Scudo Sports

Fixie üzerine ...

Scudo
Fiksi neden sevilmez? 1992 yılında aspid ile izmirin ara sokaklarında güneşle köşe kapmaca oynarken, ufak ufak bebeler kaç fites ağbii diye sorarlardı da ondan. Daha seviyoruz ülkecek. Dahası olmalı. Markası bilinir, fitesleri olan, dikss firenleri ışıl ışıl olmalı. Amortisör ne kaa çok, o kaa iyi olmalı. Daha sevgimizden bu. Sadelik bize göre değil. Urlada, 40 yıl evvel şimdi sanat sokağı olan yerden at arabaları geçerdi. Ziller, şıngırtılar, tüyler ponponlar içinde atlar, allı morlu, desenli at arabalarını çeke çeke geçerdi. Saman taşıdığın araba oğlum bu. Daha, bizde atasporu. Fiksi sade. Olmaz.
Gereksiz bir şey olsaydı vites icat edilmezdi. Burası Hollanda değil maalesef öyle dümdüz araziler pek yok bizim ülkemizde. İki mahalle arasında bile onlarca metre kot farkı olabiliyor. Herhangi iki nokta arasında giderken mutlaka yokuş çıkılıyor giderken çıkılmasa bile dönüşte mutlaka çıkılıyor. Pandemi öncesi eğitim yüzyüze iken okulumun konumu nedeniyle bisikletle 250 metre yükseklikte 5 km boyunca sürekli tırmanış yapmak benim günlük rutinimdi mesela. Vitesli bisikletin en küçük viteslerinde bile ciddi efor sarfettiren bu yolu yiyorsa fixie ile git.
 
@turbotx150
Gerekliyse tabi vites kullanılacak. Zaten siz ihtiyacınız için gidip rahatlıkla uygun vitesli bir bisiklet bulabilirsiniz ucuzuyla pahalısıyla.
Bu yaz yazlıktaki yakınım (12 yaş) için vitessiz bisiklet baktım ve bulamadım. İkinci el bir bisikletin viteslerini, aynakolunu, rublesini söküp iki kilo daha hafif tek vitesli bir bisiklet haline getirdim ve kendisine verdim. Vitesli versem sağa sola çarpıp aktarıcıyı eğecek veya tel paslanıp saçma bir viteste kalacaktı. Bir şey olsa yaptıracak yer de yok. Kullanacağı mesafe ise en fazla 1 km dümdüz alan. Ama satın alacak makul fiyatta tek bir vitessiz bisiklet bile yok. Kastettiğim bu.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Gereksiz bir şey olsaydı vites icat edilmezdi. Burası Hollanda değil maalesef öyle dümdüz araziler pek yok bizim ülkemizde. İki mahalle arasında bile onlarca metre kot farkı olabiliyor. Herhangi iki nokta arasında giderken mutlaka yokuş çıkılıyor giderken çıkılmasa bile dönüşte mutlaka çıkılıyor. Pandemi öncesi eğitim yüzyüze iken okulumun konumu nedeniyle bisikletle 250 metre yükseklikte 5 km boyunca sürekli tırmanış yapmak benim günlük rutinimdi mesela. Vitesli bisikletin en küçük viteslerinde bile ciddi efor sarfettiren bu yolu yiyorsa fixie ile git.
Vites icat edildikten hemen sonra ülkemize gelmedi, aynı matbaa gibi. Single speed neden tutmadı onu anlatıyorum zaten. Bu kadar çeşit yoktu dünyada bisiklet anlamında. Yol bisikleti ile dağ bisikleti, bir baktık, flat bar yol bisikleti çıktı, sonra drop barlı gravel. Ön ayna kolu 39 53, arka dişlileri 11-48, selesi karbon, gidonu yeşil, ön teker 26, arka tekeri 700c, ön lastiği kalın, arka lastiği ince bir şey çıkarıp moda ederlerse şaşırmam. Ankarada 27 yılı devirdim. Burda vitessiz bisiklet sürmek çok zor.
 
fixielerin gösteri amaçlı olduğunu düşünüyorum örneğim veledrom bisikletini sadece veledromlarda kullanıyorsunuz veya downhill 'le yokuş çıkmıyorsak fixie de bu tarz bi bisiklet yani ulaşım için değildir o yüzden vites fren vs olmasına gerek yok bunu bikepark veya boş yerlerde kullanacaksınız o yüzden tartışmayı uzatmanıza gerek yoktur.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
Millet olarak cahiliz. İhtiyacımızı bile kendi kendimize belirleyip talep edemiyoruz. Bu ülkede en çok satılabilecek ve kolay pazarlanabilecek bisiklet fixie/single speed iken malesef neredeyse üretilmiyor bile. Bütün bisilet yolu ve ağı kuran belediyeler ile görüşülüp anlaşma sağlansa bile üretim yatırım maliyeti vs rahatlıkla karşılanır. Belediyeler için bakım maliyetleir vs düşük olur, ihtiyaç olduğunda bakımı kolay ve maliyetsiz olur.
Onu geçtim bireysel kullanıcı olarak da bisiklet alırken neye ihtiyacımız olduğunu bilmeden 10 yaşına gelince dağ bisikleti 40 yaşına gelince şehir bisikleti alıp geçiyoruz. Bunların uygun olup olmadığını neredeyse sorgulamıyoruz bile.
 
