Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Kaldırımda bisiklet sürmek yasal mı?

280191 dosyayı görüntüle

Yukarıdaki resim Alanya-Antalya yolu. Farzedelim bu yolu kullanarak Antalya istikametine gideceksiniz. Gidiş istikametinde tünel çok dar emniyet şeridi yok ve yoğun bir araç ve kamyon trafiği var. Ters istikamette yayaların kullamadıgı bir kaldırim var.
A) Öleceksek haklı ölelim deyip tünelden giderim.
B) Ters yönde ki kaldırımdan gidip torunumun düğününde göbek atarim.

Alanya'da tünelde kamyon bisikletlileri biçti

Tercih sizin

Sağ şeridin sağının güvensiz olacağını anlarsam, ters yöndeki kaldırımdan bisiklet yanımda yürüyerek giderim. Her yerde her zaman bisiklete binilecek diye bir kural yok. Neden her zaman bisiklete binilmek zorundaymış gibi hissediliyor, bunu da anlayabilmiş değilim.
 
Scudo
Kendinizi yolda guvende hissetmediginizde, kaldirima cikip bisikletten inip bisikletle beraber yurumenin ne sakincasi var? Neden insanlar bunu yapmak yerine israrla kaldirimdan bisiklete binmeyi tercih ediyor?
Bisiklet yolunu isgal eden arac ile yaya yolunu isgal eden bisiklet arasinda ne fark var?
 
@umutcelik Ben cevap vereyim.. Bence; bisikletle kaldırımdan yürümenin hiçbir sakıncası yok. Yaya da yoksa niye bisikleti sürmeyeyim diyorum ve sürüyorum. Bu ülkenin her yerinde mutlaka bir yaya yolu mutlaka da araç yolu var. Fakat her yerde bisiklet yolu olmadığı için mecburen yaya veya taşıt yolunu kullanmak zorunda kaldığımız yerlerde de kendimizi güvene alacak şekilde seçeneğimizi değerlendirip o yolda kullanıyoruz. Yasal mı değil mi'den ziyade bireysel olarak sağlığımızı ve hayatımızı güvene alıp kullanmakta nasıl bir sakınca var bilemiyorum. Taşıt yolundan süreceğime yaya yolu müsaitse ordan sürerim. Nasıl sürdüğümde benim insana, yayaya olan saygıma ve tutumuma bağlıdır. Bisikleti illa süreceğiz diye bir durum söz konusu da değil. Yayanın müthiş yoğun olduğu yerlerde illa yanımıza alıp sürüklüyoruz :)
 
Sağ şeridin sağının güvensiz olacağını anlarsam, ters yöndeki kaldırımdan bisiklet yanımda yürüyerek giderim. Her yerde her zaman bisiklete binilecek diye bir kural yok. Neden her zaman bisiklete binilmek zorundaymış gibi hissediliyor, bunu da anlayabilmiş değilim.
Bu eylemde hiç bir yaya ya zarar verilmemiştir, çünkü yaya yoktu. Tabiki yaya olan yerde bisikletten inmek, hatta bisikleti kucaklamak gerekir. Şahsen bisikleti imha edip çöpe atmak ellerini cebime sokup ıslık çalıp peşimdeki polisleri atlattığim çok olmuştur.😉

Türkiye hassas kalplere göre bir yer değil.

Eyy bisikletciler ACİL ve HAYATİ durumlarda kaldırim BOŞ ise olası yayalara dikkat ederek ve saygı duyarak bisiklet kullanın acil durum ortadan kalkınca yolunuzdan gidin.
 
Kuralın dışına çıkıyorum ama ben az çıkıyorum ifadesi, çok çıkanlara da hak vermek olacağından kurallara uymak tarafındayım.

Az çıktığınız böylesi masum bir durumda bile karşılaşacağınız tatsız bir olayda savunma nasıl olacak? "güvenliğim içindi" ifadesinin pek karşılığı olmayacaktır.
 
