Görmemişin Scott'ı olmuş, tutmuş gidonunu sökmüş
Uzun süre seni sürdükten sonra G4 Pro'ya dönünce bana "Oh be, dünya varmış!" dedirttin ya, alacağın olsun Scott. Mucurun imzası olan flare (dropların yanlara açılarak genişlemesi) olayında neden bu kadar cimri davranıyorlar anlamıyorum. Açsanıza birader biraz daha şunları? Yarışmayacağız ki biz? Yüzde sıfır virgül bilmem kaçlık aerodinamik kaybı umrumuzda değil. İki bisikletin arasından da geçmeyeceğiz. Genişletin şunları biraz daha da bozuk yollarda daha stabil olalım, yokuş inerken kollarımız zangır zangır titremesin. Yukarıda yine 42cm kalalım, eyvallah. Ama aşağıda aç genişlesin 55cm'ye. İkisinin de nimetlerinden faydalanalım işte. 12 derece nedir? Hiç vermeseydin? Bir de o drop alçaklığı olmuş mu mucura? Neden o kadar yatırıyorsun bizi? Bazı yol bisikletlerinde bile shallow drop (sığ drop, dar drop) kullanılırken neden bu kadar geleneksel bir dropu reva gördün mucurculara sevgili Scott? Vallahi anlamak zor bunları. İlla masraf ettirecekler. Dediğim gibi, G4 Pro'nun gidonu çok daha rahattı ve bunu biraz daha fazla flare (16 derece) ve dar dropa bağladım. Doğru da bağlamışım. Sonuç olarak gidonun değişmesi gerekiyordu.
274049 dosyayı görüntüle
Karşınızda Ritchey Venturemax. Tam 24 derece flare ve dar drop ile G4 Pro'nunkinden bile daha rahat bir gidona kavuştum. Eski gidonlarda dropları nadiren kullanırken bunda biraz hoodlarda, biraz droplarda değişimli kullanıyorum ve ikisinden de çok keyif alıyorum. Flare olayının hoodlardaki el pozisyonunu da biraz daha çapraz hale getirmesi de daha ergonomik bir tutuş sağlıyor. Kollarınızı yanlarınıza serbest bırakın. Sonra yine kaslarınız olabildiğince serbest halde iken ileri doğru kaldırıp ellerinizin açısına bakın. Ne düz gidonlardaki gibi yere tamamen paralel, ne de klasik yol bisikleti hoodlarındaki gibi yere tamamen dik olduğunu göreceksiniz. Benim elimin aldığı açı neredeyse tamı tamına bu yeni gidonların verdiği açıya uyuyor. Bayıldım. Dropların ortasındaki hafif kabartı da Ritchey'nin bio-bend dediği, bu gidonun alameti farikası. O kabartı droplarda iken avcunuzun ortası ile gidon arasında kalan boşluğa oturuyor ve daha ergonomik bir tutuş sağlıyor. Harika. Zaten mucurcu camiasında ufaktan efsane olmaya başlamış bir gidon. Yine de hala keşke diyorum, ah keşke şu flare konusunda daha cömert davranıp dropları da biraz yükseltselerdi de böyle bir değişikliğe gerek kalmasaydı. Sele neyse de, gidonu değiştirince bisikletin orijinalliğini bozmuşum gibi hissettim. Sele demişken, buraya bir paragraf alalım.
Pro Stealth... Canım benim. Üzümlü kekim. Bir sele dışarıdan bu kadar rahatsız görünüp, gerçekte bu kadar mı rahat olur? Arkasında insan oturma organı anatomisi üzerine ihtisas yapmış kişilerden oluşan bir ar-ge takımı olduğu o kadar belli ki. Zamanla alışma diye bir şey yok. İlk oturduğunuz andan itibaren rahat bu sele. Aslen bir mucur değil, yol selesi olmasına rağmen bozuk yolda da çok rahat, uzun yolda da henüz denemesem de rahat olacağından eminim. Bir sele altınızda kaybolup havada oturduğunuz hissini veriyorsa tamam, o sele sizin selenizdir ve uzun yıllar birlikte olacaksınızdır. Pro Stealth ilk oturduğum andan itibaren benim selem. Tabii sele seçimi çok subjektif bir konu. A kişisi X selesiyle rahat ederken B kişisi Y selesiyle rahat eder. Ama oranları eşit olmayabilir. Bu selenin bu kadar efsane olma sebebi bence o oranın oldukça yüksek olması ve çoğu insanın anatomisine harikulade uyması. Kullandığım son dört sele için bir rahatlık sıralaması yapsam, birinci belli de, ikinciyle arasında resmen uçurum var. Gruptan açık farkla lider çıktı, diğer üçü de kendi aralarında ikincilik mücadelesi veriyor yani. Neyse, daha fazla övmeyeyim. Dediğim gibi, sele konusu biraz subjektif. Alın demiyorum. Ama mümkünse deneyin diyorum.
