Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Kaldırımda bisiklet sürmek yasal mı?

Bisiklet yoluna park etmiş araba ile kaldırımda bisiklet sürmeyi aynı kefeye koymak, ölüm tehlikesi ile park ücretini aynı kefeye koymak gibi bişey.

Kaldırımda sürmeyi düşünen kişiler genelde bisiklete yeni başlayanlar, henüz yeterince kondüsyonu olmayanlar ya da korkusunu henüz yenememiş olanlar oluyor.
Uzun süre bisiklet kullanan, belli bir alışma süresini geçmiş olanlar zaten ister istemez yolda sürüyor.
Birisi kaldırımda bisiklet sürdü diye kimse ölmez de sakat ta kalmaz. Acemi birisine illa yolda süreceksin deyip iyi bir sonuç beklemek mümkün değil.
 
Scudo
Bu konuda daha tuhaf olan bir durum daha önce başıma geldi, yolda giderken "Burada bisiklet mi sürülür, kaldırıma çık !" diye fırça yedim. Bir sefer de ilk defa kaldırımda sürerken "Burası bisiklet yolu mu ? Yola in." diye azar işitmiştim. :/
 
Bisiklet yoluna park etmiş araba ile kaldırımda bisiklet sürmeyi aynı kefeye koymak, ölüm tehlikesi ile park ücretini aynı kefeye koymak gibi bişey.

Kaldırımda sürmeyi düşünen kişiler genelde bisiklete yeni başlayanlar, henüz yeterince kondüsyonu olmayanlar ya da korkusunu henüz yenememiş olanlar oluyor.
Uzun süre bisiklet kullanan, belli bir alışma süresini geçmiş olanlar zaten ister istemez yolda sürüyor.
Birisi kaldırımda bisiklet sürdü diye kimse ölmez de sakat ta kalmaz. Acemi birisine illa yolda süreceksin deyip iyi bir sonuç beklemek mümkün değil.

Olmaz üstat, acemi de olsa yolda kullanıp ölme veya sakat kalma riskine girmek zorunda. Yoksa anayasa delinir. (!)
 
Toplumsal sözleşme yok ki. Var zannedip kendinizi kısıtladığınızda kısıtlandığınızla kalıyorsunuz. Yapanın yanına kar kalır buralarda hep. O yüzden böyle bir beklenti içinde olmak sırf kendi başına bir mutsuzluk sebebi olabilir.

Başlıkla ilgili olarak ise sözüm “haklı ve ölü” olmaktansa toplumun genel normlarına uyum sağlamanın ve hayatta kalmayı öncelik olarak tutmanın hem size hem de topluma daha faydalı olduğu yönündedir. Bireysel olarak tabi ki bazı medeni çabalar göstermeliyiz. Elimdeki çöpü yere atmamak için ben cebime koyarım, başkası arabanın camından dışarı sallar. Herkes kendisine yakışanı, yakıştığını düşündüğü şeyi yapsın. Ama kaldırımlarda araba park edildiği için aslında değil bisiklet yaya bile kaldırımı kullanamazken, insanlar bebek arabasıyla yola inmek zorunda kalırlarken düzgün asfalt yol yerine canını tehlikeye atmamak adına başkalarına da rahatsızlık vermemeye gayret ederek kaldırımda yavaşça bisiklet süren adam/kadın ayıplanacak son kişidir. Apaçi gibi bisiklet süren, motosikletiyle kaldırıma çıkanlarla bir tutmak aşırı bir hassasiyettir gözümde.
Toplum sözleşmenin temeli, kural koyma yetki ve düzenlemesini devlete verip buna uyumaktan geliyor. Teoride kulağa çok hoş geliyor da Turkiye'deki yozlaşmayi inkar etmek de anlamsız. Bu şartlar altında hayatta kalmak makul seçenek, itirazım kesinlikle yok. Hayatında siyah beyazdan ibaret olmadığını anlayacak kadar yaşadık hepimiz.