Bu eylemde hiç bir yaya ya zarar verilmemiştir, çünkü yaya yoktu

Kesinlikle yanlış anlaşılmak istemem, kimseye de cevap da değildir.
Toplum içinde yaşayan herbir birey toplum yaşantısına uyabilmek adına kendini eğitmelidir. Burada eğitimden kasıt, daha önceden kabul görmüş kurallara göre bireyin bile isteye davranış biçiminde değişiklik oluşturması ve bunu alışkanlık haline getirmesidir. Mesela herkes kemer takmanın önemini mantığını bilir, bunu alışkanlık haline getiremiyorsa bunun hiçbir anlamı yoktur.
Kendimden örnek veriyorum. Araç kullanırken bomboş yolda sinyal vererek şerit değiştiririm, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde kırmızı ışık yanıyorsa kesinlikle dururum. Bunları bu şekilde yapma nedenim, doğru olan davranış biçimini alışkanlık haline getirebilmektir. Yoksa entropi gereği bütün cisimler ya da sistemler düzensiz enerjili tarafa doğru gitme eğilimindedir. Yani insanlar kaba tabirle kolaya kaçar.Sinyali vermemek, kırmızıda durmamak işin düzensiz ve kolay kısmı denilebilir. Eğer ki bir kerecikten birşey olmaz zaten ben haklıyım da deyip kazanmaya çalıştığınız davranış biçimini değiştirirseniz başka zaman da ihlal yapma ihtimaliniz ister kabul edin ister etmeyin kesinlikle artar. Ben o tünelde kesinlikle bisikletimden iner kaldırımdan yürüyerek geçerdim. Çünkü ben başta kendime güvenmemem gerektiğini biliyorum.Bütün sistemler fizik kanunları gereği maksimum düzensizliğe kayar. Önemli olan tersini yapabilmektir.
 
Kesinlikle yanlış anlaşılmak istemem, kimseye de cevap da değildir.
Toplum içinde yaşayan herbir birey toplum yaşantısına uyabilmek adına kendini eğitmelidir. Burada eğitimden kasıt, daha önceden kabul görmüş kurallara göre bireyin bile isteye davranış biçiminde değişiklik oluşturması ve bunu alışkanlık haline getirmesidir. Mesela herkes kemer takmanın önemini mantığını bilir, bunu alışkanlık haline getiremiyorsa bunun hiçbir anlamı yoktur.
Kendimde örnek veriyorum. Araç kullanırken bomboş yolda sinyal vererek şerit değiştiririm, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde kırmızı ışık yanıyorsa kesinlikle dururum. Bunları bu şekilde yapma nedenim, doğru olan davranış biçimini alışkanlık haline getirebilmektir. Yoksa entropi gereği bütün cisimler düzensiz enerjili tarafa doğru gitme eğilimindedir. Yani insanlar kaba tabirle kolaya kaçar. Eğer ki bir kerecikten birşey olmaz zaten ben haklıyım da deyip kazanmaya çalıştığınız davranış biçimini değiştirirseniz başka zaman da yapma ihtimaliniz ister kabul edin ister etmeyin kesinlikle artar. Ben o tünelde kesinlikle bisikletimden iner kaldırımdan yürüyerek geçerdim. Çünkü ben başta kendime güvenmemem gerektiğini biliyorum.Bütün sistemler fizik kanunları gereği maksimum düzensizliğe kayar. Önemli olan tersini yapabilmektir.
Darısı 80 milyonun başına.
 
Belediyelerimiz bisikletin ulaşım aracı olarak da kullanılabildiği gerçeğini kabul edip, şehirlerimize boydan boya kesintisiz bisiklet yolları yaptıkları zaman işin eğitim kısmına o zaman gelebileceğiz. Avrupa da bisiklet yolunda yürüyen yayaya çarparsanız siz suçlu olmuyorsunuz.Çünkü onun yaya yolu ayrı, sizin bisiklet yolunuz ayrı.Bizde nasıl?Yaya size yapılmış olan bisiklet yolundan aheste aheste yürüyor.Zil çalıyorsunuz,Ne var der gibi dönüp bakıyor.Hemen yanı kendisi için yapılmış yürüme yolu ama yok,o illaki sizin bisiklet yolunuzdan yürüyecek.Çünkü bu kültür yok toplumda.Ne zaman yöneticiler bu konuda doğru işler yaparlar,çocuklarımız küçük yaştan itibaren bu kültürü ,eğitimi alırlar,işte o zaman bisiklete binmek keyifli olacak.
 