Çocukluğu 80'li yıllara denk gelmiş neslin bir üyesi olarak o zamanlarda vites sisteminin varlığından bile haberdar değildim. Fren dediğimiz şey kontra pedal ve tekere sürttüğümüz ayağımızdı. Kısacık boyumuzla kendimiz kadar ağır çelik bisikleti arka mahallenin yokuşuna ite ite çıkarıp sonra bayır aşağı salar, düşmeden durabilirsek keyfimize bakardık.

Sonra büyüdük, işler değişti. Eskiden sadece uzaktan ve genellikle gurbetçi amcalarda gördüğümüz "boynuzlu" bisikletlere biner, kadans, güç ve ortalama hesabı yapar olduk. Bayıla bayıla bindiğimiz 20 kg su borusu bisikletlerin yerini alüminyum ve karbon makineler aldı.

Single speed ve fixie'lere ne olduysa bu sırada oldu. Daha uzağa gider, daha dik yokuşlara çıkar olduk. Dizlerimizi korumamız gerektiğini, 20'li yaşların sonsuza kadar sürmediğini öğrendik. Daha kısıtlı zamanda daha verimli spor yapmak, kısıtlı gücümüzle daha uzun süreyi bisiklet üzerinde geçirebilmek için dişli kombinasyonlarından kendimize uygun olanlarını seçtik. Talep çeşitli vites sistemlerine kayınca arz da daraldı ve eskinin tek seçeneği olan single speed sessiz sedasız ortadan kayboldu.

Düz alanlarda yaşayan, farklı olmak isteyen ve geçmişe özlem duyanlar özel yapım bisikletleri ile yola devam ettiler, geri kalan biz faniler ise bir parmağımızla kolları butonları dürtüklemekte beis görmedik.
 
Millet olarak cahiliz. İhtiyacımızı bile kendi kendimize belirleyip talep edemiyoruz. Bu ülkede en çok satılabilecek ve kolay pazarlanabilecek bisiklet fixie/single speed iken malesef neredeyse üretilmiyor bile. Bütün bisilet yolu ve ağı kuran belediyeler ile görüşülüp anlaşma sağlansa bile üretim yatırım maliyeti vs rahatlıkla karşılanır. Belediyeler için bakım maliyetleir vs düşük olur, ihtiyaç olduğunda bakımı kolay ve maliyetsiz olur.
Onu geçtim bireysel kullanıcı olarak da bisiklet alırken neye ihtiyacımız olduğunu bilmeden 10 yaşına gelince dağ bisikleti 40 yaşına gelince şehir bisikleti alıp geçiyoruz. Bunların uygun olup olmadığını neredeyse sorgulamıyoruz bile.

Sanayide "atıl kapasite" diye bir kavram var.
Vitesli bisikletlerin çoğu atıl kapasite olarak kullanılıyor.
Yani çoğu ihtiyaç değil.
 
  • İnanılmaz
Tepkiler: necmeddin
Arkadaşlar yorumları büyük bir dikkatle okudum. Güzel seylerde yazılmış atışmalar düellolarda yapılmış.
Ama bence başlık saçma.
Neden sevilmiyor diye bir cümle olmaz.
Ben neden sevmiyorum diye düşünür insan. Genelleme yapmaya gerek yok diye düşünüyorum. Herkesin sevmesi ve sevmemesi için sebepleri vardır. Bende yaklaşık 3-5 aydır fixie kullanıyorum. Bulunduğum yer işe gidip gelme mesafem fixie ile karşılanacak bir mesafe. Düz bir zemin ve yaklaşık 10 km git 10 km dönüş mesafesi var.
Şahsen ben seviyorum çünkü sade bir bisiklet. Bisikletten extra ses gelmiyor. Boşta dönme sesi yada vites sesi yok. Birde göze hoş görünüyor.
37 yaşindayim küçükken kontra kullanırdım hep. Yada ayagimizi tekerleğe sıkıştırıp dururduk. Belkide o zamanlardan kalan alışkanlık bizdeki.

Bence tartışmayı bir kenara bırakmak lazım.

Güzel herkez için aynı güzellikte değildir.
Zevkler renkler tartışılmaz.

Herkese iyi forumlar bu arada.
 
Arkadaşlar yorumları büyük bir dikkatle okudum. Güzel seylerde yazılmış atışmalar düellolarda yapılmış.
Ama bence başlık saçma.
Neden sevilmiyor diye bir cümle olmaz.
Ben neden sevmiyorum diye düşünür insan. Genelleme yapmaya gerek yok diye düşünüyorum. Herkesin sevmesi ve sevmemesi için sebepleri vardır. Bende yaklaşık 3-5 aydır fixie kullanıyorum. Bulunduğum yer işe gidip gelme mesafem fixie ile karşılanacak bir mesafe. Düz bir zemin ve yaklaşık 10 km git 10 km dönüş mesafesi var.
Şahsen ben seviyorum çünkü sade bir bisiklet. Bisikletten extra ses gelmiyor. Boşta dönme sesi yada vites sesi yok. Birde göze hoş görünüyor.
37 yaşindayim küçükken kontra kullanırdım hep. Yada ayagimizi tekerleğe sıkıştırıp dururduk. Belkide o zamanlardan kalan alışkanlık bizdeki.