Benim derdim herkesten esneklik hatta iltimas beklerken empati yapmayanlarla. Hepimiz kaldırıma çıkıyoruz gerektiğinde, mesele bunun istisna olduğunun farkına varıp orada yayalar varsa onların hakkını yememekte. Spd ayakkabı ile yürümek zor diye örnek vermiş bir arkadaş, yasanın bisikletlinin ayakkabı tercihi üzerinde seçim hakkı yokken bunun sonuçlarına katlanması anlamsız geliyor bana. Bekleyin geçsin yayalar, kaldırım boş olunca çıkın mesela bir sürü seçenek var, kafası çalışan insanlarız uygun çözüm için biraz empati yeterli.

Bebek arabası çok başka mesele, çocuğum yok ama olsa bu durumda anlayış göstermem çok zor olurdu diye tahmin ediyorum. Bebek arabası onune taramalı takıp sıka sıka giderdim herhalde.
 
Toplum sözleşmenin temeli, kural koyma yetki ve düzenlemesini devlete verip buna uyumaktan geliyor. Teoride kulağa çok hoş geliyor da Turkiye'deki yozlaşmayi inkar etmek de anlamsız. Bu şartlar altında hayatta kalmak makul seçenek, itirazım kesinlikle yok. Hayatında siyah beyazdan ibaret olmadığını anlayacak kadar yaşadık hepimiz.

Benim derdim herkesten esneklik hatta iltimas beklerken empati yapmayanlarla. Hepimiz kaldırıma çıkıyoruz gerektiğinde, mesele bunun istisna olduğunun farkına varıp orada yayalar varsa onların hakkını yememekte. Spd ayakkabı ile yürümek zor diye örnek vermiş bir arkadaş, yasanın bisikletlinin ayakkabı tercihi üzerinde seçim hakkı yokken bunun sonuçlarına katlanması anlamsız geliyor bana. Bekleyin geçsin yayalar, kaldırım boş olunca çıkın mesela bir sürü seçenek var, kafası çalışan insanlarız uygun çözüm için biraz empati yeterli.

Bebek arabası çok başka mesele, çocuğum yok ama olsa bu durumda anlayış göstermem çok zor olurdu diye tahmin ediyorum. Bebek arabası onune taramalı takıp sıka sıka giderdim herhalde.
Umarım çocuk tadını tadarsınız, tadınca da çocuk ile hiç bir şekilde agresiflik yapamayacağınızı anlayacaksınız. Şimdiden taramalı takarım dediniz ama o zalan gelince yolunuzu değiştirip huzurlu dakikalara devam etmeyi tercih edecek olmanız çok muhtemel. Şimdiden diyeyim.

Ayrıca spd ayakkabı örneğini ben verdim. Bir düşündüm son 1 yılda 2-3 bin km yapmış olsam, herhalde 3km kaldırımda sğrmüşlüğüm yoktur. Ama sürmek sorunda kalırsam sürerim demek istedim. Kimsenin üzerine sürmem, kimseyi darlamam, dürtmem, korkutmam, yayaların yolu olduğunu bilir ve gerekirse yayalarla aynı hızda bile gidebilirim. Sıkıntı yok. 😉
 
Ukalaca bir laf edecegim simdi haddimi asarak ama Turkiye'deki en buyuk sorunlardan birisi herkesin kendisinin istisnai oldugunu dusunmesi.
Bisiklet yoluna araba park eden adamin da kendisine gore gecerli bir bahanesi var, bisiklet yolunda gezinen yayanin da, kaldirimda bisiklet surenlerin de. Herkes kendisinin, icinde bulundugu durumun kurallara uymamasi/esnetmesi gerektigini dusunuyor. Ozetle "toplumsal sozlesme" kavramindan bihaberdar bir toplumun duzen icinde yasamasi da mumkun degil.
Umut ÇELİK Amsterdam dan bildiriyor. Vay be! Avrupa görmüş, yaşayan adamın hali çok farklı. Ben zaten bisikletin ön tekerine trainer lastiği takma absürt esprisi üzerinden bana ciddi cevap dönüşünden anlamıştım. Birde İngiltereden Mösyö vardı; Onu da çok özledim hani laf aramızda... 🥰
 