Sağ şeridin sağının güvensiz olacağını anlarsam, ters yöndeki kaldırımdan bisiklet yanımda yürüyerek giderim. Her yerde her zaman bisiklete binilecek diye bir kural yok. Neden her zaman bisiklete binilmek zorundaymış gibi hissediliyor, bunu da anlayabilmiş değilim.
Bisikletli isem binebileceğim hiç bir yerde inmem. Ayrıca spd ayakkabılar yürümeye uygun değiller.

Edit: hiç bir zaman yayalara saygısızlık da etmem. Çekil önümden de demem. Çok sıkışırsam yola atlar yaya yoğunluğunu geçip tekrar kaldırıma çıkarım. Bu noktada kimse kusura bakmasın kendi güvenliğim söz konusu ise kanunlar umurumda değil.
 
  • Beğen
Tepkiler: gunerokn ve Atasoy
Istanbulun en kalabalik lokasyonunda gunluk 30 km kadar bisiklet kullaniyorum ve firsatta kaldirima cikiyorum. Cunku trafik olmadiginda guzergahimdaki araclar 60-70 km hizla gidiyorlar ve riskli, çünkü yol cok dar ve sifir geciyorlar.
Trafik oldugunda ise yolun tikanmasi nedeniyle ilerlemek icin mecburen kaldirima cikiyorum.
Kaldirima cikmak yanlis falan diyenler benimle bir gun gelip alibeykoy-besiktas arasinda bisiklet sürsün, ne dedigimi anlarlar.
Benim birincil önceligim gidecegim yere sag salim gitmek ve aksam olunca da aileme kavusmak. Kaldirimda yuruyen yayaya carpacak kadar da mal degilim.
 
Ecnebilerin şöyle bir deyişi var:"if you obey all the rules you miss all the fun." (bütün kurallara uyduğunuzda eğlenceyi kaçırırsınız)
Bi de Türkiye'ye gelsinler, kurallara uyunca daha bi şenlikli geçiyor.
Memleket kurallara uysan uymasan da zaten açık tımarhane gibi :ssrtcbya:
 
Hepimizin bildiği gibi kurallar kitle halinde yaşayan insanların birbirine karşı haklarını korumak, duzeni ve güvenliği saglamak için tecrubeler sonucu oluşturulmuştur. Yazılı olan ve yazılı olmayan kurallarımız vardir. Bazıları yasalar ile kesinleştirilmiş ve teminat !? altına alınmıştır.
En azından öyle biliyoruz 🙃

Toplumun buyuk kesimi kurallara uymamayı marifet saydığı, ister cehaletten, ister bilerek, ister zevk, ister üstünlük göstergesi olarak kuralsız davrandığı için son zamanlarda hiçte umurumda değiller.

Bunca yıldır uydum, uymayanı uyardım, bazen bir dayak yemedigim kaldi, gerektiginde yetkililere bildirdim. Yetkililer bu bildirimlere ''ilgileniyoruz'' derken ''yahu bu tipte nereden cikti şimdi işi gücü yok. herhalde'' der gibi bıyık altından güldü veya homurdandı.

O yuzden kimseyi zor durumda bırakmamaya çalışarak, kendimce saygı çerçevesinde kaldırımdan sürüyorum, yol verdiğim halde homurdanan yaya olursa ''haklisiniz ama motorlar gibi ustunuze surmek yerine durup yol verdim'' diyorum, kırmızı ışıkta geçiyorum, kaldirima parketmiş aracın yanından geçerken gidon surterse zevk alıyorum.

Motorsiklette kulanıyorum. Hatta gecen gun cok guzel bir kırmızı ışık cezasıda yedim. Kavşak bomboş. Kırmızı yandi. Ben yavaslarken 1 araba ve 1 motor kırmızıyı göre göre kavşak boş diye geçti. Bende tam durmak üzereyken geçmeye karar verdim ve geçtim. O sırada motoruna binmekte olan trafik polisini gördüm o da 30 metre ilerde beni yakaladı yanıma gelip ''sağa çek'' dedi:
-Niye geçtin kırmızıda?
-Kavşak boştu sağa dönüş yeşil yanıyordu aslında dönecektim tam geçerken uğramam gereken başka bir yer aklıma geldi düz devam ettim.
-Olmaz öyle.
-Oldu bir kere cezamız neyse çekeriz.
-En azından polis varken göz göre göre geçmeseydin.
-Ben sizi görmedim ama kırmızıda 2 araç daha geçti.
-Onu ilerideki arkadaşlar durdurup gerekeni yaparlar.
-Hıııı tabi...

