar. Ucus icin bisikleti katlayip lastikleri indirdim ve paketledim, geldikten sonra bakim/kullanim amacli gerekli ayarlari yaptiktan sonraki 2. suruste on lastikte inmeler basladigini fark ettim. Disaridan patlak yok, iceriden de gorunurde bir sey yok gibiydi ancak lastik degisimi de care etmedi ve fark ettim ki, sibobun jantla ic ice gectigi noktada bulunan jant bandi hafif parcalanmis ve yerinden ayrilmis. Tamir fayda etmedi, kendim uzerine yeni bant cektim ancak simdi de hafif bombe sorunu ile ugrasiyorum. Dis lastikler de oldukca sert/telli o sebepten lastik degisimi de zorluyor her seferinde. Buraya kadar okuyan varsa, orta vade icin katlanabilir 20` lastik onerilerine acigim cunku kendim bulamadim. Yoksa orta vadede Schwalbe Marathonlara gecis yapma planim var. Ayrica Decathlon`da bulunan ic lastiklerin schrader olmayan versiyonlari jantla pek uyumlu degil, sibobu gecirmek icin janttaki delige zarar vermis olabilirim bu sebepten. Yine, schrader
girisli ic lastik takarsaniz bu sefer de seleye entegre olan pompa ise yaramayacaktir. Aklinizda bulunsun. Ic lastik onerilerine de acigim bu arada.
Genel surus/Bagaj/Kullanislilik: Acikcasi katlanir surmeyi cok sevdim. Insan gucuyle calisan scooterlar gibi hissettiriyor. D8 11.8 kilo, dolayisiyla bana oldukca hafif de geliyor. Arabanin bagajina rahatca sigiyor(2016 A3-380lt hacim) hatta birbirlerine donuk ve sirali olmak kaydiyla eminim 2 tane de sigar, katlama mekanizmasi disa donuk olan Bianchi folding retro ile birlikte dogru yerlestirmeyle sigmisti ama ugrastirmisti. Hiz derdim pek olmadi dolayisiyla diğer bisikletlere göre yavaş kalmak yalnizca bu ulkedeki elektrikli bisikletlilerle karşılaşınca garip hissettirdi, sanki kaplumbagaymışım gibi, ama alistim. Form da kaybetmişim taşınma sürecinde...
Bagaj konusunda, acikcasi basta pek kullanmadim ancak sonradan heybe edinme fikri olustu. Katlanirlara heybe uydurmak biraz zor cunku bisiklet oldukça alçak, bagajin da uyumlu olmasi lazim. Bazi katlanir bisikletlerin orijinal bagajlari daha uyumlu bircok heybeye. Ben de deneme amacli sundan almistim: (link) yalnizca ustte bulunan tirnaklari gecirebiliyorum aslinda, super uyumlu diyemem ama bisikletin biraz daha arkasina dogru takinca gayet uyum sagladi. Tabi alttan bagli olmadigi icin hafif hafif kadroya carpip ses yapabiliyor nadiren de olsa. Sahsen dengemi bozmadi, cift tarafli alsam daha iyi olabilirmis. Cok sey tasidim hala da tasiyorum heybeyle.
Kullanışlılık olarak şunlardan bahsetmeden olmaz: Öncelikle, gidon ve sele yükseklikleri birbirleriyle uyumlu olarak pratik bir şekilde ayarlanabildiği için neredeyse her türlü insan boyuna uygun bu bisikletler. Tanıdıgım kimi insanlar 28" bisikletlere yüksek diyerek alışamıyorlar, 26" bisikletler ise kesime yönelik satılmayabiliyor veya bulunabilir olmayabiliyor. Oysa katlanırları istediğimiz boya göre 2 dakikada ayarlayabiliyoruz neredeyse. Bu müthiş bir şey hele ebeveynler için: belirli bir yaşta çocugunuza katlanır alın, ömür boyu kullansın. Çok küçükken Balkan marka katlanır bir bisikletim vardı, keşke bilinçli olsaydım da bugün hala kullanıyor olsaydım diyorum. Bisikletin genel boyutları adeta Mini-Fiat 500 sürermiş gibi hissettiriyor: Her yere rahatça girip çıkabilme, yorulunca katlayıp otobüse ya da metroya binebilme(garip bakışlar olmaksızın), toplu taşımada katlanır bisiketler için saat sınırı olmaması, koltuk vb yatırmadan bagaja atıp istediğin yerde açarak sürebilme... Bunlar bence çok güzel şeyler. Katlandığı zaman evde, kapalı alanda, cafede vb. de yer kaplamıyor, hiç göze batmıyor. Hız ve off-road keyfi haricinde bana göre her şeye sahip. Gerçekten bir katlanır bisiklet edinmeyi herkese tavsiye ederim.
Bir fotografla veda edeyim. Az şey taşımadı, birazdan marketten alınanlar yüklenecek, taşınacak yine.
Okudugunuz icin tesekkurler. Her turlu yoruma acigim, tesekkur ederim tekrardan.
297701 dosyayı görüntüle