Bir bisikletçi hatalar yapıyor ama hata karşılığı para iadesi yapacağını söylüyor, başlık sahibi arkadaş ise dört yüz lira istiyor, çünkü kendisine göre bisikletin ederi bu, oysa ki bisiklet anladığım kadarıyla daha pahalı. Belki ilk ödediği ücretten düşük ama dört yüz lira daha verilecek kadar da düşük değil. Başlık sahibi forumdaşımız da kendine göre bir bedel söylüyor (iyi ki bisikletin ederini 600tl olarak belirlemiyor) ve sonunda bisikletçinin bugüne kadar başka bisikletçileri de "kazıklamış" olduğu savı ile dört yüz lira daha talep ediyor ve bisikleti 800-850 lira gibi bir fiyata alıyor. Mağaza da tam olarak müşterinin istediği parayı veriyor.
Peki vermese ne olurdu, tüketici hakem heyetine bisikletin fiyatı söylenir ispat edilir belki de hiç iade yapılmadan müşteri ile muhattap bile olmaya gerek kalmazdı kendini kurtarırdı. Ama gerek kalmıyor, dört yüzü veriyorlar ve bu iş huzur içerisinde çözülüyor
Ama başlık sahibi buna rağmen başlık açıyor ve sahtekar kelimeleri de kullanarak marka itibarını zedeliyor.
Ankara'da yaşıyorum, forumda yüzlerce mesajım var, yani bisikletçiyi savunmak için üye olmuş falan değilim. Ancak esnaf sahtekar damgası yiyecek kadar hatalı değil bence. 2016 fiyatından bisiklet satar, iade kabul etmez, para vermez o zaman sahtekar derdik belki.
Ancak şu durumda bisikletçi gidip 850 liraya vermiş olduğu bisiklet sonrası sosyal medyada sahtekar ithamı ile karşılaşması sebebiyle başlık sahibi arkadaşa dava açsa kazanabilir gibime geliyor.
Ben esnafların çoğunun kazıkçı olduğunu düşünüyorum, bisikletçinin de ilk etapta hatalı olduğunu düşünüyorum. Ancak olay çözülmüşken sahtekar sözleri ile bir esnafı internette fişlemek bana doğru gelmiyor.
Ha diyeceksiniz ki, alıcıya böyle böyle demiş, tehdit etmiş, o zaman bunu ispatlaması gerekir. Esnaf para verecek, sonra da seni bulacağım diyecek falan...
Geçmiş olsun.