Bence tartışmayı bir kenara bırakmak lazım.

Güzel herkez için aynı güzellikte değildir.
Zevkler renkler tartışılmaz.

Herkese iyi forumlar bu arada.
Ben de çok seviyorum ama kullanmıyorum mesela. Çünkü bisikleti işe gidip gelme amaçlı kullan(a)mıyorum. Dışarıda tur atmaya çıktığımda yürümeyi tercih ediyorum. Yol bisikletini de antreman ve gelişim amaçlı kullanıyorum. Olur da yarış vs olursa bakarız :)
 
LENARD ROGERS'İN TEK BACAKLA SÜREBİLDİĞİ FRENSİZ FİXİEYİ SİZ İKİ BACAKLA DAHA RAHAT SÜREBİLİRSİNİZ.

(link)
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Ben de çok seviyorum ama kullanmıyorum mesela. Çünkü bisikleti işe gidip gelme amaçlı kullan(a)mıyorum. Dışarıda tur atmaya çıktığımda yürümeyi tercih ediyorum. Yol bisikletini de antreman ve gelişim amaçlı kullanıyorum. Olur da yarış vs olursa bakarız :)
Dedigim gibi zevkler ve renkler meselesi. Birde işine yarama meselesi. Eğer yokuş yukarı veya çok uzun tur ise fixie gerçekten korkutucu olur .
Bu sabah gelirken 10 km rüzgara karşı kullandım. Hala bacaklarımda tatlı bir yorgunluk var.😄
Bu birazda ağırlık çalışmaya benziyor. Kimse neden çalıştığını anlamaz niye kendini bu kadar zorlar ki insan derler. Hormonu salgılamayan vücut bu sporu anlamaz.
Fixiede belki bu yüzden anlaşılmıyor.
Zorlamak , testesteron hormonu salgilamak gerçekten mutlu olmayı sağlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
bugun bir kanunsuzluk yapayım dedim
ve bir fixie aldım
254285 dosyayı görüntüle
Bu ne be. Fitesi bile yok. Lastikler de incecik. Hem de kabak. Schwinn mi ne yazmislar. Şirfinti gibi.
Yok-kahve-almayay%C4%B1m-%C5%9F%C4%B1rf%C4%B1nt%C4%B1-yap%C4%B1yor-yi%C4%9Fit-%C3%B6zg%C3%BCr.jpg
 
Şu konunun altına fixed gear ile transcontinental bitiren arkadaşların var olduğunu da yazalım. Avrupa kıtasını boydan boya geçen bu efsanevî dayanıklılık yarışını vites kullanmadan zaman sınırının içinde bitiren babayiğitler var.
Fixie sadece düz yolda sürülürcüler eccik daha dellensin.
Bir de yüklü fixie ile dünyanın çeşitli yerlerinde fellik fellik turlayan Kanadalı bir göbel vardı ama adı aklıma gelmedi şimdi.
Bilen varsa yazıversin gaari.
bugun bir kanunsuzluk yapayım dedim
ve bir fixie aldım
254285 dosyayı görüntüle

Hayırlı uğurlu olsun. Güle güle kullan. Gayet kanunî bir fixie olmuş. İki tane freni bile var. 😂
 
Şu konunun altına fixed gear ile transcontinental bitiren arkadaşların var olduğunu da yazalım. Avrupa kıtasını boydan boya geçen bu efsanevî dayanıklılık yarışını vites kullanmadan zaman sınırının içinde bitiren babayiğitler var.
Fixie sadece düz yolda sürülürcüler eccik daha dellensin.
Bir de yüklü fixie ile dünyanın çeşitli yerlerinde fellik fellik turlayan Kanadalı bir göbel vardı ama adı aklıma gelmedi şimdi.
Bilen varsa yazıversin gaari.


Hayırlı uğurlu olsun. Güle güle kullan. Gayet kanunî bir fixie olmuş. İki tane freni bile var. 😂
demekki neymiş fixie frensizdir diye bi kanun yokmuş fixie ister çift frenli ister tek frenli istersende frensiz olurmuş buda kişilerin kendi tercihiymiş
fixie kanunsuz freni yok diye bi saçmalıkta yokmuş



ali kılıç bu cevap sana değil bu arada :D
 
Uzatmak istemiyorum ama bu düzeltmeyi yapmam gerek, frensiz kullanmak aptallıktırdan ziyade, kanunsuzdur dedim. Altını çizerim.
Şu uzun yazından sonra şunu sana sormak istedim. Fixie nin sevilip sevilmemesi senin için neden önemliki, bence gereksiz reyting kaygın var. Sen binmene devam et. Millet sever mi sevmez mi fazla kafanı yorma
 
Geri