Gidon bandı konusuna ge... asdffdgldfjgld. Biliyorum yahu. Hiç sormayın. Yanlışlıkla oldu. Kendisi Lizard Skins DSP V2 2.5mm. Ellerinize "İnanır mısın şu anda bulutların üzerindeyim!" dedirten bir gidon bandı. "Bir gidon bandı en fazla ne kadar rahat olabilir?" sorusunun da cevabı kendisi. Rengi sormayın dedim ya off. Bak hala soruyor! Aksi ispatlanana kadar forumun en çirkin mucurunun bende olduğu bilimsel bir gerçek sanırım.
Jant tellerindeki renk değişikleri dikkatinizi çektiyse, onlar da 3M Scotchlite yansıtıcılar. Akşamları dolaşmayı çok sevdiğim için yansıtıcı ürün araştırırken keşfettim kendisini. 3M Scotchlite'ı jantlara ve bisikletin belli başlı diğer bölgelerine uygulanabilecek şekilde kesmişler, paketlemişler, satışa sunmuşlar. Buralarda bulamadığım için Amerika'lardan geldi kendisi. İleride de lazım olur diye kargo parası vermişken 3 set aldım. 4 tane gönderip "Bir tane de bizden olsun. Birine hediye edip bir de hakkımızda birkaç güzel söz söylerseniz seviniriz
" diye not yazmış tatlışlar. Forumdan isteyen mucurcu olursa ücretsiz gönderirim. Ama mucurcu olmalı. Çünkü yaşasın mucur. İlk kim isterse artık. Darılmaca yok.
274051 dosyayı görüntüle
Ben bu malzemenin bu kadar yansıtıcı olduğunu bilmiyordum. Işık kaynağı ile aynı hizadan bakıldığında ışıl ışıl parlıyor resmen. Bir de dönünce tekerlerinizde iki ışık halkası oluşuyor. Işık kaynağından bakmadığı sürece, örneğin yayalar bizi yukarıdaki ilk fotoğraftaki gibi görüyor. Bizi asıl fark etmesi gereken ve ışık kaynağı olan farların arkasından bakan sürücüler ise ikinci fotoğraftaki gibi görüyor ve "Jant tellerine şerit led mi takmış bu keko?" diyorlar. Desinler. "Aniden önüme çıktı" demelerinden iyidir. Bisikletin zar zor seçildiği, çok zayıf ışıkta bile üçüncü fotoğraftaki gibi yine oldukça parlaklar. Sanki ışığı emip, daha da güçlendirip size geri gönderiyorlar. Bu arada, ikinci fotoğrafta arka tekerin altına pudra şekeri dökülmedi. Ben de başta gizemini çözemedim çünkü normalde ilk fotoğraftaki gibi yerde bir şey görünmüyor. Sonra yansıtıcıları uygularken biraz aşınıp yere toz olarak döküldüklerini ve hala gelen fotonlara inatla gelişine vurduklarını anladım.
Son bir şey, Venturemax'te önce üstlerin WCS versiyonu gibi yayvan (ergo-aero diyorlar) olduğunu düşünerek Comp versiyonunu aldım ama değilmiş. Yuvarlak ve çok inceler. O yüzden beğenmedim ve monte etmedim bile. İade talep edip WCS versiyonunu sipariş ettim. Aralarında fiyat olarak uçurum var ama benim için ergo-aero olayına değerdi. Üstlerin ince olması gidon bandını çift kat sararak çözülebilir ama hem uğraşmak istemedim, hem de çift bantla kalınlaştırsak bile bu kadar rahat olup avuca tam oturacağını sanmıyorum. İade etmekten de vazgeçtim çünkü kargo ücretini karşılamıyor Britanyalılar. Gidonlarından benim gibi memnun olmayan, üst kısımların inceliğini de dert etmeyen biri varsa aldığım fiyatın da biraz aşağısına
(300 TL) vereceğim. Hem ben iade kargo ücretinden kurtulurum, hem de o Türkiye'de bulunmayan bu efsane gidonu uygun fiyata almış olur. "Alüminyum bir boruya o kadar para verilir mi?" diyenlere de "Tutunca bırakmak istemeyeceğiniz, size keyifli saatler vaat eden bir alüminyum boruysa verilir" derim. Niye gülüyorsunuz? Haaaa! İçiniz fesat...
274052 dosyayı görüntüle