Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

İşe Bisikletle Gidenler

İşe hangi sıklıkta bisikletle gidiyorsunuz?


  • Toplam katılım
    696
Scudo
Yağmurdan kurtulur kurtulmaz kendimi attım bisikletin üstüne bugün. 1 haftadır sigara da içmiyorum. Bisiklete de binemeyince biraz bunaldım. yarın ve öbür gün de yağmur görünmüyor gibi. bu hafta 3/5 yapabilirsem süper olacak. yıllık hedefime de yaklaşmış olurum en azından.
 
Geçen sene okulum yurduma 22 km uzaktaydı ve epey bir yokuşluydu. Kimle konuşursam bu muhabbet açılınca "Aa ne kadar kötü çok uzak, senin için baya kötü olmuş vs. vs. Laflar ediyorlardı." Ve ben de "Aynen aynen, valla napalım katlanıyoruz bir şekilde" falan diyordum. Ama gel gör ki bir bisiklet tutkunu olduğumu ve okul yolumun gidiş geliş 45 km inişli çıkışlı ve En önemlisi ÇOK ZEVKLİ olduğunu söylemiyordum tabiki. Güzel günlerdi, 2024 Bahar dönemi benim için cennet gibiydi. Okul çıkışı akşam trafiğine kalmadığım için otobüsten hızlı gidiyordum. Her gidiş ve dönüş yolunda sert inişlerden geçtiğim için top speed görüyordum. Şuan okulum o kadar uzak degil ama şu havalar bir ısınsın, gerekirse yolumuzu uzatırız🙃😌(Ankara'yı bilenler için: Yurdum Akköprü'de, Okulum ise Gölbaşı'ndaydı.)
 
Nerede ise bütün sene boyunca işe gidiş gelişlerde bisiklet kullanıyorum. Arkadaşlar yağmurdan şikayet etmişler, bakın yaşadığım yerde sene boyunca ortalama ne kadar yağmur var 😂

Screenshot_20241213_084203_Chrome.jpg
Şu havada dahi sürüyorum, Türkiye'ye göre tek avantajim işyerinin önüne kadar bisiklet yolu olması ve kâr yağdığı zaman sabah 5'te bisiklet yolunun kardan arındırılmış halde ve tuzlama yapılmış olması.

20240116_151038.jpg

Resimdeki yer evimin önü bisklet yolu değil ondan karlar ile dolu 😂
 
Son düzenleme:
Nerede ise bütün sene boyunca işe gidiş gelişlerde bisiklet kullanıyorum. Arkadaşlar yağmurdan şikayet etmişler, bakın yaşadığım yerde sene boyunca ortalama ne kadar yağmur var 😂

323752 dosyayı görüntüle
Şu havada dahi sürüyorum, Türkiye'ye göre tek avantajim işyerinin önüne kadar bisiklet yolu olması ve kâr yağdığı zaman sabah 5'te bisiklet yolunun kardan arındırılmış halde ve tuzlama yapılmış olması.

323753 dosyayı görüntüle

Resimdeki yer evimin önü bisklet yolu değil ondan karlar ile dolu 😂
Yalnız Istanbulda yağmur yağmasıyla burada yağması arasında ciddi farklar var. Ben arabayla giderken bile tedirgin oluyorum Istanbulda. Arkadaşımın arabası pert olmuştu Antalya'da motoru su alınca.
 
Firma değişikliği nedeniyle haftaiçi sadece 2 gün binebiliyorum. O saatlerde ev ve iş arasındaki trafiği gördükçe, insanların araba hastalığına tutulduğunu düşünmeden edemiyorum. Ben de arabaları çok severim ama yokuş yok, soğuk yok, park edecek yer yok, yakıt masrafı çok ama inatla arabanın üstünden inmiyoruz. 73'teki opec petrol krizi gibi bir durum olsa, acaba bu insanlar halen ısrarla arabayla bir yerlere gitmek isterler miydi? Bu milletten ümidim yok gerçi, yemez, içmez, giymez gider arabaya biner.
 
Tüm yolu bisiklet yolundan gidince pek sorun olmuyordur tabi. Bir de işten çıkış saatlerimiz farklı sizinle. :) Ne kadar kolay eleştiriyoruz ve kendimizi farklı bir yere koyuyoruz bazen. Bergen'de yaşasam ben de o tarz bisiklet ve yağmura uygun ekipmanı alırdım ve yağmurdan şikayet etmezdim. Ama istanbul'da trafiğin içinde akşam 7de karanlıkta işten çıkıp bir de yağmur yemek ve kayma tehlikesi, ölüm tehlikesi altında sürmek çok hoşlanılacak bir deneyim değil.
 
Uzun süre işe bisikletle gidip geldim. İstanbul’da yaşıyorum. Yağmur ve soğuk için de yeterli ekipmanım var ancak işe bisikletle gidip gelmenin bu şehirde sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum.
Öncelikle sürücülerin çoğu telefonla meşgul, video seyreden, dizi seyreden, görüntülü konuşan, oyun oynayan, mesaj yazan her türlüsünü görüyorum trafikte. Yolumun çoğu bisiklet yolu olmasına rağmen trafiğe girdiğim az kısımda bu beni oldukça tedirgin ediyor. Elime, ayağıma, bisiklete bir şey olsa çarpan adam yürüyüp gidecek ben belki haftalarca eziyet çekeceğim.

