Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Karbonun ömrü

Karbonun ömrü ölünceye kadarmış.

karbon denilen meret biz amatör oğlu amatör kullanıcılar için hiç bir anlam ifade etmiyor. Amatör oğlu amatör kullanıcılar için 3-5 saniyeyi boş ver 30-40 dakika lık fark bile bir anlam taşımaz. Karbonun bence en önemli artısı konforlu oluşudur. Oda bebek yüzlü totolar için en kralı bile olsa 50 km den sonra hikayedir. Şöyle sağlam bir alü yol pekala işi görür.
 
Scudo
Karbon kadronun sağlamlığı hem karbonun kalitesine hem karbon malzemenin ne kadar kalınlıkta (kaç kat) kullanıldığıyla alakalı bir durum. özellikle Specialized ve Canyon marka bisikletler inanılmaz hafifler. Parmağımla tıklatıp kontrol ettiğimde çıkan ses gerçekten inanılmaz. adeta kağıt gibi. hafiflik adına bukadar ince bir kadro almak bence büyük risk. 800 gram kadro mu olur ya.. olursa da elbet bişeylerden fedakar etmiş demektir adamlar. kendi kadrom 1150 gr, ve özellikle arka çatalı test ettiğimde alüminyuma yakın bir ses çıkıyor. oldukça kalın kullanmışlar karbon duvarı
 
  • Beğen
Tepkiler: karankabul
Bisiklet bütçe meselesi olduğu kadar zevk ve keyif meselesidir,
Bu sadece gövde malzemesi ile ilgili değil üzerinden tüm donanımından rengine kadar öyledir,

Canı isteyen carbon alır canı isteyen mor bisiklet canı isteyen xtr full alır,
Kimse kendini akıllı sanmasın, İş görmeye kalırsa her bisiklet iş görür,
Amsterdamdaki hurdaların üstünden inmiyorlar, cayır cayır geziyorlar bizim yılda yaptığımızı aDamlar 1 ayda yapıyor..
 
yine mi bir Specialized vakası
 
canyon ince demişsiniz endişe duydum. tam canyon sipariş gecmeme ramak kala :( su an stok duruma göre alu ve carbon arasında 70 80 euro gibi bi fark var. sanırım carbonu alıcam ...
 
hem karbon hemde alu yol bisikletine sahip birisi olarak( hatta çelik kadro bile var) şunu söylemek isterim, bisiklet benim için hobi amaçlı bir aktiviteydi fakat zaman geçtikçe bu bir tutku haline geldi, kimisi balık tutar kimi güvercin besler vs. bu uğraşlar sizin yaşam tarzınızsa eğer verdiğiniz parayı gözünüz görmez zaten.

açıkçası ben karbon kadrolu yol bisikletini aldıktan sonra aluminyum kadrolu bisikletimi trainera taktım ve bir daha hiç indirmedim, tam 1 senedir karbon kadroya biniyorum sürüş zevki rahatlığı uzun turlarda aşırı derecede farkediliyor. bir örnek vermek gerekirse kartepe'yi bilen bilir çıkışı güzeldir fakat inişte yolun tırtıklı olmasından dolayı titreşimi hissedersiniz ve elleriniz zonklar sanki nasır tutmuş gibi. ben o kartepe inişinde alu bisikletle 2 kez durma ihtiyacı hissederken karbon olan bisikletimle kaymak gibi hiç hissiyat duymadan iniyorum.

karbonun ömrü senin kullanım durumuna göre değişir bir kez düşersin kağıt gibi yırtılır on kez düşersin birşey olmaz. fabrikasyon bir hata olmadığı sürece karbonun ömrü senin kullanımına bakar, sen spd pedalını kadroya güç uygulayacak şekilde sürtersen kadron zarar görür aynısı aluminyuma olsa oda boya atar sonuçta.

sözün kısası bu bir ihtiyaç meselesi değil kimsede karbon almak zorunda değil, sürmek isteyen çelik kadro bisiklet bile sürer. benim bisikletim benden kaynaklı bir hatadan dolayı kırılsa bile, eğer gene bisiklet alacaksam karbon kadrolu alırım. olaya kırılacak gözüyle bakarsak alu kadrolar kaynaklı karbon kadrolar kalıp halinde çıkıyor kaynaklı bir profilin kırılma olasılığı daha yüksektir.
 
@kayhan

Sanırım bi yanlış anlaşılma olmuş, karbon sağlamlığını katılığından değil esnekliğinden alır, konuyu fazla uzatmadan işi uzmanlarına bırakayım...

@metinakin kırık Dediğiniz yerde sadece dış katman kalkmış gibi görünüyor, ben mi farkedemedim yoksa kadro kullanılamaz halde mi
 
@metinakin ve @mustafa ç bende size katılmadan edemeyeceğim. Gerçekten amatör olarak bisiklet sürenler için alüminyum en ideal gibi duruyor. Benimde aklımda hep bir carbon bisiklet almak var ama zedelenme ve kırılma korkusundan uzak duruyorum.
 
@Tasogare Kadro iki noktadan tamamen kırıldı, sabit basınca dayanması başka bir şey noktadan darbe aldığında kırılması bambaşka bir şey.
Beton bir yüzeye yasladığınız bisikletinize yanlışlıkla çarparak tek bir noktadan çatlatıp çöpe atabilirsiniz. Olay bu kadar basit...
Fanatiği olunan marka veya model fark eden bir durum değil bu.
 