  • İnanılmaz
Tepkiler: necmeddin
Karşıdan karşıya geçmek dışında (yolda yürümek yasal mı) şeklinde bir başlığın açılmasını da rica ediyorum. 😁
 
  • Beğen
Tepkiler: Burak Uğurlu
Umut ÇELİK Amsterdam dan bildiriyor. Vay be! Avrupa görmüş, yaşayan adamın hali çok farklı. Ben zaten bisikletin ön tekerine trainer lastiği takma absürt esprisi üzerinden bana ciddi cevap dönüşünden anlamıştım. Birde İngiltereden Mösyö vardı; Onu da çok özledim hani laf aramızda... 🥰
Benimle ilgili kişisel bir sorununuz varsa bana mesaj atıp ulaşabilirsiniz. Alındığınız konudan alakasız bir başlığın altına yine konu ile alakasız cevap yazmanın hiç kimseye faydası olduğunu zannetmiyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: bozkurtakkurt212
Karşıdan karşıya geçmek dışında (yolda yürümek yasal mı) şeklinde bir başlığın açılmasını da rica ediyorum. 😁
Mevzuata göre belirli koşullarda yasal 😁 Uygulamada bir şey denemiyor haliyle...
En eglencelisi, madde 138.a.3'e göre yayalar bisiklet yolunuda kullanabiliyor 🙃 Boşuna yırtınıyoruz yani 🤣

KARAYOLLARI TRAFİK YÖNETMELİĞİ
Yayalar
Madde 138-
Yayaların uyacakları kurallar aşağıda belirtilmiştir.

a) Yayalar taşıt yolu bitişiğinde veya yakınında yaya yolu, banket veya alan varsa buralardan yürümek, her iki tarafında banket bulunan ve kullanılabilir durumda olan yollarda kendi gidiş yönüne göre sol bankette yürümek zorundadırlar.

Ancak;

1) Diğer yayalar için ciddi rahatsızlık ve tehlike verecek boyut veya biçimde eşya iten veya taşıyan kişiler, taşıt yolunun en sağ şeridinde mümkün olan en az kısmı işgal etmek, araçların ilerlemelerine engel olmamak, çarpmayı önleyici ve uyarıcı tedbirleri almak şartıyla taşıt yolu üzerinde yürüyebilirler.

2) Bir yetkili veya görevli yönetiminde düzenli şekilde yürüyen yaya kafileleri taşıt yolunun en sağ şeridinden fazla kısmını işgal etmemek, gece ve gündüz görüşün az olduğu hallerde imkan oranında tek sıra halinde yürümek, araçların hareketlerini engellememek ve güçleştirmemek, çarpmayı önleyici ve uyarıcı tedbirleri almak şartıyla taşıt yolu üzerinde yürüyebilirler.

3) Yayaların yürümesine ayrılmış kısımların kullanılmasının mümkün olmaması veya mevcut bulunmaması halinde, bisiklet yolu varsa bisiklet trafiğine engel olmamak şartıyla bisiklet yolunda, bisiklet yolu yoksa imkan oranında taşıt yolu kenarına yakın olmak şartıyla taşıt yolu üzerinde yürüyebilirler.

4) Her iki tarafında yaya yolu ve banket bulunmayan veya kullanılır durumda olmayan iki yönlü yollarda yaya kafileleri taşıt yolunun sağ kenarında diğer yayalar gidişlerine göre taşıt yolunun sol kenarında yürümek zorundadırlar.

b) Karşıdan karşıya geçişler;

Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayalar, taşıt yolunu yaya ve okul geçidiyle kavşak giriş ve çıkışlarından geçmek zorundadırlar.

1) Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak,

2) Geçitte yayalar için ışıklı işaret yoksa ve geçit sadece taşıt trafiği ışıklı işareti veya yetkili kişi tarafından yönetiliyorsa, geçecekleri doğrultu açıldıktan sonra taşıt yoluna girmek,

3) Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne alarak uygun zamanda geçmek,

Zorundadırlar.

Ancak, 100 metre kadar mesafede yaya geçidi, okul geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir zorluk veya engel yaratmamak şartıyla ve yoldan gelen taşıtların uzaklık ve hızını kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler.