Ceza makbuzumuda aldım paşalar gibi ödedim.
Sonrasında kırmızı ışıkta geçen araçları, hatta polisin yanından geçenleri, hic ceza yememelerini, haklarında işlem yapılmamasını bol bol gördüm. Artık polis yoksa geciyorum kırmızıda nasılsa ipucunu aldık:
''-En azından polis varken göz göre göre geçmeseydin.''

Bisikletle kaldırımda gidiyorum, yaya olunca yol veriyorum ama! Utanmıyorumda isteyen çemkirsin. Cevapta vermem, ne ugrasacagim. Bildigin illegal yaşıyorum hakettim her kural ve kanuna birebir uyanlarin söyleyeceklerini...

Yalancısı, dolandırıcısı, hırzısı, rüşvetçisi, mevkisini kötüye kullananı, okumuşu, cahili herkes kafasina takılıyor ve hiçbir şey olmuyor. Birşey olacak gibi oluncada ya pişmiş kelle gibi siritiyor ya kavga çıkarıp üste çıkmaya çalışıyor veya kendini Allah'a havale edip helallik istiyor. Öyle mahkemeye gidip ceza alanıda pek yok zaten. Birilerini tanıyorlar genelde. Ben tanımıyorum maalesef öyle birilerini.

Arabayla giderken yavaş sürdüğümüz ve sarı yanınca gecmek yerine frene basıp kırmızıda durdugumuz icin arkadaki dolmuş şöförünü geciktirdik diye adam bıçak çekip camımıza dayandı kaç sene önce. Olay gece oldugu icin ertesi gün şöförler odasına gittik. Kimliğini sorduk şikayet etmek için ''aşiret bunlar, birkaç tane hatlı araç aldılar, şikayet etsen çoluguna cocuguna musallat olurlar uğraşma sakın'' diye nasihat verip kibarca kapı dışarı ettiler.

Sonra ben kaldirimda surmeyecekmişim!? Kurallara aykırıymış!? Kural var mı artık ülkede?
50 yıldan sonra kendimi o kadar enayi hissetmeye başladım ki uymadigimda yuksek yuzde ile benden baskasina zarari olmayacak hicbir kural umrumda degil!
 
Kaldırımdan sürmek yasak ve kurallara göre hareket etmeyi her zaman savunuyorum.

Ama bu konu da örnek verirken, "nasıl arabalar bisiklet yolunu işgal ediyorsa bizim de yaya yolunu işgal ediyor olmamız doğru mu" örneği tamamen hikaye.

Acaba biz mi yayaların yollarını daha çok işgal ediyoruz, (araçların ise bizim yolumuzu işgal etmesi yayaların yanında hiçbir şey) yoksa yayalar mı bizim ?


Ve birde bazı kendi reklamlarını yapmaktan başka hiç bir amacı olmayan derneklerin yetkileri bize bu konu da empati ve sempati ile yaklaşmayı önerip yolumuzu işgal eden her yaya ile tek tek konuşmamızı tavsiye ediyor.

1 . Adım başı yolumda yürüyen her yaya ile konuşacaksam o zaman bisiklet kullanmak yerine yürürüm ve çok daha çabuk ilerlerim.

2 . Daha biz önce kendi aramızda birlik olmadan sürekli tartışırsak bize yolda sıkıştırılma da müstahak, yolumuzu tamamen kapatan yayalar da.
 
Kaldırımdan sürmek yasak ve kurallara göre hareket etmeyi her zaman savunuyorum.

Ama bu konu da örnek verirken, "nasıl arabalar bisiklet yolunu işgal ediyorsa bizim de yaya yolunu işgal ediyor olmamız doğru mu" örneği tamamen hikaye.

Acaba biz mi yayaların yollarını daha çok işgal ediyoruz, (araçların ise bizim yolumuzu işgal etmesi yayaların yanında hiçbir şey) yoksa yayalar mı bizim ?