Hava yağmurlu olunca sürmek ayrı zevkli ama İstanbul’da bence değil. Gezdiğim birçok Avrupa şehrinde şunu hissettim, burada yaşasam her koşulda bisikleti sürerdim… Ama İstanbul’da olacak iş değil. Trafik çok tehlikeli, araçlar süratli, sürücüler dikkatsiz, motosikletler ayrı bir risk. Burada 15 dakika yağmurda sürüş yapın çamurdan görünmez oluyorsunuz. Bir sürü inşaat, yetersiz alt yapı ve biriken sular birleşince çok daha sevimsiz bir hal alıyor. Evet su var, sabun var temizlik o kadar da zor değil ama başta dediğim gibi bu durum sürdürülebilirliği bence azaltıyor. Yanınızda yedek kıyafet bulundurmak, iş yerinde kıyafet değiştirme imkanı bulmak gibi zorluklar da var.

Ayrıca toplu taşımanın bisiklete entegrasyonu da daha iyi olmalı. Marmaray’da mesela saat sınırlaması var. Lastik patlasa Marmaray’la devam edeyim diyemiyorsunuz. Hazırlıksız yağmura yakalansanız şurada üç durak otobüse bineyim ya da metroya geçeyim deme şansınız da olmuyor.

İşe gidip gelmenin şöyle bir avantajı vardı ondan da mahrum kalmış oluyorum. Mesela sabah antrenmanı yapıp işe devam ediyordum yaz mevsiminde. Bazen de erken çıkabilirsem dönüşte antrenmanı yapıp eve gidiyordum. Şimdi eve gidip bisikleti alıp tekrar çıkmak mental olarak bazen zor oluyor.

Sonuç olarak işe bisikletle gidip gelmenin olumsuz yönlerini sıralasam da toplamda olumlu yönlerinin daha çok olduğunu düşünüyorum. O nedenle işe gidip gelmeyi sürdürebilen herkese kazasız ve keyifli sürüşler dilerim. Belki motivasyonum artarsa tekrar deneyebilirim.
 
Tüm yolu bisiklet yolundan gidince pek sorun olmuyordur tabi. Bir de işten çıkış saatlerimiz farklı sizinle. :) Ne kadar kolay eleştiriyoruz ve kendimizi farklı bir yere koyuyoruz bazen. Bergen'de yaşasam ben de o tarz bisiklet ve yağmura uygun ekipmanı alırdım ve yağmurdan şikayet etmezdim. Ama istanbul'da trafiğin içinde akşam 7de karanlıkta işten çıkıp bir de yağmur yemek ve kayma tehlikesi, ölüm tehlikesi altında sürmek çok hoşlanılacak bir deneyim değil.
Aradaki farkın/avantajın bisiklet yolu olduğunu yazmıştım zaten.. Ayrıca iş çıkış saatleri ile karşılaştırma yaparken karanlık demişsiniz. Evet ben 07-15 arası çalışıyorum ve yılın en az 6 ayında işe zifiri karanlıkta başlayıp yine zifiri karanlıkta bitiriyorum.. Haa 6 ayıda tam tersi oluyor neredesye karanlık görmüyoruz :koptum:
 
  • Beğen
Tepkiler: murat serbet
Ayrıca toplu taşımanın bisiklete entegrasyonu da daha iyi olmalı. Marmaray’da mesela saat sınırlaması var. Lastik patlasa Marmaray’la devam edeyim diyemiyorsunuz. Hazırlıksız yağmura yakalansanız şurada üç durak otobüse bineyim ya da metroya geçeyim deme şansınız da olmuyor.
Marmaray için bu devlet yönetimi başta olduğu müddetçe umut yok o yüzden onunla ilgili bişey diyemeyeceğim ama metrobüs olsun bazı metro hatları olsun araçları arka arkaya dizebileceğin kadar bile sayıları olsa yine de o insan kalabalığını seyreltebilme imkanı olacağını zannetmiyorum. Mesela bi Zincirlikuyu metrobüsüne bindim bi kaç gün iş çıkış saatinde, duraktaki metrobüsler bitmiyor ama insanlar da aynı oranda bitmiyor.

Yatırım lazım bu işi çözmek için, tüneller viyadükler yeni hatlar yeni raylar allah ne verdiyse basması lazım belediyenin ama orda da işte yine UKOME’dir cumhurbaşkanı onayıdır derken iş yürümüyor. Maalesef bu iş genel seçimlere kadar çözülecek gibi değil :)

Bir de şeyi ekleyeyim; Marmara’ı tam bilmiyorum ama İBB’nin toplu taşıma araçlarında katlanır bisiklet için bi saat sınırlaması yok, sadece belki iş gidiş-çıkış saatlerinde yoğunluk durumunda katlı ve paketli taşımanızı isteyebilirler.
 
Istanbul için tek çözüm nüfusun azaltılması, ne kadar çok yol yapılsa trafik o kadar artar. Toplu taşıma konforlu olmadığı için sadece mecbur kalanlar biniyor dolayısıyla trafiği azaltmıyor, arabası olup kullanma imkanı olan kimse metrobüse binmez mesela.
 
Aradaki farkın/avantajın bisiklet yolu olduğunu yazmıştım zaten.. Ayrıca iş çıkış saatleri ile karşılaştırma yaparken karanlık demişsiniz. Evet ben 07-15 arası çalışıyorum ve yılın en az 6 ayında işe zifiri karanlıkta başlayıp yine zifiri karanlıkta bitiriyorum.. Haa 6 ayıda tam tersi oluyor neredesye karanlık görmüyoruz :koptum:
Allah kolaylık versin hepimize :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Joseph Cavalcanti
Geri