Yollarda güvenli geçiş, önce sola sonra sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna girmek, geçiş sırasında sola ve sağa bakılarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek suretiyle yapılır.

Yayalar için özel olarak yapılmış alt veya üst geçit, yaya köprüsü veya yaya tüneli gibi tesisler varsa yayalar buralardan yararlanmak zorundadırlar.

c) Yaya yolu bulunmayan yollarda yürümek zorunda kalan yayalar, araç sürücülerine karşı görünürlüklerini sağlamak, can güvenliklerini daha olumlu yönde artırmaları için alaca karanlık ve gece karanlığında üzerlerinde reflektif aksesuar bulundurmak, uyarıcı açık renk elbise giymek veya ışık taşımak gibi tedbirleri almak zorundadırlar.

d) Yaya yollarında, geçitlerde veya mecburi hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek, tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmaları, dikkatsiz hareket etmeleri, oynamaları veya bu yerleri saygısızca kullanmaları yasaktır.
 
Kanun maddelerini boş verin arkadaşlar. Turkiye de kanun haklidan yana degildir. Çunku kanunlari yapanlar varlıklı ve kodaman milletvekillerimiz ayni zamanda kanun uygulayanların maaşlarını, terfilerini, atamalarini yapan da onlar.

Arkanızdan alkollü, suratli, ehliyetsiz insan musvettesi çarpar sonrada su aşağıdaki olaylar arkada kalanlarınızın başına gelir:

(link)

Vahşi bir ormanda yaşıyormuş gibi hayatta kalmak için mücadele edin. Hayatiniz herseyden önemlidir.( baskalarinin hayatini tehlikeye atmadan)
 
Kaldırımda sürmeyi sevmem, sadece gezinme modunda bazen 3-4km/h ile süzülerek. İnsanların arasında gitmek yoruyor. Arabalardan daha kıvrak insanlar. Üzerinize kıran arabadan kurtarma şansınız Belirsiz salınım yapan insandan kurtulma şansınızdan daha fazla. Bir de sigara içenlerin arasından geçerken duman VS son derece rahatsız edici olabiliyor.
kaldırımda sürmek ayrı yolda sürmek ayrı dert maalesef
Yasal değil ama kendinizi yolda güvenli hissetmiyorsanız kaldırımda sürün bişey olmaz. En fazla 3 5 kişi çemkirir o kadar.
Kendimi nerde güvende hissedersem orda sürüyorum. Fakat kaldırım öncelik olarak yayaların hakkı olduğunu için zili çalarak, rahatsız ederek bir sürüş gerçekleştirmiyorum. Aheste aheste arkalarından ilerliyorum, kimisi sağ olsun yol bile veriyorlar. Antalya'da kaldırım, taşıt yolundan daha çok güven veriyor. Sıkıştırmaya çalışanlar, bisikletin arkasına yanaşıp korna çalanlardan ziyade iki üç yayanın onlara öncelik tanıdığımız sürece nazı niyazı daha çekilebilir. Kapadokya'da ise kaldırım darlığından yol daha güvenli geliyor. Bisiklet yolları layıkıyla olsa da hiç konuşulmasa bu konular..
Bir yerden sonra alıntılamaktan sıkıldım.
Ortadoğululuk nedir derlerse güzel bir derleme.
Bir de forumlar insanların bilgiye erişim araçları ve bir noktada sosyal sorumluluk olarak üzerinde varlık bulduğu konu hakkında doğru bilinç oluşumundan sorumlu.
Hele ki forum admin, mod,... gibi görevlerde olanlar bu sorumluluğu kurumsal olarak taşımalı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Özcan
Bir yerden sonra alıntılamaktan sıkıldım.
Ortadoğululuk nedir derlerse güzel bir derleme.
Bir de forumlar insanların bilgiye erişim araçları ve bir noktada sosyal sorumluluk olarak üzerinde varlık bulduğu konu hakkında doğru bilinç oluşumundan sorumlu.
Hele ki forum admin, mod,... gibi görevlerde olanlar bu sorumluluğu kurumsal olarak taşımalı.
Ankara ' nin göbeginde ortadoguluktan şikayet etmekte çok elitis bir hareket. Allah hiçbirimizi hakli yada haksiz adliyelik yapmasin. Ülkeyi ortadogudan kurtarmak icin yarin tünele girecegim.
Ülkeyi ortadoguya çeviren kim acaba?
 