Karbon'a oldum olası ısınamadım bir türlü.Yani kadro sağlam evet güzel ama sonra bi zarar aldı diye birden kırılması daha mı iyi sizce esnemesinden? En azından şimdilik ben de düşünmüyorum açıkçası karbon.Caad10 ayrıca çoğu karbon'dan daha üstün görülüyor hep
 
bisiklet dunyasinin hurafesi oldu artik karbon kolay kirilir, durduk yere kirilir, hatta otobuslerin onunde gitmeyin cat diye kirilir diyen de cikmisti. her turlu kiriliyor.. o kadar biniyoruz, bu zikkim niye kirilmiyor yahu?

esnemezliginin yaninda, artik bisiklette de goruntu cok onemli. bunu karbon ile ancak yapabiliyorsunuz. iki boruyu kaynatip, alin size bisiklet devri kapaniyor artik. insanlar da yeni tasarimlar gorup, ayri bir keyifle binmek istiyorlar. bence karbon ile uretilen bisikletlerin en cok ilgi ceken taraflarindan biri de bu.
 
Ben hayatımda hiç sürmedim karbon bisiklet ama inanıyorum bir gün bi tane Dogma alacağım :D Karbon dandik olsa Lamborghini Aventador'un Limited olanları Karbon diye diye satılmaz.Karbon olan arabalar'ın ne kadar sağlam olduğuna internetten bakın dediğimi anlayacaksınız.İmkanım olsa ilk iş karbon alırım ancak ilk yol bisikletimi de karbon alıp dağıtamam hiç :D
 
Karbon yapı kafaya sürülen jöle gibidir saçlar sertlesir ve ne şekil verirseniz öyle kalır kuruyunca. Su altında jöle sıvı olur ve saçlarınıza yeniden şekil verirsiniz. birde jöleli saçı zorlayarak karıştırdığınızda jöle toza döner ve saçlarınız birdaha yıkamadan şekil almayacak kadar bozulur. Bir çok yabancı kaynakta karbonunda da jelly effect denilen uzun süre kullanım (5 yıldan sonra) sonrasında yavaş yavaş rijitliğini kaybettiği kaydedilmiştir. Bazı markalar durumu kabul etmiş ve önlem geliştirmiştir önlem farklı kimyalarda kantmanlar kullanarak ve örüm yönlerini arge ile geliştirip bunun önüne geçmişlerdir en azından hissedilir olmaktan çıkarıp şikayetlerin önüne geçmişlerdir. Zaten karbon malzemenin kendisi aliminyumdan çokta pahalı değildir ki yerli markaların kabon modellerini aliminyumlarından 500 tl fakla alabiliyorsunuz karbonu pahalı yapan arge dir ve üretim aşamasında çok çok kalifye eleman gerektirmesidir. Ayrıca üretimi bir çok özel ekiman gerektirir. Karbon kadro aynı anda hem dişi hem erkek kalıp gerektirir ve erkek kalıp görevini yaptıktan sonra kadronun içinden çıkarılabilir olmalıdır. Bu bizim içlastikler gibi şişirilebilen kalıplardır kendi başına kadro parçaları bölümleri şeklinde içlastikler yapmak bile iyi maliyettir.
Türkiye de karbon sahibi olmak biraz abesle iştigaldir. Başka ülkelerde karbon kadronuzun zarar gördüğünden şüphelendiğinizde - abi bi bak şuna ya geçenlerde sepetin biri yüzünden düştüm- dediğinizde adam askıya alıp gözüyle bakmaz. Ya x ray yada ultrasound la bakar ve sorun olup olmadığını anında söyler. Burada orada vereceğiniz paranın %30 fazlasını vermiş olsanızda böyle bir durumda kıl muşteri olursunuz yada tüm bisikleti söküp yurt dışına göndericez kadroyu en az 2 ay sürer şeklinde bir tehtidle kovalanırsınız.
Tianyum ile desteklenmiş ultra hafif alumunyum kadaro sokak kullanımı için en üst seviyedir benim için. Titanyum demezler E5 A6 gibi isimler takarlar bu kadrolara ve karbondan daha fazla uzmanlık ve işçilik gerektiri.
Bu gün eski bir arkadaşımla buluştum uzun süredir görmüyordum 1 senedir bisikletle geziyormuş bana beraber bisikletlerle gidip kahve içelim dedi buluştuk bisikleti seneler önce gazeteden verilen peugeot. Baktım benden özgür dandik bir kilitle kilitledi bıraktı ben gidip dükkanın içinde gözümün önünde uygun bir köşe armak zorunda kaldım. parka gittik ben bisikleti dayamaya yer beğenirken o devirdi oturdu banka. bu çelik ve aliminyum farkı birde aliminyum ile karbon farkı var bana bukadar eşya fetişizmi yeter arkadaş.
 
Alü de kingler
Cannondale CAAD serisi - Giant TCR serisi - De Rosa - Bowman Palace şeklinde liste gider.
 
  • Beğen
Tepkiler: Onur Ali İmren
Geri