Ve birde bazı kendi reklamlarını yapmaktan başka hiç bir amacı olmayan derneklerin yetkileri bize bu konu da empati ve sempati ile yaklaşmayı önerip yolumuzu işgal eden her yaya ile tek tek konuşmamızı tavsiye ediyor.

1 . Adım başı yolumda yürüyen her yaya ile konuşacaksam o zaman bisiklet kullanmak yerine yürürüm ve çok daha çabuk ilerlerim.

2 . Daha biz önce kendi aramızda birlik olmadan sürekli tartışırsak bize yolda sıkıştırılma da müstahak, yolumuzu tamamen kapatan yayalar da.
Videoda kendimce gördüğüm bir kaç hatadan bahsetmek isterim.

- insanların üzerine üzerine sürüyor, o yolda bisiklet sürülemeyeceği çok açık. Tamam farkındalık videosu çekmek için bile isteye girmiş ama ne olursa olsun insanların o kadar üzerine süremezsin. Çocuklular var ki çocuğa yakın geçtiği yerler var, Bebek arabalılar var vs.

- düdük. Ben de farklı uyaranlar denedim. Elektronik korna, düdük gibi fakat fark ettim ki standart bir bisiklet zili en iyisi. İnsanlar elektronik kornayı motor zannedip yol vermiyor ki haklılar ben de vermem bisiklet yolunda motora yol. Ayrıca düdük sesi çok yüksek çıkan bir uyaran, insanların ensesinde o düdüğü o kadar çok öttüremezsin. Koyun güder gibi kesintisiz düdük çalıyor. Tamam insanların orada olmamaları gerekiyor ama unutma 100 kişiden 90 ı bir kurala uymazsa artık o kural yoktur. İnsanlar gasp etmiş o yolu çek adam gibi videonu git yayınla ama herkesi o yoldan çekemezsin. (bu doğrudur demiyorum olanı söylüyorum, tecrübe ile sabit)
İlle de düdük kullanacağım dersen kesik kesik kısa kısa öttürerek kullanılmalı.
Daralan yolda burada öttürmüyorum başka yolları yok deyip yol açılır açılmaz, bisiklet hızında olsa anca kaçabilir sağa, hemen ensesine binip öttürmeye devam ediyor. Yanlış. (Adam 1 adım atana kadar sen 2 Pedal çevirir 5 metre gidersin) az bekle.

- ön ışık. En büyük hatalardan biri. Birincisi kuvvetli ön ışık o şekilde kullanılmaz, o ışıpı aşağıya doğru konumlandırmak gerekir, ön lastiği sıyırıp 1.5-2 mt ileriye merkezleyecek şekilde. O kadar yukarıya kaldırdığında insanların gözü seni görmez. Bırak seni hiç bir şeyi görmez. Aslında kendi güvenliğin için kullandığın bir şey, yolda olsa karşıdan gelen araç senin ebatlarını göremeyeceği için ya durmalı ya da ezbere geçip sana vurmayı göze alacak. Tabi bu durumda suçlu araba da olmaz adamı kör ettin çünkü.

İkincisi kuvvetli ışık o kadar yüksek açıda insanların suratına doğrultulup çakar modda kullanılmaz, bazı hastalıkları tetikleyebilir, çakar ışıkların tetiklediği ciddi hastalıklar var, hiç hastalığı olmasa bile rahatsız eder, çakar yapma direkt aç. Birisi uyarıyor ışık gözümü alıyor diye, arkadaş cevap vermiş burası bisiklet yolu diye. Olmaz. Çünkü adam bisiklet yolunda değil de yaya yolunda yürüse de sen adamın gözlerinin ırzına geçiyorsun zaten o ışık dar açılı bir ışık değil.

Yani diyeceğim o ki, farkındalık videosu çekmek isteyen, işi bildiğini düşünen bir bisikletçi (sanırım) bile bu hataları yapıp olayı yalnızca bayram günü aşırı kalabalık iken insanların m2 başına düşen yaya sayısının bisikletli sayısına nazaran 1000 katı fazla olduğu bir yerde bisiklet yolunu işgal ettiklerini gösterme çabasında bile ne kadar yanlışlar var oraya çekmek istedim dikkatleri..

Bence bu videoyu bu amaçla kullanmayın. Yayaların 1 hatası var ama bisikletlinin bisiklet yolunda gitme isteği dışında yaptığı hemen hemen her şey yanlış...
 