Ankara ' nin göbeginde ortadoguluktan şikayet etmekte çok elitis bir hareket. Allah hiçbirimizi hakli yada haksiz adliyelik yapmasin. Ülkeyi ortadogudan kurtarmak icin yarin tünele girecegim.
Ülkeyi ortadoguya çeviren kim acaba?
Ankara, Ortadoğululuk olarak eleştirdiğim kültüre fener olsun diye bina edilmiş bir başkent. Hala geleceğimize dair umudumun ismi bugünkü haline rağmen Ankara...
Dipnot: Bir çok tünel bisikletli geçişe yasaktır. Böyle devam edin.
 
Ankara ' nin göbeginde ortadoguluktan şikayet etmekte çok elitis bir hareket. Allah hiçbirimizi hakli yada haksiz adliyelik yapmasin. Ülkeyi ortadogudan kurtarmak icin yarin tünele girecegim.
Ülkeyi ortadoguya çeviren kim acaba?
Hocam ortadogululuktan sikayet etmek icin nerede yasamak gerekiyor, sinirlar neler? Bir de sikayet etmek icin elitistlik sart mi?
 
  • Beğen
Tepkiler: Burak Uğurlu
Hocam ortadogululuktan sikayet etmek icin nerede yasamak gerekiyor, sinirlar neler? Bir de sikayet etmek icin elitistlik sart mi?
Ortadogulu zihniyeti nedir ?
A.Kaldirmda bisikle surmek (acil ve zaruri durumlarda)
B.Adaleti kendi çıkarlarına alet etmek.
C.Din uzerinden ticari, siyasi, terfi rantı elde etmek.
D. İşi yapana değil, ağzı laf yapana kiymet verilmesi.
E. Yol müsait degil diye Kaldirmda bisiklet sureni ayiplayip. Sarhoş sürucünun yaptiklarin affedenler görmezden gelmek.
Sen seç
 
şöyle temel bir konuda bile fikir birliğine ulaşamamak aslında @umutcelik'in dediklerini de kanıtlar nitelikte. herkesin duruma kişisel bir yaklaşımı var ve diğer yaklaşımları da sistemli olma çabasındansa elitist olarak yorumlayabilecek kadar kibirle dolu.

kaldırımda bisiklet sürmek demek, 5 saniye kaldırıma çıkıp da ineyim gibi bir şey değil. direkt, tüm sürüşü kaldırımda yapmak anlamına geliyor. tüm sürüşü kaldırımda yapılan bisiklet sürüşünden ne anlanır ki? bir de, daha az nüfuslu şehirlerde zaten bisiklet sürerken kaldırımı kullanmak o kadar da gerekli değildir sanıyorum ki.
 
Ortadoğululuk? Çok hoş 😁

Balığa bir bakmak lazim baştan kokmuş mu? Aaa evet!

Durum ortadoğululuk, sembol kent, örnek vatandaş durumunu geçeli çok oldu.
Cehaletin yüceltilmesi, egitimin bilinçli olarak kalitesizleştirilmesi, toplumun medya ile yozlastirilması...
Adalet kanun ve kurallarin işlemesinin şu koşullara bağlanması; adamına göre, parasına göre, mevkisine göre, siyasi görüşüne göre, inancına göre, göre, göre, göre...

İşte duzen böyle kurulur veya yıkılır! Bu yuzden en basit bir mekanizmayı tartışırız. Bu tartıştığımız basit açmazi yazılı olmadan, cezai yaptirimi olmadan uyulması gereken toplumsal yaşamın bir parçası, karşılıklı saygi ve dikkatin, toplum duzeninin bir gereği oldugunu algılayacak seviyeyi kaybedeli çok oldu.

Tolkien'in meshur 3'lemesinde bir soz vardı ''umut bu topraklardan gideli çok oldu''
 
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy
Geri