Kaldırımda bisiklet kullanmıyorum. Bazı zamanlar bende yaya oluyorum. kaldırımda aheste aheste yürürken rahatsız edilmek istemiyorum. O yüzden Rahatsız etmemek için bende kaldırımları kullanmıyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Yoldakiseruven
Ukalaca bir laf edecegim simdi haddimi asarak ama Turkiye'deki en buyuk sorunlardan birisi herkesin kendisinin istisnai oldugunu dusunmesi.
Bisiklet yoluna araba park eden adamin da kendisine gore gecerli bir bahanesi var, bisiklet yolunda gezinen yayanin da, kaldirimda bisiklet surenlerin de. Herkes kendisinin, icinde bulundugu durumun kurallara uymamasi/esnetmesi gerektigini dusunuyor. Ozetle "toplumsal sozlesme" kavramindan bihaberdar bir toplumun duzen icinde yasamasi da mumkun degil.

 
Bugün Sn. Terimden kurtuluş günü olması itibari ile neşeli 1 şekilde TV'de spor programlarına bakarken TRT Spor'da Evren göz 1 örnek verirken Hollanda'da herkes bisiklet kullanır, Türkiye'de 2 gün kullanırsın 3. gün ölebilirsin şeklinde önemli 1 noktaya değindi.

Neyse fazla uzun ve detaylı yazmama gerek yok. Ben teknik direktör nöbetine kaçar. Görüşürüz.
 
Son düzenleme:
Ukalaca bir laf edecegim simdi haddimi asarak ama Turkiye'deki en buyuk sorunlardan birisi herkesin kendisinin istisnai oldugunu dusunmesi.
Bisiklet yoluna araba park eden adamin da kendisine gore gecerli bir bahanesi var, bisiklet yolunda gezinen yayanin da, kaldirimda bisiklet surenlerin de. Herkes kendisinin, icinde bulundugu durumun kurallara uymamasi/esnetmesi gerektigini dusunuyor. Ozetle "toplumsal sozlesme" kavramindan bihaberdar bir toplumun duzen icinde yasamasi da mumkun degil.
Çok haklısınız işte bütün mesele de bu zaten.
 
  • Beğen
Tepkiler: suyunsesi
Ukalaca bir laf edecegim simdi haddimi asarak ama Turkiye'deki en buyuk sorunlardan birisi herkesin kendisinin istisnai oldugunu dusunmesi.
Bisiklet yoluna araba park eden adamin da kendisine gore gecerli bir bahanesi var, bisiklet yolunda gezinen yayanin da, kaldirimda bisiklet surenlerin de. Herkes kendisinin, icinde bulundugu durumun kurallara uymamasi/esnetmesi gerektigini dusunuyor. Ozetle "toplumsal sozlesme" kavramindan bihaberdar bir toplumun duzen icinde yasamasi da mumkun degil.
Toplumsal sözleşme yok ki. Var zannedip kendinizi kısıtladığınızda kısıtlandığınızla kalıyorsunuz. Yapanın yanına kar kalır buralarda hep. O yüzden böyle bir beklenti içinde olmak sırf kendi başına bir mutsuzluk sebebi olabilir.

Başlıkla ilgili olarak ise sözüm “haklı ve ölü” olmaktansa toplumun genel normlarına uyum sağlamanın ve hayatta kalmayı öncelik olarak tutmanın hem size hem de topluma daha faydalı olduğu yönündedir. Bireysel olarak tabi ki bazı medeni çabalar göstermeliyiz. Elimdeki çöpü yere atmamak için ben cebime koyarım, başkası arabanın camından dışarı sallar. Herkes kendisine yakışanı, yakıştığını düşündüğü şeyi yapsın. Ama kaldırımlarda araba park edildiği için aslında değil bisiklet yaya bile kaldırımı kullanamazken, insanlar bebek arabasıyla yola inmek zorunda kalırlarken düzgün asfalt yol yerine canını tehlikeye atmamak adına başkalarına da rahatsızlık vermemeye gayret ederek kaldırımda yavaşça bisiklet süren adam/kadın ayıplanacak son kişidir. Apaçi gibi bisiklet süren, motosikletiyle kaldırıma çıkanlarla bir tutmak aşırı bir hassasiyettir gözümde.
 
Geri